Mali sınırında bir terörist Cezayir ordusuna teslim oldu

Mali sınırında bir terörist Cezayir ordusuna teslim oldu
TT

Mali sınırında bir terörist Cezayir ordusuna teslim oldu

Mali sınırında bir terörist Cezayir ordusuna teslim oldu

Cezayir Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre ülkenin Mali sınırına yakın bir yerde bir militan, Cezayir ordusuna teslim oldu.
Radikalizm yanlısı militanın isminin İsa bin Hayeh olduğu ve 2018 yılında militan ve uyuşturucu faaliyetlerinin yoğun olduğu ülke güneyindeki Mali sınırlarındaki terörist gruplarına katıldığı doğrulandı. Teslim olduğunda yanında bir RPG-2 roket atar, 3 adet roket mermisi ve C3 cinsinden bir adet otomatik silah vardı. Açıklamada üyesi olduğu örgütün ismi veya geldiği bölge açıklanmadı.
Savunma Bakanlığı, İsa bin Hayeh’in terör eylemlerinden vazgeçmesinin Cezayir Ulusal Halk Ordusu’nun çabaları ve güvenlik çıkarları sayesinde olduğunu belirtti ve başkomutanlığın desteklediği eylemi, Cezayir topraklarının tümünde güvenliği ve huzuru sağlamak ve terör olgusunu ortadan kaldırmak için meydanlarda sarf edinen çabaları övdü. 
Son yıllarda Mali’de ve Batı Sahra’da yaşanan siyasi-askeri krizlerde Fransa’nın rolü oldukça fazla. Bunun ana nedeni ise Mali-Cezayir-Libya üçgeninde faal durumdaki terörist gruplar. Bu terör grupları Mali’nin kuzeyini tamamen ele geçirmiş ve Mali ordusu bölgeden çekilmişti. Fransa eski sömürgesi Mali’ye 2013’ün başında askeri müdahale operasyonu düzenleyerek çok sayıda asker sevketmiş ve kısa sürede kontrolü ele almıştı. Ancak terör grupları çöllük geniş alanlara dağılarak saldırılarına devam ettiler.
Cezayir Savunma Bakanlığı’ndan 9 Şubat'ta yapılan açıklamada, ülkenin Mali sınırında görevli bir askerin, bomba yüklü araçla düzenlenen intihar saldırısını önlemeye çalıştığı sırada öldüğü duyurulmuştu.Yerel basında yer alan haberlerde, saldırıyı terör örgütü DEAŞ'ın Afrika Sahel Bölgesinde aktif olan gruplarından birinin üstlendiği belirtilmiş ancak bu bilgi teyit edilememişti.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.