Almanya'nın az bilinen Dünya Mirası alanları

Almanya - Polonya sınırı boyunca uzanan Muskau Park.
Almanya - Polonya sınırı boyunca uzanan Muskau Park.
TT

Almanya'nın az bilinen Dünya Mirası alanları

Almanya - Polonya sınırı boyunca uzanan Muskau Park.
Almanya - Polonya sınırı boyunca uzanan Muskau Park.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde, 167 ülkede bin 100'den fazla Dünya Mirası alanı var. Sayıs artmaya devam ediyor. Söz konusu alanlar arasında Berlin'in Müze Adası, Köln Katedrali ve Bauhaus Bölgesi yer alıyor.
Almanya’da bunların dışında iki önemli Dünya Mirası daha var. Bunların başında Muskau Park geliyor.
Polonya sınırındaki, Alman peyzaj tasarımcısı Hermann von Pückler Muskau tarafından tasarlanan bu şaheseri ziyaret etmek için birçok neden var.
Listeye 2004 yılında eklenen ve adeta bir tabloya benzeyen Muskau Park, Avrupa’nın tabiat parklarına eşsiz bir örnek olarak gösteriliyor. 
1815'te tasarlanan Muskau Park 50 kilometre uzunluğunda bir bisiklet parkuruna sahip. Ziyaretçiler ayrıca parkta kaçırılmaması gereken Neues Schloss (Yeni Saray) binasındaki sergiyi ziyaret ederek tasarımcı hakkında daha fazla bilgi edinebiliyorlar.
İkinci miras alanı da modern üsluba sahip Berlin Konutları. Hiçbir Berlin gezisi Müzeler Adası'nı görmeden tamamlanmış sayılmaz. Ancak 1913 - 1934 yılları arasında inşa edilen söz konusu altı modern konut başkent sakinleri tarafından neredeyse hiç bilinmiyor. Bugün bile 20’inci yüzyıl için bir model oluşturan binalar halen popüler yerleşim alanları arasında bulunuyor.
Treptow-Köpenick bölgesindeki Falkenberg Garden City'de yürüyüş yapmak özellikle keyifli. Mimar Bruno Taut'un tasarımı, göz alıcı cepheleri ve geometrik şekilleriyle tüm ziyaretilerin beğenisini kazanıyor.



Tom Hanks'in kızı: Annem, babamın şöhretini hiç atlatamadı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Tom Hanks'in kızı: Annem, babamın şöhretini hiç atlatamadı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Tom Hanks'in kızı E.A. Hanks, annesinin, Forrest Gump'la bilinen aktörün artan şöhretiyle nasıl mücadele ettiğini anlattı.

Elizabeth Anne'in kısaltması olan E.A., Hanks'in ilk eşi Susan Dillingham'dan olan kızı. Eski çiftin Colin Hanks adında bir de oğlu var.

Sacramento Eyalet Üniversitesi'nde tiyatro öğrencisiyken tanışan Dillingham ve Hanks, 1978'den 1987'ye kadar evliydi.

Yeni anı kitabı The 10: A Memoir of Family And The Open Road'da (10: Bir Aile Hatırası ve Açık Yol) E.A., 2002'de akciğer kanserinden ölen annesi hakkında daha fazla bilgi edinmek için Los Angeles'tan, annesinin ailesinin yaşadığı Florida'nın Palatka ilçesine 6 ay süren bir yolculuğa çıkıyor.

Kitabın bir bölümünde Dillingham'ın, Deniz Kızı (Splash/1984), Para Tuzağı (The Money Pit/1986) ve Büyük (Big/1988) gibi filmlerdeki rolleriyle 1980'lerin sonunda şöhrete kavuşan Hanks'in yükselişine uyum sağlaması anlatılıyor.

E.A. annesinin, "eski eşinin felakete yol açan şöhretini asla atlatamayan bir aktris adayı" olduğunu özellikle belirtiyor.

Vanity Fair'a yakın zamanda verdiği bir röportajda E.A., "felaket" kelimesinin Dillingham'ın eski eşinin başarısı hakkında hissettiklerini en iyi şekilde tanımladığını düşündüğünü söyledi.

E.A., "Onun dünyadaki itibarının, kendisini ve sahne kariyerine devam etme şansını yok ettiğini hissetti" dedi.

Rahatsız edici gerçek, ki bu kitapta bunlardan çok var, aslında bir kariyeri yoktu ve eski eşinin Tom Hanks olması yaraya tuz bastı.

Sözlerine şöyle devam etti:

'Felaket' olmasının bir nedeni de bu megawatt şöhret markası bir sanatçıda asıl önemli olan ve babamı diğerlerinden ayıran şeyleri siliyor: insanlık ve yetenek. Ama bu felaket sözcüğünü ben seçtim, annem değil.

Hanks daha sonra 1988'de Rita Wilson'la evlendi ve iki oğulları oldu: 1990'da doğan Chet ve 1995'te dünyaya gelen Truman.

E.A., hiçbir zaman resmi bir teşhis almasa da annesinin bipolar olduğunu ve buna şiddetli paranoya ve sanrı ataklarının eşlik ettiğini varsayıyor.

E.A. anı kitabının bir bölümünde annesinin yavaş yavaş daha ihmalkar olmaya başladığını, bunun da velayet düzenlemesinde bir değişikliğe yol açtığını, yani kendisiyle Colin'in annelerini yalnızca hafta sonları ve yazın görebildiğini anlatıyor.

Kitapta "Yıllar geçtikçe arka bahçe o kadar çok köpek pisliğiyle doldu ki yürünemiyordu, ev duman kokuyordu. Buzdolabı çoğu zaman boştu ya da son kullanma tarihi geçmiş yiyeceklerle doluydu ve annem 4 direkli büyük yatağında İncil'i inceleyerek giderek daha fazla zaman geçiriyordu" diye yazıyor.

Bir gece duygusal şiddeti fiziksel şiddete dönüştü ve ardından 7. sınıfın tam ortasında Los Angeles'a taşındım.

Independent Türkçe