Bakan Karaismailoğlu: “Türksat 5A ve 5B uyduları için yer istasyonları kurulum çalışmalarında son aşamaya geldik”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu (İHA)
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu (İHA)
TT

Bakan Karaismailoğlu: “Türksat 5A ve 5B uyduları için yer istasyonları kurulum çalışmalarında son aşamaya geldik”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu (İHA)
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu (İHA)

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “2021 yılı içerisinde hizmet vermesi planlanan Türksat 5A ve Türksat 5B uydularından hizmet sunulacak yeni frekans bantları için Gölbaşı Merkez kampüsümüzde yer istasyonları kurulum çalışmalarında son aşamaya geldik” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, Türksat 5A uydu haberleşme verici antenlerinin tanıtım toplantısına katıldı. İlk olarak Türksat yetkililerinden bilgi alan Bakan Karaismailoğlu, verici anten sahasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Bugün dünya coğrafyasında yüzyılların tecrübesine sahip tedarik zincirlerinin sarsıldığını, Türkiye’nin kalbinde yer aldığı yeni İpek Yolu, Avrupa-Afrika-Avrasya üçgeninin hem ekonomik hem de lojistik açıdan güç kazandığını söyleyen Bakan Karaismailoğlu, “Bu durum Türkiye için fırsatları da beraberinde getirmekte. Türkiye’nin bu dönemde ulaştırma ve haberleşme alanında eksiklerini gidermesi, bu alanlarda teknolojiye ve daha da önemlisi kendi teknolojilerini üretmeye yatırım yapması çok önemlidir. Bugün attığımız her adım geleceğin büyük Türkiye’sini ve sarsılmaz ekonomisini inşa etmektedir. Bu açıdan baktığımızda Türksat, ortaya koyduğu çalışmaları ve başardıklarıyla hem bugünün hem de yarının Türkiye’si için büyük stratejik değer taşıyan bir kurumudur” diye konuştu.

“2020 yılında pandeminin etkisiyle aylık ortalama kullanım sayısı 463 milyona yükseldi”
Türksat’ın 2004’ten bugüne uydu teknolojileri alanında göz ardı edilemeyecek bir yol katettiğini ve bugün kurum olarak önemli hamleleri de hayata geçirme aşamasında olduğunu anlatan
Bakan Karaismailoğlu, şöyle konuştu:
“Türkiye olarak 3A, 4A, 4B haberleşme uydularımızla dünya üzerindeki 118 ülke ve 3 milyarlık bir nüfus bugün kapsama alanımızdadır. Kamunun büyük bilişim projeleri Türksat tarafından geliştirilmektedir. Türkiye'nin en büyük bilişim projeleri arasında yer alan e-Devlet Kapısı ‘turkiye.gov.tr’, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi adına Türksat tarafından işletiliyor. e-Devlet'te 51,5 milyonun üzerinde kayıtlı kullanıcı, 345’i yerel yönetimler olmak üzere 700’e yakın kamu kurumuna ait sayısı 5 bin 300’ü aşan farklı hizmetleri alabiliyor. e-Devlet Kapısı'nda 2019 yılında aylık 319 milyon ortalama ile yıllık 3,8 milyar adet hizmet kullanımı gerçekleşti. 2020 yılında ise pandeminin etkisiyle aylık ortalama kullanım sayısı 463 milyona yükseldi. e-Devlet mobil uygulaması, 49 milyon vatandaşımız tarafından indirildi ve 2 bin 835 farklı hizmete mobilden ulaşılabiliyor. Bugün, e-Devlet Kapısı Türkiye’de en çok kullanılan 7 uygulamadan biri. HES kodu üretme ve listeleme, E-Başvuru ve HES kodu sorgulama hizmetlerine de ulaşılan e-Devlet Kapısı, salgın sırasında kamu sağlığının korunmasına çok önemli bir destek vermiştir. Türksat, kamu kurumlarının dijital dönüşümünde de önemli bir rol üstlenmektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin e-dönüşümünü sağlayacak olan e-KKTC projesinin fiziki gerçekleşmesi de yüzde 95 oranında tamamlanmıştır. Yakında hayata geçirilecektir. Haberleşme uydularımız üzerinden 223’ü yüksek çözünürlüklü olmak üzere 430 TV ve 170 radyo kanalı yayını yapıyoruz.”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı öncülüğünde ilk kez düzenlenecek olan “Türkiye Uzay Haftası”na da değinen Bakan Karaismailoğlu, "Türkiye’nin uzay yolculuğunun önemini bir kez daha ön plana çıkardığımız, dünya uzay vizyonunun sektörün öncüleri tarafından aktarılmasını sağladığımız atölyelerimiz ile çocuklarımıza uzay bilinci ve önemini anlattığımız, gençlerimiz ile bir araya gelerek uzay üzerine fikirlerini geliştirmelerine imkan sağladığımız bir program ile online olarak bir araya geleceğiz. Gençlerimizle birlikte, insanlığın uzay yolu macerasında, bu alanda yüksek teknolojik kabiliyete sahip sayılı ülkeleri arasındaki yerimizi alacağız” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının sorumluluk alanının yük ve yolcu taşımacılığını sağlayan sistemlerin kurulması ve yönetimi kadar “data ulaştırma” da olduğunu aktaran Bakan Karaismailoğlu, “Vizyonumuzda da en önemli başlıklardan biri tüm bu alanlarda zorunluluk olarak gördüğümüz dijitalleşmedir. Bu bakış açısıyla ülkemizin, uydu-uzay, haberleşme ve yayıncılık hizmetleriyle birlikte internet ve bilişim sektöründe bölgesinde lider, dünyada da söz sahibi ülke olması için tüm kuruluşlarımızla ciddi bir stratejik çalışma yürütüyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak kara, hava, demir ve denizyolları ile birlikte, bilişim otobanlarında, güvenli, hızlı ve kararlı bir şekilde ilerlemek için yerli ve milli kaynaklarımızı seferber ediyoruz. Onu takip edecek Türksat 5B ve Türksat 6A’nın da devreye girmesiyle birlikte, 6 haberleşme uydumuzla uzayda çok daha güçlü olacağız. Türksat 5A’nın fırlatma anını; ülkemizde ilk defa kutlayacağımız, uzay ve havacılık vizyonumuzu pekiştirecek, Türkiye Uzay Haftası etkinlikleriyle tüm halkımıza ulaştıracağız. Bu etkinliğimiz ile ülkemizdeki uzay okuryazarlığını ve farkındalığını, bilhassa gençler arasında artıracağız” ifadelerini kullandı.

“Türksat 5A ve Türksat 5B uydularından hizmet sunulacak yeni frekans bantları için Gölbaşı Merkez kampüsümüzde yer istasyonları kurulum çalışmalarında son aşamaya geldik”
Türksat 5A uydusunun ardından Türkiye’nin bir diğer kilometre taşı olan uydu seviye testlerine başlanılan Türksat 5B’yi 2021 yılının ikinci çeyreğinde fırlatacaklarını bildiren Bakan Karaismailoğlu, şunları aktardı:
“2021 yılı içerisinde hizmet vermesi planlanan Türksat 5A ve Türksat 5B uydularından hizmet sunulacak yeni frekans bantları için Gölbaşı Merkez kampüsümüzde yer istasyonları kurulum çalışmalarında ise son aşamaya geldik. Tüm bu çalışmalarımıza ilave olarak, Türkiye’nin haberleşme uydusunu üreten 10 ülke arasında yer almasını sağlayacak, yerlilik ve millilik oranı bakımından büyük bir önem arz eden uydumuz Türksat 6A için ise TUSAŞ Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi’nde Türksat mühendislerimizin de katılımı mühendislik modeli ekipman üretim ve entegrasyonu devam ediyor. 6A uydumuzu da 2022 yılında uzaya göndereceğiz. Türksat'a ait uydu kontrol ve yer istasyonları, frekans gözlem, TV uplink ve teleport ve Ka-Bant uydu sistemleri faaliyetlerinin yürütülmesi için de Kahramankazan’da yedeklik sistemi kurulmasına devam ediyoruz. Türksat 5B uydusu ile sunulacak Ka-Bant hizmetleri üç farklı gateway yer istasyonu ile verilecek. İzmir, Ankara ve Van illeri içerisinde kurulacak yer istasyonlarının kurulum çalışmalarına da başlandı. Ayrıca kara, hava, deniz platformlarında kullanılabilen Ka-Bant haberleşme uyduları üzerinden çalışabilen hareketli anten sistemi Türksat tarafından geliştirildi. Anten, Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından da aktif olarak kullanılıyor. Türksat, kara araçlarında kullanılacak anten geliştirme çalışmasında da son aşamaya gelindi. Bu hızlı ve kararlı yürüyüşümüzde bakanlığımıza bağlı kuruluşların çalışmalarını destekliyor, daha ileriye taşımaları konusunda yanlarında oluyoruz.”
Açıklama sonrasında Bakan Karaismailoğlu, Türksat 5A uydusu için kullanılacak uydu haberleşme verici anten sahasını gezerek Türksat Genel Müdürü Cenk Şen’den bilgiler aldı.



PKK kendini feshetti, Türkiye ve bölge için yankıları neler olacak?

PKK elebaşısı Murat Karayılan, 12 Mayıs'ta Kuzey Irak'ta açıklanmayan bir yerde düzenlenen 12. Kongrede örgütün kendini feshettiğini duyurdu.
PKK elebaşısı Murat Karayılan, 12 Mayıs'ta Kuzey Irak'ta açıklanmayan bir yerde düzenlenen 12. Kongrede örgütün kendini feshettiğini duyurdu.
TT

PKK kendini feshetti, Türkiye ve bölge için yankıları neler olacak?

PKK elebaşısı Murat Karayılan, 12 Mayıs'ta Kuzey Irak'ta açıklanmayan bir yerde düzenlenen 12. Kongrede örgütün kendini feshettiğini duyurdu.
PKK elebaşısı Murat Karayılan, 12 Mayıs'ta Kuzey Irak'ta açıklanmayan bir yerde düzenlenen 12. Kongrede örgütün kendini feshettiğini duyurdu.

Ömer Önhon

Kırk yıldan fazla bir süredir Türkiye'ye karşı kanlı bir çatışma yürüten silahlı örgüt PKK, pazartesi günü kendini feshetme ve silahlı mücadelesini sonlandırma niyetini teyit ettiği tarihi ve benzeri görülmemiş bir duyuru yaptı.

Geçtiğimiz hafta örgütün konuşlanmış bulunduğu Kuzey Irak'ta düzenlenen kongrenin yayınlanan sonuç bildirgesinde şu ifadeler yer aldı: “PKK tarihi misyonunu tamamladı ve pratikleşme süreci Önder Apo (örgütün kurucusu Abdullah Öcalan'a atıfta bulunulmaktadır) tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere örgütsel yapısını feshetme kararı almıştır.”

 Açıklamada şunlar da eklendi: “PKK'nın mücadelesi, halkımız üzerindeki inkâr ve imha siyasetini parçaladı, Kürt sorununu demokratik siyaset yoluyla çözme noktasına getirdi.”

Şubat ayında, Türkiye'de 20 yıldan fazla süredir tutuklu bulunan örgütün lideri, örgütün feshedilmesini görüşmek üzere bir kongre toplanması çağrısı yapmıştı.

PKK, 5-7 Mayıs tarihleri ​​arasında düzenlenen 12. Kongresi’nin ardından 8 Mayıs'ta kısa bir açıklama yaparak “büyük” bir duyuru yapacağına işaret etti.

Fesih kararının, komşu Irak ve ABD ile müttefik Kürt güçlerinin aktif olduğu Suriye de dahil olmak üzere bölge için geniş siyasi ve güvenlik sonuçlarının olması bekleniyor. Bu duyuru önemine rağmen, kesin bir atılım teşkil etmiyor. Örgüt ile Türk hükümeti arasında devam eden müzakereler hakkında bilgili kaynaklara göre, birçok sorun hâlâ çözülmemiş durumda. Bu kaynaklar, duyuruyu kamuoyu baskısını hafifletmeyi, eleştirileri savuşturmayı ve yavaş da olsa bir ilerleme kaydedildiği mesajı iletmeyi amaçlayan geçici bir adım olarak tanımlıyor.

PKK, 52 yıl önce Abdullah Öcalan tarafından kuruldu ve 40 binden fazla insanın hayatına mal olan silahlı bir mücadele yürüttü. Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği tarafından terör örgütü olarak tanımlanıyor

Görünüşe göre var olan engeller ortadan kaldırıldı ve örgüt sonunda uzun zamandır beklenen duyuruyu yayınladı. Uygulanıp uygulanmayacağı ve duyurunun Türkiye içinde istenen etkiyi yaratıp yaratmayacağı henüz belli değil.

Terör örgütü olarak tanımlanan örgüt

PKK, 52 yıl önce Abdullah Öcalan tarafından kuruldu ve 40 binden fazla insanın hayatına mal olan silahlı bir mücadele yürüttü. Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği  (AB) tarafından terör örgütü olarak tanımlanıyor. Öcalan, 1999'dan beri Marmara Denizi'ndeki İmralı Adası'nda bulunan bir cezaevinde mutlak tecrit altında tutuluyor.

Terörsüz Türkiye olarak adlandırılan süreç, aşırı sağcı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli'nin geçen yıl 22 Ekim'de Öcalan'ı PKK ve faaliyetlerini sonlandırma çağrısı yapmaya davet etmesiyle başladı. Hükümet, örgütün resmi bir kongre düzenleyerek kendisini feshetme yönünde bir iç karar alacağından hareketle, süreci sıkı bir şekilde kontrol altında tuttu, seçici ve dikkatli bir bilgilendirme yapmakla yetindi.

 Kongreye yaklaşık 15 kişi katılırken haberler, Öcalan ve örgütün elebaşlarının video konferans yoluyla katıldığına işaret ediyorlar. Paralel olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) üçüncü büyük parti olan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) temsilcileri ile hükümet yetkilileri arasında haftalarca gizli görüşmeler yapıldı.

Her iki taraf da bu görüşmeleri müzakere olarak tanımlamaktan çekinse de aslında öyleler. Bu sürecin bir parçası olarak, DEM Parti heyetleri Öcalan'ı cezaevinde ziyaret etti, Kuzey Irak'taki örgütün lider kadrosuyla istişarelerde bulundu ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Irak'taki Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ve Suriye'deki Halk Koruma Birlikleri (YPG) dahil olmak üzere Kürt siyasi gruplarla görüştü.

Duyurunun detayları henüz belirsizliğini koruyor. Örgütün silahlarını ne zaman ve nerede bırakacağı henüz belirsiz bir konu. Kararın uygulandığı nasıl doğrulanacak? Genel af çıkacak mı? Terör ve kasten öldürme suçundan aranan militanların kaderi ne olacak?

Talepler listesi

Siyasi cephede, PKK'nın bir talepler listesi sunduğu ve Türk hükümetinin karşılığında vaatlerde bulunduğu düşünülüyor. Bununla birlikte henüz hiçbir ayrıntı yayınlanmadı. Hükümet, hiçbir taviz verilmediğinde ısrar ediyor ve bu inanılması zor bir iddia. DEM Partisi heyetinin önde gelen üyelerinden Pervin Buldan, şimdi demokratikleşme alanında adımlar atmak için sıranın Türkiye'de olduğunu söyledi. DEM Partisi'nin Merkez Yürütme Kurulu’nun önümüzdeki hafta başında net bir yol haritası ve belirli bir talepler listesi açıklamak üzere toplanması bekleniyor.

PKK'nın duyurusunda, bu kararların pratikleşmesinin Abdullah Öcalan'ın sürece liderlik etmesini ve yönlendirmesini, demokratik siyasi faaliyet hakkının tanınmasını ve sağlam yasal güvencelerin sunulmasını gerektirdiği belirtildi.

Bunlar son derece hassas konular ve aynı zamanda barış için koşullar gibi görünüyor.

Avrupa Konseyi Ankara'yı birçok alanda eleştirdi, ancak barış müzakerelerini Kürt sorununu barışçıl ve sürdürülebilir bir şekilde çözmeyi amaçlayan “önemli bir fırsat” olarak nitelendirdi.

PKK, Öcalan'ın serbest bırakılmasını talep etti ve birçok gözlemci kendisine af çıkarılacağına inanıyor. Ancak Öcalan'ın Türk makamlarına, esas olarak suikast ve provokasyon korkusuyla adayı terk etmek istemediğini ve bunun yerine yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve koruma talebini ilettiği bildirildi.

PKK'ya karşı yıllardır süregelen düşmanlığa rağmen, Türk kamuoyunda bu gelişmelere karşı yaygın bir öfkeye tanık olunmadı. Hükümetin propaganda makinesi hakim olan anlatıyı kontrol etmeyi başardı. Muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'ni (CHP) hep DEM Partisi aracılığıyla PKK ile iş birliği yapmakla suçlayan iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ise şimdi aynı taraflarla müzakereler yürütüyor. Türk milliyetçilerinin potansiyel muhalefeti kontrol altında tutuluyor, hatta doğrudan bastırılıyor.

Zafer Partisi lideri ve AKP-MHP ittifakının açıkça muhalifi olan Ümit Özdağ, Ocak ayında tutuklanarak cezaevine gönderildi. Suriyeli mültecilere karşı nefrete tahrik ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret etmekle suçlandı. Ancak birçok kişi tutuklanmasının kamuoyunu Öcalan'ın serbest bırakılmasına karşı kışkırtma ve barış sürecini sarsma potansiyeline sahip olmasından kaynaklandığına inanıyor.

xscdfvgrt
12 Mayıs'ta Diyarbakır’daki bir kahvehanede PKK’nın fesih açıklamasını televizyondan takip eden erkekler (AFP)

Özdağ da yargılanması sırasında kendisini Öcalan'ın serbest bırakılmasını kolaylaştırmak için hapse atılan bir “siyasi rehine” olarak tanımladı. Uluslararası alanda süreç ihtiyatlı bir onayla karşılandı. AB ve ABD hâlâ PKK'yı terör örgütü olarak listelese de, varlığını Türkiye'de Kürtlerin özgürlükler konusunda uzun süredir yaşadığı mahrumiyetin bir yansıması olarak görüyorlar ve bu tutum Ankara ile aralarında uzun süredir gerginlik yaratıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da dahil olmak üzere Türk yetkililer, AB'yi Avrupa'daki PKK faaliyetlerine göz yummakla ve böylece terörizmi desteklemekle suçluyorlar.

Önemli bir fırsat

Her şeye rağmen, Avrupalı liderler Türkiye'de devam eden sürece desteklerini ifade ettiler. Avrupa Konseyi, birkaç gün önce yayınladığı son raporunda Ankara'yı birçok alanda eleştirdi ancak barış müzakerelerini Kürt sorununu siyasi, sosyal, demokratik ve güvenlik düzeylerinde barışçıl ve sürdürülebilir bir şekilde çözmeyi amaçlayan “önemli bir fırsat” olarak nitelendirdi.

Suriye'nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın karşı karşıya olduğu en önemli meydan okumalardan biri, ülkedeki Kürtler ve özellikle de Halk Koruma Birlikleri (YPG) ile başa çıkma meselesidir

Türkiye içinde, CHP, hükümete karşı yürüttüğü açık savaşa ve İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hapse atılmasının ardından gösteri ve protestolar düzenlemesine rağmen, bu sürece karşı çıkmadı. Partisinin Van'da düzenlediği gösteride, CHP lideri Özgür Özel, örgütün yakında silah bıraktığını açıklaması yönündeki umudunu dile getirdi. AK Parti’nin Doğu Anadolu bölgesinde DEM Partisi'nin seçilmiş belediye başkanlarını görevden alma ve yerlerine kayyum atama kararlarını kınadı.

Örgütün kendisini feshettiğini ve silah bırakacağını duyurması ile birlikte, ülke için yeni bir anayasa taslağının hazırlanması da dahil olmak üzere sürecin yeni bir aşaması başlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın danışmanlarından biri olan Mehmet Uçum da temel aşamanın tamamlandığını ve şimdi demokrasi ve hukuk alanlarında kapsamlı reformların uygulanmasına geçileceğini söyleyerek buna işaret etti.

df
PKK’nın kendisini feshettiğini duyurmasının ardından Diyarbakır'daki tarihi Sur ilçesi 12 Mayıs  (AFP)

Bu sürecin hükümete fayda mı zarar mı sağlayacağı ise belirsizliğini koruyor. Ancak kamuoyu yoklamaları, eğer şimdi seçimler yapılırsa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden seçilmesinin neredeyse imkansız göründüğüne işaret ediyor. Çoğu Türk, felç edici ekonomik krizden ve otoriterliğe doğru hızlı kayıştan ciddi şekilde etkilendi. Örgütün kendisini feshetmesi ve Türkiye'de terörün sona erdirilmesi belki Erdoğan'ın popülaritesini yeniden kazanmasının önünü açabilir, ama ekonomik ve politik sorunların devam etmesi onu her zamankinden daha savunmasız bırakabilir.

Suriye boyutu

Suriye boyutu bu denklemde önemli bir unsur. Suriye'nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın karşı karşıya olduğu en önemli meydan okumalardan biri, ülkedeki Kürtler ve özellikle de YPG ile nasıl başa çıkacağı meselesi.

Bu birlikler PKK ile yakın bağlarını sürdürüyorlar ve safları içinde bazı kadroları bulunuyor. Şam'ın şiddetle reddettiği bir talep olan merkezi olmayan bir idari sistem kurulması da dahil olmak üzere çeşitli taleplerde bulundular.

Türkiye'deki devam eden gelişmeler büyük olasılıkla Suriye arenasına yansıyacak ve Suriye'deki durum da Türkiye'deki gelişmeleri etkileyebilir.