Suudi Arabistan ve Mısır, iki ülke arasındaki takip ve siyasi istişare komisyonunda Babu'l Mendeb Boğazı ve Kızıldeniz'de seyrüsefer özgürlüğünün sağlanması gerektiğini vurguladılar. Taraflar, seyrüsefer özgürlüğünü etkileyecek her türlü girişime, bölgesel güvenlik ve istikrara tehdit oluşturması dolayısıyla karşı olduklarını bildirdiler.
Dün bir araya gelen Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, iki kardeş ülke arasındaki ikili ilişkileri, iş birliği olanaklarını, bölgesel ve uluslararası düzeydeki ortak ilgi alanlarında kaydedilen gelişmeleri görüştüler.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’nın Riyad'daki merkezinde gerçekleştirilen komisyon toplantısının ardından da açıklamalarda bulunuldu. Suudi Arabistan, Mısır'ın Nahda Barajı konusunda tüm taraflar için bağlayıcı olacak bir anlaşmaya varma çabalarına yönelik desteğini yineledi. Arap ülkeleri için su güvenliğinin vazgeçilmez bir konu olması dolayısıyla Mısır’ın su güvenliğini korumanın Afrika Kıtası’nda güvenliği ve barışı artırmanın önemini vurgulayan Suudi tarafı, tüm tarafları memnun eden bir anlaşmaya varmak için ciddi müzakerelere gidilmesi gerektiğini bildirdi. Bu süreçte iyi niyet gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi değindi.
İki ülke arasındaki yakın ilişkilerin özel olduğunu, bölgede siyasi, ekonomik, İslami, kültürel ve askeri açıdan istikrar sağlama yönünde ciddi önem teşkil ettiğini dile getiren taraflar, halklarının çıkarlarının sağlanmasının ve bölgenin geleceğinin, iki ülke arasındaki ortak iş birliğinin sağlamlaştırılmasından geçtiğini hatırlattılar.
Toplantı sonrasında yapılan açıklamada iki tarafın önde gelen bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunduğu bildirildi. Nitekim taraflar arasındaki istişareler, bölgenin ve dünyanın karşı karşıya olduğu birçok sorun ve kriz hakkında fikir birliğine varılmasıyla sonuçlandı.
Filistin davasının taşıdığını önemin altını çizen taraflar, adil ve kapsamlı bir çözümün Arap Barış Girişimi ve ilgili uluslararası meşruiyet kararlarını baz alarak başkenti Kudüs olacak şekilde 1967 sınırlarına dayalı bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını gerektirdiğini vurguladılar.
Arap ülkelerinin içişlerine müdahaleye ve bölgenin istikrarını bozacak girişimlere karşı olduklarını vurgulayan taraflar, ilgili uluslararası kararlar ve hukuk ilkeleri çerçevesinde, bölgedeki krizlerde Arapların ve Arap Birliği’nin rolünün önemine dikkat çektiler. Aynı zamanda ortak Arap eyleminin sağlamlaştırılması gerektiğini kaydettiler.
Ulusal güvenliğini korumak için aldığı tüm önlemlerde Suudi Arabistan Krallığı ile dayanışma içinde olduğunu ifade eden Mısır tarafı, Krallık topraklarına yönelik her türlü saldırıyı kınadıklarını bildirdi. Zira Krallığın ve Arap Körfezi bölgesi güvenliğinin, Mısır’ın ulusal güvenliğini tamamladığı vurgulandı.
Libya'nın istikrarı, birliği ve toprak bütünlüğünün himaye edilmesi gerektiğinin altını çizen taraflar, Libya’nın iç işlerine yönelik dış müdahaleye, bölgesel koşulların terörizmi ve radikalliğin desteklenmesi ile istikrarsızlaştırılmasına karşı olduklarını yinelediler.
Berlin Konferansı ve Haziran 2020 tarihli Kahire Bildirgesi’nde mutabık kalınanlara uygun olarak kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmayı desteklediklerini vurgulayan iki taraf, Libya devleti ile kurumlarının yeniden inşasına yönelik desteklerini dile getirdi.
Ekonomik iş birliğini artırmak için aralarındaki ticareti ve yatırımı artırmayı engelleyen konuların ortadan kaldırılması gerektiğinin altını çizen Suudi Arabistan ve Mısır, tüm alanlardaki iş birliği için uzmanlar arası ikili koordinasyonun sürdürülmesini gerektiğini kaydettiler.
Toplantıda aynı zamanda koronavirüs salgınının bölge ve dünya düzeyinde sağlık, ekonomik ve toplumsal alanlardaki yansımaları, insan hayatının ve geçim kaynaklarının korunması için bu yansımaların azaltılması gerektiği de gündeme geldi. Uzaktan eğitim uygulaması, gıda güvenliği sistemi, salgınla mücadelede tıbbi önlemler konularındaki deneyim ve çabaları paylaşıp koordine etmenin önemi vurgulandı.
Mısır ve Suudi Arabistan, ikili ilişkilere ciddi bir ivme kazandırması, bölgesel konularda ortak çıkar ve hedefleri destekleyecek şekilde koordinasyon ve çoklu çalışma sağlaması ve tarafların mücadele çabalarını birleştirmesi dolayısıyla aralarındaki siyasi koordinasyon ve danışma mekanizmasının sürdürülmesinin önemine dikkat çektiler.
Suudi Arabistan ve Mısır’dan Nahda Barajı müzakerelerine destek
Suudi Arabistan ve Mısır, Arap ülkelerinin içişlerine yönelik müdahalelere tepi gösterdi.
Suudi Arabistan ve Mısır’dan Nahda Barajı müzakerelerine destek
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة