ABD Başkanı seçilmesinden bu yana, son bir ayda İran’a yaklaşımına ilişkin en net tavrını sergileyen seçilmiş Joe Biden, Tel Aviv’in nükleer silah geliştirmesinin ABD’nin ulusal güvenliğine ve dünya düzenine “doğrudan bir tehdit” oluşturduğunu vurguladı. Biden, İran’ın fisil madde üretimine getirilen kısıtlamaların süresini uzatmak ve Lübnan, Irak, Suriye ve Yemen’deki kötü niyetli bölgesel faaliyetlerini “düzeltmek” amacıyla yeni müzakereler için bir “başlangıç noktası” olarak nükleer anlaşmaya dönmeye hazır olduklarını ifade etti. Ancak Biden, Arapların, özellikle de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) geri kalan büyük ülkelerle birlikte bu müzakerelerde yer alması gerektiğini vurguladı.
Biden, New York Times’dan gazeteci Thomas Friedman’ın nükleer anlaşmaya olan bağlılığının boyutuna ilişkin sorusuna “Zor olacak ancak evet” şeklinde cevap verdi. Geçtiğimiz eylül ayında yazdığı makaleye dikkat çektiği açıklamasında şunları söyledi:
“İran nükleer anlaşmaya yeniden sıkı sıkıya bağlı olursa ABD, Başkan Donald Trump’ın İran’a uyguladığı yaptırımları kaldırmakla birlikte müzakereleri devam ettirmek için başlangıç noktası olarak anlaşmaya katılacak.”
Biden ve ulusal güvenlik ekibi, iki taraf anlaşmaya geri döner dönmez İran’ın fisil madde üretimine getirilen kısıtlamaların süresinin uzatılması ve özellikle Lübnan, Irak, Suriye ve Yemen’de kolları aracılığıyla gerçekleştirdiği kötü niyetli bölgesel faaliyetlerini düzeltmek için en kısa sürede bir müzakere turu yapılması gerektiği görüşünde. Biden, yeni müzakerelerde sadece Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nı (KOEP) imzalayan İran, ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa, Almanya ve Avrupa Birliği’nin (AB) bulunmamasını, başta Suudi Arabistan ve BAE olmak üzere İran’ın Arap komşularının da katılmasını istedi.
Biden’ın ekibi, ABD’nin büyük ulusal çıkarının İran’ın nükleer programını tekrar tam bir kontrol ve gözetim altına almak olduğu konusunda ısrarcı. Zira ekibe göre “Tahran’ın nükleer silah geliştirmesi, ABD’nin ulusal güvenliğine ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması (NPT) kapsamında nükleer silahların kontrolüne yönelik küresel sisteme doğrudan bir tehdit oluşturuyor.”
“Hassas güdümlü füzeler ve bölgeyi istikrarsızlaştıran olaylar hakkında birçok görüşme yapıldığını” belirterek “bölgede istikrarı sağlamak için en iyi yolun” İran’ın nükleer programını gözden geçirmek olduğunu vurgulayan Biden sözlerini şöyle sürdürdü:
“İran’ın nükleer bombaya sahip olması Suudi Arabistan, Türkiye, Mısır ve diğerleri üzerinde nükleer silahlara sahip olma konusunda muazzam bir baskı oluşturur. Bu, dünyanın bu kısmının ihtiyacı olan son şeydir. Müttefiklerimiz ve ortaklarımızla istişare yaparak İran’a dayatılan nükleer kısıtlamaları sıkılaştırıp uzatmak ve füze programını gözden geçirmek için müzakerelere ve gözetim anlaşmalarına katılacağız.”
Biden ayrıca ABD’nin her zaman gerektiğinde “Snapback” yaptırımlarını yeniden uygulama seçeneği olduğuna ve “İran’ın da bunu bildiğine” dikkat çekti.
Biden, Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin İran ile ilgili yapılacak yeni müzakerelere katılmasını istiyor
https://turkish.aawsat.com/home/article/2661781/biden-suudi-arabistan-ile-birle%C5%9Fik-arap-emirlikleri%E2%80%99nin-i%CC%87ran-ile-ilgili
Biden, Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin İran ile ilgili yapılacak yeni müzakerelere katılmasını istiyor
Tahran’ın nükleer silah edinmesinin ABD’nin ulusal güvenliğine “doğrudan bir tehdit” anlamına geldiği belirtildi.
Biden, Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin İran ile ilgili yapılacak yeni müzakerelere katılmasını istiyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة