Eyfel Kulesi’nin merdivenleri açık artırmada satıldı

Müzayedeye çıkarılan Eyfel Kulesi’nin merdivenlerinden bir kısmı. (AFP)
Müzayedeye çıkarılan Eyfel Kulesi’nin merdivenlerinden bir kısmı. (AFP)
TT

Eyfel Kulesi’nin merdivenleri açık artırmada satıldı

Müzayedeye çıkarılan Eyfel Kulesi’nin merdivenlerinden bir kısmı. (AFP)
Müzayedeye çıkarılan Eyfel Kulesi’nin merdivenlerinden bir kısmı. (AFP)

Eyfel Kulesi’nin yaklaşık 14 basamaktan oluşan bir bölümü salı günü halka açık bir şekilde düzenlenen müzayedede 274 bin 475 euroya alıcı buldu. Artcurial Müzayede Evi merdivenleri Avrupalı bir koleksiyoncunun satın aldığı bilgisini paylaştı.
Satılan kısmın yüksekliği yaklaşık 3 metre. Eyfel Kulesi’nin ikinci ve üçüncü katlarını birbirine bağlayan bu spiral merdivenin geçmişi 1889 yılına kadar gidiyor.
Satılan kısmın 30 ila 40 bin euro arasında bir fiyata satılması bekleniyordu. Ancak bu tahminin 10 katı fiyatına satıldı.
1983 yılında kulenin en son iki katı arasına kurulan asansör nedeniyle söz konusu merdivenler iptal edilerek 24 parçaya kesilmişti.
Bu 24 parçadan biri, Eiffel Kulesi’nin birinci katında sergilenirken kalan diğer bölümlerden üçü Fransa’daki Orsay, Vilette ve Nancy’deki Demir Tarihi müzelerinde sergileniyor.
1983 yılında kuleden çıkarılan merdivenlerden geriye kalan parçalar, dünyanın birçok yerindeki koleksiyonculara satıldı. Kalan iki parçayı alan şarkıcı Guy Pierre, bunları 2015 yılında geri sattı.
Bu parçalar, Japonya’nın Yamanashi prefektörlüğündeki Yoichi Tesisi ve New York’taki Özgürlük Heykeli’nin yakınları da dahil olmak üzere dünyanın birçok yerine götürüldü.
Parçaların bir kısmı ise özellikle İsviçre, İtalya ve Kanada’daki özel koleksiyonlardaki yerini aldı.
Bu, Artcurial Müzayede Evi’nin Eyfel Kulesi’nin merdivenlerini satışa sunduğu dördüncü müzayede oldu.
2013 yılında üç buçuk metre yüksekliğindeki ilk parça 220 bin euroya, 2016 yılında tahmin edilenin 10 katına satılan ikinci parça 523 bin 800 euroya, üçüncü parça da 2018 yılında 176 bin 150 euroya alıcı bulmuştu.
324 metre yüksekliğinde olan Eyfel Kulesi, Notre Dame Katedrali ve Montmartre’deki Kutsal Kalp Kilisesi ile birlikte Paris’in simgelerinden biri kabul ediliyor. Dünya Fuarı (Exposition Universelle) için 1889 yılında inşa edilen Eyfel Kulesi, Gustave Eiffel (1832-1923) tarafından tasarlandı.



Gizli kodla keşfedilen Netflix dizisi izleyenleri hayran bıraktı

The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)
The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)
TT

Gizli kodla keşfedilen Netflix dizisi izleyenleri hayran bıraktı

The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)
The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)

Spotify'ın doğuşunu anlatan Netflix mini dizisi The Playlist, Rotten Tomatoes'da aldığı yüzde 100'lük beğeni puanıyla dikkatleri üzerine çekiyor. İzleyiciler gizli bir Netflix koduyla keşfettikleri "sürükleyici" mini dizi için "mutlaka seyredilmeli" diyor.

Bu 6 bölümlük mini dizi, Netflix'te "müzik türü kategorisi"ne ait özel bir içerik kodu sayesinde keşfedildi. Bu kodun, algoritmayı değiştirerek izleyicilere alışılmışın dışında içerikler sunduğu belirtiliyor. The Playlist, bu yöntemle öne çıkan en popüler yapımlardan biri oldu.

Her bölüm farklı bir karakterin gözünden

İsveçli girişimci Daniel Ek ve ortağı Martin Lorentzon'un müzik sektörünü değiştirme hikayesini anlatan The Playlist, Ekim 2022'de platformda yayına girdi.

Spotify Untold adlı kitaptan uyarlanan biyografik dizi, hikayeyi her bölümde farklı bir karakterin gözünden anlatıyor. Programcılar, avukatlar, sanatçılar ve müzik endüstrisinin kilit isimleri üzerinden Spotify'ın küresel müzik dinleme alışkanlıklarını nasıl değiştirdiği gözler önüne seriliyor.

IMDb'de de 10 üzerinden 7.4 puan alan dizi, izleyicilerden ve eleştirmenlerden büyük övgü topladı. 

Espinof'tan Carla Monfort, incelemesinde "The Playlist klasik bir biyografi gibi başlıyor ama sonunda sektöre eleştirel bir bakış sunuyor" ifadesini kullanıyor.

The Age'den Debi Enker ise "Modern anlatım diliyle, dijital devrimin ön saflarında yaşananları canlı bir şekilde yansıtıyor" yorumunda bulunuyor.

"Neredeyse kusursuz"

Arjantin merkezli gazete La Nacion, "Bu acımasız sektörü son derece merhametli bir yerden anlatıyor" diye yazıyor.

Eleştirmen Kate Sanchez, The Playlist için "Neredeyse kusursuz" diyerek ekliyor: 

Mini dizi, tüm biyografik yapımlar için yeni bir standart belirliyor. Çünkü teknoloji sektörünün hem mutluluk veren hem de yıkıcı yönlerini dürüstçe ortaya koyuyor.

İzleyiciler de diziyle ilgili görüşlerinde eleştirmenlere katılıyor. Bir Netflix abonesi, "Her bölümü farklı bir perspektiften anlatma fikri çok etkileyiciydi. 10 üzerinden 10, Kesinlikle izlemeye değer" ifadelerini kullanırken bir diğeri ekliyor:

Özellikle son bölümü epey sürprizliydi ama spoiler vermeyeceğim.

Başka bir izleyiciyse şu yorumu yapıyor:

Oyunculuklar çok iyi, kurgusu başarılı. Bir solukta izlenebilecek harika bir iş.

Independent Türkçe, Daily Mail, Unilad