Manama Diyalogu Konferansı’nın gündeminde Ortadoğu’da güvenlik var

Manama Diyalogu Konferansı’nın gündeminde Ortadoğu’da güvenlik var
TT

Manama Diyalogu Konferansı’nın gündeminde Ortadoğu’da güvenlik var

Manama Diyalogu Konferansı’nın gündeminde Ortadoğu’da güvenlik var

Manama Diyalogu Konferansı olarak bilinen 16. Bölgesel Güvenlik Zirvesi, dünya genelinden çok sayıda başbakan, savunma ve dışişleri bakanları, ulusal güvenlik danışmanı, ordu ve istihbarat liderleri ve yetkililerin katılımıyla bugün Bahreyn'in başkenti Manama'da düzenleniyor.
Bahreyn Dışişleri Bakanlığı ile Londra’daki Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) ortaklığında düzenlenen konferansa koronavirüs salgını kaynaklı sağlık önlemleri dolayısıyla sınırlı erişim olacak. Katılımcılar tartışma oturumlarına çevrimiçi bir platform üzerinden ulaşacak.
ABD, İngiltere, Avrupa ve Asya ülkelerinden uzmanların katıldığı konferansta bu yıl İsrailli uzmanlar da yer alacak. Askeri istihbarat eski şefi, Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü İcra Direktörü ve aynı zamanda IISS danışma kurulu üyesi olan emekli General Amos Yadlin de bu uzmanlar arasında yer alıyor.
Üç gün sürecek platformda Ortadoğu'nun karşılaştığı zorlukların yanı sıra güvenlik ve dış politika odaklı tartışmalar düzenlenecek. Organizatörler, bu yılki konferansa dünyanın dört bir yanından 3 bin yetkili ve düşünürün katılması beklentisinde.
Siyasi girişimleri ilerletme hedefiyle ülkeler arasında ikili veya çok taraflı toplantıların düzenlendiği Manama Diyalogu, bölgesel ve küresel güvenlik meseleleriyle ilgili sınır ötesi tartışmalara teşvik ediyor. Üst düzey bakanlar, ordu ve istihbarat şefleri, üst düzey diplomatlar, iş insanları, kanaat önderleri, analist ve gazeteciler, bölgedeki önemli siyasi meseleleri tartışmak üzere zirvenin son görüşmelerinde bir araya gelmişti.
Ulusal, bölgesel ve uluslararası eylem araçlarını incelemek, önde gelen güçlerin niyetlerini gözden geçirmek ve küresel mali zorluklara rağmen kalkınmanın nasıl destekleneceğini tartışmak da zirvenin hedefleri arasında yer alıyor.
Koronavirüs salgını bu yılki zirve gündemine damgasını vuruyor. “Kovid-19 Salgını Sonrası Küresel Yönetim” başlıklı oturumda küresel iş birliğindeki büyük boşluklar ve çok taraflı sistemin salgınla mücadeledeki kırılganlığı ele alınacak. Genel bir oturumda ise ülkelerin ortak çıkarları geliştirme yönünde nasıl iş birliği yapabileceği, Birleşmiş Milletler (BM) veya G20 gibi uluslararası kurumların salgının sağlık, ekonomik ve siyasi yansımalarıyla başa çıkmada aynı hedefe yönelik eylemi nasıl teşvik edebileceği tartışılacak. Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Başkanı Peter Maurer’in yapacağı açılış konuşmasında, küresel insani yardım gündemi hakkında görüşlere yer verilecek. Ayrıca çatışmalar, yönetim, silahlı çatışma hukuku, yoksulluk ve Kovid-19 salgını arasındaki etkileşim tartışılacak.
Konferans, uzmanların Ortadoğu güvenliğine ışık tutacağı, küresel güvenlik meseleleri ile bölge sorunları arasındaki karmaşık etkileşimin ele alınacağı “Küresel Bağlamda Orta Doğu Güvenliği” adlı ikinci genel oturum da dahil olmak üzere fazla sayıda başlığın görüşülmesine ayırıldı.
“Ortadoğu'daki Çatışmaların Çözümü” başlıklı oturumda, iç çatışmalar ve bölgesel rekabetler, bunların artlarında bıraktıkları ciddi insani, altyapısal, güvenlik ve siyasi maliyetler incelenecek. Katılımcıların Afganistan'daki 20 yıllık savaş, Irak'ın istikrar ve yeniden yapılanma arayışı, Yemen, Suriye ve Libya'daki çatışmaları ele alacağı oturumda istikrar ve anlaşmazlıkların çözümü yönündeki olasılıklara odaklanılacak.
Konferansa Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin de katılacak.
Nükleer silah ve füzelerin yayılmasının getirdiği zorluklarla mücadelede bölgesel güvenlik planları ve tasarımları, bu tasarımların Körfez ülkeleri arasında doğuracağı güven ve şeffaflığın konuşulacağı “Diplomasi, Yayılma ve Bölgesel Güvenlik” başlıklı bir oturum düzenlenecek. Oturumda diplomasinin bölgesel gerilimleri azaltma ve bölgesel güvenlik yönünde diyalog alanı oluşturmadaki rolü gözden geçirilecek.
Ortadoğu ülkelerinin silahlı kuvvetlerini yeni yetenek ve düzenlemeler, aynı zamanda profesyonelleştirme yoluyla modernize etme ve savunma sanayisini geliştirme çabalarına odaklanan “Ortadoğu'da Savunma ve Yenilenme Diplomasisi” başlıklı genel oturum katılımcıları, askeri kurumların iç güvenlik, terörle mücadele operasyonları veya dış savunmada oynadığı rolü tartışacak. Söz konusu genel oturumda aynı zamanda savunma diplomasisinin ortaklık kurma ve bunları pekiştirme, kapasiteleri artırma, mevcut ve gelecekteki tehditlerle mücadelede gerekli çerçeveleri oluşturmadaki rolü de gündemde olacak.
“Ortadoğu'da Yeni Güvenlik İş Birliği” adıyla düzenlenecek bir diğer oturumda Ortadoğu şirketleri arasındaki yeni ortaklıklar ve birleşmeler, yeni ilişki grupları oluşturma olasılıkları, bölgedeki stratejik düşünceler ve yapısal değişikliklerin itici gücüyle Doğu Akdeniz ve Körfez bölgesi jeopolitiğine odaklanılacak. Söz konusu yeni ortaklıkların temelleri ve bu noktada verilen sözler tartışılacak.



Suudi Arabistan Çarşamba günü KİK-ABD zirvesine ev sahipliği yapacak

Başkan Trump'ın görevdeki ilk döneminde Suudi Arabistan'a yaptığı ziyaret sırasında 2017 yılında Riyad'da düzenlenen KİK-ABD zirvesinden bir kare (Reuters)
Başkan Trump'ın görevdeki ilk döneminde Suudi Arabistan'a yaptığı ziyaret sırasında 2017 yılında Riyad'da düzenlenen KİK-ABD zirvesinden bir kare (Reuters)
TT

Suudi Arabistan Çarşamba günü KİK-ABD zirvesine ev sahipliği yapacak

Başkan Trump'ın görevdeki ilk döneminde Suudi Arabistan'a yaptığı ziyaret sırasında 2017 yılında Riyad'da düzenlenen KİK-ABD zirvesinden bir kare (Reuters)
Başkan Trump'ın görevdeki ilk döneminde Suudi Arabistan'a yaptığı ziyaret sırasında 2017 yılında Riyad'da düzenlenen KİK-ABD zirvesinden bir kare (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan, Katar ve BAE'ye gerçekleştireceği tarihi ilk yurtdışı ziyareti öncesinde Suudi Arabistan başkenti Riyad'da Körfez-ABD zirvesine ev sahipliği yapması bekleniyor.

Axios internet sitesinin ABD'li bir yetkiliye ve Arap yetkililere dayandırdığı haberine göre Suudi Arabistan, Çarşamba günü ABD Başkanı ile Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi'nden mevkidaşı liderleri bir araya getirecek zirveye ev sahipliği yapmayı planlıyor. ABD Başkanı'nın ilk resmi dış gezisi, yönetiminin ABD ile Körfez ülkeleri arasındaki işbirliğine verdiği önemi yansıtıyor ve zirve, ABD Başkanı'nın ABD'nin Ortadoğu'daki angajmanına ilişkin vizyonunu sunması ve ülkesinin bölgedeki çıkarlarını tanımlaması için bir fırsat olacak.

Bu zirve, ilki Mayıs 2015'te Camp David'de, ikincisi Nisan 2016'da, üçüncüsü Mayıs 2017'de Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk dönemindeki katılımıyla ve dördüncüsü Temmuz 2022'de Mısır, Ürdün ve Irak'ın da aralarında bulunduğu Arap ülkelerinin katılımıyla düzenlendi. ABD ile KİK ülkeleri arasındaki beşinci zirve çarşamba günü düzenlenmesi bekleniyor.

cdfrgty
Fotoğraf: KUNA

 Kral Selman bin Abdülaziz Pazar günü Körfez liderlerine Riyad'da düzenlenecek Körfez-ABD zirvesine katılmaları için davetiye gönderdi.

Kuveyt Emiri Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Kral Selman'dan yazılı bir mesaj ve zirveye katılım davetiyesi aldı. Bahreyn Kralı Hamad Bin İsa Al Halife de Kral Selman'ın  yazılı mesajını ve zirveye katılım davetiyesini Suudi Arabistan'ın Manama Büyükelçisi Nayef Al Sudairi'den teslim aldı.

frgty
Fotoğraf: BNA

Kral Hamad Al Halife, iki krallık arasındaki yakın ve sağlam tarihi bağları ve iki halkın çıkarlarını her düzeyde kardeşçe işbirliği ve koordinasyonun sürekli geliştirilmesini övdü. Ayrıca Kral Selman'ın Bahreyn-Suudi ilişkilerini güçlendirmeye yönelik hayırsever çabalarından ve Suudi Arabistan'ın ortak Körfez eylem sisteminin geliştirilmesindeki öncü rolünden, KİK ülkelerindeki kardeşler arasındaki uyum ve işbirliğinin derinleştirilmesinden, bölgedeki güvenlik, istikrar ve barışın temellerinin sağlamlaştırılmasından gurur duyduğunu ifade etti.

ty
Umman Dışişleri Bakanı, Suudi Büyükelçiyi kabul etti (Umman)

ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan Şarku'l Avsat'a yapılan açıklamada Başkan Trump'ın ziyaretinin ABD'nin Suudi Arabistan'ı bölgesel güvenlik ve istikrarı arttırma çabalarında önemli bir ortak olarak görmesi nedeniyle, Suudi Arabistan'ın bölgedeki önemli rolünün ve stratejisinin hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde yansıttığını ifade etti. Açıklamda şu ifadelere yer verdildi: "Washington, krizlere sürdürülebilir siyasi ve diplomatik çözümler bulmak, Gazze'deki çatışmaları durdurma çabalarını desteklemek, kalıcı bir ateşkese varmak, Kızıldeniz'de seyrüsefer özgürlüğünü tehdit eden faaliyetlere karşı koymak için bölgesel ortaklarıyla birlikte çalışma kararlılığını sürdürecek."