Fas OHAL’i 10 Ocak’a kadar uzattı

Fas OHAL’i 10 Ocak’a kadar uzattı
TT

Fas OHAL’i 10 Ocak’a kadar uzattı

Fas OHAL’i 10 Ocak’a kadar uzattı

Fas Hükümeti dün (Perşembe) ülkenin her köşesine yayılmış olan koronavirüs ile mücadele kapsamında uygulanan sağlık OHAL’inin 10 Ocak’a kadar uzatılmasına karar verdi.
Başbakan Dr. Saadettin Osmani dün düzenlenen toplantıda Fas’ın koronavirüs ile mücadelesinde gelecek aşamanın “aşılama çalışması için ciddi ve dikkatli bir hazırlık” aşaması olacağını söyledi. Osmani, Fas Kralı 6. Muhammed tarafından bu aşamanın başlatılmasına yönelik direktif almasının ardından Kral’a, Sağlık Bakanlığı tarafından çeşitli devlet sektörlerinin katılımıyla hazırlanan “eksiksiz bir strateji” sunulduğunu belirtti.
Fas’ın seçtiği aşının “uzmanların, Fas Bilim Kurulu’nun ve ilgili tarafların ifadeleri” ile “güvenli ve etkili” olduğunu belirten Osmani, salgın ile mücadelede özellikle sağlık ve toplum seviyesinde güçlü bir değişiklik oluşturacak bu sürecin başarılı olması için herkesin katkıda bulunacağına dair “güveni ve umudu” olduğunu dile getirdi.
Sağlık OHAL’inin uzatılması hususunda, uzatma kararnamesi İçişleri Bakanlığı’nın “ulusal düzeyde tüm uygun önlemleri alma” yetkisi kapsamında ve mevcut salgın durumunun verileri doğrultusunda alındı.
Bu bağlamda, Fas’ta salgın durumunda, 4 bin 346 yeni vaka tespit edilirken, 70 kişi virüs sebebiyle hayatını kaybetti. Son veriler ile salgının başlangıcından bu yana kaydedilen toplam vaka sayısı 363 bin 190’a, virüse bağlı can kaybı ise 5 bin 985’e yükseldi.
Hükümet, koronavirüs salgınının ekonomik etkileri ile mücadele için salgından etkilenen sektörlere yardım etmek için önlemler almaya devam etti.
Bu bağlamda, Kabine “Ulusal Sosyal Güvenlik Fonu” tarafından, işleri geçici olarak durdurulan ve işverenler tarafından izin verilen işçiler, catering, etkinlik ve gösteri taahhüdü ile çalışılan bir sektörde çalışanlar kişilere, eğlence ve oyun alanlarında çalışan kişiler için, 1 Eylül'den 31 Aralık'a kadar olan dönemde, aylık iki bin dirhem (200 dolar) olarak tazminatların ödenmesine izin veren bir kararname onayladı.



Şara: Prens Muhammed bin Selman sözünü tuttu

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump'ın huzurunda Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şerif ile tokalaşıyor (AP)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump'ın huzurunda Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şerif ile tokalaşıyor (AP)
TT

Şara: Prens Muhammed bin Selman sözünü tuttu

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump'ın huzurunda Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şerif ile tokalaşıyor (AP)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump'ın huzurunda Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şerif ile tokalaşıyor (AP)

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed bin Selman'ın Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırma yönündeki çabalarını överek, Suudi Veliaht Prensi'nin "sözünü yerine getirdiğini" vurguladı.

Şara, dün Riyad'da ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmeden saatler sonra televizyonda yaptığı açıklamada, Trump'ın Prens Muhammed bin Selman'ın talebine yanıt verdiğini belirterek, Suudi Veliaht Prensi'nin aylar önce kendisine, devrik Başkan Beşşar Esed'in yönetimi sırasında Şam'a uygulanan yaptırımları kaldırma sözü verdiğini söyledi.

Resim  Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara televizyonda yayınlanan bir konuşmasında (Arşiv-EPA)

Trump'ın Riyad'daki "cesur ve tarihi" kararını memnuniyetle karşılayan Şara, "Yaptırımların kaldırılması kararı, halkın acılarını hafifleten, yeniden doğuşlarına yardımcı olan ve bölgede istikrarın temellerini atan cesur ve tarihi bir karardı" ifadelerini kullandı.

Trump, Prens Muhammed bin Selman'ın daveti ve himayesinde Şara ile bir araya geldi. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bu, ABD ve Suriye başkanları arasında 25 yıl aradan sonra gerçekleşen ilk görüşme oldu.

Trump, bu görüşme öncesinde gazetecilere, Suriye'ye yaptırımları kaldırarak “yeni bir başlangıç” sunmak istediğini açıkladı. Bu yaptırımlar, Suriye'yi küresel finans sisteminden izole etmiş ve 14 yıllık savaşın ardından ekonomik toparlanmayı engellemişti.