Jeffrey: Suriye’de 3 stratejik hedefi gerçekleştiremedik ancak Esed’in ilerlemesini engelledik

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey (Getty)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey (Getty)
TT

Jeffrey: Suriye’de 3 stratejik hedefi gerçekleştiremedik ancak Esed’in ilerlemesini engelledik

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey (Getty)
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey (Getty)

ABD’de 3 Kasım başkanlık seçimlerinin ardından istifa eden ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Trump yönetiminin Irak ve Suriye’de terör güçleriyle mücadelede ağır bir şekilde kaybetmeyi önleyen stratejik politikalarına övgüde bulundu ancak Trump yönetiminin Suriye’de yapılması gereken stratejik 3 hedefi gerçekleştiremediği söyledi.
Jeffrey, The Times of Israel gazetesine verdiği röportajda, bölgeyi Trump’ın göreve geldiği zamandan daha iyi durumda terk ettiklerini söyleyerek şu ifadelerle devam etti;
“Ancak Trump yönetimi bölgedeki 3 hedefe ulaşamadı. Bunlar İran güçlerini Suriye topraklarından çıkarmak, DEAŞ’ı tamamen yok etmek ve Suriye krizine siyasi çözüm bulmak. Oysa bizim yaptığımız rejim güçlerinin ilerlemesini durdurmak ve askeri durumu olduğu gibi tutmak oldu.”
ABD ve Uluslararası Koalisyon’un Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in sahada kazanımlar elde etmesini engelleyen bir ‘askeri çıkmaz’ sağladığını söyleyen Jeffrey, Türk kuvvetlerinin de aynısını Suriye’nin kuzeyinde yaptığını, bu esnada İsrail hava kuvvetlerinin gökyüzüne hükmettiğini söyledi.
Çökmüş bir devletin mirası Rusya ve İsrail’e kaldı
Jeffrey, Suriye hükümetine yönelik diplomatik izolasyonu sürdürmeyi kabul eden Arap Birliği üyeleri ile olan işbirliğine ek olarak, ‘Esed rejimini ekonomik olarak ezen’ yaptırımların uygulanmasında Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği’ndeki (AB) uluslararası kuruluşların desteğine değinerek şöyle devam etti;
“Tamamen çökmüş bir devletin mirası Rusya ve İsrail’e kaldı. Bu bataklıktan çıkabilmek istiyorlarsa, ciddi bir şekilde müzakere etmek ve uzlaşmayı kabul etmek zorunda kalacaklar.”
Jeffrey, ABD’nin yeni başkanı seçilen Joe Biden yönetiminin karşı karşıya olduğu zorluğun, Rusya ve İran’ı ‘Esed’in kontrol altına alınması ve Suriye’de kan dökülmesine son verilmesine’ ikna etmek olduğuna dikkat çekti.
James Jeffrey, Trump yönetiminin Esed’i boykot etme politikasını, bu adımın eski Başkan Barack Obama politikasının bir devamı olduğunu söyleyerek savundu.
Eski ABD başkanı rejim değişikliğini desteklerken, 2015 yılında BM Güvenlik Konseyi tarafından desteklenen çatışmaya yönelik ‘siyasi çözüm’ fikrini kabul ederek Esed’in hayatta kalmasına açık kapı bıraktı.
Söz konusu röportajda, Trump’a çok fazla övgüde bulunmamaya dikkat ederek, bunun yerine Pompeo ve yönetimin Ortadoğu’daki politikalarına övgüler dizen Jeffrey, “Pompeo’nun Başkan’ın güvenini kazanan parlak bir dışişleri bakanı olduğunu düşünüyorum. Bu güven, Başkan Trump’ı ABD güçlerini Suriye’den tamamen çekmeye yönelik ilk kararından vazgeçmeye ikna etme noktasında kesinlikle gerekliydi” dedi.



El Salvador, Beyaz Saray’ın göçmen talebini reddetti

Mega hapishanede gardiyanlara ek olarak 600 asker ve 250 polis görev yapıyor (Reuters)
Mega hapishanede gardiyanlara ek olarak 600 asker ve 250 polis görev yapıyor (Reuters)
TT

El Salvador, Beyaz Saray’ın göçmen talebini reddetti

Mega hapishanede gardiyanlara ek olarak 600 asker ve 250 polis görev yapıyor (Reuters)
Mega hapishanede gardiyanlara ek olarak 600 asker ve 250 polis görev yapıyor (Reuters)

ABD’nin "yanlışlıkla" El Salvador'a sınır dışı ettiği Kilmar Armando Abrego Garcia’nın geri gönderilmesini talep ettiği fakat El Salvador’un buna yanaşmadığı aktarılıyor.  

Kimliklerinin açıklanmaması şartıyla New York Times’a (NYT) konuşan yetkililer, Donald Trump yönetiminin Garcia’nın ABD’ye iadesi için El Salvador’dan talepte bulunduğunu söylüyor.

Ancak El Salvador lideri Nayib Bukele’nin talebi reddettiği aktarılıyor. Bukele’nin, Garcia’nın El Salvador vatandaşı olduğu için ülkeden çıkarılmayacağını belirttiği ifade ediliyor.

Trump yönetimi, 29 yaşındaki Garcia'yı M-13 çetesine üye olduğu iddiasıyla 15 Mart'ta El Salvador'daki Terör Muhafaza Merkezi'ne (CECOT) göndermişti.

Ancak Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) tarafından 1 Nisan'da mahkemeye sunulan savunma dosyasında "Garcia’nın idari bir hata nedeniyle” sınır dışı edildiği bildirilmişti. Trump’ın "sınır çarı" Tom Homan ise “terörist” diye nitelediği Garcia'nın El Salvador’a gönderilmesinin hata olmadığını savunmuştu.

Garcia’nın avukatları, iddiaları reddederek göçmenin suç kaydı bile olmadığını belirtmişti.

Tartışma yaratan olayda Yüksek Mahkeme, göçmenin ABD’ye geri getirilmesinin “kolaylaştırılması” gerektiğini bildirmişti.

NYT’nin haberinde, Beyaz Saray’ın Yüksek Mahkeme kararına uyuyormuş izlenimi vermek için El Salvador’la iletişime geçmiş olabileceği değerlendirmesi yapılıyor.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, El Salvador’la görüşme düzenlenip düzenlenmediğinde dair “yorum yapamayacağını” söyledi.

Trump, Garcia’yı defalarca çete üyeliğiyle suçlamasına rağmen dün ABC News’da yayımlanan söyleşisinde, göçmenin ülkeye dönüşünü sağlayabileceğini belirtmişti.

Trump, Tren de Aragua çetesiyle bağlantılı olduğu ileri sürülen göçmenlerin sınır dışı işlemlerini hızlandırmak için 1798 tarihli Yabancı Düşmanlar Yasası'na başvurmuştu. Bu kanun, Başkan'a belgesiz göçmenleri hedef alma ve sınır dışı etme konusunda olağanüstü yetkiler veriyor. Bu yasa, 1812 Savaşı, I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı dönemlerinde “aktif yabancı düşmanların” ülkeden çıkarılması amacıyla kullanılmıştı.

Yüksek Mahkeme, geçen ay verdiği kararla bu yasadan hareketle Venezuelalı göçmenlerin sınır dışı işlemlerinin sürdürebileceğine hükmetmişti. Sınır dışı işlemlerini geçici olarak durduran alt mahkemenin kararı da böylece bozulmuş, Trump da kararı “zafer” diye nitelemişti.

Independent Türkçe, New York Times, Guardian