Yüzüklerin Efendisi'ni yeniden izleyen Peter Jackson: Üçleme tutarsız

Yönetmen sorunları düzeltti, bu nedenle üçleme artık "tek ve büyük bir film gibi hissettiriyor"

Orta Dünya maceraları Amazon Prime'da yayımlanacak yeni diziyle geri dönecek (New Line Cinema/Warner Bros)
Orta Dünya maceraları Amazon Prime'da yayımlanacak yeni diziyle geri dönecek (New Line Cinema/Warner Bros)
TT

Yüzüklerin Efendisi'ni yeniden izleyen Peter Jackson: Üçleme tutarsız

Orta Dünya maceraları Amazon Prime'da yayımlanacak yeni diziyle geri dönecek (New Line Cinema/Warner Bros)
Orta Dünya maceraları Amazon Prime'da yayımlanacak yeni diziyle geri dönecek (New Line Cinema/Warner Bros)

Peter Jackson Yüzüklerin Efendisi (Lord of the Rings) üçlemesini tekrar izledikten sonra "tutarsız" bulduğunu itiraf etti.
Yönetmen filmlere tekrar göz attıktan sonra her yeni filmde teknolojinin gelişmesi nedeniyle bölümlerin birbirinden çok farklı göründüğünü fark etti.
Jackson üç filmde de renk derecelendirmesindeki değişimden o kadar rahatsız olmuştu ki, bu onu meşhur seriyi yeniden düzenlemeye teşvik etti.
Yönetmen, yeni bir video röportajda "Geri dönüp bu filmleri tekrar izlemek ilginçti, çünkü ne kadar tutarsız olduklarını fark ettim ve bu gerçekten de Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin ilk olarak 20 yıl önce çekilme biçiminden kaynaklanıyor" dedi.
Jackson 2001 ve 2003 arasında vizyona giren filmlerini düzeltme olanağından bahsederken, "Şimdi tüm bu oyuncaklara sahip olmak eğlenceli, eski günlerde oynayabileceğimiz bu şeyler yoktu" dedi.
Jackson fırsatlardan istifade ederek 2012 ve 2014 arasında vizyona giren Hobbit üçlemesini bile yeniden düzenledi.
Sonuç olarak, Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği'nden (The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring) Hobbit: Beş Ordunun Savaşı'na (The Hobbit: Battle of the Five Armies) kadar yönetmenin 6 filminin hepsi artık “aynı hikayeyi anlatan, aynı görünen ve aynı tınlayan tek ve büyük bir film gibi” hissettiriyor.
Jackson sonuçtan "memnun" olduğunu söyledi ve ekledi: "Pek çok açıdan nihayet yolculuğun sonuna ulaştığımı ve sonunda hepsini tamamladığımı hissediyorum."
Orta Dünya serisi şu anda, Warner Bros Home Entertainment aracılığıyla dijital ortamda ve Blu-Ray'de 4K Ultra HD olarak izlenebiliyor.  (Independent Türkçe)
 



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe