Darfurlular BM Barış gücünün Sudan'dan gitmemesi için gösteriler düzenliyor

Darfur'daki Kalma Kampı’nda kalan yerinden edilmişlerin arşiv fotoğrafı (AFP)
Darfur'daki Kalma Kampı’nda kalan yerinden edilmişlerin arşiv fotoğrafı (AFP)
TT

Darfurlular BM Barış gücünün Sudan'dan gitmemesi için gösteriler düzenliyor

Darfur'daki Kalma Kampı’nda kalan yerinden edilmişlerin arşiv fotoğrafı (AFP)
Darfur'daki Kalma Kampı’nda kalan yerinden edilmişlerin arşiv fotoğrafı (AFP)

Yüzlerce Sudanlı, Birleşmiş Milletler-Afrika Birliği Darfur Misyonu UNAMID’in, bu yılın sonunda ülkeyi terk etmemesini talep etmek için Batı Darfur'da yerinden edilmiş Sudanlıların kaldığı Kalma Kampı’nda gösteri düzenledi.
AFP’nin haberine göre, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Ekim ayında, UNAMID’in 2003’ten bu yana sıkıntılarla boğuşan bölgeden çıkarılmasına karar vermişti. Darfur'da o dönemdeki Devlet Başkanı Ömer el-Beşir rejimine karşı etnik azınlıklar tarafından ayaklanmanın başlatıldığı söz konusu tarihte isyancılar ise Kuzey Darfur eyaletindeki Golo şehri kontrolünü ele geçirmişti.
2007 yılı sonlarında, BM ve Afrika Birliği tarafından oluşturulan ortak bir barış gücü, 2004'te oluşturulan bir Afrika gücünün yerini almak üzere konuşlandırılmıştı.
Görgü tanıkları, yüzlerce kadın ve çocuğun Güney Darfur Eyaleti başkenti Nyala şehri yakınlarındaki Kalma Kampı’nda UNAMID karargahı önünde toplandığını bildirdi.
AFP’ye konuşan Harun Osman, “Yerinden edilenler, İngilizce ve Arapça ‘UNAMID’e çıkış yok’, ‘Kalma, uluslararası güçleri UNAMID’i korumaya çağırıyor’ yazılı pankartlar kaldırdı” ifadelerinde bulundu.
2016'dan bu yana hükümet ve isyancılar arasında herhangi bir çatışma yaşanmıyor; ancak aşiret milisler, zaman zaman çiftçilere ve yerinden edilmiş kişilere karşı saldırılar gerçekleştiriyor.
Gösteriye katılanlardan biri olan Yakub Muhammed ise, AFP'ye verdiği demeçte, “Barış tamamlanıncaya kadar yerlerinden edilmişlerin himaye edilmesi için UNAMID'in yerinde kalmasını istiyoruz” ifadelerine başvurdu.
Hükümet temsilcileri ve Darfur’daki isyancı hareketlerden dördü, 3 Ekim'de Juba'da Güney Sudan sponsorluğunda bir barış anlaşması imzalamıştı. Ancak Abdulvahid Muhammed Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/AM), bu anlaşma imzalamayı reddetti.
Anlaşma; arazi mülkiyeti, geçiş dönemi adaleti, tazminatlar, göçebe sektörün gelişimi, hayvancılık, servet ve iktidar paylaşımları, mülteci ve yerlerinden edilmiş kişilerin dönüşü gibi konularla ilgili sekiz farklı protokol içeriyor. Tüm Sudan halkı unsurlarını temsil eden bir ordu olma yönünde söz konusu hareketlerden savaşçıları hükümet ordusuna entegre etmeye yönelik bir güvenlik protokolü de yer alıyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, en az 10 yıldır, Nisan 2019'da yönetimine karşı kitlesel protestoların ardından ordu tarafından görevden alınan Beşir'in Darfur'daki çatışmalar sırasında işlenen insanlık karşıtı suçlar, savaş suçları ve soykırımdan sorumlu olduğu yönündeki suçlamalar nedeniyle hesap vermesini talep ediyor.



Washington, IKBY’ye stratejik yatırım yaparak dengeyi yeniden sağlamak istiyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Mayıs 2025'te Washington'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani'yi ağırladı. (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Mayıs 2025'te Washington'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani'yi ağırladı. (AP)
TT

Washington, IKBY’ye stratejik yatırım yaparak dengeyi yeniden sağlamak istiyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Mayıs 2025'te Washington'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani'yi ağırladı. (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Mayıs 2025'te Washington'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani'yi ağırladı. (AP)

Küresel enerji sektöründeki dönüşümler devam ederken, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ABD için karmaşık ama stratejik bir yatırım fırsatı oluşturuyor. Bağdat ile Erbil arasında devam eden gerginliklere rağmen, ABD'nin müdahalesi bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirebilir, ekonomik reformları yönlendirebilir ve istikrarı bozan güçlerle mücadele edebilir. Ancak enerji sektörü uzmanları ve ilgililer, bunun ‘yasal ve güvenlikle ilgili zorlukların hassas bir şekilde yönetilmesine’ bağlı olduğunu belirtiyor.

Bağdat ile Erbil arasındaki durum şu anda ne?

Son haftalarda Bağdat'taki federal hükümet ile IKBY arasındaki gerginlikler arttı. İran'a sadık ve Bağdat'taki iktidar koalisyonu Koordinasyon Çerçevesi’ne yakın gruplar tarafından gerçekleştirildiği yaygın olarak kabul edilen bir dizi insansız hava aracı (İHA) saldırısı, Tavke, Pişhabur, Ayn Sifni, Hor Mala ve Sarsing gibi önemli petrol sahalarını hedef aldı. Bu saldırılar, günlük 200 bin varil üretimde geçici bir duraklamaya neden oldu ve raporlara göre Amerikan şirketlerinin yönettiği varlıklara zarar verdi.

Söz konusu gerilim, operasyonel etkisinin yanı sıra, bu hayati sektörle ilgilenenlere göre ‘IKBY bölgesindeki enerji sektörünün stratejik kırılganlığını’ da ortaya çıkardı.

Bağdat ve Erbil, üretimi ve boru hatları üzerinden nakliyatı aksatan yasal anlaşmazlıklar yaşıyor. Taraflar arasındaki değişken durum, büyük dalgalanmaların yaşandığı bölgede ciddi ekonomik istikrarsızlığa ve büyük gelir kayıplarına neden oldu. Bu durum, anayasal yetki, gelirlerin kontrolü ve egemenlik konusunda derin ve süregelen anlaşmazlıkları ortaya çıkardı.

Bununla birlikte, Bağdat ve Erbil arasında yakın zamanda varılan bir çerçeve anlaşması, bu karmaşıklıkları çözmek için yeni bir yol haritası çiziyor gibi görünüyor.

Bu anlaşmazlığın özünde, IKBY'nin kaynaklarını bağımsız olarak kullanma ve petrol ve gaz sözleşmeleri imzalama hakkına sahip olup olmadığına dair anayasal bir ihtilaf yatıyor.

bghyjukı
Irak'ın Duhok vilayetinde meydana gelen İHA saldırısının ardından bir güvenlik görevlisi petrol sahasının önünden geçiyor. (Reuters)

15 Şubat 2022'de Irak Federal Yüksek Mahkemesi, IKBY hükümeti tarafından çıkarılan 2007 tarihli petrol ve gaz yasasının anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. Bu karar, IKBY’nin petrol ihracatını yönetme ve uluslararası şirketlerle sözleşmeler imzalama yetkisini fiilen geçersiz kıldı ve Bağdat'a bu sözleşmeleri iptal etme ve petrol kaynaklarını kontrol etme hakkı verdi. Ancak Bağdat Ticaret Mahkemesi 2025 yılının başlarında bu kararı iptal etti ve uluslararası petrol şirketlerinin sözleşmelerini yeniden tanıdı, böylece bu şirketlerin varlığı ve faaliyetleri yasal ve uygulanabilir hale geldi.

IKBY'nin kaynakları

IKBY’nin rezervleri 45 milyar varilden fazla petrol ve henüz tam olarak kullanılmamış büyük miktarda doğal gaz olarak tahmin ediliyor. 2025 yılında Amerikan şirketleri ile IKBY arasında imzalanan gaz anlaşmaları, projelerin ömrü boyunca toplam 110 milyar dolarlık gelir elde edilebileceğini gösteriyor. Bu projeler, ülkede devam eden elektrik krizini hafifletmek için yeterli gaz arzını sağlamada önemli bir rol oynuyor.

Iraklı ekonomistlerin tahminlerine göre, IKBY ve Irak'ın geri kalanının ihtiyaçları karşılandıktan sonra, gaz fazlası, özellikle Rusya-Ukrayna savaşının devam ettiği bir ortamda, Rus enerji kaynaklarından uzaklaşmaya çalışan Avrupa pazarlarına ihraç edilebilir.

Resmi verilere göre IKBY'deki enerji sektörü, farklı düzeylerde jeopolitik karmaşıklık ve genişleme hazırlığı ile olgunlaşmış sahalar ve yüksek potansiyele sahip umut vaat eden bloklardan oluşan çeşitli bir karışım sunabilir. Petrol ve gaz sahalarının değerlendirilmesi, keşfi ve üretimi devam ederken, araştırmalar bu sahaların mineral bileşimleri ve üretim özellikleri açısından farklılıklar gösterdiğini ortaya koyuyor.

Bazı keşfedilen sahalar yüksek kükürtlü doğal gaz içeriyor ve bu da korozyon, sağlık ve çevre riskleri gibi zorluklar yaratıyor. Uzmanlara göre, diğer sahalar ise daha düşük kükürt oranlarına sahip daha yüksek kaliteli gaz sağlıyor.

Halen erken geliştirme aşamasında olan umut vaat eden sahalardan ikisi, kullanılmamış kaynakların hacmi ve kalitesi açısından güçlü göstergeler sergileyen Topkhana ve Kurdemir sahalarıdır.

sdfrgthy
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) Süleymaniye vilayetindeki Kormor Gaz Sahası (Reuters)

Bu projeler, benzer fırsatlardan yararlanmak isteyen birçok Amerikan şirketinin büyük ilgisini çekiyor. ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, bu petrol ve gaz zengini sahaların hem IKBY hem de Irak için stratejik varlıklar olduğunu ve enerji bağımsızlığını güçlendirmeye katkıda bulunduğunu göz önünde bulundurarak, bu projelere ilgi ve destek gösteriyor.

Amerikan yatırımının etkisi

Uzmanlar, açık bir yasal ortam ve bilinen bir vergi sistemi altında istikrarlı petrol ve gaz üretiminin ekonomik piyasaların ve siyasi yapıların istikrarına yol açtığı konusunda hemfikir. Amerikan sermayesinin rolü, hidrokarbon kaynaklarının sağlanmasıyla sınırlı kalmayıp, boru hatlarının modernizasyonu, elektrik üretimi, dijital izleme sistemleri ve işgücünün becerilerinin geliştirilmesi gibi katlanarak artan etkilerle de devam ediyor.

Ancak jeopolitik boyut, Amerikan stratejik yatırımının Irak'taki İran ve Türkiye etkisini dengelemeye katkıda bulunmasıdır. Bu, Irak'ın bölgesel rolünü belirleyen ana faktör olarak yaygın bir şekilde kabul edilmektedir.

Washington, ekonomik diplomasiyi kullanarak ve ekonomik iş birliğini pekiştirerek bölünmeye açık bir bölgede istikrarı sağlayabilir. Geniş bir uzman kitlesi, ‘Amerikan-Kürt modelinin başarısının, IKBY bölgesi ve Irak'ın tamamında inşaat, lojistik hizmetler ve teknoloji gibi diğer sektörlere daha fazla yatırım yapılmasını teşvik eden bir pilot model oluşturduğunu’ vurguluyor.