Lübnan'da Dürzi İSP ile Maruni ÖYH arasında gerginlik

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, 8 Aralık’ta Yüksek Yargı Konseyi başkanı ve üyelerini kabul etti. (Dalati ve Nahra)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, 8 Aralık’ta Yüksek Yargı Konseyi başkanı ve üyelerini kabul etti. (Dalati ve Nahra)
TT

Lübnan'da Dürzi İSP ile Maruni ÖYH arasında gerginlik

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, 8 Aralık’ta Yüksek Yargı Konseyi başkanı ve üyelerini kabul etti. (Dalati ve Nahra)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, 8 Aralık’ta Yüksek Yargı Konseyi başkanı ve üyelerini kabul etti. (Dalati ve Nahra)

Lübnan’da (Dürzi) İlerici Sosyalist Parti (İSP), ‘yasadışı zenginleşme’ gerekçesiyle gerçekleşen suçlama ve soruşturmalara ilişkin şüphe yaşarken, Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn ise yargı faaliyetlerinin harekete geçirilmesi ve sorumlulara yöneltilen suçlamaların takibi çağrısında bulundu. İSP ayrıca, Avn’ın dönemini ‘Lübnan için bir felaket’ olarak nitelendirdi.
Avn, Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Hakim Suheyl Abbud ve bazı Konsey üyeleriyle bir araya gelerek, yargı durumu ve mahkemelerin çalışmaları hakkında bilgi aldı. Avn, yargı çalışmalarını harekete geçirme ve mahkemelerde bekleyen davaların görüşülmesini hızlandırma gerekliliğine dikkati çekti. Cumhurbaşkanı, yetkililere yöneltilen suçlamalara ilişkin olarak, en azından ellerinde bulunan delilleri ispat etmek için tanıklık yoluyla bu suçlamaları başlatan isimlerin takip edilmesi gerektiğini vurguladı.
Avn’ın ifadeleri, son dönemlerde yetkililerin, çeşitli düzeylerdeki yolsuzlukları hakkında basında yer alan haberler, kamu kurumlarındaki bazı görevlilere dair suçlama ve soruşturma söylentileri üzerine geldi.
İSP Milletvekili Bilal Abdullah, Cumhurbaşkanı ve kurucusu olduğu (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket’i (ÖYH) eleştirirken Yerinden Edilmişler Bakanlığı’na ve İSP çalışanlarına yöneltilen suçlamalar çerçevesinde ÖYH’yi ‘limoni akım’ olarak nitelendirdi. Abdullah, İSP’nin siyasi ekibini ve Cumhuriyet Sarayı’ndaki gizli odalarını baltalamaya yönelik girişimlere de değindi. 
Abdullah, “Limoni akımın Yerinden Edilmişler Bakanlığı ve Yerinden Edilmişler Fonu hakkındaki Don Kişot kahramanlığı başarılarına dair medyada bildirilenlerin bir kısmıyla ilgili olarak, Yerinden Edilmişler Bakanlığı da dahil olmak üzere herhangi bir sektörden herhangi bir yozlaşmış kişinin hesap verebilirliğine itirazımız yok” dedi.
Milletvekili Bilal Abdullah, “Bu dosyanın dikenli ve iç ulusal mutabakatla bir dosya olduğunu biliyoruz. Kesin olan şey ise, ihlallerin varlığı. Bu meseleyi gizlemiyoruz.
Ancak eski ve şimdiki fırsat bakanları olan bazı bakanların, temsil ettiğimiz siyasi ekibi baltalamak için ortaya koydukları kötü niyetli bir seçicilik söz konusu. Yolsuzlukla mücadele olarak isimlendirilen her şeye yönelik saygımızla birlikte, bu duruma izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Yasadışı Zenginleşme Yasası’ için henüz bir organ tayin edilmediğine dikkati çeken Milletvekili Abdullah, “On yıl önce ölen bir kimsenin dosyasını açmak caiz mi? Bu seçicilik, yargı üzerindeki baskıyla uygulandı ve Cumhuriyet Sarayı’ndaki gizli odayı kimin yönettiğini ve bunun nasıl seçildiğini biliyoruz” dedi.
İSP’li olsun ya da olmasın, yolsuz olduğu kanıtlanmış tüm suçluların hapsedilmesi gerektiğini söyleyen Milletvekili, ‘tüm dosyaların açılması’ çağrısında bulundu. Bilal Abdullah, “Ancak adil yargı, Yüksek Yargı Kurulu ve Temyiz Başsavcısı’nın bu dosyayı doğru düzeltme ve doğru soruşturma çerçevesinde yapacağını umuyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Adalet Bakanlığı’nda Yargı Dairesi, Yerinden Edilmişler Bakanlığı’nın 17 çalışanına karşı ‘yasadışı zenginleşme’ suçundan Temyiz Başsavcısı’na şikayette bulundu.
Yerinden Edilmişler Bakanlığı’nın geçen yıllarda İSP’nin payı olduğu biliniyor. Lübnan savaşı sonrasında, yerinden edilmiş kişileri, para ödeyerek tazmin etmek için kuruldu.
Benzer bir durumda, Sosyalist Milletvekili Vail Ebu Faur, Cumhurbaşkanı Mişel Avn dönemini Lübnan için bir felaket olarak nitelendirdi.
Ebu Faur, bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı Avn tecrübesinin objektif bir değerlendirmesi, bunun Lübnan için bir felaket olduğunu ve ulusal birlikten geriye kalanları yok ettiğini söylüyor” derken, Cibran Basil’in Cumhurbaşkanının ‘sırrı’ olduğunu ve ayrılmalarının mümkün olmadığını vurguladı.
“Cumhurbaşkanı Avn, ülkenin tanık olduğu krizin boyutuna dair gerçek bir duyguyu içermeyen şekilde hareket ediyor” diyen Vail Ebu Faur, bu dönemin ‘Lübnan’ın oluşumunun, ulusal birliğinin ve uluslararası ilişkilerinin bozulmasının’ temelleri olduğuna dikkati çekti. Milletvekili, “Biz, bir Arap ülkesinde yaşarken, bize elini uzatmaya hazır hiçbir Arap ülkesi bulunmuyor” dedi.
Bu suçlama, Ebu Halil tarafından reddedilirken, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Bugün milislerin koruyuculuğunun ve feodalizmin genişlemesinin, Cumhurbaşkanı Avn’ın tecrübesine uzandığını gördük. Sanki insanlar, milletin varlığını ve güvenlik istikrarını kimin kurcaladığını, getto politikasıyla ulusal birliği baltalamaya kimin çalıştığını bilmiyor” ifadelerine yer verdi.



Suriye'deki Arap aşiretlerinden 50 bin savaşçı Süveyda şehrine yaklaşıyor

 Suriyeli aşiret savaşçıları Süveyda’ya doğru yola çıkmaya hazırlanıyor (Reuters)
Suriyeli aşiret savaşçıları Süveyda’ya doğru yola çıkmaya hazırlanıyor (Reuters)
TT

Suriye'deki Arap aşiretlerinden 50 bin savaşçı Süveyda şehrine yaklaşıyor

 Suriyeli aşiret savaşçıları Süveyda’ya doğru yola çıkmaya hazırlanıyor (Reuters)
Suriyeli aşiret savaşçıları Süveyda’ya doğru yola çıkmaya hazırlanıyor (Reuters)

Suriye'deki Arap aşiretleri dün, Suriye'nin güneyindeki Süveyda vilayetindeki Bedevi aşiretlerinin yardımına koşmak üzere genel seferberlik ilan etti.

Alman Haber Ajansı DPA'da yer alan açıklamada, ”Suriyeli aşiretlerin üyeleri olarak bizler, el Hicri terörist milislerinin Süveyda vilayetindeki Bedevi aşiretlere karşı işlediği suçları ve masum insanların yerlerinden edilmesini büyük bir endişeyle takip ediyoruz. Ahlaki ve kabilevi görevimize dayanarak, Suriye hükümetini, ezilenleri savunmak, kadınlara, çocuklara ve yaşlılara yönelik saldırıyı püskürtmek için meşru haklarını kullanan Bedevi aşiretlerinden kardeşlerini desteklemek üzere bölge dışından gelen savaşçıların hareketine müdahale etmemeye ya da engellememeye çağırıyoruz" ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, “Bu savaşçılara yönelik herhangi bir eylem, suçların faillerine yönelik açık bir önyargıdır ve katliamların devam etmesinden ahlaki ve tarihsel olarak arkasındakileri sorumlu tutar. Suriyeli aşiretler, savundukları evlatlarının arkasında birlik içinde durmaktadır ve onlara karşı herhangi bir önyargı, taviz verilmeyecek birleşik bir duruşla karşılanacaktır” denildi.

Aşiret savaşçıları Süveyda kentine saldırmaya başladı, başta el Mazraa kasabası olmak üzere bir dizi köy ve kasabayı kontrol altına aldı ve Şam yolunun kuzey tarafından Süveyda'ya yaklaştı. Şarku’l Avsat’ın DPA’dan aktardığına göre Aşiret güçlerinden bir kaynak, saldırıya katılan aşiret savaşçılarının sayısının 50 bini aştığını ve bugün (Cuma) şafak vakti Suriye'nin doğusundan, Halep vilayetinden ve kırsalından on binlerce kişinin daha gelmesinin beklendiğini ifade etti.

Kaynak, “41 aşiretin savaşlara katıldığını ve bu aşiretlerin Suriye nüfusunun %70'inden fazlasını oluşturduğunu” ve “aşiret mensuplarının Ürdün Kralı Abdullah II ve Irak'taki Anbar aşiretlerinin ileri gelenlerine başvurmasının ardından Irak, Ürdün ve Lübnan'daki Arap aşiretlerinin Süveyda'ya gitmeye hazırlandığını” belirtti.

Aşiret kaynaklarına göre dün Şeyh Hikmet el Hicri'ye bağlı gruplar tarafından düzenlenen saldırıda 100'den fazla kişi öldürüldü ve on binlerce kişi köylerinden sürüldü ve evleri yakıldı.