Charlize Theron, Zor Ölüm'ün lezbiyen uyarlamasında oynamak istediğini söyledi

Theron, aksiyon filmi Mad Max'te canlandırdığı Furiosa karakteriyle de büyük beğeni toplamıştı (Netflix)
Theron, aksiyon filmi Mad Max'te canlandırdığı Furiosa karakteriyle de büyük beğeni toplamıştı (Netflix)
TT

Charlize Theron, Zor Ölüm'ün lezbiyen uyarlamasında oynamak istediğini söyledi

Theron, aksiyon filmi Mad Max'te canlandırdığı Furiosa karakteriyle de büyük beğeni toplamıştı (Netflix)
Theron, aksiyon filmi Mad Max'te canlandırdığı Furiosa karakteriyle de büyük beğeni toplamıştı (Netflix)

Ünlü Hollywood yıldızı Charlize Theron, aksiyonun merkezinde lezbiyen bir çiftin yer alacağı Zor Ölüm (Die Hard) serisinin yeniden çekilecek bir versiyonunda oynamaya hevesli olduğunu doğruladı.
Kısa süre önce Netflix’te yayımlanan The Old Guard filmiyle hayranlarının karşısına çıkan Theron, dijital yayın platformunda izlenme rekorları kıran filmdeki performansıyla hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden olumlu yorumlar almıştı. 
Filmin elde ettiği başarının ardından devam filmlerine dair tartışmaların masada olduğu medyaya yansımıştı. 
Theron, şimdi de Zor Ölüm ve Terminatör gibi maskülen film serilerini elden geçirmek istiyor gibi görünüyor. Theron böyle bir yapımın farklı bir açıdan ele alınmış yeni filminde yer alabileceğini Twitter’da yaptığı paylaşımla ima etti. 
Screen Rant'in haberine göre Theron, bir hayranının odağında lezbiyen bir çiftin olacağı ve Theron’ın başrolünde yer alacağı bir Zor Ölüm filminin çekilme ihtimaline dair paylaşımına cevap verdi. Theron’ın yanıtı basitçe, "Nereyi imzalayacağım" oldu.

Serinin son filmi Zor Ölüm: Ölmek İçin Güzel Bir Gün (A Good Day to Die Hard) 2013’te vizyona girmiş, beklenen etkiyi yaratmamış ve gişede ortalama bir gelir elde etmişti. 
Orijinal serinin başrolünde yer alan Bruce Willis’in serinin yeni bir filminde yer alması olası görünmüyor ve bu nedenle pek çok kişi eğer ihtimal dahilindeyse serinin yeni bir karakterle devam etmesinin daha mantıklı olduğunu düşünüyor. 
Theron’ın hayranına cevabı büyük oranda bir jest olarak görülse de film stüdyoları mümkün olan tüm ihtimalleri değerlendirmek isteyecektir. 
 
Independent Türkçe, Screen Rant



Ünlü oyuncu psikopat bir karakteri canlandırmak istiyor

Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
TT

Ünlü oyuncu psikopat bir karakteri canlandırmak istiyor

Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)

Daha önce bir hippiyi de canlandırdı bir cadıyı da... Hatta kör ve medyum bir mutanta bile hayat verdi... Dakota Johnson bu kez de kanlı bir karakterin peşinde.

35 yaşındaki ABD'li oyuncu, şu sıralar Celine Song'un romantik komedisi Tam Bana Göre'deki (Materialists) performansıyla kariyerinin en iyi eleştirilerini alıyor. 

Yakında Michael Angelo Covino'nun Cannes'da büyük ilgi gören komedisi Splitsville'de de seyirci karşısına çıkacak.

Aksiyona göz kırpıyor

Hafta sonu katıldığı bir etkinlikte konuşan Johnson, bir "psikopatı" oynamaya hevesli olduğunu söyledi. Ayrıca bir aksiyon filminde rol almayı da çok istediğini belirtti:

Her şeye açığım. Sadece bazı şeylerin bir araya gelmesi gerekiyor.

Johnson bu açıklamayı, Çekya'daki Karlovy Vary Film Festivali'ne katıldığı sırada yaptı. Festivalde kendisine prestijli Başkanlık Ödülü verildi.

Johnson'ın annesi Melanie Griffith ve babası Don Johnson da kariyerleri boyunca psikopat diye tanımlanabilecek karakterlere hayat verdi. Griffith, Brian De Palma imzalı Sahte Vücutlar (Body Double) ve Jonathan Demme'nin yönettiği Vahşi Bir Şey (Something Wild) gibi filmlerde akıl sağlığı sorgulanabilir karakterleri canlandırmıştı. 

Babası Don Johnson ise 1993 yapımı gerilim filmi Günahkarlar'da (Guilty as Sin) intikamcı bir tehdit unsuru, Ustura'da (Machete) ise acımasız bir adalet savaşçısı rolünde karşımıza çıkmıştı.

Johnson'ın büyükannesi Tippi Hedren da Alfred Hitchcock'un iki filminde başrol oynamıştı: Kuşlar (The Birds) ve Hırsız Kız (Marnie).

Dakota Johnson şimdiye dek farklı türlerdeki rollerde gösterdiği başarısıyla dikkat çekse de tam anlamıyla kötü bir karakteri henüz canlandırmadı. Johnson, psikopat bir karaktere en çok korku klasiği Suspiria'nın Luca Guadagnino uyarlamasında yaklaşmıştı. Filmde Berlin’deki gizemli Markos Dans Akademisi'ne katılan genç bir dansçıyı canlandıran Johnson, kendisini büyücülük, komplolar ve cinayetlerle örülü karanlık bir dünyanın içinde buluyor. 

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Hollywood Reporter, Variety