Kraliçesi olmayan Mavi Şeritli Arı

Avustralya’ya özgü Mavi Şeritli Arı. (Daily Mail)
Avustralya’ya özgü Mavi Şeritli Arı. (Daily Mail)
TT

Kraliçesi olmayan Mavi Şeritli Arı

Avustralya’ya özgü Mavi Şeritli Arı. (Daily Mail)
Avustralya’ya özgü Mavi Şeritli Arı. (Daily Mail)

Avustralyalılar Mavi Şeritli Arı gördüklerinde şaşırıyorlar. İngiltere merkezli Daily Mail gazetesine göre ülkenin her yerinde alışıldık olmayan böceklerin bulunabileceğini keşfediyorlar.
Mavi Şeritli Arı, Tazmanya dışındaki tüm eyaletlerdeki parklarda görülebiliyor.  Karınlarının etrafındaki renkli çizgilerle tanınıyorlar.
Saldırgan görünmeyen bu arılar domates çiçekleri de dahil olmak üzere yerel bitkileri seçiyorlar.
Bilimsel adı “amegilla cingulata” olan Mavi Şeritli arı yalnız bir hayat yaşıyor ve bal üretmiyor.
Dişi Mavi Şeritli Arı yuvasını genellikle çamur ve kumtaşı tuğlalarına inşa ediyor. 11 mm’ye kadar büyüyebilen Mavi Şeritli Arı’nın yaşam süresi ise sadece 40 gün. Erkek olanlarının gövdesinde beş şerit varken dişilerinde ise dört şerit bulunuyor.
Vahşi yaşam fotoğrafçısı Nick Volpe’nin çektiği Mavi Şeritli Arı fotoğrafları Facebook’ta yayıldı. Birçok Avustralyalı bu arıları ilk kez duyduğunu söyledi.
Avustralyalılar ayrıca Mavi Şeritli Arı bahçelerinde uçtukları için kendilerini şanslı hissettiklerini bildirdi.



Bilim insanları şoke oldu: Dünya'nın çekirdeği altın sızdırıyor

Hawaii volkanik kayalarında değerli metal izleri tespit edildi (ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu)
Hawaii volkanik kayalarında değerli metal izleri tespit edildi (ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu)
TT

Bilim insanları şoke oldu: Dünya'nın çekirdeği altın sızdırıyor

Hawaii volkanik kayalarında değerli metal izleri tespit edildi (ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu)
Hawaii volkanik kayalarında değerli metal izleri tespit edildi (ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu)

Hawaii volkanik kayalarının üzerinde yapılan türünün ilk örneği niteliğindeki analiz, Dünya'nın çekirdeğinin altın ve diğer değerli metalleri yüzeye sızdırdığını ortaya çıkardı.

Dünya'nın altın ve rutenyum gibi değerli metal yataklarının en az yüzde 99,99'u, 3 bin kilometre kalınlığındaki katı kayanın altında, insanlığın ulaşamayacağı bir yerde, metalik çekirdeğe hapsolmuş durumda.

Bu değerli metaller, gezegenin 4,5 milyar yıl önceki oluşumu sırasında çekirdeğe hapsoldu. Araştırmacılar, çarşamba günü hakemli dergi Nature'da yayımlanan analizlerinde, "Rutenyum gibi değerli metaller metalik çekirdekte yüksek konsantrasyonda bulunurken, silikat mantoda son derece düşük seviyedeler" diyor.

Yeni teknikler kullanan araştırmacıların Dünya'nın yüzeyindeki volkanik kayalarda tespit ettiği rutenyum seviyesi, kökenlerinin çekirdek-manto sınırına dayandığına işaret ediyor.

Çalışma, Hawaii'deki volkanik bazalt kayaların, mantodan çok daha yüksek oranda değerli metal yoğunluğuna sahip olduğunu ortaya koydu.

Göttingen Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Nils Messling "Verilerimiz, altın ve diğer değerli metaller dahil olmak üzere çekirdekten gelen maddelerin üstteki mantoya sızdığını doğruluyor" diyor.

İlk sonuçlar geldiğinde, kelimenin tam anlamıyla altın bulduğumuzu (İngilizcede "strike gold" deyimi hem "altın bulmak" hem de "köşeyi dönmek" anlamına geliyor -çn.) fark ettik!

Bulgular, Dünya'nın çekirdeğinin daha önce düşünüldüğü kadar izole olmadığını ortaya koyuyor. Bir zamanlar erişilemez sanılan çekirdekten gelen malzeme, volkanik patlamalarda yüzeye fırlıyor ve gelecekte bu tür sızıntılar yoluyla incelenebilir.

Araştırmacılar, rutenyumun çeşitli formlarının çekirdek-manto etkileşimini daha ayrıntılı bir şekilde incelemede yeni bir iz sürücü görevi görebileceğini söylüyor.

Yeni analiz, çekirdek-manto sınırının yakınından gelen birkaç yüz katrilyon tonluk aşırı ısınmış malzemenin, Dünya yüzeyine yükselerek Hawaii gibi okyanus adalarını oluşturduğunu gösteriyor.

Bu aynı zamanda, dünyanın bel bağladığımız altın ve diğer değerli metal kaynaklarının en azından bir kısmının çekirdekten geldiği anlamına geliyor.

Öte yandan araştırmacılar, çalışmada gözlemlenen çekirdekten sızma sürecinin geçmişte de var olup olmadığının henüz bilinmediğini belirtiyor.

Çalışmada "Bulgularımız, yuvamız olan gezegenin iç dinamiklerinin evrimine dair yepyeni bir bakış açısı sunuyor" ifadeleri yer alıyor.

Independent Türkçe