İşte merakla beklenen Çin aşısının yan etkileri

(İHA)
(İHA)
TT

İşte merakla beklenen Çin aşısının yan etkileri

(İHA)
(İHA)

Çin aşısının Faz 3 çalışmaları kapsamında gönüllülere 2. dozun uygulandığı Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde herhangi bir yan etkiye rastlanmadığı belirtildi. Çalışmalarla ilgili bilgi veren Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sıla Akan, "650 civarında bir gönüllü alacağız. Özellikle hekimlerden, sağlık çalışanlarından çok fazla talep var" dedi.
Türkiye’de Çin menşeli aşının Faz 3 çalışmalarının yürütüldüğü merkezlerden birisi olan Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde gönüllülere aşının ikinci dozu uygulanmaya başlandı. Kentte başta sağlık çalışanları olmak üzere gönüllüler yoğun ilgi gösteriyor. Aşının ikinci dozunun uygulandığı gönüllüler ilk dozun uygulanmasının ardından geçen sürede herhangi bir yan etkinin görülmediğini söyledi. Çin aşısının Faz 3 çalışmaları ile ilgili açıklamalarda bulunan Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sıla Akan, başta sağlık çalışanları olmak üzere gönüllülerin Çin aşısına karşı yoğun ilgi gösterdiğini söyledi. Akan, aşı yapılan gönüllülerde sırasında herhangi bir yan etkiye rastlanmadığına dikkat çekti.

“650 civarında bir gönüllü alacağız”
Faz 3 çalışmalarının sağlık çalışanları ağırlıklı olarak yürütüldüğünü kaydeden Akan, “Kocaeli Üniversitesi’nde biz hem Alman Biontech hem de Çin aşısının faz üç çalışmalarını yürütüyoruz. Alman aşısının bizdeki faz-3 çalışmaları bitti. Şu an Çin aşısının çalışmaları devam ediyor. Çalışmalarımız tamamen gönüllülük esasına dayanıyor. Çin aşısında ikinci doza geçtik. Bu bir inaktif aşı. Oldukça fazla gönüllümüz var. 650 civarında bir gönüllü alacağız. Özellikle hekimlerden, sağlık çalışanlarından çok fazla talep var. Çünkü bu aşının önleyebilir hale gelmesi bizim için umut. Özellikle en çok sağlık çalışanları etkilendiği için gönüllüleri yapıyoruz. Enfeksiyon hastalıklarında aşı enfeksiyonu durdurmak için, tamamen yok etmek için elimizdeki en büyük kuvvettir. O yüzden aşı çalışmaları tamamen uygun çalışmalarla yapılıyor. Bunlar her şeyi ile belirtilmiş çalışmalardır. Bu çalışmalar birçok merkezden de denetimden geçiyor. Biz Çin aşısı ile ilgili denetimden de geçtik. Bu çalışmalar bilimsel olarak sürdürüldüğü için güven kaçınılmaz” dedi.

“Salgının durması için aşıya ihtiyaç var”
Aşı çalışmalarının kendilerini heyecanlandırdığını ifade eden Akan, “Böyle bir çalışmanın burada olması bizi oldukça heyecanlandırıyor. Bizim salgını durdurabilmemizin başka türlü mümkün değil. Tedaviyle, korunma ile bunlar devam edecek. Ama salgının durması için aşıya ihtiyaç var. Bu kadar çeşit aşının kullanılabilir hale gelmesi dünyadaki salgını durdurmak için çok önemli olacaktır” diye konuştu.

“Bu sıkıntının içerisinde aşının çölde suyu görmek gibi bir şey olduğunu düşünüyorum”
Aşı çalışmalarına gönüllü olarak katılan Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Zafer Cantürk, Faz 3 çalışmaları kapsamında aşının ikinci dozunu yaptırdı. Herhangi bir yan etkiye rastlamadığını belirten Cantürk, aşının önemine dikkat çekerek, “Sıkıntının her geçen gün arttığını görüyoruz. Bu sıkıntının içerisinde aşının çölde suyu görmek gibi bir şey olduğunu düşünüyorum. Gerçekten de aşının bizim için, toplum ve insanlık için kurtarıcı rol oynayacağına inanıyorum. Ondan dolayı biz de aşı çalışmalarına katıldık. Bu aşının yapılması ile ilgili endişenin olduğunu, çekincelerin olduğunu basından ve sosyal medyadan görüyoruz. Buna çok üzülüyoruz. Biraz tıp tarihini inceledikleri zaman enfeksiyon hastalıkları ile aşıyla baş edildiğini görecekler. Ben herhangi bir problemle karşılaşmadım. Açıkçası ağrım da olmadı. Biliyorsunuz, yalancı aşı da ihtimaline karşı yaptırdık. Bu bir fırsat. Bununla baş edebilmek için önemli. Herhangi bir yan etkisi olmadı. Çok fazla yan etki bildiren de olmuyor. En fazla bildirilen şey biraz baş ağrısı, ateş, enjeksiyonun yapıldığı yerde ağrı oluyor. Onun dışında bir şey olmuyor” ifadelerini kullandı.



Depresyonun 5 belirtisi

Depresyondaki kişiler kendilerini sürekli yorgun ve bitkin hissederler (Reuters)
Depresyondaki kişiler kendilerini sürekli yorgun ve bitkin hissederler (Reuters)
TT

Depresyonun 5 belirtisi

Depresyondaki kişiler kendilerini sürekli yorgun ve bitkin hissederler (Reuters)
Depresyondaki kişiler kendilerini sürekli yorgun ve bitkin hissederler (Reuters)

Depresyon ve anksiyete günümüzde çok yaygın psikolojik durumlar haline geldi. Araştırmacılar, dünya çapında yetişkinlerin yaklaşık %5'inin depresyondan muzdarip olduğunu, bunun yaklaşık 280 milyon kişiye tekabül ettiğini ortaya koydu.

Ani gelişmeler, sosyal medyanın etkisi, kişisel gelişim standartları ve sosyal medya ekranlarında yansıtılan ideal hayat hayalleri, zihinsel yeteneklerimizi olumsuz yönde etkiledi. Bu karmaşık zamanlarda, depresyonu diğer davranış kalıplarıyla karıştırmak çok kolaydır ve bu nedenle yardım almayı geciktirebilir. Şarku’l Avsat depresyonda oalbileceğimizi gösteren emareleri derledi.

Depresyonun en belirgin emareleri nelerdir?

1- Uzun süreli üzüntü veya kötü ruh hali

Sürekli üzüntü, boşluk hissi, hatta umutsuzluk yaşayan birçok kişi, bunun normal ruh hali değişiklikleri olduğunu düşünebilir, ancak bu his bir gün boyunca devam ederse veya neredeyse her gün ortaya çıkarsa, bu depresyon belirtisi olabilir.

2- İlgi veya zevk kaybı

Eğer bir hobinizi veya size zevk ve mutluluk veren bir şeyi aniden bırakırsanız, dikkatli olun. Depresyonda olan kişilerin, daha önce zevk aldıkları hobiler, sosyal etkinliklere katılmak veya hatta samimi ilişkiler gibi faaliyetlere karşı belirgin bir ilgi veya zevk kaybı yaşadıkları gözlemlenmiştir.

3- İştah veya kilo değişiklikleri

Sadece bazı günlerde çok fazla yemek yemiyorsanız, bu normal bir değişiklik olabilir, ancak durum devam ederse endişe verici olabilir. Depresyonun iştahta azalma veya artış şeklinde ortaya çıkabileceği ve bunun da genellikle istenmeyen kilo kaybı veya kilo alımına yol açabileceği gözlemlenmiştir.

4- Uyku bozuklukları

Depresyonun uykusuzluk yani uykuya dalma veya uykuyu sürdürmede zorluk, bazen de aşırı uykuya neden olduğu bilinmektedir.

5- Yorgunluk veya enerji azalması

Depresyon hastaları, yeterli uyku alsalar bile sürekli yorgun ve bitkin hissettiklerinden şikayet ederler. Bu çok yaygın bir semptomdur. Kişiler, günlük işlerini yapmalarına yardımcı olacak enerji ve dayanıklılık eksikliği yaşayabilirler.