Köpekler ter kokusundan koronavirüs hastalarını tespit edebiliyor

Bir Lübnan-Fransız çalışması köpeklerin içgüdüsel yeteneklerini ortaya çıkardı

Köpekler ter kokusundan koronavirüs hastalarını tespit edebiliyor
TT

Köpekler ter kokusundan koronavirüs hastalarını tespit edebiliyor

Köpekler ter kokusundan koronavirüs hastalarını tespit edebiliyor

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ilk aşamalarında, Şili, Arjantin, Brezilya, Avustralya, Belçika dahil olmak üzere birçok ülke Kovid-19 vakalarının tespit edilmelerinde kullanılmaları için köpekleri eğittiler. Finlandiya’daki yapılan bir deney, Helsinki Havaalanı’ndaki köpeklerin hastalığı neredeyse yüzde yüz tespit edebildiğini göstermişti ancak Fransa ve Lübnan'dan araştırmacıların katıldığı bir çalışma sayesinde köpeklerin bu yeteneği bilimsel olarak da kanıtlandı.
Köpeklerin geleneksel olarak 40’a ulaşan farklı bomba türünü tespit etmede kullanılmalarının yanına şimdi de koronavirüsün erken teşhisi için kullanılmalarıda gündeme geldi.  Çalışmalar daha önce, köpeklerin, kolon kanserinin neden olduğu ayırt edici bir vücut kokusunu tespit etmede başarılı olduğunu kanıtladı. 10 Aralık’ta PLOS One dergisinde yayınlanan yeni çalışmada, koronavirüs vakalarının tespit edilmesinde köpeklerin kullanılmasının bilimsel bir temeli olduğu kanıtlanmaya çalışılıyor.
Çalışma, biri Paris'te diğeri Beyrut'ta olmak üzere iki noktada gerçekleştirildi. Çalışma kapsamına 4 eğitimli köpek ve biri Beyrut’ta olmak üzere 5 hastaneden toplamda 177 hastadan koltuk altından ter örneği alındı. Bu hastaların yarısı semptom göstermeyen koronavirüse yakalanmış vakalardan, geri kalanı virüse yakalanmamış kişilerdendi.
Araştırma öncesinde bir ila üç hafta boyunca tespit köpekleri Kovid-19 kokusunu içeren örnekleri ayırt edebilmek için eğitildi. Köpekler bu konuda başarılı olmalarının ardından teste tabi tutuldular ve testler sonucunda içgüdüsel yeteneklerinin olduğu tespit edildi.
Testlerde, her seansta, ter bezleri hepsi sadece bir kez kullanılarak rastgele bir şekilde üç veya dört koku alma hunisinin arkasına yerleştirildi. Köpek koronavirüs olduğunu sandığı kişiyi belirlemeden önce bu örnekleri kokladı.
Bazı köpekler yüzde 76’lık bir başarı oranına ulaşırken, diğerleri zamanla yüzde yüz doğruluk oranına ulaştılar. Bu sonuç, eğitimli köpeklerin, enfekte olmuş kişilerin numuneleri ile enfekte olmamış kişilerin numunelerinin ayırt edilmesinde hızlı, güvenilir ve ucuz bir yöntem olduğunu gösteriyor.
Köpeklerin tam olarak neyin kokusunu aldığı bilinmiyor ancak araştırmacılar, virüsün insan hücrelerine girmeleri ile ter, nefes, idrar, gözyaşı, tükürük ve dışkıdaki belirli parçacıkları tahrip ettikleri, bu tahribinde uçucu organik bileşenlerin (VOCs) oluşmasına neden olduğunu düşünüyorlar.
Cildimizden yayılan bu VOCs’lar insanın kokusuna katkıda bulunuyorlar bu nedenle köpekler Kovid-19’u kokladıklarında VOCs’ları kokluyor olabilirler. Aslında bu durum köpeklerin belirli kanser türlerini tespit etmelerini sağlıyor.
Kahire'nin kuzeydoğusundaki Zagazig Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Profesörü Muhammed Mağribi, Mısır'da son günlerde, köpeklerin yaklaşık bir yıl önce hurma ağaçlarını etkileyen palmiye kurdu hastalığının tespit edilmesi için kullanıldığının duyurulması sebebiyle söz konusu çalışma sonucunda kanıtlanan köpeklerin bu yeteneklerine şaşırmış görünmüyor.
Mağribi Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte “Köpeklerde olağanüstü görünen bu yeteneğin insanlarınkinden daha fazla koku alma reseptörlerine sahip olmalarına” bağladı. 
Mağribi “Köpekler 300 milyona kadar koku alma reseptörüne sahipken, insanlarda sadece 6 milyon var, bu, köpeklerin kokuyu trilyonda tek bir parça dahi olsa yakalamalarını sağlıyor.” ifadelerini kullandı.



Stresli anlarda partnerler mi evcil hayvanlar mı tercih ediliyor?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Stresli anlarda partnerler mi evcil hayvanlar mı tercih ediliyor?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni araştırmaya göre, evcil hayvan sahiplerinin çoğunluğu stresli olduğunda eşleri, aileleri ya da arkadaşları yerine hayvanlarıyla vakit geçirmeyi tercih ediyor.

20 ülkede 30 bin evcil hayvan sahibiyle yapılan küresel anket, kedi ve köpeklerin insanların refahını nasıl etkilediğini ortaya çıkardı.

Araştırma, evcil hayvan sahiplerinin onda 6'sının (yüzde 58) stresli olduğunda kedi ve köpeklerine sarılmayı tercih ettiğini ortaya koydu.

Öte yandan sadece yüzde 32'si eşleriyle, yüzde 23'ü aileleriyle zaman geçirmeyi tercih ettiğini ve sadece yüzde 18'i stresli olduğunda arkadaşlarına veya çocuklarına sarılmayı tercih ettiğini söyledi.

Mars Petcare ve Calm adına YouGov tarafından yapılan ankette, evcil hayvan sahiplerinin yüzde 56'sı stresli zamanlarda konuşmaya gerek kalmadan evcil hayvanlarının kendilerine eşlik ettiğini söyledi.

Ayrıca büyük çoğunluk (yüzde 84), evcil hayvanlarının sadece varlığının bile kendilerini rahatlatmaya yettiğini belirtti.

Waltham Petcare Bilim Enstitüsü'nde kıdemli araştırma müdürü Dr. Tammie King, "Evcil hayvanlarımızı çok sevmemize rağmen onların bize ne kadar çok şey verdiğini genellikle fark etmiyoruz" dedi.

Evcil hayvanınızın günlük 'müdahalelerini' duraklamak, nefes almak ve anda kalmak için sevgi dolu hatırlatıcılar olarak yeniden yorumlamak güçlü bir esenlik aracı işlevi görebilir. Araştırmalar, temasa dayalı evcil hayvan etkileşimlerinin insanlarda oksitosin seviyelerini artırabildiğini gösteriyor. Bu anketin bulguları, daha fazla insanın evcil hayvanların bizi günlük olarak yönlendirdiği küçük esenlik anları üzerinde düşünmesine ve bunları kabul etmesine yardımcı olacak.

Ankete katılanların neredeyse onda 8'i, evcil hayvanlarının kendilerine iş, ev işleri veya görevlere ara vermelerini hatırlattığını ve yüzde 50'si bunun her gün gerçekleştiğini söyledi.

Yüzde 73'ü evcil hayvanlarının onları fazla düşünmeyi veya endişelenmeyi bırakmaya teşvik ettiğini ve ayrıca evcil hayvanlarının onları dışarıda vakit geçirmeye yönlendirdiğini söyledi.

Öte yandan yüzde 77'si evcil hayvanlarının onları ekranlardan uzak durmaya teşvik ettiğini belirtti.

Calm Klinik Şefi Dr. Chris Mosunic şunları söyledi:

Küçük, bilinçli, sakin anların genel refahımız üzerinde büyük bir etkisi olabileceğini biliyoruz ve evcil hayvanlarımız bizi bu konuda yönlendirmek için inanılmaz bir yönteme sahip. Köpeği kısa bir yürüyüşe çıkarmak ya da ekranın önünde gezinen kediyle masamızda kucaklaşmak, sıfırlanmak ve yenilenmek için basit bir an sağlayabilir. Mars'la işbirliği yapmaktan, evcil hayvanlarla aramızdaki bağın potansiyelini vurgulamak için bu verileri ön plana çıkarmaktan  ve daha fazla insanın evcil hayvanlarla ilişkimizin, refahlarına sağlayabileceği harika faydaları keşfetmesine yardımcı olmaktan gurur duyuyoruz.

Independent Türkçe