Mısır’da Vatan’ın Geleceği Partisi parlamentoda çoğunluğu kazandı

Parlamento seçimlerinde oy kullanmayı bekleyen Mısırlı seçmenler (Reuters)
Parlamento seçimlerinde oy kullanmayı bekleyen Mısırlı seçmenler (Reuters)
TT

Mısır’da Vatan’ın Geleceği Partisi parlamentoda çoğunluğu kazandı

Parlamento seçimlerinde oy kullanmayı bekleyen Mısırlı seçmenler (Reuters)
Parlamento seçimlerinde oy kullanmayı bekleyen Mısırlı seçmenler (Reuters)

Mısır’da Laşin İbrahim başkanlığındaki Ulusal Seçim Kurulu, 2020 parlamento seçimlerine ilişkin nihai sonuçları açıkladı.
Kurul, parlamento seçimlerinin ikinci turunda 100 sandalyeyi kazanan partileri açıkladı.
Mısır’da 568 sandalyeli meclisin yüzde 50'si önceden belirlenmiş listelerden oluşuyor ve 28 milletvekilini Cumhurbaşkanı belirliyor.
Vatan'ın Geleceği Partisi (Mustakbel Vatan) parlamentoda çoğunluğu kazanırken, onu Cumhuriyet Halk Partisi izledi.
Bağımsızlar ise 25'i liste sisteminde ve 70'i bireysel sistemde olmak üzere 95 sandalye alabildi.
Vatan'ın Geleceği Partisi, 145'i liste sisteminde olmak üzere 316 sandalyeye ve bireysel sistemde 171 sandalyeye sahip oldu.
Cumhuriyet Halk Partisi ise 28'i liste sistemine dayalı, 22'si bireysel sistemde olmak üzere 50 sandalyesi var.
Vefd Partisi'nin 21'i liste sistemine dayalı olmak üzere 26 sandalyesi ve bireysel sisteme göre 4 sandalyesi oldu.
Mevcut parlamento, Cumhurbaşkanı yeni parlamentoyu toplanmaya çağırmadan önce yasama oturumunu 9 Ocak 2021'de sona erdirecek.



Esad’ın kuzeni Rami Mahluf: Suriye'nin kıyı bölgelerinde 150 bin kişiden oluşan özel silahlı gruplar kurduk

Şam'daki 4. Tümen karargahında devrik Devlet Başkanı Beşar Esad ve kardeşi Mahir'in portresinin yanında yeni Suriye güçlerinin bir üyesi (Reuters)
Şam'daki 4. Tümen karargahında devrik Devlet Başkanı Beşar Esad ve kardeşi Mahir'in portresinin yanında yeni Suriye güçlerinin bir üyesi (Reuters)
TT

Esad’ın kuzeni Rami Mahluf: Suriye'nin kıyı bölgelerinde 150 bin kişiden oluşan özel silahlı gruplar kurduk

Şam'daki 4. Tümen karargahında devrik Devlet Başkanı Beşar Esad ve kardeşi Mahir'in portresinin yanında yeni Suriye güçlerinin bir üyesi (Reuters)
Şam'daki 4. Tümen karargahında devrik Devlet Başkanı Beşar Esad ve kardeşi Mahir'in portresinin yanında yeni Suriye güçlerinin bir üyesi (Reuters)

Devrik Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın kuzeni ve işadamı Rami Mahluf, Rusya'ya yakınlığıyla bilinen eski rejim özel kuvvetler komutanı “Kaplan” lakaplı Süheyl el-Hasan ile işbirliği içinde  özel kuvvetler kurduklarını açıkladı.

Mahluf, bu güçlerin amacının intikam almak olmadığını, kıyı bölgelerinde yaşayan halkı korumayı hedeflediğini söyledi. Suriye hükümetinden “ülkeyi korumak için işbirliği yapmasını” isteyen Mahluf, "Kıyı şeridinde yaşayan halkı katliam, öldürme, kaçırma ve esaretten koruyamadılar" dedi.

Mahluf'a atfedilen ve hala kırmızı, beyaz ve siyah renklerden oluşan eski bayrağın yer aldığı Facebook hesabından yapılan açıklamada Mahluf, “kıyı bölgesinin” korunması için destek çağrısında bulundu.

Mahluf, 150 bin kişilik bir özel kuvvetler tümeninin yanı sıra aynı sayıda bir yedek kuvvetin ve yaklaşık bir milyon kişilik halk komitelerinin kurulduğunu açıkladı ve bu oluşumlar üzerinde Süheyl el Hassan ile işbirliği içinde çalıştığını söyledi.

Kıyı bölgesi halkı onurlu ve barış içinde yaşayamayacağı herhangi bir çözümü reddettiğini açıklayan Mahluf, "Rusya'daki dostlarımız” olarak tanımladığı uluslararası topluma “Suriye kıyı bölgesini” desteklemeleri çağrısında bulundu.

Tüm ekonomik, askeri ve halk potansiyelimizi uluslararası toplumun gözetimi altına koyduklarını ifade eden Mahluf, Putin'den ortak bir çalışma mekanizması için formüller bulmak üzere Şam hükümetiyle temasa geçmelerini istedi.

Mahluf rejimin çöküşü ile ilgili olarak şunları söyledi: “Eğer Esad kukla olsaydı Suriye düşmezdi.” Kaplan'ın önderliğinde kendisinin ve adamlarının askeri, ekonomik, sosyal ve idari destek sağladığını ve eski rejimin ordusunun “savaş boyunca çökmesini” engellediğini belirten Mahluf, Beşar Esad ve adamlarını ülkeyi adaletsizliğe ve yolsuzluğa sürükleyen “çocuklar” olarak tanımladı.

9 Mart'ta kıyıdaki olayları değerlendiren Rami Makhlouf, 4. Tümen Tuğgenerali Gıyas Dalla ve askeri güvenlik şefini yaşanan katliamların sorumlusu olmakla, halkının kanının ticaretini yapmakla, sivilleri töhmet altında bırakmakla ve onların para ihtiyacını sömürmekle suçladı.