İstanbul’a 10 ayda 4,2 milyon turist geldi

İstanbul’a 10 ayda 4,2 milyon turist geldi
TT

İstanbul’a 10 ayda 4,2 milyon turist geldi

İstanbul’a 10 ayda 4,2 milyon turist geldi

İstanbul’a geçen yılın ilk 10 ayında 12 milyon 700 bin turist gelirken bu yıl aynı dönemde bu sayı 4 milyon 200 bine düştü. En çok ziyaret, Almanya’dan gerçekleşti. Havayolu ile gelen yabancı ziyaretçi sayısı yıllık yüzde 60,5 azalırken, aylık yüzde 15,8 arttı.
İstanbul İstatistik Ofisi, turizm sektöründe, bir yılda yaşanan değişimleri, İstanbul Turizm Bülteni, Aralık 2020 sayısında ele aldı. Değişiklikler, rakamlara şöyle yansıdı:

4,2 milyon turist geldi
İlk on ayda, İstanbul’a elen turist sayısı, 2019 yılında 12 milyon 700 bin iken, 2020 yılında yüzde 67,3 azalarak 4 milyon 200 bine geriledi. Ekim 2019’da, İstanbul’a yurtdışından gelen turist sayısı, bir yılda yüzde 60,4 azalışla 1 milyon 300 binden 533 bine düştü. Türkiye’ye gelen toplam turist sayısı ise 4 milyon 300 bin iken, yıllık yüzde 59,4 düşerek 1 milyon 700 bin oldu.

En çok turist Almanya’dan
İlk 10 ayda, İstanbul’a en çok turistin geldiği ülke 322 bin ile Almanya oldu. Almanya’yı sırasıyla, Rusya Federasyonu (319 bin), Fransa (190 bin), İngiltere (174 bin) ve İran (124 bin) takip etti. Ekim ayında ise İstanbul’a en çok turist Rusya Federasyonu’ndan gelirken, Rusya Federasyonu’nu sırasıyla, Almanya, Fransa, Ukrayna ve İran izledi.

Havayoluyla gelenler yıllık yüzde 60,5 azaldı
Ekim ayında, havayolu ile 530 bin, denizyolu ile 3 bin ziyaretçi geldi. Ziyaretçi sayısı, yıllık, havayolunda yüzde 60,5, denizyolunda yüzde 51 azaldı. Aylık ise havayolunda yüzde 15,8, denizyolunda yüzde 18,3 arttı.

Toplam 815 bin konaklama
Ekim ayında, konaklama tesislerine gelen yerli turist sayısı yıllık yüzde 18,8, yabancı turist sayısı yüzde 46,4 azaldı. Konaklayanlar içinde yabancı turist oranı, bir yılda yüzde 68,5’ten yüzde 58,9’a geriledi. Toplam geceleme süresi yıllık yüzde 39,6 azalarak, 1 milyon 760 bin olarak gerçekleşti. Konaklama tesisleri doluluk oranı, yıllık 44,8 azalarak, yüzde 35,5’e indi.

Havayolunda, 37 milyon yolculuk
Ocak- Kasım döneminde, havayolu ile İstanbul’a gelen- giden yolcu sayısı, bir yılda, 95 milyondan 37 milyona geriledi. 2019’da, yüzde 37,1’ini iç hatlar, yüzde 62,9’unu dış hatlar yolcuları oluştururken, 2020’de, dış hatlar yolcu sayısının payı azalarak, yüzde 52,1’e düştü.



Mega liman atılımı: Çin'in Peru çıkarması ticareti nasıl şekillendirecek?

Çin, Peru'da finanse ettiği mega limanla Güney Amerika'daki nüfuzunu artırmayı hedefliyor (AFP)
Çin, Peru'da finanse ettiği mega limanla Güney Amerika'daki nüfuzunu artırmayı hedefliyor (AFP)
TT

Mega liman atılımı: Çin'in Peru çıkarması ticareti nasıl şekillendirecek?

Çin, Peru'da finanse ettiği mega limanla Güney Amerika'daki nüfuzunu artırmayı hedefliyor (AFP)
Çin, Peru'da finanse ettiği mega limanla Güney Amerika'daki nüfuzunu artırmayı hedefliyor (AFP)

Donald Trump'ın başkanlık seçimlerini kazanmasıyla ABD-Çin ilişkilerinin nasıl şekilleneceği belirsizliğini korurken Pekin, Washington'ın "arka bahçesi" Güney Amerika'daki yatırımlarına devam ediyor. Çin'in finansmanıyla Peru'da inşa edilen mega liman da Washington'ın radarında. 

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Peru Devlet Başkanı Dina Boluarte, Chancay Limanı'nın açılışını 14 Kasım'da gerçekleştirdi. 

Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC'nin analizinde, Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında inşa edilen mega limanın "Kuzey Amerika'yı devre dışı bırakacak yeni ticaret rotaları oluşturabileceği" ifade ediliyor. 

Şi'nin açılışa katılmasının, Pekin'in bu limana ne kadar değer verdiğinin göstergesi olduğu yorumu da yapılıyor. Boluarte ve Şi, Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi kapsamında bir araya gelmişti. Chancay Limanı'nın açılışı da zirveye damga vurdu. 

Şi, Çin ve Latin Amerika ülkeleri arasındaki ekonomik bağları güçlendirmeyi hedeflediklerini belirtirken, Boluarte de limanın açılışını "Peruluların gurur duyduğu tarihi bir an" diye niteledi.

BBC'nin analizinde, ABD'nin Güney Amerika'daki "komşularına ve onların ihtiyaçlarına kayıtsız kalmasının bedelini ödediği" değerlendirmesi paylaşılıyor. Washington merkezli düşünce kuruluşu Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü'nden Monica de Bolle, Pekin'in hamlesine ilişkin şu yorumu yapıyor: 

ABD, Latin Amerika'da uzun süredir etkin değil, Çin de çok hızlı adımlar attı, son 10 yılda bölgedeki durumu gerçekten yeniden şekillendirdi. Amerika'nın arka bahçesinde doğrudan Çin'le ilişki kuruluyor. Bu sorun yaratacak bir durum.

Çin devletine ait Cosco Shipping'in yürüttüğü 3,5 milyar dolarlık proje, Peru'nun Pasifik kıyısındaki balıkçı kasabası Chancay'ı devasa bir lojistik merkezine dönüştürdü. Peru'nun başkenti Lima'nın yaklaşık 70 kilometre kuzeyindeki mega liman, iki ülke arasındaki tek yönlü nakliye süresini 35 günden 23 güne indirdiği gibi, lojistik maliyetlerinde de yüzde 20'den fazla tasarruf sağlayacak. 

Ayrıca Peru'da her yıl 8 binden fazla kişinin doğrudan istihdama katılmasına ek olarak yıllık 4,5 milyar dolar gelir yaratması öngörülüyor. 

"Şanghay'dan Chancay'a" sloganıyla inşa edilen mega liman, 15 güvertesiyle Latin Amerika'nın en büyük derin deniz limanı olacak. Tüm aşamaları tamamlandığında bu mega liman sadece Peru'nun değil Şili, Ekvador, Kolombiya ve Brezilya'nın ürünlerinin de Asya'ya ulaşmasını sağlayacak.

ABD'li yetkililer, bu limanın askeri amaçlarla kullanılabileceğini de öne sürüyor. Britanya gazetesi Financial Times'ın (FT) görüştüğü ABD Güney Komutanlığı'ndan emekli General Laura Richardson, Çin donanmasının buraya gemi konuşlandırarak limanı "çift fonksiyonlu" şekilde kullanabileceğini savunuyor. 

Amerikan gazetesi Wall Street Journal, Çin'in Arjantin'den lityum, Venezuela'dan ham petrol ve Brezilya'dan demir cevheriyle soya satın aldığını hatırlatarak, Pekin'in Güney Amerika'daki projelerinin toplam değerinin 286 milyar doları bulduğuna işaret ediyor. 

ABD'nin Güney Amerika ülkelerini "ikinci plana atması" sebebiyle Pekin yönetiminden birçok diplomat ve bürokratın bölgede yoğun faaliyet gösterdiğine dikkat çekiliyor. WSJ'ye konuşan Washington'ın eski Panama Büyükelçisi John Feeley, ABD'nin bölgeye yönelik politikasını değiştirmesi gerektiğini belirterek şunları söylüyor: 

ABD, Latin Amerika'ya bir fırsat gözüyle değil bir sorun olarak bakıyor.

Independent Türkçe, BBC, Wall Street Journal, Financial Times, RT