Güvenlik Konseyi, BM’nin Libya ve Ortadoğu'daki iki yeni temsilcisini onayladı

Güvenlik Konseyi (arşiv)
Güvenlik Konseyi (arşiv)
TT

Güvenlik Konseyi, BM’nin Libya ve Ortadoğu'daki iki yeni temsilcisini onayladı

Güvenlik Konseyi (arşiv)
Güvenlik Konseyi (arşiv)

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in BM Libya Özel Temsilciliğine Bulgar diplomat Nickolay Mladenov'u, BM Ortadoğu Barış Süreci Özel Koordinatörlüğüne ise Norveçli diplomat Tor Wennesland’ı atama teklifine onay verdi.  
Mladenov, Libya Özel Temsilciliği görevinden Mart ayında “aşırı stres” nedeniyle istifa eden Ghassan Salame'nin yerine geçecek. Şuanda Norveç'in Ortadoğu Barış Süreci Temsilciliği görevindeki Wennesland ise son beş yılını İsrail ile Filistin arasındaki BM arabuluculuğunda geçiren Mladenov'un yerini alacak.
Söz konusu iki atama, meclis üyeleri arasında aylardır süregelen çekişmeleri sona erdirecek. Bu çekişmeleri, ABD’nin BM siyasi misyonunun bir kişi tarafından yürütülmesi için Libya’daki rolü bölme yönündeki çabaları alevlendirmişti. 
BMGK, atama teklifini Eylül ayında onaylamış; ancak Rusya ve Çin çekimser kalmıştı.
Muammer Kaddafi'nin 2011'de NATO'nun desteğiyle devrilmesinin ardından kaosa sürüklenen Libya’daki taraflar, Ekim ayında ateşkes konusunda anlaşmıştı.
15 üyeye sahip BMGK tarafından yapılan açıklamada, “Libya liderliğindeki ateşkesi izlemek için güvenilir ve etkili bir mekanizmanın önemini vurgulayan Güvenlik Konseyi üyeleri, Genel Sekreter’den Birleşmiş Milletler himayesi altında ateşkesi etkili bir şekilde izleme önerilerine dair kapsamlı bir rapor bekliyor” denildi.
BMGK, tüm yabancı savaşçı ve paralı askerlerin Libya'dan çekilmesi çağrısını da yineledi.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.