Sadr ‘Şii Platformu’nu yeniden yapılandırma önerisinden geri adım attı

Sadr ‘Şii Platformu’nu yeniden yapılandırma önerisinden geri adım attı
TT

Sadr ‘Şii Platformu’nu yeniden yapılandırma önerisinden geri adım attı

Sadr ‘Şii Platformu’nu yeniden yapılandırma önerisinden geri adım attı

Irak’ta Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’ın “Şii platformunu yeniden yapılandırma” çağrısından günler sonra Sadr’ın temsilcileri, dün “Şii Platformu” dışında koalisyonlar kurma imkanından bahsetmeye başladılar. Sadr’ın geçen günlerde yaptığı çağrı Şii partilerden sadece birkaçı tarafından rağbet görürken, Sünni ve Kürt aktörler bu çağrıyı, Sadr’ın geçmişte “mezhepler üstü koalisyon kurma” çağrısından cayma şeklinde değerlendirdi. Fetih Koalisyonu, Sadr’ın birkaç gün önceki çağrısını ‘ihtiyatla’ karşılarken, Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu, Ammar el-Hekim liderliğindeki Ulusal Hikmet Akımı ve diğer Şii parti ve gruplar sessizliğini korudu. Nasr Koalisyonu lideri Haydar el-İbadi ise bu çağrıya milli “şeref sözü” çağrısıyla yanıt verdi.
Sadr’ın Sözcüsü Salah el-Ubeydi ve Sadr Ofisi Basın Sorumlusu Haydar el-Cabiri, Sadr’ın Necef’teki ofisinde düzenledikleri basın toplantısında, “Şii Platformu” dışında bir koalisyon kurmanın önünde engel bulunmadığını söylediler. Basın toplantısı sırasında bir sonraki dönemde başbakanlık koltuğuna kimin oturacağının seçim sonuçlara bağlı olduğunun ifade edilmesi, Sadr’ın Şii platformunu yeniden yapılandırma çağrısından geri adım attığı gibi Başbakanlık makamına sahip olma ısrarından da vazgeçtiğini gösteriyor.
Toplantı, Irak’ta 6 Haziran 2021 yapılması kararlaştırılan erken seçimlerin gelecek yılın sonlarına doğru yeni bir tarihte gerçekleşmesi ihtimalini de akıllara getirdi. Zira, Sadr’ın temsilcisinin Şii Platformu’nu yeniden yapılandırma ve Başbakanlığın sadece Sadr Hareketine ait olmasıyla ilgili konuşmak için henüz erken olduğunu ifade etmesi, bu ihtimali gündeme getirdi.
Sadr, çağrısından dolayı geçtiğimiz günlerde kendisine yöneltilen eleştirilere Cuma günü Twitter hesabından paylaştığı mesajla yanıt verdi. Sadr, mesajında, “Mezhepçiliğin karşısında ilk duranlardan biriyim. Sünnilerin ılımlı politikacıları olduğu zamanlarda Irak Sünnilerinin saflarını birleştirmek için koşuşturduk ve en çirkin sıfatlarla suçlandık. ‘Şiileştirme karşıtı’, ‘Baasçı’ ve ‘El Kaide ile birlikte olmak’ bu suçlamalar arasındaydı. Şii bloğunu onarma çağrımız, yolsuzluk yapanlarla koalisyon kuracağımız anlamına gelmiyor. Şii platformunun yeniden yapılandırılması halinde bu, diğer bloklara örnek olmanın da ilk adımı olur” diye yazdı.
Sadr’ın temsilcileri ise dünkü basın toplantısında, bu mesajdan büyük ölçüde farklı mesajlar verdi. Ubeydi, “Ulusal güçlerin önünde kapıla açık. Şii bloğun dışında koalisyonlar kurmak için bir engel yok. Koalisyonlar hakkında konuşmak için erken. Şii bloğun onarımı, mezhepçi bir koalisyon kurmak anlamına gelmiyor. Başbakanlık makamını üstlenmekten bahsetmek, seçim sonuçlarına bağlıdır. Ülkedeki reform süreci, özellikle de yolsuzlukla mücadelede halen sendeliyor. Sadr Hareketi’nin lideri Mukteda es-Sadr, gelecek seçimlerin eski yüzlerden arınmış olması için çağrıda bulundu” dedi.
Sadr Ofisi Basın Sorumlusu Haydar el-Cabiri, gösterilerin barışçıl yapısını koruyan güvenlik güçlerinin yanı sıra barışçıl göstericileri takdir etti. Cabiri, “Sadr, göstericilere ve güvenlik güçlerine yönelik saldırılarla ilgili soruşturmaların tamamlanmasını talep etti. Sadr aynı şekilde hükümetten güney kentlerini imar için bir plan yapmasını ve buna ek olarak milli sanayiyi canlandırma ve uzmanları istihdam ederek güçlü bir ekonomi yaratmasını talep etti” dedi. Cabiri ayrıca “Genel olarak Iraklılara özelde ise Sadr destekçilerine, adil ve şeffaf seçimler gerçekleştirmeye katkıda bulunmak için kayıtlarını yenileme” çağrısında bulundu. Cabiri, “Sadr, gelecek seçimlerin eski yüzlerden arınmış olması için çağrı yaptı” dedi.
Ulusal Hikmet Akımı lideri Ammar el-Hekim, mezhepler üstü bir koalisyon kurma noktasında uzlaşan diğer Şii liderlerin dışında kalmıştı. Etnik ve mezhepler üstü koalisyon kurmakla ilgili son girişim 2018 seçimlerinde yapıldı. O dönem Şii, Sünni ve Kürt partilerin yer aldığı Islah ve İmar Koalisyonu ile Şii, Sünni ve Kürt partilerin bulunduğu Bina Koalisyonu kuruldu. Ancak bu iki koalisyon, seçim sonrasında hükümeti kurma görüşmeleri başladığında kararlı bir duruş sergileyemedi. Nitekim Sadr tarafından desteklenen Sairun Koalisyonu Islah Koalisyonundan çıkarken, Hadi el-Amiri başkanlığındaki Fetih Kaolisyonu da Bina Koalisyonundan çıktı. Daha sonra bu iki blok, Adil Abdulmehdi’nin başbakanlık koltuğuna oturmasında uzlaştı. Abdulmehdi, Ekim 2019’da başlayan gösterilerin ardından görevde 100 günü tamamlayamadan istifa etti. Gösteriler, ülkedeki siyasi dengeleri değiştirdi. Güvenlik güçlerinin, göstericileri dağıtmak için orantısız güç kullanarak yaptığı müdahalelerde 600’den fazla kişi öldü, binlerce kişi yaralandı. Bu olaylar Abdulmehdi’nin istifasına, Seçim Yasası’nda değişikliğe ve 1 yıl içinde erken seçime gitme sözü veren İstihbarat Kurumu Başkanı Mustafa el-Kazimi’nin başbakanlık koltuğuna oturmasına neden oldu.



Dahlan Gazze'de güvenlik veya hükümet rolü üstlenmeyi reddettiğini yineledi

Filistinli lider Muhammed Dahlan (Facebook sayfası)
Filistinli lider Muhammed Dahlan (Facebook sayfası)
TT

Dahlan Gazze'de güvenlik veya hükümet rolü üstlenmeyi reddettiğini yineledi

Filistinli lider Muhammed Dahlan (Facebook sayfası)
Filistinli lider Muhammed Dahlan (Facebook sayfası)

Filistinli lider Muhammed Dahlan dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, savaşı durdurmanın en önemli öncelikleri olduğunu belirterek, Gazze'de herhangi bir güvenlik ya da hükümet rolü üstlenmeyi reddettiğini yineledi.

Dahlan “X” platformu aracılığıyla yaptığı açıklamada: “Tüm meslektaşlarım ve şahsen ben, BAE'deki kardeşlerimizin bu iğrenç soykırım boyunca verdikleri cömert ve sürekli desteğe dayanarak, Gazze'deki halkımıza yardım için elimizden geleni yapmak üzere buradayız.”

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Wall Street Journal, Filistinli lider Muhammed Dahlan'ın ateşkesin ardından Gazze Şeridi'nde güvenlik sorumluluğunu üstlenmesinin beklendiğini belirten bir haber yayınladı.

Dahlan mesajında: “Savaşı durdurmak en önemli önceliğimizdir. Bizi Filistin siyasi sistemini şeffaf bir demokratik süreç yoluyla yeniden inşa etmeye götürecek ve halkımızın başkenti Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma mücadelesinin gerçekleşmesine yol açacak belgelenmiş ve programlanmış bir uluslararası eylem planı sağlayacak Filistin ulusal anlayışları dışında, hiçbir seçeneği desteklemeyeceğiz.”

Dahlan “herhangi bir güvenlik, hükümet veya yürütme rolünü kabul etmeyi ya da yerine getirmeyi” reddettiğini vurguladı.