İnsan ölümüne en çok yol açan 10 neden arasında Kovid-19 yok

Bu nedenler gelir oranı ve yaşam tarzına göre ülkeden ülkeye değişiyor

Koronavirüs çok can alsada, en çok ölüme yol açan 10 sebep arasında yer almıyor (Getty)
Koronavirüs çok can alsada, en çok ölüme yol açan 10 sebep arasında yer almıyor (Getty)
TT

İnsan ölümüne en çok yol açan 10 neden arasında Kovid-19 yok

Koronavirüs çok can alsada, en çok ölüme yol açan 10 sebep arasında yer almıyor (Getty)
Koronavirüs çok can alsada, en çok ölüme yol açan 10 sebep arasında yer almıyor (Getty)

Eymen el-Gabyavi
Dünya üzerinde yaklaşık 7 milyar 800 milyon insan yaşıyor. Bu insanların hepsi, zaman zaman ortaya çıkan hastalıklar ve salgınlar sebebiyle her an onlara gözlerini dikmiş bakan “ölüm belasının” tehdidi altında yaşıyor. Bunlardan sonuncusu günümüzde bir çok kişinin hayatını tehdit eden ve birçok ülkeyi kasıp kavuran koronavirüs salgını oldu ancak Dünya Sağlık Örgütü  (WHO) tarafından yakın zamanda yayınlanan bir rapora göre, koronavirüs dünya çapında bir milyondan fazla insanın ölümüne neden olmasına rağmen, ilk on ölüm nedeni arasında yer almıyor.

Ölüme neden olan sebeplerin en önemlileri
İnsan hayatını birçok hastalıktan korumayı ve uzun bir ömür garantilemeyi amaçlayan Dünya Sağlık örgütü, diğerlerine göre daha çok ölüme yol açan “10 ölüm sebebi” olduğunu belirtiyor.
WHO’nun belirttiğine göre, “2016 yılında dünyadaki 56,4 milyon ölümün yarısından fazlasına (yüzde 54) neden olan” 10 sebep arasında önde gelenleri felç ve iskemik kalp hastalıklarıydı.
Bu iki hastalık dünya çapında en çok ölüme neden olanları olurken 2016 yılında 15,2 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. Bunun yanı sıra son 15 yılda küresel olarak önde gelen ölüm nedenleri olarak yerini korudu.
Aynı yıl en çok ölüme neden olan üçüncü hastalık ise, 3 milyon kişinin hayatını kaybetmesine yol açan kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) oldu. Dördüncü ölüm nedeni, 1,7 milyon kişinin ölümüne neden olan akciğer kanserinin yanı sıra 1,6 milyon can alan diyabet hastalığı oldu. 
2000 ile 2016 yılları arasında demans hastalıklarına bağlı olarak hayatını kaybeden kişi sayısı iki katına çıktı. Demans hastalıkları 2000 yılında en çok ölüme neden olan sebepler arasında 14. sırada yer alırken 2016 yılında 5. sıraya yükseldi.
WHO 2016 yılında dünya çapında 3 milyon kişinin ölümüne neden olmasının ardından 6. sırada yer alan “bulaşıcı solunum yolu enfeksiyonunu”, “en bulaşıcı ölümcül hastalık” olarak nitelendiriyor.
2016 yılında 1,4 milyon ölüm ile “ishalli hastalıklar” yedinci sırada yer alırken, “verem hastalıkları” dünya genelinde 1,3 milyon kişinin ölümüne neden olması ile sekizinci sırada yer aldı.
AIDS/HIV enfeksiyonu 1,5 milyon kişinin ölümüne neden olarak bu listede 9. sırada yer almaya devam ederken dünyanın dört bir yanında 1,4 milyon insanın ölümüne neden olan “trafik kazaları” 10. sırada bulunuyor. Trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin çoğunun, bu kişilerden 4’te 3’ünü (Yüzde 74’ünün) temsil eden genç erkekler olduğu da belirtiliyor.

Gelir grubuna göre önde gelen ölüm nedenleri değişiklik gösteriyor
Birleşmiş Milletler’e bağlı olan WHO tarafından 2016 yılında yapılan tahminlere dayanan raporda, ölüm nedenlerinin “gelir oranlarına ve yaşam refahına göre bir ülkeden diğerine farklılık göstermesi” ancak tüm gelir gruplarındaki ortak ölüm nedenlerinden birinin “alt solunum yolu enfeksiyonları” olması dikkat çekti.
Yani, düşük gelirli bir ülkede yaşıyorsanız, ölümünüzün nedenleri, sakinlerinin daha iyi gelire ve daha lüks bir hayata sahip olduğu bir ülkede yaşayan bir kişiden farklıdır.
1940'larda kurulan WHO konu ile ilgili olarak “2016'da düşük gelirli ülkelerde meydana gelen ölümlerin yaklaşık yarısı, bulaşıcı hastalıklar, annelerin maruz kaldığı hastalıklar, hamilelik ve doğum sırasında ortaya çıkan sağlık sorunları ve beslenme yetersizliklerini içeren “birinci grup” olarak adlandırılan sağlık sorunları sebebiyle gerçekleşti.” ifadelerini kullandı. Birinci grup hastalıklar ifadesi ile, bir kişiden diğerini geçmesi mümkün olmayan, bulaşıcı olmayan hastalıklar kastediliyor.

Yüksek gelirli kişilerin ölüm nedenleri
WHO yüksek gelirli ülkelerde yaşayan nüfusun “İskemik kalp hastalıkları, felç, Alzheimer ve diğer demans türleri, bronşları ve akciğeri etkileyen kanser türleri, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, alt solunum yolu enfeksiyonları, kolon ve rektum kanseri, diyabet, böbrek hastalıkları ve meme kanseri” sebebiyle hayatlarını kaybettiklerini belirtti.

Düşük gelirli insanların ölüm nedenleri
Yaşam koşulları, yoksulluk ve düşük gelirle mücadele eden kişiler, çeyrek yüzyıldır “Alt solunum yolu enfeksiyonları, ishale bağlı hastalıklar, iskemik kalp hastalığı, AIDS/HIV, felç, verem, annelerin maruz kaldığı hastalıklar, hamilelik ve doğum sırasında ortaya çıkan sağlık sorunları, yetersiz beslenme, trafik kazaları, protein ve enerji açısından yetersiz beslenme” sebepleri ile hayatlarını kaybettikleri belirlendi.

Üst orta gelirlilerin ölüm nedenleri
WHO, orta ve üst orta gelirli insanların en çok ölümüne neden olan ilk 10 nedeni “İskemik kalp hastalığı, felç, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, bronşları ve akciğeri etkileyen kanser türleri, Alzheimer ve diğer demans türleri, diyabet, trafik kazaları, karaciğer kanseri ve mide kanseri” olarak sıraladı.

Düşük gelirli kişilerin ölüm nedenleri
Üst orta gelirli kişiler ile düşük orta gelirli kişilerin ölüm nedenleri arasında arasında ortak olanlar vardır ancak diğerleri farklılık gösterir. Düşük gelirli kişiler “Alt solunum yollarını etkileyen bulaşıcı hastalıklar enfeksiyonları, verem, ishal, diyabet, erken doğum komplikasyonları, siroz ve trafik kazaları” sebebiyle hayatlarını kaybettikleri belirtildi.

WHO’yu insanların ölüm nedenlerini öğrenmeye iten neydi?
Geriye sadece “WHO’yu insanların ölüm nedenlerini öğrenmeye iten neydi?” sorusu kalıyor. WHO bu sorunun yanıtını şu ifadeler ile veriliyor: “Yıllık hayatını kaybeden kişi sayısının ve ölüm nedenlerinin bilinmesi, hastalıkların etkilerinin ve vakaların sayılarının ölçülmesinin yanı sıra bir ülkenin sağlık sisteminin etkinliğini değerlendirmenin en önemli yollarından biridir.”
Bunun yanı sıra “ölüm nedenlerine ilişkin istatistikler, sağlık yetkililerinin halk sağlığı alanındaki çalışmalarının odak noktasını belirlemelerine yardımcı olur” ifadeleri kullandı. Buna örnek olarak “Kalp ve şeker hastalıkları kaynaklı ölümlerin son birkaç yıl içerisinde hızla arttığı herhangi bir ülkede, ülkenin çıkarları için bu hastalıkları önlemeye yardımcı olan yaşam tarzlarının benimsenmesini teşvik eden etkili bir program başlatması gerekmesi ve herhangi bir ülke birçok çocuğun zatürreden sebebiyle hayatını kaybettiği onaylanmış ve tedavi için bütçenin küçük bir kısmı tahsis edilmiş ise bu alandaki harcama oranı arttırılması” verilebilir.



Estetik söylentileri sürerken Lindsay Lohan genç kalma sırrını açıkladı

Lindsay Lohan hiç yüz gerdirme işlemi yaptırmadığını söylüyor (AFP)
Lindsay Lohan hiç yüz gerdirme işlemi yaptırmadığını söylüyor (AFP)
TT

Estetik söylentileri sürerken Lindsay Lohan genç kalma sırrını açıkladı

Lindsay Lohan hiç yüz gerdirme işlemi yaptırmadığını söylüyor (AFP)
Lindsay Lohan hiç yüz gerdirme işlemi yaptırmadığını söylüyor (AFP)

Lindsay Lohan yüzünü gerdirdiği spekülasyonlarını boşa çıkardı.

Lohan, Çılgın Cuma'nın (Freaky Friday) merakla beklenen devam filminin çekimleri sırasında yeniden spot ışıklarının altına girdiğinden beri pek çok kişi görünüşü hakkında yorum yapıyor.

38 yaşındaki eski Disney yıldızı, Elle'e verdiği yeni röportajda estetik ameliyat söylentilerine değinerek yaşlanmayan görünümünü "çok spesifik" cilt bakımı rutinine borçlu olduğunu söyledi.

Oyuncu "Her sabah içtiğim bir meyve suyu var. İçinde havuç, zencefil, limon, zeytinyağı, elma falan var. Ayrıca çok fazla yeşil çay ve su içiyorum. Pancar turşusunu çok severim, o yüzden neredeyse her şeyin içine koyarım" dedi.

Çok spesifik bir cilt bakımım var. Şimdi bazı serumlar deniyorum, onları test ediyorum. Ayrıca uyanınca yüze buz gibi su çarpmanın büyük destekçisiyim. Çok limon suyu içiyorum; ayrıca suyuma tonlarca chia tohumu koyuyorum. Göz bantlarını her sabah kullanıyorum. Lazer kullanıyorum.

Lohan'in röportaja katılan halkla ilişkiler yetkilisi de söze karışarak, "[Lohan] farklı göründüğü anda 37 ya da 38 yaşında yüzünü gerdirdiğini, şurasını ya da burasını parçalattığını düşünüyorlar. Bu çok acımasızca" dedi.

Lohan "Ben de 'Ne zaman?' falan diyorum. Ne zaman? Nerede?" cevap verdi.

Halkla ilişkiler yetkilisi de onunla aynı fikirdeydi:

Linds, son üç yılda ne zaman bir şey yapmaya vaktin olduğunu anlamaya çalışıyorum çünkü programını biliyorum. İsteyen nefret edebilir ve kıskanabilir. Günümüz dünyasında kadınlara bu şekilde yaklaşılması berbat bir şey. Sanki kadınlar sadece iyi görüdüğü için iyi görünemez ve daha sağlıklı olmak için yaşam tarzını değiştiremez.

Lohan "Sadece bunu yapmalı ve diğer herkesi görmezden gelmelisiniz" diyerek sözlerini tamamladı.

Kötü Kızlar (Mean Girls) yıldızının estetik yaptırdığını inkar eden tek kişi Lohan'in halkla ilişkiler yetkilisi değil.

Lohan'in babası Michael Lohan de geçen yıl söylentileri yalanlayarak PageSix'e şöyle demişti:

Lindsay hiçbir zaman estetik ameliyat yaptırmadı. Görünüşü çok doğal; tıpkı yeteneği gibi.

Michael, kızının görünüşü hakkında "yanlış anlatılar" yayan herkesi "iğrenç" diye nitelendirerek sözlerini sürdürmüştü. Ancak eski Wall Street simsarı, Lohan'in kimyasal peeling, botoks ve dolgu yaptırdığını itiraf etmişti.

Şansa Bak'ın (Just My Luck) başrol oyuncusu 20'li yaşlarının başlarında uyuşturucu ve alkol bağımlılığı nedeniyle rehabilitasyona girip çıkmıştı. Ocak 2007'den itibaren, birden fazla tutuklama ve şartlı tahliye ihlalinin ardından toplam 250 gün boyunca 5 farklı rehabilitasyon merkezine gönderilmişti. Alkol bağımlılığıyla ilgili terapi seanslarını kaçırdığı ve şartlı tahliye koşullarına uymadığı gerekçesiyle 2010'da iki haftayı parmaklıklar arkasında geçirmişti.

Lohan medyanın yoğun ilgisinden kaçmak için 10 yıl önce Hollywood'u terk ederek Londra'ya gitmişti. Nihayetinde Dubai'ye yerleşmiş, burada eşi Bader Shammas'la tanışmış ve Temmuz 2023'te oğulları Luai'yi dünyaya getirmişti.

Independent Türkçe