İngiltere, İran Devrim Muhafızları’nın terör örgütü olarak tanımlanması için harekete geçti

Londra yönetimi, çifte vatandaşlığa sahip olanların tutuklanması ve nükleer anlaşma başlıklarındaki yöntemini değiştirmeyi planlıyor.

Devrim Muhafızları’nın geçen ay Körfez sularında görüntülenen savaş gemisi. (AFP)
Devrim Muhafızları’nın geçen ay Körfez sularında görüntülenen savaş gemisi. (AFP)
TT

İngiltere, İran Devrim Muhafızları’nın terör örgütü olarak tanımlanması için harekete geçti

Devrim Muhafızları’nın geçen ay Körfez sularında görüntülenen savaş gemisi. (AFP)
Devrim Muhafızları’nın geçen ay Körfez sularında görüntülenen savaş gemisi. (AFP)

İngiltere Parlamentosu Dışişleri Komitesi, İran Devrim Muhafızları’nı bölgenin istikrarını tehdit etme konusunda oynadığı rol nedeniyle terör örgütü olarak tanımlanması çağrısında bulundu.
Milletvekilleri, aynı zamanda Tahran’ı yabancıların veya çifte uyrukluların keyfi olarak gözaltına alınmasına karşı uyardı ve bunu ‘devlet tarafından rehin alma’ olarak değerlendirdi.
Raporda aynı şekilde İran ile düzeltilmesi mümkün olmayan mevcut nükleer anlaşmasının yerine yeni bir anlaşmaya varılması için uluslararası çabalara liderlik etmenin gerekliliği vurgulandı.
Parlamento raporunda, Devrim Muhafızları’nın terör örgütleri listesine dahil edilmesinin, "bölgeyi istikrarsızlaştırmaya çalışan terörist ve sivil toplum kuruluşlarına verdiği açık ve kalıcı desteğin" bir sonucu olduğu kaydedildi. Raporda bu adımın Devrim Muhafızları unsurlarına uygulanan mevcut kısıtlamaların Avrupa Birliği yaptırımlar tüzüğünün mantıksal bir uzantısı" olduğu vurguladı. AFP’ye göre Avrupa Birliği'nin yaptırımları, ABD'nin 2019'da Devrim Muhafızları'nı yabancı bir terör örgütü olarak nitelediği kararın ardından geldi.
Dışişleri Komitesi üyeleri, mevcut anlaşmanın ‘kalıntı’ haline gelmesi ve ‘düzeltilmesinin mümkün olmaması’  sebebiyle Londra'yı İran'la yeni bir nükleer anlaşmaya varmak için uluslararası çabalara liderlik etmeye çağırdı.
Parlamento Dışişleri Komisyonu Başkanı Tom Tugendhat, mevcut iyi niyetlere rağmen Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın zayıf temellere dayalı bir anlaşma olduğuna vurgu yaptığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“İngiliz hükümeti, bölgesel güvenlik alanındaki endişeleri giderecek,  Kapsamlı Ortak Eylem Planı’na alternatif bir anlaşma müzakere etmelidir. Bölgedeki ve Avrupa'daki müttefiklerin sesleri, yeni ABD yönetimiyle beraber ‘İran’la onlarca yıldır çözülemeyen sorunlara çözüm arayanlar için diplomatik seçeneğin mevcut kalmasını sağlama noktasında’ birleşmesi gerekiyor.”
İngiltere Parlamentosu Dışişleri Komitesi ayrıca İngiliz hükümetini, yaklaşımını değiştirmeye ve "yabancıların veya çifte vatandaşlığı bulunanların keyfi olarak tutuklanmasını bir devlet tarafından rehin alınma" olarak nitelemeye çağırdı.
Tugendhat konuya dair şunları söyledi:
''İran topraklarında İngiliz vatandaşlarına yöneltilen suçlamalar, yargılamalar ve tutuklamalar hukuki bir saçmalıktır. Genç annelerin ve emeklilerin pazarlık aracı ve baskı araçları olarak kullanılması kabul edilemez bir diplomasi şeklidir.”
Londra ve Tahran arasındaki ilişkiler son yıllarda, başta Kanada merkezli Thomson Reuters Vakfı için çalışan Nazenin Zaghari Ratcliffe olmak üzere çifte vatandaşlığa sahip olanların İran’da gözaltına alınmasının ardından gerginliklere sahne oldu.
Nazenin Zaghari Ratcliffe, 2016 yılının nisan ayında ailesini ziyaret ettiği İran'da tutuklandı ve "kışkırtıcılık, fitne" suçlamalarıyla beş yıl hapis cezasına çarptırıldı. Suçlamaları reddeden Ratcliffe halen yeni bir duruşma yapılmasını bekliyor.
İngiliz gazetesi The Guardian, İngiliz Dışişleri Bakanlığı tarafından tutukluların haklarını savunmak ve serbest bırakılmalarını güvence altına almak için şu an izlenen prosedürlerin "tamamen etkisiz" olduğunu aktardı. Parlamento Komisyonu, Birleşik Krallık'ın 1979 Rehine Anlaşması’na rehin almayı suç sayan bir madde eklenmesi çağrısında bulunması gerektiğini bildirdi.
ABD Başkanı Donald Trump, Mayıs 2018'de ülkesini nükleer anlaşmadan çekerek Washington’ın Tahran'a uyguladığı yaptırımları tekrar uygulamaya koydu. Ardından Tahran ile bölgesel faaliyetlerini ve füze programının geliştirilmesini içeren yeni bir anlaşma imzalanması çağrısında bulundu.
Tahran, ABD'nin anlaşmadan çekilmesine karşılık olarak nükleer anlaşmadaki temel hükümleri askıya alan, nükleer anlaşmadan kademeli olarak çekilmeye yönelik planını duyurdu.



Fransa’daki bir hastanede bebeklere yönelik “cinsel istismar” skandalı hakkında soruşturma başlatıldı

Fotoğraf: (AFP_Arşiv)
Fotoğraf: (AFP_Arşiv)
TT

Fransa’daki bir hastanede bebeklere yönelik “cinsel istismar” skandalı hakkında soruşturma başlatıldı

Fotoğraf: (AFP_Arşiv)
Fotoğraf: (AFP_Arşiv)

Fransa’nın Bobigny şehrindeki savcı, Saint-Denis'deki Montreuil Hastanesi'nin bebek bölümünde çalışan bir hemşireyi, ‘reşit olmayanlara yönelik cinsel tacizde bulunmak ve çocuklara ait müstehcen fotoğraflar çekmekle’ suçladı.

Alman haber ajansı DPA, hemşirenin ortağının da ‘çocuklara cinsel istismarda bulunmakla’ suçlanarak tutuklandığını bildirdi.

Soruşturma hakimi, ikisini adli gözetim altında tutmaya ve birbirleriyle iletişim kurmalarını veya reşit olmayanlarla ilgili herhangi bir faaliyette bulunmalarını yasaklamaya karar verdi. Ayrıca hemşirenin Montreuil Hastanesi'ne gitmesi de yasaklandı.

Hemşire, çarşamba günü, polis karakoluna gidip reşit olmayanlara karşı cinsel tacizde bulunduğu iddialarını inkâr etse de önlem olarak işten uzaklaştırıldı.

Fransız haber kanalı BFM TV'ye göre TikTok platformunda ‘93. bölgedeki bir hastanede skandal’ başlığı altında yayınlanan birkaç video paylaşıldıktan sonra adli makamlar olayla ilgili soruşturma başlattı.

Bu paylaşımlardan birinde, bir adam kamera karşısında ‘bebek bölümünde çalışan iki kişinin siyahi çocuklara cinsel tacizde bulunduğunu’ iddia etti ve bunun ‘cinsel amaçlı’ olduğunu ekledi.

Cumartesi öğleden sonra 1,4 milyondan fazla izlenen videoda adam, ‘adaleti sağlamak’ için sokağa çıkılmasını istedi.

Savcılık ofisinden yapılan açıklamada “Bu eylemde ırkçı bir neden yok, çocuklardan biri beyaz, diğeri siyah” denildi.

Öte yandan BFM TV, dün öğleden sonra yaklaşık 50 kişinin olayları ve yapılan ırkçılığı kınamak için toplandığını bildirdi. BFM TV'ye göre protestocular ayrıca önümüzdeki günlerde eylemlerin devam etmesi çağrısında bulundu.

Olayla ilgili haberler çarşamba ve perşembe günleri büyük yankı uyandırdı. Bundan birkaç ay önce aynı doğum servisinde doğum yapmış anneler hastaneyi aramaya başladı.

Grand Paris Nord-Est Hastaneler Grubu yönetimi tarafından cuma günü yayınlanan basın açıklamasında, hemşirenin Montreuil hastanesinde doğum servisinde değil, prematüre bebeklerle ilgilenen yenidoğan yoğun bakım ünitesinde çalıştığını belirtildi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bu hemşirenin davranışları, devam eden polis soruşturmasıyla doğrulanması halinde, hastanenin şiddetle kınadığı ciddi bir kişisel hatadır. Hiçbir şekilde hizmet kapsamında toplu bir uygulama değildir.”