IKBY heyeti, “Borçlanma Yasası” konusunda anlaşmaya varılana kadar Bağdat’ta kalacak

IKBY ile Bağdat hükümeti arasındaki anlaşmazlıkların başında petrol sahaları ve elde edilen gelir bulunuyor. (AP)
IKBY ile Bağdat hükümeti arasındaki anlaşmazlıkların başında petrol sahaları ve elde edilen gelir bulunuyor. (AP)
TT

IKBY heyeti, “Borçlanma Yasası” konusunda anlaşmaya varılana kadar Bağdat’ta kalacak

IKBY ile Bağdat hükümeti arasındaki anlaşmazlıkların başında petrol sahaları ve elde edilen gelir bulunuyor. (AP)
IKBY ile Bağdat hükümeti arasındaki anlaşmazlıkların başında petrol sahaları ve elde edilen gelir bulunuyor. (AP)

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkan Yardımcısı Kubat Talabani, bütçe ve bütçe açığı mali yasasını görüşmek üzere Bağdat’a gitti. Talabani, yasa üzerinde anlaşma sağlanana kadar Bağdat’tan ayrılmayacağını duyurdu.
Talabani, Bağdat’ta gazetecilere yaptığı açıklamada, “Görüşmeler başarısız olmadı. Durmuş da değil” ifadesini kullandı.
Mali Açık ve Borçlanma Yasası’nın uygulanmasında petrol ve diğer gelirleri merkezi yönetime teslim etmeye hazır olduklarını belirten Talabani “Bunun karşılığında bütçemiz için ne kadar ayrılacağı kararını bekliyoruz” dedi. Kubat Talabani, görüşmelerin sonuç alınıncaya kadar devam edeceğine dikkat çekti. Talabani, fonların IKBY’ye devredilmesine ilişkin siyasi güçlerin ifade ettiği itirazlara atıfta bulunarak, “Iraklı siyasi partiler artık seçim baskısı altında” açıklamasında bulundu.
Hukuk Devleti Koalisyonu’ndan Irak Parlamentosu üyesi Aliyye Nasif konuya dair şunları söyledi:
“Başbakan Mustafa el-Kazimi, bölgenin mali açık yasası şartlarına bağlı kalmadan, IKBY’nin çalışanlarının maaşlarını üç ay boyunca karşılamak için yönetime 960 milyar dinar gönderme niyetindeydi.”
Milletvekillerinden bazılarının Kazimi’ye baskı yaptığını ve ‘IKBY şartlara uyana kadar’ para göndermesini engellediğini belirten Nasif sözlerini şöyle sürdürdü:
“Milletvekilleri, Kürt heyetinin başkanından, müzakerelerin gizli ve karanlık odalarda olması yerine, merkezi hükümetin bölgeye olan hakları konusunda Anayasa Değişiklik Komitesi ile doğrudan müzakere yürütmesini ve her iki taraf için bağlayıcı bir anlaşma yapmasını istedi.”
Kubat Talabani başkanlığındaki Kürt heyeti, başta Süleymaniye olmak üzere IKBY’nin bazı kentlerinde patlak veren kitlesel protestoları durdurmak amacıyla, son beş aydır çalışanların maaşlarını ödeyebileceği bir formüle ulaşmaya çalışıyor. Bu amaçla Iraklı üst düzey yetkililerle görüşmeler gerçekleştiriyor.
Talabani, Irak Parlamentosu Başkanlığı heyeti ve bir dizi parlamento bloğu ile bir araya gelirken, bölgesel yönetim ile federal hükümet arasında devam eden diyaloglar hususunda görüşmeler yaptı.
Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) liderlerinden Tarık Cevher, iki taraf arasındaki yolun kullanılabilir olmadığını belirttiği açıklamasında olumlu duyurulara rağmen askıdaki sorunları çözmek için Bağdat ile Erbil arasında yakınlaşma bulunmadığını dile getirdi. Cevher açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bağdat ile Erbil arasında sorunların çözümü için bir uzlaşı formülüne ulaşılması konusunda diyaloglar devam ediyor. Ancak yakınlaşma ihtimali uzak. İki hükümetin gerekli çözüme ulaşma yolu ise açık. Kürt milletvekillerinin karşı çıkmasının ardından federal parlamento borçlanma yasası çıkardı. IKBY’de gözlemlenen gözle görülür bir yakınlaşmaya var. Kürt yönetiminden ve federal hükümetten iyimser açıklamalar mevcut.”
Diğer yandan IKBY’den Irak Parlamentosu’nun üyesi Hasan Ali, iki taraf arasındaki müzakerelerin durduğu yönündeki haberleri yalanladı. Ali konuya dair şu açıklamada bulundu:
“Halen tartışılan teknik konular mevcut. Bölgesel hükümet heyeti, anlaşmanın parlamento çatısı altında yürürlüğe koyulmasını sağlamak için, atılacak kapsamlı imza öncesinde blok başkanlarının ve Finans Komitesi üyelerinin sıkıntılarını anlamaya çalışıyor. Bölgesel hükümet ve heyeti, 460 bin varil tutarındaki tüm petrolü teslim etmeye tamamen hazır olduklarını gösterdi. Bu konuda bir sorun yok. Bölgesel yönetimin ‘peşmergelerin maaşları, sınır geçişleri sorunu ve teslim edilen miktarın yanı sıra petrol şirketlerinin hakları ve bazı sosyal grupların maaşları’ konusunda Bağdat ile ilişkilendirmek istediği anlaşmazlıklar var. Ayrıca şu ana kadar geçitler meselesine dair de tam olarak bir anlaşmaya varılamadı. Anlaşmazlıklar köklü. Uzun yıllar öncesine uzanıyor. Bir anlaşmaya varılıncaya kadar yoğun toplantılara ve uzun tartışmalara ihtiyaç duyuyor. Ancak bu, tüm anlaşmazlıkları bir kerede sonlandırmak için büyük umutların olduğu bir aşamadır.”



Sisi, Gazze anlaşmasının tam olarak uygulanması ve Gazze Şeridi’nin ‘insanları yerinden etmeden’ yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurguladı

Yerlerinden edilen Filistinliler Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki evlerine dönüyor. (AP)
Yerlerinden edilen Filistinliler Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki evlerine dönüyor. (AP)
TT

Sisi, Gazze anlaşmasının tam olarak uygulanması ve Gazze Şeridi’nin ‘insanları yerinden etmeden’ yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurguladı

Yerlerinden edilen Filistinliler Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki evlerine dönüyor. (AP)
Yerlerinden edilen Filistinliler Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki evlerine dönüyor. (AP)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının ve üç aşamalı esir değişiminin tam olarak uygulanması gerektiğini vurguladı.

Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, iki tarafın Gazze Şeridi'ndeki felaket boyutundaki insani durumun sona erdirilmesi için insani yardım girişinin kolaylaştırılması gerektiğini vurguladığı belirtildi.

Açıklamada ayrıca, Sisi ve Frederiksen'in ‘Filistinli nüfusu yerinden etmeden ve topraklarında yaşama haklarının korunmasını garanti altına alacak şekilde Gazze Şeridi'nin yeniden inşasına başlanması gerektiğini’ vurguladıkları ifade edildi.

Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü, çağrıda 4 Haziran 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması gerektiğinin vurgulandığını, ‘zira kalıcı barış, istikrar ve ekonomik refahın sağlanmasının tek garantisinin bu olduğunu’ kaydetti.

Açıklamada iki tarafın Babu’l Mendeb'deki durumu da ele aldıkları ve ‘küresel ticarete ve Süveyş Kanalı gelirlerine verilen zararın yanı sıra büyük nakliye şirketleri üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, ticari gemileri hedef alan tehdit ve saldırıların durdurulması için çabaların sürdürülmesi gerektiğini’ vurguladıkları belirtildi.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati dün Washington'da ABD'li mevkidaşı Marco Rubio'ya Arap ülkelerinin ABD Başkanı Donald Trump'ın Filistinlileri Gazze'den çıkarma ve Gazze Şeridi’nin kontrolünü ele geçirme planını reddettiklerini söyledi.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Abdulati'nin Rubio ile Washington'da yaptığı görüşmede, Filistinliler bölgede kalmaya devam ederken Gazze Şeridi'nin yeniden inşasının hızlandırılmasının önemini vurguladığı ifade edildi.

Mısır, Filistinlilerin topraklarında kalma ve İsrail'in yanında bağımsız bir devlet kurma haklarına olan desteğini yineleyerek, uluslararası toplumu Filistin meselesinin çözümüne yönelik siyasi bir vizyonun arkasında birleşmeye çağırdı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “İsrail işgali ve Gazze'ye yönelik son İsrail saldırısı ve bunların yansımalarından kaynaklanan bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe yönelik tehlike ve tehditlerle yüzleşmenin tek yolu, uluslararası toplumun Filistin halkı da dâhil olmak üzere bölgedeki tüm halkların haklarını ayrım gözetmeksizin dikkate alan bir yaklaşım benimsemesidir” denildi.

Önceki gün ABD Başkanı, ‘Gazze'yi satın almaya, sahiplenmeye ve muhtemelen bazı kısımlarını inşa etmeleri için Ortadoğu'daki diğer ülkelere vermeye kararlı olduğunu’ açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre Trump, Air Force One uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada, “Filistinlilerle ilgileneceğim ve öldürülmemelerini sağlayacağım” dedi. Trump ayrıca, Filistinlilerin bireysel olarak ABD'ye girişine izin vermeyi değerlendireceğini kaydetti.

ABD Başkanı, Ortadoğu'daki ülkelerin Filistinlileri kabul edeceğini yineleyerek, “Gazze'yi gelecekteki kalkınma için iyi bir yere dönüştüreceğim” dedi.