UMH eski Savunma Bakanı Bergusi’den göreve iade edilmesi çağrısı

Mehdi El-Bergusi. (AFP)
Mehdi El-Bergusi. (AFP)
TT

UMH eski Savunma Bakanı Bergusi’den göreve iade edilmesi çağrısı

Mehdi El-Bergusi. (AFP)
Mehdi El-Bergusi. (AFP)

Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) eski Savunma Bakanı Mehdi el-Bergusi göreve iade edilme talebinde bulundu. Bergusi, UMH Başkanı Fayiz es-Serrac’ın 2018 yılında kendisini görevden almasının geçersiz olduğunu ve görevine iade edilmesi gerektiğini savundu.
Bu durum, şu anki Savunma Bakanı Salah en-Nimruş’un görevden alınması anlamına geliyor.
Bergusi iki akşam önce başkent Trablus’taki bilinmeyen bir mekanda elleri arkasında, silahlı, askeri üniforma giyen iki kişi ile birlikte çektiği bir videoda Trablus Temyiz Mahkemesi’nden Serrac’ın kendisini Savunma Bakanı iken görevden alma kararını ve bunun getirdiği sonuçları kesin bir şekilde geçersiz kılan bir icra mahkemesi kararı aldığını söyledi.
UMH’ye bağlı tüm askeri birimlerin ve kurumların bu karara uyması gerektiğini, görevden alınmasına yönelik kararın ve buna bağlı olarak gelişen her durumun geçersiz sayıldığını belirten Bergusi, Burak Eş-Şati faciasından sorumlu olmadığını vurguladı. Bergusi, UMH’ye ulusal ve kanuni bir görev olarak ve sivil devlet ile hukukun üstünlüğünün korunması için görevine iade edilmesi çağrısı yaptı.
Diğer yandan dün Libya’daki ABD Büyükelçiliği ve Birleşmiş Milletler Misyonu, silahlı grupların başkent Trablus’ta Fayiz es-Serrac başkanlığındaki UMH’ye bağlı petrol kuruluşuna yönelttiği son tehditlere ilişkin endişelerini dile getirdi.
Büyükelçilik Twitter hesabı üzerinden yapılan açıklamada “Tek taraflı önlemler almak yerine birliğe yönelik son ilerlemeyi inşa etme vakti geldi” ifadeleri kullanıldı. BM Misyonu da şu açıklamada bulundu:
“Kuruluş tek, bağımsız ve siyasi olmayan bir kurumdur ve bu şekilde de kalmalıdır. Tüm Libyalıların çıkarına hizmet etmeli. Silahlı grupların yönelttiği tehditleri kınıyoruz. Bu eylemler BM Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal edebilir ve sorumlular yaptırımlara maruz kalabilir.”
Misyon dün yaptığı açıklamada Libya petrol üretiminin sadece üç ay önce kaldırılan ve uzun bir süre uygulanan petrol ambargosu yüzünden 2020 yılında ciddi bir düşüş yaşadığına ve bunun da 11 milyar dolar değerinde telafi edilemez bir satış kaybına yol açtığına dikkat çekti.
Misyon, petrol şirketinin oldukça zor koşullara rağmen Libya petrol üretimini hızlı bir şekilde, tam olarak eski haline getirmeyi başarmasının ardından zayıflatılması yerine desteklenmesi gerektiğini bildirdi.
BM Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Genel Sekreter Vekili Stephanie Williams önümüzdeki yılın sonundan önce ulusal seçimler yapmak için gereken düzenlemelerin ve yürütme otoritesini seçme mekanizmasının ele alındığı bir toplantıda Libya Siyasi Diyalog Forumu için hukuk komitesi kurulduğunu duyurdu. UNSMIL tarafından yapılan açıklamaya göre Williams, geçtiğimiz günlerde Cenevre’de düzenlenen Libya ekonomi toplantısında kaydedilen ilerlemeye ilişkin katılımcıları bilgilendirerdi. Libya Merkez Bankası’nın 16 Aralık’ta ülkedeki döviz kurunu birleştirmek için yaptığı uzun süredir beklenen Yönetim Kurulu toplantısında kaydedilen ilerlemenin takibi de dahil olmak üzere Libya halkının çektiği sıkıntıları hafifletmeyi amaçlayan gerekli reformları desteklemek için Ekonomi Komitesi’nin belirli aralıklarla toplanacağına işaret etti.
Williams yanıltıcı ve yanlış bilgiler yayınlayarak forumun gidişatını etkilemek için silah olarak kullanılan “sosyal medya ağları üzerinden yürütülen tehlikeli kampanyaları” ise kınadı.
Williams katılımcılara yaptığı konuşmada uyarıcı bir ses tonuyla şunları söyledi:
“Bu sizin yolunuz ve bunu korumak ilk size düşüyor. Sizleri, çabalarınızı baltalamaya ve Libya halkını barış ve kalkınma gibi eşsiz bir fırsattan mahrum bırakmaya çalışan bu yıkıcı girişimleri desteklememeye veya bunlara katılmamaya çağırıyorum.”
Katılımcılar, en uygun görülen ve üzerinde en çok uzlaşma sağlanan noktalarla ilgili görüş ve önerilerini sundular. Yapılması planlanan ulusal seçimlerden önceki hazırlık aşamasına liderlik edecek yürütme otoritesini seçme mekanizmasına ilişkin bir karar aldılar. Tobruk Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih önceki akşam Gine’nin başkenti Konakri’ye iki günlük sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Salih’in ofisinden yapılan açıklamada ziyarete ilişkin detay verilmeden Meclis Başkanı’nın Gine Parlamentosu Başkanı Amadou Damaro Camara tarafından kabul edildiği bildirildi.



Mazlum Abdi, Reuters'e konuştu: Türkiye ile ateşkes sağlanması durumunda SDG içindeki yabancı savaşçılar Suriye'den ayrılacak

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Mazlum Abdi, Reuters'e konuştu: Türkiye ile ateşkes sağlanması durumunda SDG içindeki yabancı savaşçılar Suriye'den ayrılacak

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

SDG'nin başında bulunan Mazlum Abdi, Reuters'a yaptığı açıklamada, "Suriye'de artık farklı bir durum var, siyasi aşamaya geçtik. Suriyeliler kendi problemlerini kendileri çözmek, yeni bir yönetim kurmak mecburiyetinde" dedi.

Abdi, "Biz de, Türkiye'ye ait güçler ve bağlantılı güçler ile aramızda ateşkes sağladıktan sonra, bu sürece dahil olmaya hazırlanıyoruz... Suriye'de yeni gelişmeler olduğu için savaşta bize yardımcı olan savaşçıların kendi yerlerine alınları açık şekilde geri dönmelerinin vakti geldi" dedi.

Abdi, Türkiye ve SMO'nun Kobani kentine taarruz hazırlığında bulunduğunu düşündüklerini ve bu nedenle ateşkes müzakerelerinde güçlerini bölgeden çekmeyi teklif ettiklerini ifade etti.

SDG'nin teklifine göre bölgenin güvenliği "tam kapsamlı ateşkes olması halinde gözetim faaliyetleri kapsamında" ABD güçlerinin içinde yer alacağı bir iç güvenlik birimi tarafından sağlanacak.

Ne olmuştu?

Türkiye, ABD'nin desteklediği SDG'nin ana silahlı gücünü oluşturan YPG'nin PKK'nın uzantısı olduğunu belirtiyor ve terör örgütü olarak kabul ediyor.

Suriye'de Beşar Esad'ın devrilmesinin ardından Türkiye'nin desteklediği muhaliflerden oluşan Suriye Milli Ordusu (SMO), 9 Aralık'ta Menbiç'in kontrolünü SDG'den aldı.

ABD, SMO ile SDG arasında bu haftanın sonuna kadar ateşkes sağlandığını açıklarken, Savunma Bakanlığı kaynakları Türkiye'nin terör örgütü olarak gördüğü PKK veya YPG ile ateşkes anlaşması olmadığını ve TSK veya SMO'nun Fırat'ın doğusunda, yani SDG'nin elinde olan bölgede terörle mücadele için hazırlıkların devam ettiğini ifade etmişti.

Türkiye ayrıca SDG ve YPG içindeki yabancı savaşçıların da ülkeyi terk etmesini istiyor.