Moderna aşısı ABD’nin tüm eyaletlerine bugün dağıtılacak

Moderna aşısı ABD’nin tüm eyaletlerine bugün dağıtılacak
TT

Moderna aşısı ABD’nin tüm eyaletlerine bugün dağıtılacak

Moderna aşısı ABD’nin tüm eyaletlerine bugün dağıtılacak

 ABD Gıda ve İlaç İdaresi'nin (FDA) Moderna aşısının kullanımına yeşil ışık yakmasının ardından, bu yıl sonundan önce acilen kullanılmaya başlanan iki aşının bulunduğu ABD’de umutlar yeniden canlandı. Moderna aşısının bugün (Pazar) sabahtan itibaren tüm ABD eyaletlerine dağıtımına başlanması planlanıyor. ABD’deki sağlık yetkililerinin resmi açıklamalarına göre, ABD’de önümüzdeki yıl toplumun tüm kesimi aşılanacak. Johns Hopkins Üniversitesi'nden alınan verilere göre ülkedeki vaka sayısı ise 17,2 milyondan fazla kişiye ulaştı, can kaybı 310 binden fazla oldu.
 ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Başkanı Dr. Anthony Fauci, aşı sağlandığında Moderna aşısının tüm Amerikalıları korumasını umduğunu belirterek, "Bu şekilde ülkemiz iyileşmeye ve ilerlemeye başlayacaktır" dedi. Dr. Fauci açıklamasında, ülkedeki sağlık çalışanlarının, bakımevlerinde ve diğer uzun süreli bakım tesislerinde kalanların halihazırda Pfizer-Biontech aşısı ile aşılandıklarını belirtti. Ayrıca, iki aşının hızlı bir şekilde sağlanmasının, yeterli sayıda kişinin bağışıklık kazanmasını sağlayacak, umutları artıran tarihi bir mesele olduğunu vurguladı. Fauci, aşılamaların ardından işletmelerin güvenle yeniden açılabileceğine dikkati çekti.

Joe Biden ve eşi Jill Biden, Pfizer aşısının ilk dozunu alacaklar
ABD Başkanı Joe Biden'ın Sözcüsü Cuma günü yaptığı açıklamada, Biden’ın Pazartesi günü Kovid-19 aşısını almayı planladığını söyledi. Joe Biden’ın sözcüsü Jen Psaki, "Başkan seçilen Joe Biden ve eşi Jill Biden, bu pazartesi Delaware eyaletinde Pfizer aşısının ilk dozunu alacaklar. Aşının güvenli olduğu mesajını vermek için aşılama insanların önünde yapılacak'' açıklamasında bulundu. Fransız haber ajansının (AFP) haberine göre, gelecek dönem Başkan Yardımcısı olacak Kamala Harris ve birkaç Avrupalı ​​lider, yılbaşından önce önümüzdeki hafta aşı olacaklar.
FDA’nın, 18 yaş ve üstü kişiler için verilen Moderna aşısını onaylaması, ABD’de Kovid-19’a karşı ilk dozların verildiği Pfizer-Biontech aşısını onayladıktan bir hafta sonra geldi. Pfizer aşısının Kovid-19’a karşı güvenli olduğu kanıtlandı. Ancak aşıyı alan bazı kişilerde ateş ve kas ağrısı gibi yan etkiler görüldü.
ABD Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanı Alex Azar, Twitter'da yaptığı açıklamada, "Moderna aşısını elde etmek, uzun süreli bakım tesislerinde çalışanların, sağlık çalışanlarının ve Amerikalıların aşılanmasını hızlandırabileceğimiz anlamına geliyor. Bu sayede virüse sonunda bir son verilecek" ifadelerini kullandı. Ancak aşıları üretme, dağıtma ve yönetme konusunda hala zorluklar var ve en önemli engellerden biri insanları aşıyı kullanmaya ikna etmek. Yapılan anketler Amerikalıların büyük bir kısmının aşıyı almakta tereddüt ettiğini gösterdi. Bunun yanı sıra, aşıların düşük sıcaklıklarda sevk edilmesi gerekiyor. Moderna aşısının - 4 derece sıcaklıkta saklanması gerekiyor. Ayrıca çözüldükten sonra buzdolabında 30 gün saklanabiliyor.
Pfizer aşısının aksine, nakliye ve depolama durumu Moderna aşısı için daha kolay. Bu nedenle, sahada çok soğuk depolamaya sahip olmayan tesislere bu aşıyı sağlamak daha uygun. İlk tedarikler, tüm ABD nüfusunun aylarca aşılanması için yeterli olmayacak. Bu nedenle koronavirüse yakalanma riski en yüksek olanlara öncelik verilecek.
Federal sağlık yetkilileri, bu hafta sonu yaklaşık 6 milyon doz Moderna aşısının sevkiyata hazır olacağını tahmin ediyorlar. Ayrıca bu sayının ay sonunda 20 milyona çıkması ve ülke genelinde 3 bin 280'den fazla sahaya ulaşması bekleniyor. 
Ayrıca yetkililer, yaklaşık 20 milyon insanı aşılamak için her iki aşının da Aralık ayı sonuna kadar yeterli dozda dağıtılmasını bekliyorlar. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), sağlık çalışanlarının ve bakım evlerinde yaşayanların ilk dozları almalarını tavsiye etti. Ancak kimin ilk sırada olduğuna eyaletler karar verecek.
30 bin 400 kişi üzerinde yapılan geç bir çalışmada, gönüllülere rastgele dört hafta arayla iki doz aşı veya bir plasebo verildi. Araştırmacılar Kovid-19 vakalarını takip ettikten sonra ikinci dozu aldıktan iki hafta sonra bazı semptomların ortaya çıkmaya başladığını belirtti. Ancak Moderna aşısı yüzde 94,1 oranında etkiliydi. Denemenin son aşamasında ise Moderna aşısının ırk ve etnik grupların yanı sıra yaşlarda da etkili olduğu gözlemlendi. 
Halk sağlığı yetkilileri, bunun vakaları büyük ölçüde azaltmaya yardımcı olabileceğine inanıyor. Ancak aşının virüsün asemptomatik bulaşmasını ve yayılmasını önleyip engellemeyeceği henüz belli değil. Ayrıca çocuklarda ve hamile kadınlarda nasıl etki edeceği de bilinmiyor. Deneylerde bildirilen en yaygın yan etkileri arasında aşı vurulan bölgede ağrı, yorgunluk ve baş ağrısı yer alıyor. Moderna, aşının ikinci dozundan sonra reaksiyonların sıklık ve şiddetinin arttığını söyledi.
Araştırmacılara göre bazı kişilerde bu yan etkiler daha fazla olabilir. Denemenin son aşamasında aşıyı alan gönüllülerin yaklaşık yüzde 9,1'i, FDA'nın ciddi veya klinik olarak önemli bulduğu enjeksiyon bölgesi reaksiyonları gösterdi. Ayrıca plasebo alanların yüzde 1'inden azında bu tür ciddi reaksiyonlar görüldü.



İngiltere'nin savaş ve kriz zamanlarındaki operasyon odası: COBRA

İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock (ortada) ve İngiltere'nin Baş Tıbbi Sorumlusu Chris Whitty (sağda), Acil Durum Komitesi'nin (COBRA) acil toplantısı öncesinde Londra'nın merkezindeki Downing Street'e giderken, 2 Mart 2020 (AFP)
İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock (ortada) ve İngiltere'nin Baş Tıbbi Sorumlusu Chris Whitty (sağda), Acil Durum Komitesi'nin (COBRA) acil toplantısı öncesinde Londra'nın merkezindeki Downing Street'e giderken, 2 Mart 2020 (AFP)
TT

İngiltere'nin savaş ve kriz zamanlarındaki operasyon odası: COBRA

İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock (ortada) ve İngiltere'nin Baş Tıbbi Sorumlusu Chris Whitty (sağda), Acil Durum Komitesi'nin (COBRA) acil toplantısı öncesinde Londra'nın merkezindeki Downing Street'e giderken, 2 Mart 2020 (AFP)
İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock (ortada) ve İngiltere'nin Baş Tıbbi Sorumlusu Chris Whitty (sağda), Acil Durum Komitesi'nin (COBRA) acil toplantısı öncesinde Londra'nın merkezindeki Downing Street'e giderken, 2 Mart 2020 (AFP)

Con Coughlin

İngiltere hükümeti ne zaman büyük bir krizle karşı karşıya kalsa masadaki seçenekleri tartışmak ve karşı karşıya kalınan durumla başa çıkmak için birleşik bir yaklaşım formüle etmek üzere acil bir Acil Durum Komitesi (COBRA) toplantısı düzenlemek gibi olağan bir adım atar.

Kriz ister İsrail ve İran arasında ABD'nin de katıldığı son gerilimde olduğu gibi askeri bir tırmanma olsun, ister sel ya da şap hastalığı salgını gibi yerel bir kriz olsun, üst düzey bakanlar genellikle başbakanın başkanlık ettiği özel bir COBRA toplantısına çağrılır.

Eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson, aktif görevdeyken koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı hükümetinin verdiği tepkiyi izlemek üzere düzenli olarak bu toplantıları gerçekleştirdi. Mevcut Başbakan Keir Starmer da kısa bir süre önce İran ve İsrail arasında patlak veren çatışmaların ardından Ortadoğu'da tırmanan krize İngiltere’nin nasıl bir tepki vermesi gerektiğini tartışmak üzere benzer bir oturum çağrısında bulundu. Bu oturumda gündeme gelen en önemli konular arasında ABD Başkanı Trump'ın Hint Okyanusu'nda stratejik bir konumda bulunan Diego Garcia Üssü’nde konuşlu ABD bombardıman uçaklarının İran’daki hedefleri vurmak üzere kullanıldığı bir ABD operasyonuna yeşil ışık yakmasının ardından, Trump yönetiminin İsrail'i desteklemek üzere girişebileceği herhangi bir askeri eyleme İngiltere’nin de katılma olasılığı yer alıyordu.

ABD'nin Diego Garcia Üssü’nü kullanmasına izin verme kararı, Starmer'ın geçtiğimiz yıl göreve gelmesinden bu yana karşılaştığı en karmaşık zorluklar arasında yer alıyor.

Diego Garcia Üssü yasal olarak İngiltere'nin egemenlik alanında bulunduğundan, ABD'nin bu üssü kullanmak için İngiltere'den onay alması gerekiyordu. Ancak bu, İngiltere'yi anlaşmazlığın merkezine çekebilecek ve kendi ulusal güvenliği açısında potansiyel sonuçlar doğurabilecek bir karardı.

ABD'nin Diego Garcia Üssü’nü kullanmasına izin verme kararı, Starmer'ın geçtiğimiz yıl göreve gelmesinden bu yana karşılaştığı en karmaşık zorluklar arasında yer alıyor. Starmer, daha önce Irak Savaşı sırasında eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in özel kalem müdürlüğünü yapmış olan Ulusal Güvenlik Danışmanı Jonathan Powell'ın uzmanlığından yararlanacaktır.

cdfghyj
İsrail'in Hayfa kentinde İran füzesinin İsrail'i vurduğu bölgede çalışmalar yürüten acil durum personeli, 20 Haziran 2025 (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı habere göre Powell'ın yanı sıra Hazine Bakanı Rachel Reeves, İçişleri Bakanı Yvette Cooper ve Dışişleri Bakanı David Lammy de COBRA toplantılarının düzenli katılımcıları arasında yer alıyor.

Devlet Demiryolları’nda çalışanlar greve gittiğinde toplantıya Ulaştırma Bakanı çağrılırken, Kovid-19 salgını sırasındaki toplantılarda eski Sağlık Bakanı Matt Hancock önemli bir rol oynadı.

Bu toplantıların başlangıcı, ücretler ve çalışma koşulları konusunda uzun süredir devam eden anlaşmazlıkların ülkeyi neredeyse felce sürüklediği 1970'li yıllardaki madenci grevlerine dayanıyor.

Tartışılan konunun niteliğine göre büyüklükleri değişen toplantılara bakanlar ve üst düzey kamu görevlilerinin yanı sıra ordu, istihbarat ve güvenlik teşkilatı mensupları da katılıyor.

COBRA toplantılarının temel işlevlerinden biri de acil durumlarda farklı bakanlıklar ve hükümet kurumlarının çabalarının koordine edilmesidir. Bu durum birleşik ve entegre bir müdahale sağlar. Üst düzey bakanları, yetkilileri ve uzmanları tek bir yerde bir araya getirerek, hükümet durumu doğru bir şekilde değerlendirebilir, olası çözümleri araştırabilir ve krizle nasıl başa çıkılacağı konusunda kritik kararlar alabilir.

fgu
Eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson (ortada) Ukrayna'nın Bağımsızlık Günü'nde, Rusya ait olan ve savaş sırasında hasar gören askeri teçhizatının sergilendiği bir açık hava askeri müzesine dönüştürülen Kiev Bağımsızlık Meydanı'nı ziyaret ederken, 24 Ağustos 2022 (AFP)

COBRA toplantıları, Başbakan'ın hükümetin herhangi bir büyük ulusal sorunla hızlı ve kararlı bir şekilde mücadele ettiğine dair kamuoyuna güvence vermesi için etkili bir araçtır.

Bu toplantıların başlangıcı, ücretler ve çalışma koşulları konusunda uzun süredir devam eden anlaşmazlıkların ülkeyi neredeyse felce sürüklediği 1970'li yıllardaki madenci grevlerine dayanıyor. İlk toplantı Whitehall'da, Kabine Ofisi'nin Brifing Odası A'da yapıldı ve ardından COBRA adını aldı.

O zamandan bu yana İngiltere’de terör saldırıları, hastalık salgınları ve sivil huzursuzluklar da dahil olmak üzere birçok krizle başa çıkmanın yollarını aramak üzere çok sayıda COBRA toplantısı gerçekleştirildi.

Bu toplantıların en dikkat çekeni 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından dönemin Başbakanı Tony Blair'in krizin yansımalarıyla başa çıkma yollarını görüşmek üzere üst düzey bakanlarıyla bir araya geldiği toplantı oldu.

Bu toplantı, Blair'in terör örgütü El-Kaide’nin saldırılarına verdiği tepkiyi değerlendirirken dönemin ABD Başkanı George W. Bush yönetimiyle ‘omuz omuza’ olacağı yönündeki ünlü açıklamasıyla sonuçlandı ve İngiltere'nin hem Irak hem de Afganistan'daki uzun vadeli askeri ve istihbarat çatışmalarında önemli bir rol oynamasına yol açan kader belirleyici bir karar alındı.

COBRA toplantılarının hükümetin karar alma sürecinde önemli bir rol oynadığı bir başka dönem de kamu güvenliğinin hükümetin en önemli önceliklerinden biri olduğu 2012 Londra Olimpiyatları sırasındaydı. Bu büyük organizasyon olaysız bir şekilde atlatıldı.

Uluslararası sahnede krizler tırmanmaya devam ederken, hükümetin bu önemli organının toplantıları, önümüzdeki dönemde İngiltere’nin politikasının şekillendirilmesinde önemli bir rol oynamaya devam edebilir.