The Shining'de Jack Nicholson olmayabilirdi: Başrol için kimler düşünülmüştü?

Nisan'da J.J.Abrams'ın The Shining'in televizyon uyarlaması üstünde çalıştığı aktarılmıştı (IMDb)
Nisan'da J.J.Abrams'ın The Shining'in televizyon uyarlaması üstünde çalıştığı aktarılmıştı (IMDb)
TT

The Shining'de Jack Nicholson olmayabilirdi: Başrol için kimler düşünülmüştü?

Nisan'da J.J.Abrams'ın The Shining'in televizyon uyarlaması üstünde çalıştığı aktarılmıştı (IMDb)
Nisan'da J.J.Abrams'ın The Shining'in televizyon uyarlaması üstünde çalıştığı aktarılmıştı (IMDb)

Stanley Kubrick'in yönetmen koltuğunda oturduğu The Shining filmindeki Jack Torrance karakteri Jack Nicholson'ın kariyerindeki en önemli rollerden biri olsa da oyuncu Kubrick'in tek tercihi değildi. 
The Shining, hevesli bir yazar olan Jack Torrance'ın kışın kapalı Overlook Oteli'nin bakımını üstlenmesinin ardından ailesiyle otele yerleşmesinden sonra yaşanan olağanüstü olayları konu alıyor. 
Hikayenin yazarı Stephen King her ne kadar oyuncu kadrosunun hata olduğunu söylese de özellikle Nicholson'ın performansı sinema tarihinin unutulmaz performansları arasına girmeyi başarmıştı.
Yine de Nicholson, Kubrick'in rol için tek seçeneği değildi. Screen Rant'in haberine göre listede Nicholson dışında yer alan isimlerden biri de Robert De Niro'ydu. Ancak Martin Scorsese'nin Taxi Driver'ını izledikten sonra Kubrick, De Niro'nun yeteri kadar hasta ruhlu olmadığını düşündüğünden rolü ona vermemişti. 
Listedeki isimlerden bir diğeriyse Robin Williams'tı. Ancak Kubrick onun da Morky & Mindy dizisindeki performansından sonra rol için fazla hasta ruhlu olduğunu düşünmüştü. 

​​​​​​
Nihayetinde rolü Jack Nicholson almış ve ikonik bir performans sergilemeyi başarmıştı. Nicholson'ın kariyeri 1958'de başlamış yönetmenliğini Denis Hopper'ın yaptığı Easy Rider önemli bir başarı elde etmişti. 
Nicholson ayrıca Roman Polanski'nin Chinatown filminde ve Milos Forman'ın Guguk Kuşu (One Flew Over the Cuckoo's Nest) filminde yer almıştı.
 
Independent Türkçe, Screen Rant



Yüzü dövmeli mumya bulan arkeologlar şaşkına döndü

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)
TT

Yüzü dövmeli mumya bulan arkeologlar şaşkına döndü

(Temsili/Unsplash)
(Temsili/Unsplash)

Arkeologlar 800 yıllık bir And mumyasının yanaklarında ve kollarında daha önce hiç görülmemiş dövmeler bularak Güney Amerika'daki eski kültürel uygulamalara daha fazla ışık tuttu.

Tarih boyunca insanlar hakim güzellik standartlarına uymak, sosyal statü, grup aidiyeti ve hatta ritüel gibi nedenlerle vücutlarında değişiklikler yaptıkları yöntemleri benimsedi. Bu tür vücut modifikasyonları arasında dövme, hâlâ geniş çapta uygulanan bir kültürel pratik olarak varlığını sürdürüyor.

Ancak derinin yumuşak yapısı nedeniyle arkeolojik kayıtlarda günümüze ulaşan çok az dövmeli cilt örneği var.

Dövme izleri olan korunmuş ciltleri içeren mevcut kayıtların analizi, dünyadaki korunmuş dövmeli insan kalıntılarının en çok Güney Amerika'nın kıyı çöllerinde yer aldığını gösteriyor.

Bilim insanları bu nedenle Torino Üniversitesi Antropoloji ve Etnografya Müzesi'nde bulunan ve And Dağları'ndaki bir kazı alanında keşfedilen iyi korunmuş bir kadın mumyasını yakından inceledi.

Radyokarbon analizi, mumyanın 800 yıldan daha eski olduğunu ortaya çıkardı. Kadın MS 1215'le 1382 arasında bir dönemde yaşamış.

Araştırmacılar çıplak gözle görülemeyen dövmeleri tespit etmek için kızılötesi analiz yapan iki yeni teknik kullandı. Kulaktan ağza uzanan üç düz çizgi de dahil, mumyanın yüzünün her iki yanağında dövmeler bulunca şoke oldular.

Ayrıca el bileğinde S şeklinde bir dövme de saptadılar.

Görsel kaldırıldı.
Mumyanın sağ yanağı ve büyütülmüş hali (Journal of Cultural Heritage 2025)​​​​

X ışını floresansı ve Raman spektroskopisi gibi kimyasal analiz tekniklerini kullanarak dövmelerin demir minerali manyetit ve piroksen adlı başka bir mineralden geliştirilen pigmentlerle yapıldığını belirlediler. Analizler, literatürde en yaygın kullanılan dövme malzemesi olan odun kömürünün şaşırtıcı bir şekilde bulunmadığını ortaya koydu.

Araştırmacılar çalışmada şöyle yazıyor:

Sonuçlar hem nadir şekiller ve anatomik konumlar (yanaklardaki çizgiler ve bilekteki S benzeri işaret) hem de alışılmadık mürekkep bileşimini gösteriyor.

Öte yandan bu basit dövmeleri yorumlayıp belirli bir kültürle özdeşleştirmek zordu.

Güney Amerika dövmeleri genellikle eller, el bilekleri, ön kollar ve ayaklar üzerine yapılan daha karmaşık çizimler içeriyor. Yanak dövmelerine daha nadir rastlanıyor. Hatta bölgede bugüne kadar bulunan başka hiçbir antik dövme, mumyanın kolundaki "S" motifine benzemiyor.

Araştırmacılar dövmelerin genellikle giysilerle örtülmeyen vücut bölgelerinde yer aldığı düşünüldüğünde, bunların "dekoratif veya iletişim amacıyla" yapıldığından şüpheleniyor.

Ancak "şu anda, bunların tıbbi veya terapötik bir amacı ya da kültürel kökeni olduğunu söylemek mümkün değil" diye ekliyorlar.

Araştırmacılar şu ifadeleri kullanıyor: 

Sonuç olarak bu araştırma, özellikle Güney Amerika'da yaklaşık 800 yıl önceki antik dövme uygulamalarının incelenmesine aktif bir katkı sunuyor ve eski kültürlerin analizinde müze koleksiyonlarının rolünü vurguluyor.

Independent Türkçe