ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği’nin yakınına füze saldırısı

Irak’ın güneyindeki Basra’da dün yolsuzluk ve kötü ekonomik koşullar protesto edildi. (Reuters)
Irak’ın güneyindeki Basra’da dün yolsuzluk ve kötü ekonomik koşullar protesto edildi. (Reuters)
TT

ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği’nin yakınına füze saldırısı

Irak’ın güneyindeki Basra’da dün yolsuzluk ve kötü ekonomik koşullar protesto edildi. (Reuters)
Irak’ın güneyindeki Basra’da dün yolsuzluk ve kötü ekonomik koşullar protesto edildi. (Reuters)

ABD’nin Bağdat Havalimanı’nda düzenlediği hava saldırısı sonucu yaşamını yitiren İranlı General Kasım Süleymani’nin ölüm yıl dönümü öncesinde gerginlik arttı. Dün ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği yakınlarında füzeler patladı. Bağdat’ın doğusundaki AFP muhabiri, en az 5 adet patlama ve ardından da siren sesleri duyulduğunu aktardı.
Ardı ardına duyulan patlama seslerinin ardından bölgenin üzerini aydınlatan kırmızı parıltılar görüldü. AFP’nin dün akşamki haberine göre bu parıltılar, ABD Büyükelçiliği’ne ait özel hava savunma sistemi C-Ram’ın aktif hale geldiğine işaret ediyor.
Irak güvenlik güçleri tarafından yayınlanan açıklamada, saldırı sonucu maddi hasar meydana geldiği ancak can kayıplarının bulunmadığı bildirildi.
AFP’ye konuşan bir güvenlik kaynağı, 3 füzenin ABD Büyükelçiliği binasının yakınlarına düştüğünü, 2 füzenin de bölgedeki mahallelere isabet ettiğini belirtti.
Büyükelçiliğin bulunduğu caddenin diğer tarafında, korunaklı bir sitede yaşayan bir Iraklı AFP'ye, elçilik binasının hasar gördüğünü aktardı. İsminin açıklanmasını istemeyen Iraklı, “Herkes ağlıyor ve bağırıyordu. Karım tüm bu korkunç seslerden dolayı kendini kaybetti” dedi.
Irak’taki ABD Büyükelçiliği’nin yanı sıra yabancı temsilcilik ve askeri mevzilere 2019 sonbaharından bu yana onlarca füzeli saldırı düzenlendi.
Batılı ve Iraklı yetkililer saldırıdan İran yanlısı Hizbullah Tugayları (Ketaib Hizbullah) da dahil radikal grupları sorumlu tutuyorlar. Söz konusu gruplar ekim ayında açık bir ateşkesi onaylamıştı. Fakat dünkü saldırı bu ateşkesin üçüncü kez ihlali oldu. AFP’ye konuşan Batılı ve Iraklı yetkililer, İran’ın ABD Başkanı Donald Trump’ın gelecek ay Beyaz Saray’dan ayrılmasından önce sükuneti korumaya çalıştığı görüşündeler.
Iraklı üst düzey iki yetkili bu ay içinde daha önce, ABD diplomatik temsilciğinin güvenlik endişeleri sebebiyle çalışanlarını fiili olarak geri çektiğini açıklamıştı.
Diğer yandan Irak İstihbarat Ajansı, DEAŞ’ın üst düzey bir yetkilisini Bağdat’tın batısında kurulan pusuda yakalandığını duyurdu. Tutuklama, Iraklı güçlerin Salahaddin vilayetindeki Makhul Dağı bölgesinde örgüte ait sığınakları imha ettiği bir dönemde gerçekleşti. İstihbarat Ajansı dün yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanlığı bünyesindeki Federal Polis İstihbarat Müdürlüğü’ne bağlı grubun, hakkında terör yasasının 4'üncü maddesine göre örgüt üyeliğinden daha önceden yakalama kararı bulunan DEAŞ terör örgütü liderini yakaladığını bildirdi. Ele geçirilen kişinin sözde ‘Diyala Vilayeti’nde bombalı düzeneklerin kurulmasından sorumlu grubun lideri olduğu aktarılan açıklamada söz konusu şahsın, 6. Tugay 1. Alay istihbarat biriminden uzman bir çalışma ekibinin oluşturulması ve Bağdat’ın batısında muhkem bir pusunun kurulması yoluyla yakalandığı ifade edildi. Açıklamaya göre yakalanan kişi, yapılan ön soruşturmada, kurtarma operasyonlarından önceki süreçte vatandaşları ve güvenlik güçlerini hedef alan terör eylemlerine katıldığını itiraf etti.
Salahaddin vilayetinden yerel kaynakların aktardığına göre vilayete bağlı Ez- Zeviyye beldesindeki Makhul Dağı’nın eteklerinde DEAŞ’a ait sığınaklar, düzenlenen hava operasyonlarında imha edildi. Zeviyye beldesi sorumlusu Muhammed Zeydan, “Savaş uçakları, Makhul Dağı ve El-Meshak bölgesinde DEAŞ’a ait sığınaklara ve depolara yoğun hava saldırıları düzenledi” dedi.
Silahlı Kuvvetler Genel Komutanı Sözcüsü Tümgeneral Yahya Resul da açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Salahaddin Operasyonlar Komutanlığı’ndan bir güç alınan titiz istihbarat bilgileri üzerine, Saha Mühendisliği Bölüğü’nün desteğiyle Havi el-Azim’i inceledi. İnceleme sırasında, 41 katyuşa füzesinin yer aldığı mühimmat stoku bulundu.”



Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
TT

İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)

Lübnanlı Esirler ve Serbest Bırakılan Tutukluların Temsilciler Komitesi, İsrail tarafından tutulan Lübnanlı esirler dosyasını aktif hale getirilmesi, siyasi ve diplomatik önceliklerin en başına yerleştirmesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, aralarında on yıllardır tutuklu bulunan 3 kişi de olmak üzere 23 Lübnanlı esirin yanı sıra son savaş sırasında ve sonrasında tutuklanan yeni esirler ve akıbeti hala bilinmeyen 42 kayıp kişi dikkate alınarak yapıldı.

Bu, ilgili makam tarafından Lübnan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Joseph Avn'a gönderilen resmi bir muhtıra ile dile getirildi. Bu konuda diplomatik, hukuki ve insani yardım da dahil olmak üzere kapsamlı bir ulusal yaklaşımın benimsenmesi ve yetkili uluslararası kurumlar aracılığıyla uluslararasılaştırılması çağrısında bulunuldu.

On yıllardır tutsaklar

Muhtıraya göre, üç Lübnanlı tutsak savaş öncesinden beri İsrail tarafından tutuluyor; biri 1978'den beri, ikincisi 1981'den beri ve üçüncüsü 2005'ten beri. Buna karşılık, son aşamada belgelenen tutsak sayısı 20 yeni tutsağa yükseldi; bunların 11'i Ekim 2024'teki askeri çatışma sırasında, 9'u ise Kasım 2024'teki büyük savaşın sona ermesinden sonra yakalanan sivillerdi.

Komisyon, yeni tutsakların, askeri operasyonlar bağlamı dışında ve bazı durumlarda doğrudan yaralanmaların ardından, balıkçılar, çobanlar, işçiler ve bir belediye polis memurunun dahil olduğu ayrı olaylarda kaçırıldığını belirtti.

d
Beyrut şehir merkezindeki ESCWA binasının önünde İsrail tarafından gözaltına alınan Lübnanlı tutukluların fotoğrafları sergileniyor (EPA)

Muhtırada ayrıca, aralarında öldürülenlerin de bulunduğu 42 kişinin kayıp olduğu ve İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile herhangi bir iş birliği yapmaması nedeniyle cesetlerinin İsrail tarafından tutulup tutulmadığının bugüne kadar bilinmediği ifade edildi.

İhlal iddiaları ve harekete geçme talepleri

Komisyon, İsrail'i Uluslararası Kızılhaç ile iş birliği yapmayı reddetmeye devam etmekle, mahkumları ziyaret etmeyi engellemekle veya durumları hakkında bilgi vermeyi önlemekle suçladı. Son zamanlarda serbest bırakılan Filistinli mahkumların ifadelerine dayanarak, Lübnanlı mahkumların fiziksel ve psikolojik işkenceye, yiyecek ve sudan mahrum bırakılmaya, kasıtlı tıbbi ihmale ve özellikle yaralı olanlar için aşağılayıcı ve onur kırıcı muameleye maruz kaldıklarını vurguladı.

sdgt
İsrail tarafından esir tutulan Lübnanlı mahkumların akrabaları ve aileleri, Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenleyerek fotoğraflarını sergilediler (EPA)

Komisyon, Cumhurbaşkanlığı ve hükümete, yemin konuşmasında ve bakanlar açıklamasında belirtilen, tutuklular meselesinin ulusal bir öncelik olarak ele alınması yönündeki hususun, Dışişleri Bakanlığı tarafından Arap ve uluslararası düzeylerde, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile koordinasyon içinde, ilgili Birleşmiş Milletler mekanizmalarından yararlanılarak ve dosyayı takip edecek bağımsız bir ulusal komite kurularak derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.


Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
TT

Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)

Hizbullah, uluslararası ve yerel yaptırımlardan ve kapatılması yönündeki baskılardan kaçmak için, Karz-ı Hasen Vakfı adlı mali kolunu parçalara ayırmaya başladı. Bu amaçla, Karz-ı Hasen’in eskiden güvendiği altın teminatına alternatif olarak, taksitler halinde altın satışı yapan bir kurum kurdu; bu girişim "yasal konumlandırma politikası" olarak görülüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan finans kaynakları, bu önlemin ABD Hazine Bakanlığı'nı tatmin etmesinin pek olası olmadığını, Bakanlığın Lübnan'dan kurumu kapatmasını ve para sektöründeki kontrolsüz faaliyetlere son vermesini talep ettiğini belirtti. Kaynaklar, "Temel sorun devam ettiği sürece, şekli değiştirmek Amerikalıları tatmin etmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bu sırada, Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri'nin güneyinde, Lübnan ve İsrail orduları arasında dolaylı bir çatışma yaşandı. İsrail, Lübnan ordusunun sabah saatlerinde arama yaptığı bir bina için tahliye uyarısı verdi. İletişim sayesinde bombardıman "geçici olarak" durduruldu, ancak ordu binayı tekrar aradı ve içinde herhangi bir silah bulamadı.