ABD, Rusya’nın Kızıldeniz’de askeri üs kurma çabalarına ‘diş biliyor’

Sudanlılar, önceki gün devrimin ikinci yıldönümünü kutladılar (EPA)
Sudanlılar, önceki gün devrimin ikinci yıldönümünü kutladılar (EPA)
TT

ABD, Rusya’nın Kızıldeniz’de askeri üs kurma çabalarına ‘diş biliyor’

Sudanlılar, önceki gün devrimin ikinci yıldönümünü kutladılar (EPA)
Sudanlılar, önceki gün devrimin ikinci yıldönümünü kutladılar (EPA)

Rusya’nın Kızıldeniz’de bir ‘askeri üs’ kurmak istediğini açıklamasından birkaç hafta sonra ABD’nin Sudan'ı 'terörü destekleyen ülkeler' listesinden çıkarmasının ardından Sudan üzerinde, dünyanın iki kutbu (Rusya ve ABD) arasında yeni bir askeri yarış tehdidi belirdi. ABD, Rusya’nın askeri üs atılımına karşı Sudan ile yakın askeri iş birliği kurma arzusunu duyurdu. Rusya’nın bu adımına karşı ‘dış biliyor’ gibi görünen ABD’nin, Rusya’nın Sudan ile askeri üs konusundaki anlaşmasını ‘Batı vetosu’ gibi yollarla engellemeye çalışması bekleniyor.
ABD’nin Hartum Büyükelçiliği dün resmi Facebook sayfasından yaptığı açıklamada, ABD’nin Sudan ile arasındaki yakın askeri iş birliğini güçlendirilmek istediği ve ABD askeri ataşesi Jacob Day’in, ikili ilişkileri güçlendirmek için Sudan Silahlı Kuvvetleri ile çalıştığı belirtildi.
Açıklamada Day’in çalışmalarına Sudan'ın terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkarılmasının arka planında başladığı, ABD yönetiminin bunu, iki ülke ilişkilerinde ‘temelli ve tarihi bir değişiklik’ olarak gördüğü ve askeri ataşenin ‘gelecekte iki ülke arasındaki askeri iş birliğini artıracak fırsatlar’ olarak adlandırdığı gelişmeleri sabırsızlıkla beklediği kaydedildi.
Sudan Silahlı Kuvvetleri’nin resmi sayfasına göre ABD ataşesi Yarbay Jacob Day, cumartesi günü Kızıldeniz’deki deniz üssünde görevli Sudan Deniz Kuvvetleri komutanı Tümgeneral Hacı Ahmed Yusuf Babekir ile bir araya gelerek, özellikle Sudan Deniz Kuvvetleri’nin ‘oynadıkları özel rol’ olarak adlandırdığı çalışmaları çerçevesinde ikili askeri ilişkileri ilerletmenin yollarını görüştü.
Sudan Silahlı Kuvvetleri’nden yapılan açıklamada, ABD ataşesinin yardımcısıyla birlikte Sudan Donanmasının komutanlarıyla bir araya geldiği bildirildi. Açıklamada, iki tarafın bir birine çeşitli hediyeler verdikleri belirtildi.
ABD askeri ataşesi, Rusya'nın Kızıldeniz’in (doğu)  kıyısında Sudan tarafında bir üs kurma arzusunu açıklamasının ardından ülkesinin Sudan ile ikili askeri ilişkileri ilerletme arzusunu duyurdu. Bu da ABD’nin Rusya'nın attığı adıma eşdeğer bir adım atma arzusunda olduğuna ve stratejik Kızıldeniz bölgesindeki etki alanları konusunda iki süper güç arasında bir mücadeleye işaret ediyor.
Rusya, geçtiğimiz Kasım ayında Rusya Başbakanı Mihail Mişustin ile imzalanan bir anlaşmanın uygulanması için Sudan'da Rusya donanması için bir ‘lojistik merkez’ kurmak istediğini açıkladı. Reuters’ın haberine göre anlaşma, nükleer ekipmanla donatılmış gemiler de dahil olmak üzere 4 gemi kapasiteli yaklaşık 300 bin asker ve çalışanı barınabileceği bir lojistik merkezin kurulmasını öngörüyor.
Rusya merkezli ‘Savunma Haberleri’ internet sitesine göre Sudan hükümeti, her türlü askeri teçhizatın veya mühimmatın Sudan limanları üzerinden transfer edilmesini sağlamak amacıyla gerekli altyapı ve tesislerin ücretsiz olarak inşa edileceği limanlar için uygun bir yer temin etmeye çalışıyor. Bu tesislerde ayrıca savaş gemilerinin onarım ve tedariki de yapılacak. Rusya bu limanları 25 yıllığına kiralarken bu süre 10 yıl daha uzatılabilir.
Bununla birlikte Sudanlı yetkililer, Rus deniz üssünü onaylar onaylamaz, Rusya’nın nüfuzunun Afrika'nın kuzeydoğusunda ve Babu’l-Mendeb bölgesi boyunca genişlemesi bekleniyor. Çünkü Rusya bu sayede Kızıldeniz’deki doğal zenginlik alanlarına ve Rus silahları için potansiyel pazarlara bağlanacak.
Sudan ordusunun Rusya’nın açıklamalarına verdiği ilk tepki geçtiğimiz Kasım ayında Sudan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Osman el-Hüseyin’in Sputnik’in aktardığı ‘Rusya ile tam bir anlaşma yapılmadığı’ şeklindeki açıklamasıydı. Ancak Orgeneral Hüseyin açıklamasında, iki ülke arasındaki askeri iş birliğinin devam ettiğini ve ülkesinin ABD-Batılı ülkeler tarafından uygulanan ablukaya karşın Rusya ve doğu ülkelerinden silah tedarik ettiğini vurguladı.
Ülkesinin Rusya’nın kurmak istediği askeri deniz üssü ile ilgili tutumunu ise net bir şekilde ortaya koymayan Orgeneral Hüseyin, “Sudan egemenliğinden taviz vermeyecek. Rusya ile yapılan anlaşma ise gündeme alındı ve inceleniyor” ifadelerini kullanmıştı.
‘Sudan'da bir Rus deniz üssü kurma fikri’, 2017 yılında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Savunma Bakanı Sergei Şoygu'dan, ABD tarafından tehdit edildiğini iddia ettiği rejimini tehlikelerden korumak için Kızıldeniz'de Sudan kıyısında bir Rus askeri üssü kurmalarını isteyen Sudan’ın devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir dönemine kadar uzanıyor.
Sudan, 2018 yılında ABD ile askeri ilişkilerinde bir atılım yaptı. İki ülke arasındaki askeri iş birliğinin tamamen durduğu 20 yıllık boykot, Sudan’ın Washington'daki askeri ataşe karargahının açılması ve daha sonra ABD askeri ataşesinin Hartum'daki görevine başlamasıyla sona erdi.
Buna göre Sudan, Washington’ın 1997 yılından bu yana Hartum’a uyguladığı ekonomik ve ticari ambargonun kaldırılmasının ardından yaklaşık yirmi yıllık kesintinin ardından Ekim 2018’de Washington ile askeri ilişkilerinin yeniden başladığını duyurdu. Söz konusu kesinti süresince ABD, Sudan'a silahlı ve askeri abluka uyguladı.
ABD, 14 Aralık’ta Sudan’a yönelik yaptırımları kaldırırken, iki ülke arasındaki çeşitli sivil ve askeri alanlarda iş birliğine getirilen en son kısıtlamanın da sona ermediğinin bir göstergesi olarak Sudan’ı terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkardı. Bu gelişme, ülkenin yönetimindeki İslami eğilimli rejimin devrilmesinden yaklaşık iki yıl sonra gerçekleşti.
Bu gelişme öncesinde, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında Uganda’nın Entebbe şehrinde sürpriz bir toplantı yapılmıştı. Sudan hükümeti, geçtiğimiz Şubat ayında, Aden Körfezi'nde Amerikan gemisi SS Cole’un bombalanması olayı ve Nairobi ile Darussselam'daki Amerikan büyükelçiliklerinin bombalanması olaylarının kurbanlarına 335 milyon dolar tazminat ödenmeyi kabul etmişti. Bu gelişmelerin ardından Sudan hükümeti teröre destek veren ülkeler listesinden çıkarılma yükümlülüklerini yerine getirmesi konusunda tatmin olmayan ABD’nin baskılarına cevaben bu listeden çıkarılması karşılığında Hartum’un Tel Aviv ile ilişkilerini normalleştirmeye başlayacağını duyurmuştu.



Abdulati, Ortagus'a Mısır'ın ‘Filistinlilerin topraklarından sürülmesini reddettiğini’ vurguladı

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ve Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Tim Lenderking ile bir araya geldi. (Mısır Dışişleri Bakanlığı resmi Facebook sayfası)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ve Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Tim Lenderking ile bir araya geldi. (Mısır Dışişleri Bakanlığı resmi Facebook sayfası)
TT

Abdulati, Ortagus'a Mısır'ın ‘Filistinlilerin topraklarından sürülmesini reddettiğini’ vurguladı

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ve Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Tim Lenderking ile bir araya geldi. (Mısır Dışişleri Bakanlığı resmi Facebook sayfası)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ve Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Tim Lenderking ile bir araya geldi. (Mısır Dışişleri Bakanlığı resmi Facebook sayfası)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus’a Mısır'ın Filistinlilerin topraklarından sürülmesini reddettiğini vurguladı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Abdulati'nin bugün, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ve Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Tim Lenderking ile Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki son gelişmeleri ele aldığı belirtildi.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Abu Dabi'de düzenlenen Ortadoğu-Amerika Diyaloğu Konferansı çerçevesinde gerçekleşen görüşmede Abdulati, Gazze Şeridi'nde sükûnetin yeniden tesis edilmesi, ateşkes anlaşmasının istikrara kavuşturulması ve üç aşamasının uygulanmasının sağlanmasının yanı sıra insani, tıbbi ve barınma yardımlarının Gazze Şeridi'ne ulaşmasının önemini vurguladı.

Abdulati ayrıca, Avrupa Birliği (AB) ve diğer uluslararası taraflarca onaylanan ‘Gazze Şeridi'ne yönelik Arap ve İslam ülkelerinin yeniden inşa planını’ da ele alarak, Mısır'ın Ortadoğu'da adil bir barışa ulaşılması için ABD yönetimiyle koordinasyonu arttırma arzusunu dile getirdi.

Abdulati, Filistin-İsrail çatışmasının uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak ve 4 Haziran 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını garanti altına alacak şekilde nihai bir çözüme ulaştıracak siyasi bir ufuk bulunması gerektiğini vurguladı.

ABD Başkanı Donald Trump ile dün bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Mısır, Ürdün ve Fransa liderleri, Gazze Şeridi'nde acil bir ateşkesin sağlanması konusunu ele alarak, insani erişimin yeniden sağlanması ve tüm esirlerin derhal serbest bırakılması gerektiğinin altını çizdiler.

Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, “Üç lider gerçek bir siyasi ufka ulaşmak için uygun koşulların yaratılmasının ve Filistin halkının acılarına son vermek, herkes için güvenlik ve barışı yeniden tesis etmek ve iki devletli çözümü uygulamak üzere uluslararası çabaları harekete geçirmenin önemini vurguladılar” ifadesi yer aldı.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Ürdün Kralı 2. Abdullah ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında dün Kahire'de düzenlenen üçlü zirvenin ardından yapılan ortak açıklamada, üç lider, geçtiğimiz ay Arap Birliği Zirvesi’nde kabul edilen ‘Gazze Şeridi'nin yeniden imarı planına’ uluslararası destek çağrısında bulundu.