İki kol arasındaki farklı tansiyon ölçümleri kalp sorunlarına işaret ediyor olabilir

Kollar arasında ölçülen farklı tansiyonların kötü sağlığın göstergesi olabileceği bildirildi. (BBC)
Kollar arasında ölçülen farklı tansiyonların kötü sağlığın göstergesi olabileceği bildirildi. (BBC)
TT

İki kol arasındaki farklı tansiyon ölçümleri kalp sorunlarına işaret ediyor olabilir

Kollar arasında ölçülen farklı tansiyonların kötü sağlığın göstergesi olabileceği bildirildi. (BBC)
Kollar arasında ölçülen farklı tansiyonların kötü sağlığın göstergesi olabileceği bildirildi. (BBC)

Son bilimsel çalışmalara göre iki kolda yapılan tansiyon ölçümlerindeki fark, gelecekte kalp krizi veya felç geçirme olasılığının uyarısı olabilir. Çalışma, Journal of Human Hypertension bilim dergisinde yayınlandı.
Şarku’l Avsat’ın BBC’den aktardığına göre Birleşik Krallık’taki Exeter Üniversitesi’nden araştırmacılar, kollar arasındaki farklı tansiyon sonuçlarının etkisi hakkında yürütülen 24 uluslararası çalışmanın sonuçlarını analiz etti.
Araştırmada kişinin kolları arasındaki ölçüm farkı 10 mm Hg’den yüksekse on yıl içerisinde kalp krizi, kalp sıkışması veya felç geçirme olasılığının yüzde 1 oranında arttığı bulundu.
Tansiyon milimetre civa adı verilen bir birimle ölçülüyor ve ölçüm iki sayıdan oluşuyor. Sistolik, yani büyük tansiyon kalp damarlarındaki tansiyonu ölçüyor ve değerinin 120 mm olması bekleniyor. Diyastolik yani küçük tansiyon ise kalp kası dinlendiği zamanki kan damarlarını ölçüyor ve normal değerinin 80 mm olması gerekiyor.
Exeter Üniversitesi Tıp fakültesinde görevli ve çalışmanın baş yazarı Dr. Clark konuya dair yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“İnsanlar tansiyonlarını her iki koldan da ölçmelidir. Kollar arasındaki tansiyon farkının kötü sağlık sonuçları ile ilişkili olduğunu uzun zamandır biliyoruz. Bu çalışma kollar arasındaki ölçümde kan basıncı farkı ne kadar büyükse kardiyovasküler hastalıklarının riskinin de aynı oranda fazla olduğunu gösteriyor.”
 



Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
TT

Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)

Ciddi bir nüfus krizinin yaşandığı Japonya'da sorunun daha da kötüleştiğini bildiren bir veri daha açıklandı. 

İçişleri ve Haberleşme Bakanlığı, ülkedeki çocuk nüfusunun bu sene de düştüğünü bildirdi. 

14 yaş ve altındaki çocuklar 1 Nisan 2025'te 13,66 milyon olarak ölçüldü. Geçen sene bu rakam, 350 bin daha fazlaydı.

Dün kamuoyuna duyurulan veriler, bu trendin 44 yıldır kesintisiz sürdüğünü ortaya koyuyor.

Japonya'da toplam nüfusun yalnızca yüzde 11,1'ini çocuklar oluşturuyor. ABD'de bu oran yüzde 21,7, Çin'deyse 17,1. 

5 Mayıs'taki Çocuk Bayramı öncesinde yapılan bu açıklama, düşen doğum oranları ve hızla yaşlanan nüfusa dair endişeyi büyüttü. 

Nüfusun istikrarlı bir şekilde devamı için kadınların doğum ortalamasının 2,1 olması gerekiyor. Ancak Japonya'da bu rakam son yıllarda 1,3 civarında dolaşıyor. 

Bu da ölüm sayılarının doğumları geçmesiyle birlikte ülke nüfusunun azalmasına neden oluyor. Örneğin 2014'te 1,62 milyon kişinin öldüğü ülkedeki doğumlar, bu rakamın yarısından da azdı. 

Nüfusun yüzde 20'sinden fazlası da 65 yaşının üstünde. 

fdgh
"Nakizumo" ya da "ağlayan sumo bebek yarışması" diye bilinen geleneksel festivalde ringe çıkan bebekler arasında ilk ağlayan kazanıyor (Reuters)

Düşen nüfus; işgücü, ekonomi, toplumsal yapı ve sosyal yardım sistemindeki sorunların büyümesi anlamına geliyor.

Ülkedeki evlilik teşvik edilse de önceki seneye göre artış 10 binde kaldı. Boşanma rakamlarında da artış var. 

Uzmanlar nüfus düşüşünün en az 20-30 yıl daha sürmesini bekliyor. 2024'te 123,4 milyon olan Japonya nüfusunun 2065'te 88 milyona gerileyeceği tahmin ediliyor. 

Doğum oranlarının artırılması amacıyla 4 gün çalışma düzenine geçmek, evlilik ve çocuk teşviki, çocuk bakımevlerini artırmak gibi tedbirler alınıyor. Ancak hayat pahalılığı, düşük maaşlar, iş koşullarının zorluğu ve ülkenin yaşam alanlarının dar olması gibi sorunlar bu teşvikleri gölgeliyor. 

Bölgedeki Çin, Hong Kong, Tayvan, Güney Kore gibi ülkeler de benzer bir şekilde nüfus sorunuyla boğuşuyor. 

İspanya ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde de aynı sıkıntı yaşansa da göç yoluyla çözüm bulunabilliyor.

Independent Türkçe, CNN, Reuters