Ürdün'de vaka sayıları tekrar yükseliyor

Ürdün’ün başkenti Amman’da bir banliyöde koronavirüs testi için örnek alınıyor (AFP)
Ürdün’ün başkenti Amman’da bir banliyöde koronavirüs testi için örnek alınıyor (AFP)
TT

Ürdün'de vaka sayıları tekrar yükseliyor

Ürdün’ün başkenti Amman’da bir banliyöde koronavirüs testi için örnek alınıyor (AFP)
Ürdün’ün başkenti Amman’da bir banliyöde koronavirüs testi için örnek alınıyor (AFP)

Ürdün’de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayıları dün (Pazartesi) tekrar yükselmeye başladı. Ülkede dün 2 bin 499 yeni vakanın tespit edilmesi ile salgın başlangıcından bu yana kaydedilen toplam vaka sayısı 277 bin 448’e yükselirken aktif vaka sayısı 27 bin 676’ya ulaştı.
Dün 36 kişi daha virüs sebebiyle hayatını kaybetmesi ile toplam can kaybı 3 bin 604’e ulaşırken, koronavirüs testlerinden alınan pozitif sonuçlar yüzde 12,36’ya yükseldi.
Ürdün’de son haftalarda koronavirüse bağlı günlük vaka ve ölü sayılarında önemli bir düşüş kaydedilmişti. Rekor sayıda vakaların kaydedilmesinin ardından geçen cuma günü yaklaşık iki ayın en düşük istatistiği kaydedilmiş ve günlük testlerden alınan pozitif sonuç yüzde 10'un altına düşmüştü ancak dün veriler tekrar yükseldi.
 Vatandaşlar, ülkede vatandaşların hareketlerinin kısıtlanmasının yanı sıra hizmet ve ekonomi sektörlerinin çalışma saatlerine ilişkin katı önlemlerin uygulanmasına neden olan koronavirüs salgınının yayılmasını önlemek için uygulanan katı önlemlerin hafifletilmesi için bu ayın sonunu bekliyorlar.
Hükümet daha önce, ülkede cuma günleri kapsamlı bir yasağın uygulanmasının onaylandığını, ekonomi sektörleri için gece sokağa çıkma yasağı saatlerinin arttırılarak 21.00’de başlaması, vatandaşlarının sokağa çıkma yasaklarının 22.00’de başlaması, okul ve üniversitelerin yıl sonuna kadar tatil edilmesine karar verildiğini ve bunları vatandaşların akıllarını karıştıran söylentileri önlemek için olduğunu duyurmuştu.
Veliler derslerin tekrar okullarında işlenmesini talep ederlerken, son iki haftada ülkedeki salgın durumunun iyiye gitmesine, virüse bağlı vaka ve ölü sayılarındaki sürekli düşüşe rağmen hükümet hala karar verme konusunda endişeli davranıyor.
Ülkedeki sağlık yetkililerinin açıklamalarına göre, hastaneye yatırılması gereken vaka sayılarındaki beklenmedik artış karşısında Krallık’taki sağlık sisteminin çökeceğine yönelik endişelerin ardından koronavirüs salgını sebebiyle uygulanan kısıtlamaların yeni yılın başında, vaka sayılarının düşük bir sınırda kalması ve koruyucu tedbirlerin yerleşmesi durumunda hafifletilmesi bekleniyor.
Ürdün hükümeti dün İngiltere’den yapılan direkt ve aktarmalı uçuşları 3 Ocak’a kadar durdurma kararı aldı. Ürdün Hükümeti Sözcüsü Ali Ayid yaptığı açıklamada, söz konusu kararın İngiltere’deki epidemiyolojik durumdaki gelişmeler ve mutasyona uğramış koronavirüs türü olduğuna dair raporlar ışığında geldiğini, bu durumun salgının yayılmasıyla başa çıkmak için ek ihtiyati sağlık protokolleri ve yeni mekanizmaların uygulanmasını gerektirdiğini belirtti. Ayid, kararın Ürdün’deki epidemiyolojik durumun istikrarını korumak amacıyla alındığını belirtti.



Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü
TT

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Almanya'nın Tel Aviv Büyükelçisi Steffen Seibert, Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukayı kırmaya çalışırken Akdeniz'de İsrail askerleri tarafından alkonulan aktivistlerin İsrail'e götürüldüğünü bildirdi.

Seibert X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Tüm yolcular donanma tarafından İsrail'e nakledildi ve donanma bize hepsinin güvende olduğunu teyit etti. İsrailli yetkililer, aktivistlerden ülkeyi terk etmelerini istedi. Bir Alman vatandaşı için konsolosluk yardımı teklif ettik” ifadelerini kullandı.

Madleen, günler süren yolculuğun ardından gece saatlerinde, varış noktası olan Gazze Şeridi'ne ulaşmadan kısa bir süre önce İsrail güçleri tarafından durduruldu.

Özgürlük Filosu Koalisyonu, uzun süredir İsrail ablukası altında olan Gazze Şeridi’ne yardım ulaştırmayı amaçlıyordu.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Madleen'in durdurulmasının, 2007 yılından bu yana Gazze Şeridi'ne uygulanan ve izinsiz gemilerin girişini engelleyen deniz ablukasına dayandığını belirtti.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından geminin durdurulmasının ardından yapılan açıklamada, “Madleen gemisindeki on iki aktivistin ve diğer tüm Filistinli tutukluların derhal serbest bırakılmasını, acımasız işgale ve ablukaya son verilmesini ve Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırılması için tüm sınır kapılarının derhal açılmasını talep ediyoruz” denildi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun yardım gemisi Madleen'in ‘güvenli bir şekilde İsrail kıyılarına doğru yol aldığını’ bildirdi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın X platformundaki hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, “Yolcuların kendi ülkelerine dönmeleri bekleniyor” ifadesi yer aldı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu yaptığı açıklamada, Madleen'in uluslararası sularda ‘İsrail ordusu tarafından saldırıya uğradığını ve engellendiğini’ belirtti.

Açıklamada, “Gemiye yasadışı bir şekilde çıkıldı, silahsız sivillerden oluşan mürettebatı kaçırıldı ve bebek maması, gıda ve tıbbi malzemeler de dahil olmak üzere hayat kurtarıcı temel yardım malzemelerine el konuldu” denildi.

Özgürlük Filosu Koalisyonu Koordinatörü Huveyda Araf, İsrail'in gemide bulunanları gözaltına almak için yasal yetkisi olmadığını söyledi.

Araf, “Gemideki gönüllüler İsrail'in yargı yetkisi altında değildir, yardım sağladıkları ya da yasadışı ablukayı kırdıkları için suçlanamazlar… Keyfi ve hukuksuz gözaltlarına derhal son verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Hiçbir şey bizi caydıramaz. Tekrar yelken açacağız. Kuşatma sona erene ve Filistin özgürleşene kadar durmayacağız. Bu el koyma uluslararası hukuku açıkça ihlal ediyor ve Gazze Şeridi'ne engelsiz insani erişim gerektiren Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) bağlayıcı kararlarına meydan okuyor.”

Aktivistler, İsrail'in Gazze Şeridi’ne engelsiz insani erişim sağlaması gerektiğini vurguluyor.

Ancak İsrail Dışişleri Bakanlığı, Gazze Şeridi açıklarındaki bölgenin 2007'den bu yana uygulanan deniz ablukası kapsamında izinsiz gemilere kapalı olduğunu ve Madleen'in bu nedenle durdurulduğunu belirtti.

Aktivistlerin İsrail kıyılarına ne zaman ulaşacakları ve ne zaman ülkelerine geri gönderilecekleri ise belirsizliğini koruyor.