Putin, eski devlet başkanlarına ömür boyu senatörlük hakkı veren yasayı imzaladı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (İHA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (İHA)
TT

Putin, eski devlet başkanlarına ömür boyu senatörlük hakkı veren yasayı imzaladı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (İHA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (İHA)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, eski devlet başkanlarının ömür boyu senatör olabilmesini öngören yasayı imzaladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, görev süresi dolan ya da planlanandan önce görevini bırakıp emekli olan devlet başkanlarına Federasyon Konseyi'nde "ömür boyu senatörlük” statüsü veren yasa tasarısını onayladı. Daha önce Putin, parlamentonun alt kanadı olan Duma’ya teklifi göndermiş ve Duma’da milletvekillerinin oyları ile tasarı kabul edilmişti. Tekrar Putin’in önüne gelen tasarı, Putin’in imzasıyla yasalaştı.
Tasarıya göre ayrıca, devlet başkanı 7'si ömür boyu statü almak üzere parlamentonun üst kanadı Federasyon Konseyi’ne 30 senatör atayabilecek. Çok tartışılan ve yasalaşan tasarıya göre ömür boyu senatör atanacakların "ülkeye devlet ve kamu faaliyetleri alanında üstün hizmetleri olan vatandaşlar arasında seçilebileceği” maddesi de yer alıyor.
Yasalaşan tasarıda “Yasanın kabulünden önce devlet başkanının yetkilerinin sona ermesi halinde yasa yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde Federasyon Konseyi üyeliği almak için başvurabilecek” maddesi bulunuyor. Rusya’nın eski Devlet Başkanlarından olan Dimitri Medvedev yeni yasaya göre 3 ay içinde başvuru yaparak bu hakkı elde edebilecek. Ancak Medvedev bu 3 ay içinde başvuru yapmazsa bu hakkından feragat etmiş olacak.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2024 yılında yeniden başkan adayı olmazsa bu yasa doğrultusunda ömür boyu senatör unvanını elde edebilecek.



Münih Katliamı sonrası Mossad'a suikast verisi sağlayan gizli ağ deşifre edildi

Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)
Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)
TT

Münih Katliamı sonrası Mossad'a suikast verisi sağlayan gizli ağ deşifre edildi

Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)
Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)

1972'deki Münih Katliamı'nda, Batılı ülkelerin gizli bir istihbarat ağı kurarak İsrail'le bilgi paylaştığı ortaya çıktı.

Galler'deki Aberystwyth Üniversitesi'nden tarihçi Aviva Guttmann'ın keşfettiği şifreli telgraf mesajlaşmaları, Münih Katliamı diye de bilinen olayla ilgili yeni bilgileri gün yüzüne çıkardı.

5 Eylül 1972'de Filistinli Kara Eylül örgütü, Münih Yaz Olimpiyatları'na katılan İsrailli sporcu ve antrenörleri 16 saat boyunca rehin almıştı. Militanlar milli takım kafilesinden 11 kişiyi, bir de Alman polisi öldürmüştü.

Mossad, eylemi düzenlediğini savunduğu Filistinli militanları öldürmek için yıllarca gizli operasyonlar düzenlemişti. İsrail'in olayla ilişkili olduğunu öne sürdüğü en az 4 Filistinli, Paris, Roma, Atina ve Lefkoşa'da öldürülmüştü. 10 yıl içinde 6 Filistinli daha başka yerlerde suikasta uğradı. 

Guardian'ın aktardığına göre 1971'de Birleşik Krallık, ABD, Fransa, İsviçre, İtalya ve Batı Almanya'nın da aralarında bulunduğu 18 ülkenin istihbarat servisi, Mossad'la bilgi paylaşmak için Kilowatt kod adlı bir sistem kurdu. 

Münih'te yaşanan olayların ardından Batılı istihbarat servislerinin, Kilowatt üzerinden İsrailli ajanlarla birçok bilgi paylaştığı belirtiliyor. Bunlar arasında şüpheli kişilerin kullandığı rotalar, kaldığı yerler, kullandığı araçlar ve militanların taktiklerine dair bilgiler yer alıyor. Haberde, Avrupa başkentlerinde düzenlenen Mossad operasyonlarının bu istihbarat ağı sayesinde gerçekleştirildiğine dikkat çekiliyor. 

Ayrıca bilgilerin çoğunun parlamentonun ya da siyasetçilerin haberi olmadan paylaşıldığına işaret ediliyor. 

İsviçre'deki arşivlerde şifreli yazışmaları bulan akademisyen Guttmann, şunları söylüyor: 

İsrail'in suikast operasyonlarının, Avrupalı istihbarat servislerinden gönderilen taktiksel bilgiler olmadan hayata geçirilebileceğini sanmıyorum. Bunun kritik bir rolü var. Mossad için de bu zımni desteğe sahip olduklarını bilmek çok önemliydi.

Akademisyen, Batılı ülkelerle İsrail arasındaki istihbarat paylaşımının, Gazze savaşıyla ilgili önemli soruları gündeme getirdiğini de söylüyor:

Çeşitli devletlere ait servisler arasında istihbarat paylaşımı sözkonusu olduğunda denetim çok zordur. Bugün bile hakkında hiçbir şey bilmediğimiz pek çok bilgi paylaşılıyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel