Rusya-Türkiye görüşmelerinin aksamasının ardından Ayn İsa yakınlarında çatışmalar yeniden başladı

Suriye’nin kuzeyinde bulunan Ayn İsa ilçesinin girişindeki bir Rus devriyesi (Şarku’l Avsat)
Suriye’nin kuzeyinde bulunan Ayn İsa ilçesinin girişindeki bir Rus devriyesi (Şarku’l Avsat)
TT

Rusya-Türkiye görüşmelerinin aksamasının ardından Ayn İsa yakınlarında çatışmalar yeniden başladı

Suriye’nin kuzeyinde bulunan Ayn İsa ilçesinin girişindeki bir Rus devriyesi (Şarku’l Avsat)
Suriye’nin kuzeyinde bulunan Ayn İsa ilçesinin girişindeki bir Rus devriyesi (Şarku’l Avsat)

Bir yandan Rus ve Türk güçlerinin temsilcileri ile diğer yandan ise Suriye rejimi, Rus güçleri ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) temsilcileri arasında Türkiye'ye sadık Suriye Milli Ordusu (SMO) gruplarının Türk güçlerinin desteğiyle saldırılarının artmasına tanık olan Rakka'nın kuzeyinde bulunan ve Fırat’ın doğusu ve batısında SDG’nin kontrolünde olan bölgeleri ayıran Ayn İsa ilçesini kontrol altına alma çabasıyla ilgili uzlaşılara varmak amacıyla yapılan bir dizi görüşme başarısız oldu. Öte yandan Kürt Ulusal Birlik Partileri, Türk güçlerinin, SDG’nin DEAŞ’tan kurtardığı ilçeyi ele geçirme girişimlerinin durdurulması çağrısında bulundu.

Türkiye’nin talepleri
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), pazartesi günü gece yarısından sonra Ayn İsa’nın kuzeydoğusundaki Muşeyrefe köyünde SDG güçleri ile yaşanan şiddetli çatışmalar sonucunda Ankara destekli gruplardan 7 unsurun öldürüldüğünü, 4 unsurun yaralandığını bildirdi. Böylece silahlı grupların başarısız saldırıları ve Haseke-Halep uluslararası yolunda Türkiye'nin desteğiyle ilerleme girişimleri çerçevesinde geçtiğimiz Cuma gününden bu yana girdikleri çatışmalarda ve meydana gelen patlamalarda ölen muhalif sayısı 24’e yükseldi.  Söz konusu çatışmalarda ayrıca 5 SDG üyesi öldü.
Rus ve Türk subaylar dün, Ayn İsa kırsalındaki Şerkerak siloları bölgesinde Türkiye'nin talebi üzerine Ayn İsa'daki son durumu görüşmek üzere bir toplantı yaptılar. Rusya merkezli Sputnik Haber Ajansı’nın kaynaklardan aktardığı bilgilere göre Türk tarafı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) olası herhangi bir askeri harekatını durdurabilecek bir mutabakata varılması için ABD destekli SDG üyelerinin Ayn İsa bölgesinden tamamen çekilmesini şart koşarken, Rus tarafı SDG’nin belli bir mesafeye kadar sınırlı olarak geri çekilmesi önerisinde bulundu.
Bununla birlikte, Rus subaylar ve Suriye rejim güçleri temsilcileri, Ayn İsa'nın durumunu görüşmek üzere SDG temsilcileriyle bir araya geldiler. Ancak Rus tarafı ve rejim temsilcileri, SDG’nin Ayn İsa ve çevresinden tamamen geri çekilmesini, Suriye bayrağının hükümet kurumlarına asılmasını ve Türkiye'nin ilçeye yönelik saldırılarını önlemek için ilçenin tamamen rejim güçlerine teslim edilmesini önerdiğinden, hiçbir anlaşmaya varılamadı.
Buna karşın SDG temsilcileri, Rusya tarafı ve Suriye rejimi tarafından tamamen reddedilen ‘Münbiç Anlaşması’nda olduğu gibi sadece Ayn İsa'nın giriş ve çıkışlarını rejim güçlerine devredebileceklerini söylediler.
Öte yandan SDG, Rakka’nın kuzey kırsalındaki Ayn İsa'da kontrolü altındaki hapishanelerde bulunan, kaçakçılıkla ve Türkiye destekli muhalif gruplarla ve silah kaçakçılığıyla bağlantı kurmakla suçlanan 65 kişiyi, Rakka’nın batı kırsalındaki Tabka ilçesine nakletti. Ayn İsa’da Asayiş Güçleri tarafından yönetilen SDG'ye ait 3 hapishane bulunuyor.
SDG’ye bağlı Tel Abyad Askeri Konseyi lideri Rıdvan el-Halef konuya ilişkin açıklamasında, Ayn İsa'nın üç noktasında çatılmaların devam ettiğini belirterek, “Doğu cephesi, batı cephesine sadece bir kilometre uzaklıkta ve Seyda köyüne kadar uzanan cephe, Ayn İsa Mülteci Kampı’nı da içeriyor.  Bu yüzden halen ara sıra çatışmalar yaşanıyor” şeklinde konuştu. Halef’in açıklamasına göre kuzey cephesinde de çatışmalar devam ederken dün bölgede hafif silahlarla çatışmalar yaşandı.
Suriyeli muhalif grupların Ayn İsa cephelerine giremediklerini, herhangi bir askeri ilerleme kaydedemediklerini ve civardaki köyler veya alanlar üzerinde kontrol sağlayamadıklarını söyleyen Halef, “Askeri bir ilerleme kaydetmediler. Sızma taktiklerini kullanıyorlar. İnternet sayfalarında ve sitelerinde, bir köyün kontrolünü ele geçirdiklerini duyuruyorlar. Fakat saldırıları püskürtülüyor ve sürülüyorlar. Kararlaştırılan noktalara geri çekilmeye zorlanıyorlar” ifadelerini kullandı. Halef ayrıca, muhalif gruplardan 7 unsurun bir pusuda öldürüldüğünü, 3 unsurun ağır yaralandığını, SDG saflarında ise bir unsurun yaralandığını açıkladı.
SOHR, Ankara yanlısı grupların geçtiğimiz cuma gününden bu yana 24 kayıp verdiklerini aktarırken, tamamının ya Ayn İsa'nın doğusundaki çatışmalarda ya da saldırılar sırasında infilak eden mayınlar nedeniyle öldüklerini kaydetti. SOHR, aynı süre zarfında SDG saflarından 5 unsurun öldürüldüğünü bildirdi.

Rusya’nın takviyeleri
Şarku’l Avsat’tan bir grup gazeteci ve muhabir, Rusya’nın bölgeye yaptığı büyük askeri takviyelerine tanık oldu. Rus savaş uçaklarının eşlik ettiği askeri bir konvoyda ağır, orta ve hafif silahların olduğu 200'den fazla kamyon ve onlarca askeri zırhlı araç bulunuyordu. Konvoydaki teçhizatlar ve askerler, Suriye ordusu ile SDG arasında yapılan anlaşma çerçevesinde kurulan Rus üslerine ve sahalarına konuşlandırıldı.
Öte yandan Özerk Yönetim Başkanı Abdulhamid el-Mahbaş, Türkiye’nin, Ayn İsa'ya yönelik saldırısı için bir hedef belirlediğini söyleyerek, “Ankara hükümeti, Washington’daki başkanlık geçiş sürecinden kaynaklı boşluğu, ilçeyi ve uluslararası M4 karayolunu kontrol ederek bölgenin demografisini değiştirmek için kullanmaya, Suriye’den yeni toprak parçaları koparmaya ve onları Türkiye topraklarına katmaya çalışıyor” diye konuştu.
Fırat Nehri’nin doğusundaki yönetim alanlarını batıya bağlayan ana ve tali bir yol ağını kontrol ettiği için Ayn İsa ilçesinin Özerk Yönetim için büyük önem taşıdığını belirten Mahbaş, ateşkes anlaşmalarının garantörleri olan uluslararası topluma, Moskova’ya ve Washington'a, ‘savaş makinesini ve güvenli bölgedeki şiddetli saldırıları durdurma görevlerini yerine getirmeleri, bazıları saldırlar nedeniyle yerlerinden edilmiş olan bölge sakinlerinin geri dönüşlerini sağlamaları’ çağrısında bulundu.

Kürt Ulusal Birlik Partileri
Kürt Ulusal Birlik Partileri, Türkiye'nin Ayn İsa'ya yönelik saldırısına son verilmesini talep etti. Kürt Ulusal Birlik Partileri tarafından pazartesi akşamı yapılan açıklamada, “Ayn İsa ilçesi ve çevresi, terör örgütü DEAŞ'tan kurtarılmasının ardından Türk ordusu ve onunla birlikte hareket eden gruplar tarafından, Suriye'nin kuzeyindeki yeni bölgeleri ele geçirmek amacıyla geçtiğimiz Kasım ayının sonlarından bu yana ağır silahlarla günlük olarak ağır bombardımanlara maruz kalıyor” ifadeleri yer aldı.
Açıklamada, bu saldırıların Türkiye’nin herhangi bir ateşkes anlaşmasına bağlı olmadığını teyit ettiği ve bunun da bir yandan Türkiye ile ABD, diğer yandan Türkiye ile Rusya arasında varılan mutabakatların akıbetiyle ilgili soruları gündeme getirdiği vurgulandı.
Türkiye’nin bu yeni adımının ilk olmadığı belirtilen açıklamada, Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarının 17 Ekim 2019'da ateşkes ilan edildiğinden bu yana durmadığı ve bunun Türkiye ve paralı askerlerinin anlaşmalar ve anlayışlar söz konusu olduğunda güvenilecek taraflar arasında olmadığına işaret ettiği belirtildi.
Açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye’nin devam eden saldırgan operasyonlarının ve saldırılarının hedefi, Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki diğer bölgeleri ele geçirmektir. Türkiye’nin bundan vazgeçmesi ve saldırılarının durdurulması için acil olarak uluslararası eylemde bulunulması gerekmektedir. Bu mesele, kınama açıklamalarıyla değil, özellikle Türk ordusunun işgal ettiği bölgelerdeki cinayetler, yerlerinden edilmeler, keyfi gözaltılar, demografik değişim, etnik temizlik ve diğer eylemler dahil olmak üzere, işlediği suçları, ihlalleri ve insanlık dışı uygulamaları konusunda sahada etkili katı ve sağlam duruşlar sergilenerek başarılabilir.”
Uluslararası toplumun sessiz kalmasının ‘Türkiye'yi operasyonlarına devam etmesi’ noktasında cesaretlendirdiği belirtilen açıklamada, ayrıca 'saflarını yeniden sağlamlaştırmaya yönelik net hedefine doğru ilerlemeye’ ittiği kaydedildi.
SDG’nin herhangi bir saldırganlığa karşı koyabileceği vurgulanan açıklamada, uluslararası topluma, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın genel olarak bölgede, özelde ise Suriye'nin kuzeyi ve doğusu ile ilgili hırslarına son vermek ve başta DEAŞ ve Heyet-i Tahriru’ş Şam (HTŞ) olmak üzere çeşitli aşırılık yanlısı örgütlerin ve paralı askerlerin saldırılarını durdurmak için pratik adımlar atması çağrısı yapıldı.
Bununla birlikte SDG'ye bağlı Deyrizor Askeri Konseyi’nden bir kaynak dün bir güvenlik operasyonu gerçekleştirildiğini ve operasyonun terör örgütü DEAŞ’a bağlı aktif hücrelerden 3 liderin tutuklanmasıyla sonuçlandığını açıkladı. Uluslararası Koalisyon’a ait helikopterlerin de operasyona eşlik ettiğini söyleyen kaynak, Deyrizor'un doğu kırsalındaki Bureyhe köyünde iki terörist liderin tutuklanmadığı bilgisini aktardı.
Öte yandan Rus güçleri, Türkiye-Irak sınırındaki el-Malikiye ilçesi kırsalında 4 zırhlı araçla devriye gezdi. Kuzeydeki Ayn Divar köyüne giden devriye, el-Cisr er-Rumaniye köyüne yöneldi. Devriye, daha sonra başlangıç ​​noktası olan Kamışlı şehrine geri döndü. Devriyeye bölgenin üzerinde uçuş yapan iki Rus helikopteri de eşlik etti.



Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.


Hamas, yurtdışındaki liderlerine yönelik Arap olmayan bir ülkede suikast girişimi bekliyor

İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
TT

Hamas, yurtdışındaki liderlerine yönelik Arap olmayan bir ülkede suikast girişimi bekliyor

İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)

Hamas içinde, İsrail'in Filistin toprakları dışında bazı Hamas liderlerini hedef alan yeni bir suikast operasyonu düzenleyeceği beklentisi var.

Hareket içindeki üst düzey kaynaklar Şarku'l Avsat'a, özellikle önde gelen Hizbullah yetkilisi Heysem Tabatabai'nin suikastının ardından, liderliğe yönelik olası saldırılar konusunda endişelerin arttığını söyledi.

Bir kaynak, "hareketin liderliğinin Arap olmayan bir ülkede hedef alınacağına dair değerlendirmeler var" dedi, ancak hangi ülkede hedef alınacağını belirtmedi.

Şarku'l Avsat, yurt dışındaki Hamas liderlerine olası suikastları önlemek veya en azından zararlarını en aza indirmek için kişisel güvenlik ve ihtiyati tedbirlerle ilgili bir iç talimat belgesi dağıtıldığını öğrendi.

Belgede, "Belirli bir yerde yapılan toplantıların iptal edilmesi, farklı yerlerde yapılan periyodik olmayan toplantıların benimsenmesi gerektiği" belirtildi.

Talimatta liderlerden, "cep telefonlarını toplantı yerinden en az 70 metre uzakta tamamen izole etmeleri ve saat de dahil olmak üzere tıbbi veya diğer elektronik cihazların toplantı yerlerine girmesini engellemeleri" isteniyor.

Bu arada Gazze'deki kaynaklar, Hamas karşıtı silahlı milis grubunun lideri Yaser Ebu Şebab'ın dün öldürülmesinin, Tarabin aşiretinden iki kişinin arasında çıkan aşiret çatışması sırasında gerçekleştiğini bildirdi.

Şarku'l Avsat'a bilgi veren kaynaklar, Ebu Şebab'ın öldürülmesine katılan iki kişinin el-Dabari ve Ebu Sunayme ailelerine mensup olduğunu, her iki ailenin de Ebu Şebab ile birlikte Tarabin kabilesine mensup olduğunu belirtti.


Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn: İsrail’le görüşmeler olumlu hedef ikinci bir savaşı önlemek

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn: İsrail’le görüşmeler olumlu hedef ikinci bir savaşı önlemek

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, bugün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Lübnan ile İsrail arasında yürütülen ateşkes izleme mekanizmasına ilişkin görüşmelerin olumlu geçtiğini ve temel hedefin ikinci bir savaşın önüne geçmek olduğunu söyledi. Avn, mekanizmanın 19 Aralık’ta yeniden toplanacağını açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Avn, Baabda Sarayı’nda düzenlenen kabine toplantısında, ABD’de eski Beyrut Büyükelçisi olan Simon Karam’ın, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevvaf Selam ile yapılan istişareler sonucu sivil bir üyenin katılımı amacıyla heyet başkanlığına getirildiğini belirtti.

İlk doğrudan temas: UNIFIL’de tarihi toplantı

İsrail’in büyük çaplı bir tırmanış başlatabileceğine dair endişeler sürerken, Lübnanlı ve İsrailli iki sivil temsilci Çarşamba günü UNIFIL karargâhında ateşkes mekanizması komitesinin toplantısına katıldı. Bu adım, iki ülke arasında on yıllardır görülmeyen ilk doğrudan görüşme olarak kaydedildi.

dfrgt
İki Lübnan askeri, 28 Kasım 2025'te Güney Lübnan'daki Alma el-Şaab köyündeki bir Lübnan askeri noktasından, İsrail askeri karakolu Hanita'ya (solda) ve geçen yıldan bu yana İsrail güçlerinin işgal ettiği beş tepeden biri olan Labouneh'e (sağda) bakıyor (AP)

Hükümet toplantısı sonrası konuşan Enformasyon Bakanı Paul Morkos, Avn’ın “İlk oturumun çok üretken olması beklenemezdi ancak 19 Aralık’ta başlayacak sürecin yolunu açtı” sözlerini aktardı. Avn, görüşmelerin amacının hiçbir toplumsal grubu hedef almak değil bütün Lübnan’ı korumak olduğunu vurguladı.

fgthy
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)

Avn, “Şu ana kadar tepkiler olumlu. Bunu ikinci bir savaşın gölgesini Lübnan’dan uzaklaştırmak için kullanmalıyız” dedi. Müzakerenin tek yol olduğuna işaret eden Avn, “Lübnan’ın egemenliğinden taviz yok” diye konuştu.

Görüşmelerin çerçevesi: Sadece güvenlik

Cumhurbaşkanı Avn, Simon Karam’a verilen talimatların “tamamen güvenlik başlıklarına” odaklandığını belirterek bunları şöyle sıraladı:

İsrail saldırılarının durdurulması

İşgal altındaki noktalardan çekilme

Sınırların belirlenmesi

Esirlerin serbest bırakılması

Avn, yarın Beyrut’a gelecek BM Güvenlik Konseyi temsilcilerine, “müzakerelerin başarısı için İsrail’in olumlu ve ciddi tutum takınması yönünde baskı yapılması” çağrısında bulunacağını söyledi.

vfg5th
4 Aralık 2025'te Güney Lübnan'ın Cbaa kentinde İsrail bombardımanında hasar gören bir bölgedeki enkazın yanında bir sivil savunma kamyonu duruyor (Reuters)

Cumhurbaşkanı, heyetin ayrıca yıl sonuna kadar Hizbullah’a ait askeri tesislerin sökülmesi planının ilk aşamasını tamamlaması beklenen Lübnan ordusunun çalışmalarını yerinde incelemek üzere güneye gideceğini belirtti.

Toplantıya Simon Karam ile İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi’nin dış politika direktörü Yury Resnick katılırken, ABD’li arabulucu Morgan Ortagus da hazır bulundu. ABD ve Fransa gelişmeyi memnuniyetle karşıladı.

Ekonomik iş birliği yok

Enformasyon Bakanı Morkos, görüşmelerin ekonomik iş birliği veya barış anlaşması gibi başlıkları kapsamadığını belirterek şunları söyledi: “Naqura görüşmeleri yalnızca güvenlik odaklıdır.”