Rusya, Ayn İsa’nın güneyinde üs kurdu

Ayn İsa yolundaki Rus devriyeleri. (Şarku’l Avsat)
Ayn İsa yolundaki Rus devriyeleri. (Şarku’l Avsat)
TT

Rusya, Ayn İsa’nın güneyinde üs kurdu

Ayn İsa yolundaki Rus devriyeleri. (Şarku’l Avsat)
Ayn İsa yolundaki Rus devriyeleri. (Şarku’l Avsat)

Rus güçleri Rakka’nın kuzeyindeki Ayn İsa kasabasının güney kırsalındaki Kalata köyünde yeni bir askeri üs kurdu. Diğer yandan kasabanın kuzeyindeki Cehbel ve el-Mişerfah köyleri, iki taraf arasında düzenlenen karşılıklı füze saldırıları sırasında Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Türkiye yanlısı gruplar arasında çatışmalara tanık oldu.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), içinde askeri ve lojistik teçhizat bulunan kapalı konteynerlerle yüklü 22 kamyonluk bir konvoyun, 24 Aralık’ta Rus güçler tarafından Ayn İsa’daki üslere getirildiğini duyurdu.
Haseke ve Halep yolu (M4) yakınlarındaki Ayn İsa kırsalındaki Cehbel ve el-Mişerfah köylerinde bir tarafta silahlı muhalif gruplar, diğer tarafta da SDG güçleri arasında topçu, orta ve ağır makineli tüfeklerle şiddetli çatışmalar yeniden başladı. Aynı şekilde çarşambayı perşembeye bağlayan gece de Rakka’nın kuzeyindeki Tel Ebyad’ın batısında bulunan Hoşan köyüne bombalı saldırı düzenlendi.
Çatışmalar, temkinli bir sakinlik döneminin ardından yaşandı. Suriye Milli Ordusu ve SDG arasında 18 Aralık’ta patlak veren çatışmalar, Türkiye’nin Ayn İsa’yı kontrol etme ve Fırat’ın batı ve doğusunda SDG’nin kontrolündeki bölgeler arasında bağlantıyı kesme girişimiyle sona erdi.
Rus kuvvetler, bölgedeki çatışmaların ardından Ayn İsa, Tel Tamer, Haseke ve Halep’in geri kalan bölgelerini birbirlerine bağlayan uluslararası M4 Haseke- Halep yolunu kapatma kararı aldı.
Ayn İsa’da Türk güçlerin ve grupların hamlelerin artarken Suriye güçleri, Haseke ve Halep arasındaki M4 yolunu 20 Aralık’ta açılmasının ardından yeniden geçişlere kapattı. Şarkrak’taki silolara konuşlanan güçler, araçları ve Rus devriyelerini hedef aldı. Türk güçleri, Ayn İsa’daki gerilim sonlanana kadar ticari taşımacılığı ve geçişleri durdurmaya karar verdi.
Rus ve Türk subaylar geçen pazartesi günü Ayn İsa’daki koşulları görüşmek üzere Rakka kırsalındaki Şarkrak silolarında bir araya geldi. Toplantıdan beklenen sonuç tam olarak alınamadı. Aynı şekilde Rus subayların, rejim güçlerinin ve SDG temsilcilerinin bir başka toplantısında da SDG, Ayn İsa’dan tamamen geri çekilme ve bu bölgeyi tamamen rejim güçlerine teslim etmeye ikna edilemedi.
Türkiye’den diplomatik kaynaklar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 24 Aralık’ta yaptığı açıklamada başta Suriye’deki gelişmeler, Karabağ ve Libya’daki koşullar olmak üzere bir dizi meseleyi görüşmek için gelecek salı günü Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile Soçi’de bir araya geleceğini aktardı.
Halk, Ayn İsa’da yaşananları, bombardımanları ve çatışmaları kınamak üzere Haseke kırsalındaki Tel Tamer kasabasında sokaklara çıktı. Haseke’ye doğru yürüyen göstericiler el-Malikiyye kasabası üzerinden Kamışlı’ya ulaştı.
SOHR, Rusya’nın sessizliği sürerken geçen çarşamba günü Halep’in kuzeydoğu kırsalında yer alan Münbiç şehri halkının, Ayn İsa’daki çatışmaları kınamak için kitlesel bir gösteri düzenlendiğini bildirdi.
Ayn İsa, M4 karayoluna bakan hayati konumu nedeniyle jeostratejik bir öneme sahip. Doğuda Haseke, Rakka ve Deyrizor vilayetlerini kuzeydeki Halep kentine bağlarken, Suriye’nin doğusunu da batısıyla birleştiriyor. Tüm taraflar, ülkenin kuzeydoğusundaki tüm Özerk Yönetim bölgelerini ayırmak ve Halep’in doğu kırsalındaki Ayn Arab (Kobani) ve Münbiç şehirleri arasındaki tedarik yollarını kesmek için şehir üzerinde kontrol sağlamaya çalışıyor.
Diğer yandan Suriye Demokratik Konseyi (SDK), resmi hesabı üzerinden yaptığı açıklamada SDG’nin Rusya ile imzaladığı anlaşmaya rağmen gerilimden Moskova’nın, Washington’ın Türkiye’nin ve ona bağlı silahlı gurupların sorumlu olduğunu duyurdu.
SDK Başkanı Amine Ömer, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Ayn İsa’ya yönelik saldırıların Suriye’nin kuzeydoğusunda daha fazla arazi işgal etme ve bölgenin güvenliğini ve istikrarını sarsma amacı taşıdığını vurguladı. Ömer, stratejik önemi ve karayolu üzerindeki konumu nedeniyle Türkiye’nin Suriye’nin kuzey ve doğu  bölgeleri arasındaki yolu kesmek istediğine de dikkat çekti.
Aynı şekilde rejim güçleri ve İdlib’deki muhalif gruplar, bölgenin hava sahasında Rus keşif uçaklarının uçuşu ile bağlantılı olarak, vilayetin güney kırsalındaki Cebel ez-Zaviye eksenlerine karşılıklı füze saldırıları düzenlediler.



Washington, IKBY’ye stratejik yatırım yaparak dengeyi yeniden sağlamak istiyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Mayıs 2025'te Washington'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani'yi ağırladı. (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Mayıs 2025'te Washington'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani'yi ağırladı. (AP)
TT

Washington, IKBY’ye stratejik yatırım yaparak dengeyi yeniden sağlamak istiyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Mayıs 2025'te Washington'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani'yi ağırladı. (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Mayıs 2025'te Washington'da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani'yi ağırladı. (AP)

Küresel enerji sektöründeki dönüşümler devam ederken, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ABD için karmaşık ama stratejik bir yatırım fırsatı oluşturuyor. Bağdat ile Erbil arasında devam eden gerginliklere rağmen, ABD'nin müdahalesi bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirebilir, ekonomik reformları yönlendirebilir ve istikrarı bozan güçlerle mücadele edebilir. Ancak enerji sektörü uzmanları ve ilgililer, bunun ‘yasal ve güvenlikle ilgili zorlukların hassas bir şekilde yönetilmesine’ bağlı olduğunu belirtiyor.

Bağdat ile Erbil arasındaki durum şu anda ne?

Son haftalarda Bağdat'taki federal hükümet ile IKBY arasındaki gerginlikler arttı. İran'a sadık ve Bağdat'taki iktidar koalisyonu Koordinasyon Çerçevesi’ne yakın gruplar tarafından gerçekleştirildiği yaygın olarak kabul edilen bir dizi insansız hava aracı (İHA) saldırısı, Tavke, Pişhabur, Ayn Sifni, Hor Mala ve Sarsing gibi önemli petrol sahalarını hedef aldı. Bu saldırılar, günlük 200 bin varil üretimde geçici bir duraklamaya neden oldu ve raporlara göre Amerikan şirketlerinin yönettiği varlıklara zarar verdi.

Söz konusu gerilim, operasyonel etkisinin yanı sıra, bu hayati sektörle ilgilenenlere göre ‘IKBY bölgesindeki enerji sektörünün stratejik kırılganlığını’ da ortaya çıkardı.

Bağdat ve Erbil, üretimi ve boru hatları üzerinden nakliyatı aksatan yasal anlaşmazlıklar yaşıyor. Taraflar arasındaki değişken durum, büyük dalgalanmaların yaşandığı bölgede ciddi ekonomik istikrarsızlığa ve büyük gelir kayıplarına neden oldu. Bu durum, anayasal yetki, gelirlerin kontrolü ve egemenlik konusunda derin ve süregelen anlaşmazlıkları ortaya çıkardı.

Bununla birlikte, Bağdat ve Erbil arasında yakın zamanda varılan bir çerçeve anlaşması, bu karmaşıklıkları çözmek için yeni bir yol haritası çiziyor gibi görünüyor.

Bu anlaşmazlığın özünde, IKBY'nin kaynaklarını bağımsız olarak kullanma ve petrol ve gaz sözleşmeleri imzalama hakkına sahip olup olmadığına dair anayasal bir ihtilaf yatıyor.

bghyjukı
Irak'ın Duhok vilayetinde meydana gelen İHA saldırısının ardından bir güvenlik görevlisi petrol sahasının önünden geçiyor. (Reuters)

15 Şubat 2022'de Irak Federal Yüksek Mahkemesi, IKBY hükümeti tarafından çıkarılan 2007 tarihli petrol ve gaz yasasının anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. Bu karar, IKBY’nin petrol ihracatını yönetme ve uluslararası şirketlerle sözleşmeler imzalama yetkisini fiilen geçersiz kıldı ve Bağdat'a bu sözleşmeleri iptal etme ve petrol kaynaklarını kontrol etme hakkı verdi. Ancak Bağdat Ticaret Mahkemesi 2025 yılının başlarında bu kararı iptal etti ve uluslararası petrol şirketlerinin sözleşmelerini yeniden tanıdı, böylece bu şirketlerin varlığı ve faaliyetleri yasal ve uygulanabilir hale geldi.

IKBY'nin kaynakları

IKBY’nin rezervleri 45 milyar varilden fazla petrol ve henüz tam olarak kullanılmamış büyük miktarda doğal gaz olarak tahmin ediliyor. 2025 yılında Amerikan şirketleri ile IKBY arasında imzalanan gaz anlaşmaları, projelerin ömrü boyunca toplam 110 milyar dolarlık gelir elde edilebileceğini gösteriyor. Bu projeler, ülkede devam eden elektrik krizini hafifletmek için yeterli gaz arzını sağlamada önemli bir rol oynuyor.

Iraklı ekonomistlerin tahminlerine göre, IKBY ve Irak'ın geri kalanının ihtiyaçları karşılandıktan sonra, gaz fazlası, özellikle Rusya-Ukrayna savaşının devam ettiği bir ortamda, Rus enerji kaynaklarından uzaklaşmaya çalışan Avrupa pazarlarına ihraç edilebilir.

Resmi verilere göre IKBY'deki enerji sektörü, farklı düzeylerde jeopolitik karmaşıklık ve genişleme hazırlığı ile olgunlaşmış sahalar ve yüksek potansiyele sahip umut vaat eden bloklardan oluşan çeşitli bir karışım sunabilir. Petrol ve gaz sahalarının değerlendirilmesi, keşfi ve üretimi devam ederken, araştırmalar bu sahaların mineral bileşimleri ve üretim özellikleri açısından farklılıklar gösterdiğini ortaya koyuyor.

Bazı keşfedilen sahalar yüksek kükürtlü doğal gaz içeriyor ve bu da korozyon, sağlık ve çevre riskleri gibi zorluklar yaratıyor. Uzmanlara göre, diğer sahalar ise daha düşük kükürt oranlarına sahip daha yüksek kaliteli gaz sağlıyor.

Halen erken geliştirme aşamasında olan umut vaat eden sahalardan ikisi, kullanılmamış kaynakların hacmi ve kalitesi açısından güçlü göstergeler sergileyen Topkhana ve Kurdemir sahalarıdır.

sdfrgthy
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) Süleymaniye vilayetindeki Kormor Gaz Sahası (Reuters)

Bu projeler, benzer fırsatlardan yararlanmak isteyen birçok Amerikan şirketinin büyük ilgisini çekiyor. ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, bu petrol ve gaz zengini sahaların hem IKBY hem de Irak için stratejik varlıklar olduğunu ve enerji bağımsızlığını güçlendirmeye katkıda bulunduğunu göz önünde bulundurarak, bu projelere ilgi ve destek gösteriyor.

Amerikan yatırımının etkisi

Uzmanlar, açık bir yasal ortam ve bilinen bir vergi sistemi altında istikrarlı petrol ve gaz üretiminin ekonomik piyasaların ve siyasi yapıların istikrarına yol açtığı konusunda hemfikir. Amerikan sermayesinin rolü, hidrokarbon kaynaklarının sağlanmasıyla sınırlı kalmayıp, boru hatlarının modernizasyonu, elektrik üretimi, dijital izleme sistemleri ve işgücünün becerilerinin geliştirilmesi gibi katlanarak artan etkilerle de devam ediyor.

Ancak jeopolitik boyut, Amerikan stratejik yatırımının Irak'taki İran ve Türkiye etkisini dengelemeye katkıda bulunmasıdır. Bu, Irak'ın bölgesel rolünü belirleyen ana faktör olarak yaygın bir şekilde kabul edilmektedir.

Washington, ekonomik diplomasiyi kullanarak ve ekonomik iş birliğini pekiştirerek bölünmeye açık bir bölgede istikrarı sağlayabilir. Geniş bir uzman kitlesi, ‘Amerikan-Kürt modelinin başarısının, IKBY bölgesi ve Irak'ın tamamında inşaat, lojistik hizmetler ve teknoloji gibi diğer sektörlere daha fazla yatırım yapılmasını teşvik eden bir pilot model oluşturduğunu’ vurguluyor.