Koronavirüsü tahmin eden Baba Vanga’dan 2021 kehanetleri: ‘Ejderha’ dünyayı ele geçirecek… Felaketler yaşanırken kansere çare bulunacak

Ünlü Bulgar kahin Baba Vanga (Daily Mail)
Ünlü Bulgar kahin Baba Vanga (Daily Mail)
TT

Koronavirüsü tahmin eden Baba Vanga’dan 2021 kehanetleri: ‘Ejderha’ dünyayı ele geçirecek… Felaketler yaşanırken kansere çare bulunacak

Ünlü Bulgar kahin Baba Vanga (Daily Mail)
Ünlü Bulgar kahin Baba Vanga (Daily Mail)

Baba Vanga olarak bilinen Bulgar kâhin Vangelia Gushterova, yaklaşık çeyrek asır önce hayatını kaybetmesine rağmen, büyük kısmi gerçekleşmiş öngörüleri ile dünya genelinde hala birçok insanın ilgisini çekiyor.
Daily Mail gazetesine göre Baba Vanga, 2021 yılında dünyanın birçok büyük kriz ve felaket yaşayacağını öngörerek, insanlığı ele geçirecek ‘güçlü bir ejderha’ olacağını belirtti.
Ejderhanın Çin kültüründe önemli olması nedeniyle dünyaya hakim olacak ‘ejderhanın’ Çin olduğuna inanılıyor.
Ağustos 1996’da 85 yaşında vefat eden Baba Vanga, 2021 yılında insanlar arasında büyük ideolojik bölünmeler olacağını dile getirerek, bu yılda insanlığın kaderini değiştirecek yıkıcı olaylara tanık olunacağını söyledi.
Bu endişe verici beklentilere rağmen, Baba Vanga 2021’de kansere çare bulacağını öngörerek, “Kanserin demir zincirleriyle bağlandığı gün gelecek” dedi.
Sovyetler Birliği'nin parçalanması, Çernobil reaktörünün patlaması, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkışı, Amerika’da meydana gelen 11 Eylül saldırısı,  Tayland’daki yıkıcı tsunami dalgaları ve yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) ortaya çıkması da dahil olmak üzere şu ana kadar Baba Vanga’nın öngörülerinin birçoğu gerçekleşti.
Bulgar kahin, insanlığın 2020’de yüz milyonların ölümüne yol açacak çok tehlikeli bir salgından etkileneceğini öngörerek, ‘Yıkım sarıdan gelecektir” dedi. Bu da, virüsün ilk olarak sarı ırk olarak bilinen Çinliler arasında ortaya çıkacağını gösterdi.
ABD Başkanı Donald Trump hakkındaki 2021 öngörüsü olduğu düşünülen ifadesinde “ABD’nin 45. Başkanı yakın gelecekte bilinmeyen bir hastalığa yenik düşecek” diyen Baba Vanga, kıyametin de 5 bin 79 yılında kopacağını iddia etti.
Baba Vanga, 1911’de Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı olan Ustrumca’da dünyaya geldi ve evlerinin yakınında meydana gelen bir toz fırtınası nedeniyle görme yeteneğini kaybetti.



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature