Etiyopya ordusu, sivil katliam yapmakla suçlanan 42 kişiyi öldürdü

Sudan sınırındaki bölgede bulunan bir köyde 100 kişi öldürülmüştü

Son iki gün içinde Sudan sınırındaki bir bölgede patlak veren etnik çatışmalara şahit olan köyde bir ev enkazı önünde duran vatandaş (AFP)
Son iki gün içinde Sudan sınırındaki bir bölgede patlak veren etnik çatışmalara şahit olan köyde bir ev enkazı önünde duran vatandaş (AFP)
TT

Etiyopya ordusu, sivil katliam yapmakla suçlanan 42 kişiyi öldürdü

Son iki gün içinde Sudan sınırındaki bir bölgede patlak veren etnik çatışmalara şahit olan köyde bir ev enkazı önünde duran vatandaş (AFP)
Son iki gün içinde Sudan sınırındaki bir bölgede patlak veren etnik çatışmalara şahit olan köyde bir ev enkazı önünde duran vatandaş (AFP)

Etiyopya’nın resmi Fana News kanalı, dün, Etiyopya ordusunun ülkenin batısında bulunan Benishangul-Gumuz bölgesinde bir köye saldıran 42 militanı etkisiz hale getirdiğini bildirdi. Hükümetin, etnik huzursuzluğu kontrol altına almak için bölgeye güvenlik takviyesi gönderdiğini de akatardı.
Fana News’in yerel yetkililerden edindiği bilgilere göre, hükümet güçlerinin militanların elindeki  yay, ok ve diğer silahları ele geçirdiğini bildirdi. Haberde çatışmanın ne zaman gerçekleştiği ve ordunun hangi grup ile çatıştığına dair bilgi verilmedi.
Başbakan Abiy Ahmed, dün yaptığı açıklamada, kimliği belirsiz silahlı kişilerin evlere ateş açarak bir köyde en az 100 kişinin ölümüne sebep olan saldırının ardından Sudan sınırındaki Benishangul-Gumuz’a kuvvetlerin gönderildiğini bildirdi.
Başbakan Abiy’in 2018'de iktidara gelmesi ve devletin bölgesel çatışma merkezlerindeki kontrolünü gevşeten siyasi reformları hızlandırmasının ardından Etiyopya'yı şiddet sarstı. Reuters’ın haberine göre, önümüzdeki yıl yapılması planlanan seçimler ise toprak, güç ve kaynaklarla ilgili anlaşmazlıkları körükledi. En son şiddet dalgası, Etiyopya ordusunun kuzey Tigray’de isyancı bir grupla savaşmasıyla patlak verdi. Kuvvetlerin yoğun bir şekilde konuşlandırılmasına tanıklık eden gelişmeler, diğer bölgelerdeki güvenlik boşluğu endişesine neden oldu.
Twitter hesabından açıklamada bulunan Abiy Ahmed, “Benishangul-Gumuz’da sivillerin son derece trajik bir şekilde katledilmesi üzerine hükümet sorunu kökünden çözmek için gerekli güçleri konuşlandırdı” ifadelerine başvurdu. Nitekim Etiyopya İnsan Hakları Komisyonu tarafından Çarşamba günü yapılan açıklamada, Metekel bölgesindeki Bulen'e bağlı Bekoji köyünde gerçekleştirilen saldırıda 100'den fazla kişinin hayatını kaybettiği duyurulmuştu.
Etiyopyalı Kızıl Haç gönüllüsü Mesfin Mesele, dün Reuters'a verdiği demeçte, binlerce kişinin köyden kaçıp geceyi orman veya okullarda geçirdiğini söyledi. Çarşamba günü geç saatlerde askerlerle birlikte ceset arayışına girdiğini, söz konusu köye giden yolda 93 ceset bulduğunu söyleyen Mesele, “Hala bulunacak cesetler var” ifadelerine başvurdu.
Bölgedeki iki sağlık görevlisi ise Reuters'a verdikleri demeçte, yakınlardaki diğer iki bölgeden de yeni çatışma haberleri aldıklarını söyledi, ancak ayrıntı vermedi.
Çarşamba günü gerçekleştirilen saldırıdan kimin sorumlu olduğu veya hedefte kimlerin bulunduğu henüz belli değil. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin (OHCHR) aktardığına göre, hayatta kalıp ifade verenler, kurbanların çoğunun Shinasha grubundan olduğunu öne sürüyor.
Devlet merkezli Ethiopian News Agency (ENA), federal hükümetin bir eyalet bakanı da dahil olmak üzere beş üst düzey yetkilinin Benishangul-Gumuz'daki güvenlik ihlallerine karıştıkları gerekçesiyle tutuklandığını bildirdi. ENA, bu kişilere yöneltilen suçlamalar hakkında ayrıntı vermedi.
AFP’nin haberine göre, Etiyopya'nın en kapsamlı ikinci etnik grubu Amhara'dan bazı liderlerin Metekel bölgesindeki haklarını savunması, bölgedeki Gumuz etnik kökeniyle gerginliği artırıyor. Özellikle Amharalı muhalif siyasetçiler ise son aylarda, Gumuz’dan silahlı grupların Metekel’deki Amhara ve Agew etnik gruplarına saldırı düzenlediği uyarısında bulunmuştu.
Uluslararası Af Örgütü, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, “son şiddet dalgasının Etiyopya hükümetinin etnik azınlıklara yönelik şiddeti durdurma yönünde harekete geçmesi gerektiğinin altını çizdiğini” bildirdi.



Rusya'da cadı, simyacı ve diyetisyenleri hedef alan yasa tasarısı reddedildi

Yasa tasarısı, sıraladığı 37 mesleği yapanların internette reklam vermesini de engellemeyi amaçlıyordu (Unsplash)
Yasa tasarısı, sıraladığı 37 mesleği yapanların internette reklam vermesini de engellemeyi amaçlıyordu (Unsplash)
TT

Rusya'da cadı, simyacı ve diyetisyenleri hedef alan yasa tasarısı reddedildi

Yasa tasarısı, sıraladığı 37 mesleği yapanların internette reklam vermesini de engellemeyi amaçlıyordu (Unsplash)
Yasa tasarısı, sıraladığı 37 mesleği yapanların internette reklam vermesini de engellemeyi amaçlıyordu (Unsplash)

Rusya'nın alt meclisi Devlet Duması'na nisanda sunulan ve çeşitli "ezoterik" hizmetlerin reklamını yasaklamayı hedefleyen yasa tasarısı reddedildi. 

Vedomosti gazetesinin haberine göre, meclis komisyonu değerlendirdiği yasa tasarısındaki ifade ve tanımları yeterince net bulmadı ve yanlış anlaşılmalara yol açabileceğini belirtti. 

Yasa tasarısının dolandırıcılık eylemleriyle Rus kanunlarının izin verdiği hizmetler arasında yasal bir ayrım yapmadığı da bildirildi. Bu tarz hizmetlerin, tüketici haklarına dair kanunlarla düzenlendiği vurgulandı.

Duma Komisyonu, "bu sosyal olgunun sorunlu doğasını" kabul etse de tasarının mevcut haliyle kanunlaşması halinde devletin emsalsiz bir yetki aşımına girişeceğinin ve özgürlüklerin gayri meşru şekillerde kısıtlanabileceğinin altını çizdi.

Rusya Federasyonu Komünist Partisi'nden Nina Ostanina, "şarlatan" diye adlandırdığı kişilere karşı birlikte "savaş açtığı" arkadaşlarıyla hazırladıkları yasa tasarısı üzerinde çalışmayı sürdüreceklerini açıkladı. 

Tasarı, "mistik uygulamalar, enerji şifası ve ruhani danışmanlık" reklamlarının yasaklanmasını öngörüyordu. 

Yasak kapsamına alınması planlanan 37 meslek arasında simyacılık, astrologluk, cadılık, ruhani danışmanlık, sihirbazlık, tantra uzmanlığı, feng shui danışmanlığı, tarot okuyuculuğu, el falcılığı ve diyetisyenlik de vardı. 

Ostanina ve arkadaşları, bilimsel temele dayalı olmayan ve dolandırıcılığa kapı aralayan hizmetlere karşı halkın korunması gerektiğini vurguluyor. 

Beslenme uzmanları, tasarı sunulur sunulmaz itiraz ederek diyetisyenliğin diğer mesleklerin arasına yanlışlıkla eklendiğini savunmuştu. 

Rus devletine bağlı RT, ülkede yaşayanların çoğunun hayatında en az bir kere bu hizmetlerden birini satın aldığını bildiriyor. 

Rusya Kamuoyu Araştırmaları Merkezi Direktörü Valeri Fyodorov, önceki yıl yaptıkları ankete dair geçen hafta verdiği bir röportajda, bu sonucu teknolojinin yaygınlaşmasına bağlamıştı:

Önce internet, şimdi de yapay zeka… Bunlar yüzünden hepimiz çok aptallaştık.

Independent Türkçe, RT, Meduza