Araştırma: Büyük beyinli hayvanlar nesillerinin tükenmesine karşı daha savunmasız

Hayvanların beyni ne kadar büyükse nesillerinin tükenmesine karşı daha savunmasızdır (Daily Mail)
Hayvanların beyni ne kadar büyükse nesillerinin tükenmesine karşı daha savunmasızdır (Daily Mail)
TT

Araştırma: Büyük beyinli hayvanlar nesillerinin tükenmesine karşı daha savunmasız

Hayvanların beyni ne kadar büyükse nesillerinin tükenmesine karşı daha savunmasızdır (Daily Mail)
Hayvanların beyni ne kadar büyükse nesillerinin tükenmesine karşı daha savunmasızdır (Daily Mail)

Yeni bir araştırma bir hayvanın beyni ne kadar büyükse neslinin tükenmesine karşı o kadar savunmasız olduklarını ortaya koydu.
İngiltere merkezli Daily Mail gazetesine göre İngiliz araştırmacılar maymunlardan tilkilere ve hatta kaplanlara kadar 656 farklı memeli hayvan türünü test etmek için istatiksel modeller kullandı ve hayvanların beyin büyüklüğü, vücut ağırlığı, beslenme ve nüfus yoğunluğu arasındaki ilişkiyi araştırdı.
Elde edilen bulgular daha büyük bir beyne sahip olan hayvan türlerinin daha fazla enerjiye ihtiyaç duyduğu, bu da hayvanın yok olma tehlikesine daha fazla maruz kalabildiğini gösterdi.
Araştırma bu hayvanların daha fazla yemeğe ihtiyaç duyduğunu belirtti. Yemek aramak hayatta kalmak için en büyük zorluklardan birisidir.
Araştırma ekibi büyük beyinlere sahip hayvanların çoğunlukla avlanmak veya meyvelerin yerini tespit etmek, meyveyi koparmaya, yani daha büyük bir beyin hacmine yol açan daha büyük bilme yeteneğine sahip hayvanlar olduğunu belirtti.
Reading Üniversitesi’nden Dr. Manuela Gonzalez Suarez araştırma hakkında yaptığı açıklamada, “Daha akıllı olmakla ilişkilendirilse de daha büyük beyinlerinin hayvan nesillerinin tükenmesine neden olabileceğini bulduk. Görünüşe göre insanlar zekalarını tarım ve gıda üretimi yoluyla kısıtlı kaynakların üstesinden gelmek için kullanıyor. Bu hayvanların yapamayacağı ve dolayısıyla nesillerinin tükenmesine neden olabilecek şeylerdir” dedi.
Çalışma Journal of Animal Ecology dergisinde yayınlandı.



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging