Yemen hükümeti, ekonomiyi düzeltme ve geleceği yeniden şekillendirme yolunda 

Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed bin Mübarek yemin töreni sırasında (SABA)
Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed bin Mübarek yemin töreni sırasında (SABA)
TT

Yemen hükümeti, ekonomiyi düzeltme ve geleceği yeniden şekillendirme yolunda 

Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed bin Mübarek yemin töreni sırasında (SABA)
Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed bin Mübarek yemin töreni sırasında (SABA)

Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi, yeni hükümetin önceliklerinin ekonomik sorunlarla mücadele etmek, yerel para biriminin kötü gidişatını durdurmak, devlet gelirlerini artırmak ve kurumlarını güçlendirmek üzere çalışmak, ülkede güvenliği ve istikrarı yeniden sağlamak olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Hadi, Dr. Muin Abdulmelik başkanlığındaki Yemen hükümetinin dün Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad'da anayasa yeminlerini etmelerinin ardından bakanlarla bir toplantı yaptı. Hadi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile Meclis Başkanı’nın da katıldığı toplantıda, hükümetin tek bir ekip, tek bir program ve halkın özlemlerini karşılayacak tek bir hedef belirleyerek hareket etmesinin önemini vurguladı. Ayrıca yeni hükümetin, geçmişin tüm izlerini ortadan kaldıran ve geleceğe bakan yeni bir aşamayı başlatacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Hadi açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bu bizim tek yolumuz. Sadece başarıya odaklanmanız gerekiyor. Önünüzde bundan başka seçenek yok. Halkımız bunun aksine razı olmayacak. Benden şahsi olarak gerekli tüm desteği bulacak, özenli gayretli, sorumlu ve kararlı bir takip göreceksiniz. Hükümet, önemsizlikleri ve paradoksları aşan, halkın endişeleriyle ilgilenen ve yeni aşamanın hassasiyetini ve zorluklarını anlayan büyük bir ilgiyi ve yüksek kararlılığı hak eden büyük bir fırsata sahip.”
Hükümetin geçici başkent Aden’e, hızlı bir şekilde işinin başına döneceğini belirten Hadi, "Hükümetin ilk resmi toplantısının geçici başkent Aden’de yapılmasını ve acilen düzenlenmesini istediğini" vurguladı. Hadi açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Bu, Yemen halkına ve tüm dünyaya savaşın geride bıraktıklarıyla mücadele etmek için çalışacağımızı ve halkımızın istikrarlı ve güvenli bir yaşam hayalini temsil eden sürdürülebilir barış için tüm fırsatları teşvik edeceğimizi, devlet kurumlarını inşa edip yeniden tesis edeceğimizi, ülke ekonomisini güçlendireceğimizi ve İran'ın desteklediği Husi darbe projesiyle yüzleşeceğimizi, hatta onları barışa zorlayacağımızı gösteren bir mesaj olacak.”
Yemen Cumhurbaşkanı, yeni hükümet üyelerini devletin itibarına ve prestijine zarar verebilecek herhangi bir davranışa karşı uyararak, “Farklı partiler, bloklar ve coğrafi bölgelerden geldiğiniz doğru. Ama endişeniz her şeyden önce ülkeniz ve vatandaşlarınız olsun. Vatan partilerin üstündedir ve her şeyden önce gelir. Yeni bir aşamadayız ve tek bir ekip olarak çalışacağınıza güveniyoruz. Herhangi bir çatışmadan kaçınmalı ve devletin konumunu ve itibarını, devletin prestijini ve imajını korumalısınız. Bu aşamada herhangi bir bakanın devletin itibarına zarar verecek bir açıklama yaptığını duymak istemiyorum.”
“Aden'in herkesin başkenti olmasını istiyoruz. Kurumların yeniden inşasını, ekonominin iyileşmesini, güvenliğin sağlanmasını, darbeyle mücadele etmeyi ve halka hizmet etmeyi istiyoruz. Kısacası, sizi bekleyen şey bu. Bakanlık vazifesini yönetmede değerini ispatlayan kişi memnuniyetle karşılanır. Halk ve liderlik ona saygı duyacak. Ancak memnun kalınmadığı takdirde buna karşı sorumlu tutulacak ve görevi değiştirilecek.”
Cumhurbaşkanı Hadi, bakanlıkların yönetmeliklere ve yasalara uyması gerektiğini vurgulayarak, “Kötü yönetim ve yolsuzluk hakkında bir şey duymak istemiyoruz. Bakanlar tarafından yetkileri dışında yapılan herhangi bir görev kabul edilemez. Hükümet, Riyad Anlaşması'nın özellikle askeri ve güvenlik alanlarındaki diğer kazanımlarının da hayata geçmesini takip etmekten sorumludur. Ayrıca, silahlı unsurların çekilmesi, silahların toplanması, tüm askeri birliklerin Savunma Bakanlığı, emniyet güçlerinin ise İçişleri Bakanlığı'na bağlı olmak üzere tek çatı altında toplanması da bunlar arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı.
Geçici başkent Aden'in tüm silahlı unsurlardan temizlenmesi ve emniyet birimlerinin üzerine düşeni yapmasına olanak sağlanması gerektiğini belirten Hadi, “Bugünden sonra bir çatışma, bugünden sonra tek bir damla kan istemiyoruz. Düşmanımız Husilerin karşısında durarak kurtarılan vilayetlerdeki durumu normalleştirmek ve İran destekli Husi darbesini sona erdirmeye yönelik çabalarımızı yoğunlaştırmalıyız” diye konuştu. 
Cumhurbaşkanı Hadi açıklamasında, “Bugünden itibaren, artık hiçbir bakan yurtdışından ya da başkent Aden dışından hizmet vermeyecek. Herkes yurda dönecek ve devlet kurumlarını yeniden kurmak için daha fazla çalışacak. Her bakanın ilk görevi, bakanlığı için rol model olmak ve resmi ziyaretler dışında ülke dışına çıkmayı unutmaktır. İmkanların yetersizliğine rağmen, bakanlıkların işletme giderleri için özel bir bütçe tahsis edilecek” dedi.
Suudi Arabistan Krallığı liderliğindeki Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu'ndaki ülkelerin Riyad Anlaşması'nın başarılı olması için gösterdikleri çabaları takdir eden Hadi, “Bu ortak gücümüz ve çabamızın sonucu. Aynı şekilde, aramızdaki kardeşlik ve kan bağının ve ortak tarihe sahip olmanın bir göstergesi. Aynı zamanda aynı coğrafya üzerinde olmamız ve ortak çıkarların bir neticesi” diye konuştu.
Son olarak Hadi, şu ifadeleri kullandı:
"Suudi Arabistan Krallığı'ndaki kardeşlerimizin Yemen ekonomisine verdiği destekten tamamen eminiz. Onlar Yemen için yardım ve desteğin kaynakları oldu ve hala da öyleler. Hepiniz İran tarafından desteklenen Husi projesinin Saada'dan el-Mahra'ya kadar istisnasız tüm Yemenliler için tehlike oluşturduğunun farkındasınız. Ana hedefleri, İran’ın kazanımlarını kuzeyde veya güneyde ayrım gözetmeksizin inanç ve bilgelik ülkesine dayatmak ve uygulamaktır. Gururlu Yemen halkımızın reddettiği şey budur. Bu durum, hükümetin Yemen'i ve bileşenlerini yok etmeyi amaçlayan bu projeyle mücadele etmek için enerjisini ve çabasını yeniden kazanmasını gerektiriyor."
Başbakan Dr. Muin Abdulmelik ise sorumluluğun ağır olduğunu, ancak, hükümetin başarılı olmak için tek bir çatı altında çalışacağını vurguladı.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.