Uzayda neler olacak: Elon Musk'tan Jeff Bezos'a özel sektörün 2021 planları

Uluslararası Uzay İstasyonu'nun görünümü (NASA)
Uluslararası Uzay İstasyonu'nun görünümü (NASA)
TT

Uzayda neler olacak: Elon Musk'tan Jeff Bezos'a özel sektörün 2021 planları

Uluslararası Uzay İstasyonu'nun görünümü (NASA)
Uluslararası Uzay İstasyonu'nun görünümü (NASA)

Koronavirüs pandemisine rağmen 2020, özel sektörün uzaya açılmasında dönüm noktası oldu. Örneğin Elon Musk'ın uzay şirketi SpaceX, özel sektöre ait (Crew Dragon isimli) bir araçla insanları uzaya gönderen ilk şirket unvanını aldı. ABD hükümeti ve NASA, insanların Ay'a yeniden gideceği görevler için uzay şirketleriyle birlikte çalışmaya devam etti.
SpaceX gibi teknoloji devleri, Mars roketlerinden uzay tabanlı internet hizmetine kadar çeşitli alanlarda kullanılacak fütüristik teknolojileri geliştirdikçe, 2021'in endüstri için daha büyük bir avantaj sunması bekleniyor.
İşte özel şirketlerin 2021'de uzayda yapmayı planladığı şeyler…

Astronotlar ticari uzay araçlarıyla uçacak
SpaceX'in ticari taşımacılığı önümüzdeki yıl rutine bağlaması bekleniyor. Zira başka bir grup astronot, 2021 ilkbaharında Crew Dragon'la uçacak ve yine bir başka Crew Dragon uçuşunun da sonbaharda yapılacağı düşünülüyor.
Boeing de gelecek yıl ABD'nin uzay aracı “cephaneliğine” yeni bir araç ekleyebilir. Şirket, SpaceX'in Crew Dragon'uyla aynı program kapsamında geliştirdiği Starliner aracının ilk mürettebatlı uçuşunu gerçekleştirmeyi planlıyor.

Yörünge turizmi
Hem Boeing hem de SpaceX'in uzay aracı, NASA'yla imzaladıkları anlaşmanın şartlarına göre, özel mülkiyete ait. Bu da iki şirketin, koltuk başına kabaca 50 milyon dolarlık bilet ücretini ödeyebilen herkese uzay seyahati vaat edebileceği anlamına geliyor.
SpaceX, eski NASA Yöneticisi Michael Suffredini'nin kurduğu şirket Axiom'la 2021'in ikinci yarısında Crew Dragon'la Uluslararası Uzay İstasyonu'na bir grup "özel astronot" götürmek üzere çoktan anlaştı.
Hatta Axiom, uçuşta yer alacak mürettebat üyelerinden ikisini doğruladı bile: Eski NASA astronotu Michael Lopez-Alegria ve eski İsrail savaş pilotu Eytan Stibbe. İki isim de uçuşta “özel yolcu” statüsünde yer alacak.

Yörünge altı uçuşları
Milyarder Richard Branson'ın Virgin Galactic şirketi ve Jeff Bezos'un Blue Origin şirketi, yeterli parası olan maceraperestleri üst atmosferde kısa yolculuklara çıkarmak için küçük roketlerle çalışan araçlar geliştiriyor.
Virgin Galactic'in ilgili uzay aracının kısa süre önce yapılan test uçuşu, motorla ilgili bir sorun nedeniyle yarıda kesildi. Ancak şirket son testleri birkaç ay içinde bitirmeyi umuyor.
Teknolojik ekipmanını ABD'nin Teksas eyaletinde 13 kez test eden Blue Origin'in de gelecek yıl faaliyete geçmesi bekleniyor.
Blue Origin yörünge altı seyahatlerin bilet fiyatlarını henüz açıklamadı. Ancak Virgin Galactic, fiyatı 200 ve 250 bin dolar arasında değişen 600'den fazla bileti sattı bile.

2021'i roket rekabeti bekliyor
Gelecek yıl SpaceX'i, roket fırlatma işinde zorlu bir rekabet bekliyor. United Launch Alliance (ULA) isimli bir özel şirket ve Jeff Bezos'un Blue Origin'i, SpaceX'in Falcon roketleriyle fırlatma gücü ve fiyat çerçevesinde rekabet edebilecek iki büyük fırlatma aracını tanıtmayı planlıyor.
Blue Origin'in, şirketin uzay turizmi roketinden yaklaşık beş kat daha uzun olan New Glenn roketini, yıllar süren geliştirme sürecinin ardından, önümüzdeki yıl kullanıma sunması bekleniyor.
ULA'nın Vulcan Centaur adlı roketiyse epey iddialı bir çıkış yapacak. İlk görevi, önümüzdeki yıl Ay'a ya bir iniş aracı göndermek. Astrobotic adlı bir girişim tarafından inşa edilen bu araç, NASA kargolarını Ay yüzeyine ulaştıracak.

Elon Musk'ın ünlü projeleri: Starlink ve Starship
Ticari uzay çağının önde gelen isimlerinden SpaceX'in 2021'de önemli adımlar atması beklenen iki büyük projesi var: Starship (Musk'ın insanları Mars'a götürmesini umduğu devasa roket) ve Starlink uyduları (SpaceX'in interneti uzaydan evlerimize ışınlamak için kullanmayı planladığı, alçak Dünya yörüngesindeki uydular).
SpaceX, Starlink ağını tamamlamak için halihazırda yaklaşık bin uyduyu alçak yörüngede konuşlandırdı. İnternet hizmetinin 2021 başlarında ticarileştirilmesi bekleniyor.
Mars roketi Starship ise hala çok erken bir aşamada. Ancak halktan büyük ilgi toplamayı başardı. SpaceX'in gelecek yıldaki en büyük önceliğinin Starlink projesi olduğunu açıklayan Musk, Mars'ı bu teknolojiyle kolonileştirmeyi hedefliyor.
 
Independent Türkçe, CNN



Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
TT

Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)

Bilim insanları, kuşların kutup bölgelerine en azından 73 milyon yıldır yuva yaptığını keşfetti. 

Günümüzde Arktika'da yuva yapan 200'den fazla kuş türü var. Bilim insanları bu hayvanların ekosistemin önemli üyeleri olduğunu, polenleşme ve tohum dağılımı gibi temel görevlere katkı sağladığını söylüyor.

Daha önce yapılan araştırmalarda bu davranışın yeni olmadığı görülmüştü. Princeton Üniversitesi'nden Lauren Wilson "Kutup bölgelerinde yuva yapmaya dair en eski kanıt, Antarktika'nın Eosen dönemine ait yaklaşık 46,5 milyon yıl önce yaşamış bir penguen kolonisiydi" diyor.

Wilson liderliğindeki ekibin yeni araştırmasıysa bu tarihi yaklaşık 25 milyon yıl daha geriye çekti. 

Bilim insanları Alaska'nın kuzeyindeki Prince Creek formasyonunda yaptıkları kazılarda aralarında embriyo ve yavru kalıntıları da olan 50'den fazla kuş fosili ortaya çıkardı. Çoğunun boyu 2 milimetreden daha kısa olan bu fosiller, kuşların kutup bölgelerinde yuva yaptığına dair en eski kanıtı sunuyor. 

Bulguları hakemli dergi Science'ta yayımlanan çalışmanın ortak yazarı Patrick Druckenmiller, "Bu yeni fosiller, kuşların evrimi hakkındaki bilgilerimizde önemli bir boşluğu dolduruyor" diyerek ekliyor:

Bu çalışmadan önce, birkaç ayak izi dışında Alaska'da kuş fosilleri bulunmamıştı.

Araştırmacılar yaklaşık 73 milyon yıl önce Arktika'da yuva yapan bu kuşların en azından üç ayrı gruptan geldiğini saptadı. Fosillerin bir kısmı martıya benzeyen Ichthyornithes ve dalgıç kuşuna benzeyen Hesperornithes gruplarına aitti. Artık soyu tükenen bu gruplar dişli kuşları içeriyordu.

Ancak kalıntıların çoğu ördeklere benzeyen dişsiz kuşlara aitti. Araştırmacılar dişsizliğin, bugün yaşayan bütün kuşları içeren grubun belirleyici özelliği olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle bulgular, milyonlarca yıl önce Arktika'da yuva yapan kuşların, modern kuşların yakın akrabaları olduğuna işaret ediyor.

Ekip, bölgenin o dönemde bugüne kıyasla daha sıcak olduğunu ve muhtemelen 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığı aldığını söylüyor. Ancak bu durum kuşların dondurucu soğuklara maruz kalmadıkları anlamına gelmiyor.

Druckenmiller "Kışlar bugünkü kadar sert olmasa da yıl boyunca burada yaşayan hayvanlar dondurucu soğuklara, ara sıra yağan kara ve yaklaşık 4 ay süren kış karanlığına katlanmak zorundaydı" diye açıklıyor.

Ancak bölgede o zaman yuva yapan kuşların tek sorunu sıcaklıklar değildi. Araştırmacılar bazılarının uzunluğu 5 metreye ve ağırlığı 2 tona çıkan yaklaşık 12-13 dinozor türüyle beraber yaşadıklarını söylüyor. 

Druckenmiller, Troodon gibi etçil dinozorların, "bu sevimli küçük kuşları akşam yemeğinde seve seve yiyeceğini" söylüyor. 

Edinburgh Üniversitesi'nden paleontolog Steve Brusatte, yer almadığı çalışmanın bulgularını şöyle değerlendiriyor:

Bu fosiller, kuşların onlarca milyon yıl önce bu yüksek enlemlerdeki toplulukların ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bu toplulukların modern zamanlardaki ekolojik bir yenilik değil, Dünya tarihinin uzun vadeli bir normu olduğunu gösteriyor.

Independent Türkçe, Guardian, Live Science, Science