İsrail’in başkenti Tel Aviv’deki siyasi kaynaklar, İsrail hükümetinin, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki ülke ilişkilerini düzeltme girişimine olumlu yanıt vermediğini ve bunun olabilmesi için öncelikle Türkiye’nin Hamas Hareketi’ne yönelik desteğini hafifletmesi ve Hamas’ın askeri faaliyetlerini teşvik etmeye son vermesini şart koştuğunu bildirdi.
İsrail hükümetinden kıdemli bir bakan, isminin gizli kalması kaydıyla yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin Hamas Hareketi ile ilişkileri, iki devlet arasındaki siyasi ilişkilerin düzelmesinin önünde zorluklar çıkarıyor. İki devlet arasındaki ekonomik ve güvenlik ilişkilerinin iyi olduğu biliniyor. Ancak iki hükümet arasındaki siyasi ilişkiler kötü” ifadesini kullandı.
Azerbaycan, Ankara ve Tel Aviv arasında arabuluculuk rolü oynuyor
Azerbaycan, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden tamamen canlanması amacıyla son birkaç haftadır Ankara ve Tel Aviv arasında arabuluculuk rolü oynuyor. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler son iki yıldır en alt düzeyde tutuluyor. İsrail, Ankara’nın Tel Aviv’e yeni büyükelçi göndermesini onayladı. 40 yaşındaki yeni Büyükelçi Ufuk Ulutaş, Tel Aviv’de iyi bilinen bir isim. Ulutaş, Batı Kudüs’teki İbrani Üniversitesinde İbranice dili ve Ortadoğu Tarihi ile ilgili dersler aldı. Dikkatli bir seçim olan Ulutaş, diplomat kökenli olmamakla birlikte, 2013-2018 yılları arasında Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı’nda Dış Politika Direktörü olarak görev yapan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen bir isim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz cuma günkü açıklamasında, Ankara ve Tel Aviv arasındaki ilişkileri ‘daha iyi bir noktaya’ taşımayı umduğunu söyledi. İstanbul’daki bir camide kıldığı cuma namazının ardından gazetecilere konuşan Erdoğan, “İsrail ile istihbari noktada münasebetimiz kesilmiş değil. En tepe noktadaki kişilerle bazı sıkıntılar yaşıyoruz. İsrail’in Filistin topraklarına yönelik takındığı tavırları kabul etmemiz mümkün değil. Bu, ülkelerin toprak bütünlüğüne yönelik yaklaşım noktasında bizim İsrail ile ayrıştığımız noktadır. Yoksa gönlümüz arzu eder ki onlarla da münasebetlerimizi daha iyi bir noktaya taşıyalım” ifadelerini kullandı.
İsrail, Erdoğan’ın açıklamasına resmi kanallardan herhangi bir yanıt vermedi. Ancak isminin açıklanmasını istemeyen İsrailli Bakan, “Türkiye’nin durumu, Türkiye’nin Hamas’ı desteklemesi nedeniyle İsrail ile barış anlaşmaları imzalayan 4 Arap ülkesinden temelde farklılık arz ediyor. Doğrusu Hamas’ın Türkiye’de bir merkezinin bulunması çok sorunlu bir durum. Meseleyi tamamen zorlaştırıyor. Türkiye’nin Hamas’a karşı tavrı değişmediği sürece iki devlet arasındaki ilişkiler düzelmeyecek” dedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yakınlığıyla bilinen Israel Hayom gazetesinde yer alan habere göre, İsrail’in eski Ankara Büyükelçisi Pini Avivi açıklamasında, “Erdoğan’ın İsrail ile daha iyi ilişkileri arzulamasına şaşırmadım. Bunu kendi sesiyle açıkladı. Bunun büyük bir önemi var. Tüm faktörler arasında iki merkezi nokta Erdoğan’a rehberlik ediyor: Birincisi, Neo-Osmanlıcılığı (Yeni Osmanlıcılık) yeniden canlandırmak ve tüm İslam alemine liderlik etme arzusu. İkinci nokta (Erdoğan’ın) seleflerinin döneminde olduğu gibi İsrail ile müşterek eğitimler ve güvenlik ilişkileri kurmayı sürdürmek değil bilakis ekonomik meseledir. (Türkiye’nin İsrail ile dış ticaret hacmi) İsrail ile kriz yıllarında 1 milyar dolardan 5,5 milyar dolara yükseldi. O (Erdoğan) bunu daha çok artırmayı arzuluyor” dedi.
Avivi: Erdoğan’ın dilinde ayrı, kalbinde ayrı bir söz yoktur
Avivi, Erdoğan’ın sözünü ettiği istihbarat alanındaki ilişkilerle ilgili soruya şu şekilde yanıt verdi, “Bugün istihbarat konusunda neler oluyor bilmiyorum. Fakat, Türk ordusunun Suriye’de içinde bulunduğu durumun, onu (Erdoğan’ı) etkilediğini idrak edebiliyorum. O (Erdoğan) da İsrail gibi İranlılardan çok korkuyor. İran ile Türkiye arasında 300 yıl boyunca savaş çıkmadığı doğrudur. Fakat ikisi arasında Şii ve Sünni mezheplerine liderlik etme konusunda rekabet var. Erdoğan’ın dilinde ayrı, kalbinde ayrı bir söz yoktur. Konuştuğu zaman, söylediği şeyi kasteder. Buna ek olarak, İsrail ile normalleşmeye yönelen Arap devletlerinin ve aynı zamanda ABD yaptırımları durumunun onu (Erdoğan’ı) etkilediğini düşünüyorum.”
Türkiye, İsrail’in iki buçuk yıl önce Gazze’de düzenlenen ‘Büyük Dönüş Yürüyüşü’ gösterilerini bastırmasının ardından İsrail’in Ankara Büyükelçisi’ni sınır dışı etmiş, İsrail’deki Büyükelçisi’ni geri çağırmış ve Tel Aviv ile diplomatik ilişkilerini en alt düzeye çekmişti. Türkiye Cumhurbaşkanı bugün bu ilişkileri yeniden canlandırmanın yolunu arıyor. Bunun birinci nedeni, Erdoğan’ın sert ekonomik krizle mücadele çabaları kapsamında İsrail ile ekonomik ilişkileri daha fazla geliştirme ihtiyacı duymasıdır. İkinci nedeni ise Erdoğan’ın, ABD yönetiminde beklenen değişikliklerle mücadelede İsrail ile aynı siperde olacağını hissetmesidir.
Haaretz Gazetesi Ortadoğu uzmanı Dr. Zvi Bar’el, yazısında, “Erdoğan da İsrail gibi, seçilmiş başkan Joe Biden’ın Beyaz Saray’a girmesi yaklaştıkça kendisine uygulanabilecek ABD baskısını hissetmeye başladı. Her iki tarafın da korkabileceği bir şey var” ifadesini kullandı.