Arap medyasından kurumsal çalışmanın önemine vurgu

Arap medyasından kurumsal çalışmanın önemine vurgu
TT

Arap medyasından kurumsal çalışmanın önemine vurgu

Arap medyasından kurumsal çalışmanın önemine vurgu

Arap Medya Forumu’na katılanlar, iletişim alan ve araçlarındaki yükselişin ortasında ‘yenilenebilir medyanın’ inandırıcılığı korumadaki, yanlış ve yanıltıcı haberlerin gerçekliğini göstermedeki rolü üzerinde fikir birliğine vardı. Ayrıca Arap medya kuruluşlarının dijital dönüşüme ayak uydurmanın önemini vurguladılar.
Dubai Basın Kulübü'nün geçtiğimiz hafta video konferans yöntemiyle düzenlediği 19’uncu oturum kapsamında düzenlenen foruma içerik oluşturucuların yanı sıra yetkililer, gazeteciler ve yazarlar da katılımda bulundu. Katılımcılar, bilginin daha hızlı ve daha kolay iletilmesinin yanı sıra hedef kitlenin söylentilerden de korunması ihtiyacını dile getirirken medya kuruluşlarının inandırıcılığın önemini sürdürmedeki rolüne ilişkin görüşlerini paylaştılar.
Reuters haber ajansı Başkanı Michael Friedenberg, ‘yenilenen medyanın’ çeşitli platformlarında yeni dijital araçlar denizine açılmaya başladığını ve takipçi sayısında kayda değer bir artış sağladığını belirtti. Özellikle güvenilirlik açısından yasal bir çerçevedesağlandığı için yayınladığı haberleri dağıtabildiğini vurguladı. Hesap verebilirliğe dikkat çekti. Friedenberg, faydalanıcıyı bu fenomenin boyutları hakkında bilgilendirmekk, aldığı haberleri ve bilgileri gözden geçirmesine yardımcı olmakla beraber güvenilir ve objektif bir alternatif sunmaktan medya kuruluşlarının sorumlu olduğunu kaydetti.
Friedenberg ayrıca haber kuruluşlarının, takipçileri üzerinde güven oluşturmalarına ve gerçeğe dayalı kararlar almalarına yardımcı olacak güvenilir haberler vermeleri gerektiğini vurguladı. Özellikle dünyanın koronavirüs (Kovid-19) salgınından muzdarip olduğu bu aşamada yanlış bilginin her zamankinden daha yaygın hale geldiğine, bu istisnai zamanda tüm medya kurumlarını birleştiren ortak faktörün güven krizi olduğuna dikkat çekti. Medya kurumlarının bu değişikliklere ayak uydurması ve onlara eşlik eden zorluklarla olumlu bir şekilde başa çıkması gerektiğini söyleyen Friedenberg, aksi takdirde ilerleme yolunun gerisinde olacaklarını ve geçmiş uygulamalara bağlı kalacaklarını vurguladı.
Friedenberg ayrıca stratejik hedefe ulaşmak için birkaç eksende birden çalışılması gerektiğini, bunlardan ilkinin güven inşa etmeye başlamak olduğunu belirterek medya kuruluşunun güven kazanması için öncelikle buna layık olması gerektiğini kaydetti. Bunun da gazetecilik çalışma kurallarına dürüstlükle bağlı kalmak anlamına geldiğinin altını çizdi. Friedenberg, nesnellik, bağımsızlık ve içerik kalitesinin, dünyanın şu an içinden geçtiği istisnai zamanlarda giderek daha önemli hale geldiğine dikkat çekti. ,
Reuters Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Medya tarihi boyunca içerik endüstrisi iki ana aşamadan geçti: Önce geliştirmek ve ardından da bunu dağıtmak. Bununla birlikte dijital platformların yaygınlaşmasıyla bu çerçeveye, içerik ve güvenilirliğinin ‘sağlanması’, geliştirilmesi ve ardından doğrulaması ile başlayan yeni bir modelin geliştirilmesinin dahil edilmesinin bir ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Bu, ‘uydurma’ haberler karşısında çözümün önemli bir parçasıdır.”
Michael Friedenberg, medya kuruluşlarının içerik üretip paylaşmak için yeni yöntemler geliştirmesi gerektiğine dikkat çekerken bunun son derece sofistike teknolojilere yatırım yapmayı gerektirdiğini söyledi. Ayrıca dağıtım kanallarını mümkün olduğunca kontrol etmenin yanı sıra medya içeriği alıcılarının ve tüketicilerinin deneyimlerine, kendilerine sağlanan içerik hakkındaki görüşlerine dayanarak medya ürününü geliştirmeleri gerektiğine işaret etti. Frienenberg "Sosyal medya platformlarının, içerik üzerinde çok fazla kontrolden vazgeçmeleri karşılığında sektörü kurtarmada büyük etkisi olacağını düşünen birçok yayıncı var" ifadesini kullandı. Ancak medya kurumlarının, medya ürünlerinin temel özelliklerini, özellikle de dağıtım yöntemini kontrol etmesi gerektiğine ve bu hakkı başkalarına vermemesinin önemine  vurgu yaptı. Zira sağladıkları dijital içerik için ücretli aboneliklerden yararlanırken medya kurumlarının büyümesine yardımcı olacağını kaydetti.
‘Yenilenen medyanın’, Arap alıcısı için en güvenilir kaynaklar olmaya başlayan, dijital platformlarda eskiden ‘geleneksel’ veya ‘orijinal’ gazete, televizyon ve radyo istasyonları olarak adlandırılan medyanın uzantısının bir açılımı olduğunu beliritliyor. Zira son dönemdeki Kovid-19 salgını ile ilgili haberler de  nesnel ve resmi kaynaklara dayandırılıyor.

Raşid ve Hacraf
Foruma katılan Suudi gazeteci ve yazar Abdurrahman Raşid, ‘yenilenen medyanın’ iki temel özelliğe sahip olduğunu belirtti:
“Birincisi, çok sayıda takipçisi var. İkincisi, tutarlı ve güvenilir bir şekilde yayınladığı büyük miktarda bilgiye sahip. Kovid-19 krizi sırasında birçok geleneksel ve modern medya, medya kariyeri boyunca eşi görülmemiş bir katılım elde etti. Bunun nedeni, önceki yılların aksine tüm insanlığı tehdit eden bir konuyla ilgilenmesiydi.”
Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacraf da güvenilirliğini koruyan, profesyonelliğini ve olumlu mesajını sürdüren medyanın tüm saygı, takdir ve hürmete sahip olduğunu ve bu tür araçların bölgede çok sayıda olduğunu belirtti.
Hacraf sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak, açık gökyüzü çağında, muazzam teknolojik ilerleme sayesinde alışılmadık yeni bir medya türü ortaya çıktı. Kişisel ve bireysel güdülerle çalışıyor ve yakın zamana kadar bildiğimiz kurumsal medya biçiminden uzaklaşıyor.”
Hacraf, geleneksel medyanın varlığını sürdürmek için gelişmelere ayak uydurması gerektiğine işaret ederken yeni medyanın profesyonel ilkeleri sürdürmesi, güvenilirlik ve objektifliğe bağlı kalması gerektiğini vugruladı. Arap medyasından sorumlu kişileri, kurumlarının bir sonraki aşamada karşılaşacakları zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı olmak için bölgedeki medya çalışmalarını yöneten kapsamlı bir çerçeve oluşturma çabalarına katılmaya çağırdı.
The News Project'in kurucusu ve CEO'su Merrill Brown da Kovid-19 salgınından sonra Amerikalıların yüzde 30'unun güvenilir haberler için ödeme yapmaya istekli olduğunu aktardı. Brown, forumda yaptığı konuşmada, haber merkezlerini desteklemek ve kendi ifadesiyle ‘canlı’ tutmak için çaba ve yetenekleri seferber etmenin önemini vurguladı. Bunun, özellikle haber karşılığında para ödeme fikrinin alıcının giderek daha fazla kabul görmesiyle, yeni fikirleri ortaya çıkarma ve toplumu daha iyi bilgi ve haber tüketim modellerine nasıl geçileceği konusunda eğitme ihtiyacı ile yeni finansman mekanizmaları oluşturarak gerçekleştirildiğini söyledi. Brown ayrıca Kovid-19 salgınının getirdiği koşulların, özellikle bundan kaynaklanan olumsuz ekonomik etkilerin, dünya çapında haber sektörü manzarasının yeniden şekillenmesini hızlandıracağını kaydetti.



Japonya doğum masraflarını tümüyle karşılamayı planlıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Japonya doğum masraflarını tümüyle karşılamayı planlıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Düşen doğum oranını tersine çevirmek için mücadele eden Japonya, Nisan 2026'dan itibaren ebeveynlerin doğum sırasında oluşan hastane masraflarını karşılayabilir.

Yeni ebeveynler üzerindeki mali yükleri hafifletmenin yollarını incelemekle görevlendirilen uzman heyeti, hükümete ülkenin sağlık sigortası sistemi kapsamında "standart doğumu ücretsiz" hale getirmesini tavsiye etti. Heyet, Sağlık Bakanlığı'na azalan doğum oranını ele almak için "2026 mali yılı civarında belirli bir sistem tasarlamasını" önerdi.

Doğum, sezaryen gibi cerrahi yöntemleri içermediği sürece Japonya'nın ulusal sağlık sigortası kapsamına girmiyor.

Hükümet her doğum için 500 bin Yen'e (yaklaşık 132 bin TL) kadar teşvik sağlıyor ancak Mayıs 2023'le Eylül 2024 arasında heyet tarafından değerlendirilen vakaların yaklaşık yüzde 45'inde bu miktar tüm masrafları karşılamaya yetmedi.

Doğum masrafları vilayetler arasında farklılık gösteriyor ve hastaneler normal doğumlar için kendi ücretlerini belirliyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, normal doğumun maliyeti 2024'ün ilk yarısında ortalama 518.000 Yendi (yaklaşık 137 bin TL). Bu oran, yaklaşık 417 bin Yen (yaklaşık 110 bin TL) olan 2012'te kıyasla yüzde 24 arttı.

Heyet, ülke çapında doğum için tek fiyat belirlenmesini önerdi.

ıkolp
Genç yetişkinler Tokyo yakınlarındaki Yokohama'da Reşit Olma Günü'nü kutluyor (AP)

Japonya geçen yıl, kayıtların 125 yıl önce tutulmaya başlamasından bu yana en düşük doğum sayısını kaydetti. Hükümetin düşüşü tersine çevirme çabalarına rağmen bu, doğumların art arda düştüğü 9. yıl oldu.

Sağlık Bakanlığı, ülkenin 2024'te bir önceki yıla göre yüzde 5 düşüşle 720 bin 988 doğum kaydettiğini açıkladı.

Demografik kriz, nüfusun yüzde 30'unun 65 yaşın üzerinde olduğu dünyanın en hızlı yaşlanan ülkesinde politika yapıcıları alarma geçirdi.

Hükümet sorunu çözmek için çocuk bakım olanaklarını genişletmek, konut sübvansiyonları sunmak ve hatta evliliği ve çocuk doğurmayı teşvik etmek için flört uygulaması çıkarmak da dahil bir dizi önlem almaya çalışıyor.

Sağlık Bakanlığı 2023'te yeni aileleri maddi olarak destekleyerek azalan doğum oranını tersine çevirmek için bir çocuk bakım politikası paketi benimsemişti.

Independent Türkçe