Türkiye ile Birleşik Krallık arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalandı

Türkiye ile Birleşik Krallık arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalandı
TT

Türkiye ile Birleşik Krallık arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalandı

Türkiye ile Birleşik Krallık arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalandı

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türkiye ile Birleşik Krallık arasındaki “Serbest Ticaret Anlaşması” imza törenine katıldı. Bakan Pekcan, “1 Ocak 2021 tarihinde Birleşik Krallık ile Gümrük Birliği ilişkimiz sona erecektir. Gümrük Birliğinin getirdiği olanak ve kazanımları mutlak suretle korumamız gerekiyordu” dedi.
Ticaret Bakanlığı binasında gerçekleşen imza törenine Birleşik Krallık Uluslararası Ticaret Bakanı Liz Truss uzaktan bağlantı yöntemi ile katıldı. İmza töreninde konuşan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, "Türkiye olarak temel amacımız, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği'nden kaynaklı ticari ilişkilerimize de halel getirmeden, Birleşik Krallık ile arzu ettiğimiz bir ticaret anlaşmasını imzalamak idi. Bugün itibarıyla amacımıza ulaşmış bulunuyoruz. Anlaşmanın az sonra imzalanmasıyla birlikte, Birleşik Krallık ile aramızdaki ticaret yapısıyla ilgili bir belirsizlik kalmayacaktır. Ticaretimiz her zamanki etkinliğiyle sürecek ve inanıyorum daha da gelişecektir. Gümrük Birliği'nin 25 yıl boyunca getirdiği kazanımları korurken, Birleşik Krallık ile ilişkilerimizi imzalayacağımız Serbest Ticaret Anlaşması kapsamında daha da derinleştirme yönünde ilk adımı atıyoruz” dedi.

“Tüm belirsizlikler ve tüm hukuki ve teknik engeller de ortadan kalkmış oldu”
Ticaret Bakanı Pekcan, Türkiye olarak çok yönlü bir diplomasi yolu izlediklerini belirterek, "Artık yıl tamamlanmak üzereyken ve geçiş süreci dolmak üzereyken, Birleşik Krallık ve AB arasında anlaşma sağlanmasıyla ülkemiz ile Birleşik Krallık arasında bir serbest ticaret anlaşması imzalanması noktasında tüm belirsizlikler ve tüm hukuki ve teknik engeller de ortadan kalkmış oldu. Biz de bu çerçevede bugün itibarıyla Birleşik Krallık ile anlaşmamızı imzalayacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz" diye konuştu.

“Anlaşma, tüm sanayi ve tarım ürünlerini içeriyor"
Serbest Ticaret Anlaşması gereğince bu anlaşmanın tüm ticaret ürünlerini kapsadığını kaydeden Bakan Pekcan, "Bugün iş insanlarımızın beklentilerini karşılamanın ve onlara verdiğimiz sözü yerine getirmenin memnuniyetini yaşıyoruz. İş insanlarımız gönül rahatlığıyla bizim için her açıdan kritik bir pazar olan İngiltere ile ticaretlerini sürdürebilirler. Taraflar olarak 'tarifesiz' Serbest Ticaret Anlaşması hedeflemiştik, bu gerçekleşti. Anlaşma, tüm sanayi ve tarım ürünlerini içeriyor" ifadelerini kullandı.

“Anlaşma olmasaydı yaklaşık 2,4 milyar dolara varan bir zararımız olacaktı”
Bakan Pekcan Serbest Ticaret Anlaşmasında (STA) geç kalınmadan işlemlere başlanacağını ve anlaşmanın 1 Ocak 2021 itibariyle geçerli olacağını söyledi. Bakan Pekcan, “Anlaşma olmasaydı, Birleşik Krallık'a yaptığımız ihracatın yaklaşık yüzde 75’i vergi yüküyle karşı karşıya kalacak, yaklaşık 2,4 milyar dolara varan bir zararımız olacaktı. Bu risk an itibarıyla ortadan kalkmıştır. STA, Türkiye ve Birleşik Krallık ilişkileri bakımından yeni ve çok özel bir kilometre taşı. Anlaşma, mevcut ticari ve ekonomik ilişkilerimizin çerçevesinin korunması ve geliştirilmesi konusunda hükümetlerimiz arasındaki ortak anlayış ve iradenin bir sonucudur” açıklamalarında bulundu.
Bakan Pekcan'ın açıklamasından sonra karşılıklı anlaşma zaptları imzalanarak, fotoğraf çekildi.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe