Yemen Dışişleri Bakanı Şarku’l Avsat’a konuştu: Bizi terörize etmek istediler ancak sadece gücümüzü artırdılar

Bakan Husilerin sorumluluğunu tanımlayan açık ve net bir kınama talep etti

Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi ile Yemen Dışişleri ve Göçmen İşleri Bakanı Dr. Ahmed Avad bin Mübarek geçtiğimiz Cumartesi günü Riyad’da yemin töreninde (SABA)
Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi ile Yemen Dışişleri ve Göçmen İşleri Bakanı Dr. Ahmed Avad bin Mübarek geçtiğimiz Cumartesi günü Riyad’da yemin töreninde (SABA)
TT

Yemen Dışişleri Bakanı Şarku’l Avsat’a konuştu: Bizi terörize etmek istediler ancak sadece gücümüzü artırdılar

Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi ile Yemen Dışişleri ve Göçmen İşleri Bakanı Dr. Ahmed Avad bin Mübarek geçtiğimiz Cumartesi günü Riyad’da yemin töreninde (SABA)
Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi ile Yemen Dışişleri ve Göçmen İşleri Bakanı Dr. Ahmed Avad bin Mübarek geçtiğimiz Cumartesi günü Riyad’da yemin töreninde (SABA)

Yemen Dışişleri ve Göçmen İşleri Bakanı Dr. Ahmed Avad bin Mübarek, hükümet üyelerinin Aden Havaalanı’na inişi sırasında havaalanını hedef alan saldırının sadece güç ve kararlılıklarını artıracağını söyledi.
Şarku’l Avsat’a açıklama yapan Dr. Mübarek, “Bizi terörize etmek istediler ve tam tersi oldu. Ancak, Husilerin tüm uluslararası yasaları ihlal eden, tüm barış çabalarını baltalayan ve bu suçu işlemedeki sorumluluğunu tanımlayan açık ve kesin bir kınama talep ediyorum” dedi.
Şu anda yaptıkları tek şeyin çocuklar ve gelecek nesiller için daha iyi bir gelecek sağlamak olduğuna vurgu yapan Bakan, saldırıya dair açıklamasına şu ifadelerle devam etti;
“Hükümetin elindeki tüm verilere göre, bugün hükümeti hedef almak, tüm dünya ülkeleri ve uluslararası kuruluşlar tarafından açık bir dille ve belirsizlik olmaksızın kınanması gereken terörist Husi eylemidir. Bu ülkenin binlerce yıla uzanan bir medeniyete sahip olduğuna ve halkının bu zorlukların üstesinden gelebilecek inanç ve bilgeliğe sahip olduğuna inanıyorum. Yemen yolculuğunun sona erme zamanı geldi. Yemen herkesi ağırlayacak ve çocuklarının hayalleri, özlemleri ve fedakarlıklarının ihtişamıyla büyüyecek.”
Ulusal diyalog sırasında, öncesinde ve sonrasında herkes için eşit vatandaşlığın sağlandığı bir sivil devlet inşa etme çabalarının boşa gitmeyeceğinin altını çizen Bakan, “Darbeden sonra ortaya çıkan tüm zorluklar ciddiyetle ele alınacaktır. Riyad Anlaşması sayesinde ulusun üstün çıkarını önceleme modeli oluşturuldu. Güvenli, istikrarlı ve müreffeh bir Yemen gelecek. O, bölgenin güvenliğine, uluslararası barış ve güvenliğe dayanacaktır” dedi.



“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
TT

“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)

Lübnan’daki Hizbullah Hareketi, üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını hedef alan ‘en büyük güvenlik ihlali’ ile karşı karşıya kaldı. Bu güvenlik ihlali, Hizbullah’ın Lübnan’daki ve Suriye'deki kaleleri olarak kabul edilen bazı bölgelerde yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralanmasına ve 9 kişinin ölümüne neden olurken yaralıların sayısı hastanelerin kapasitesini aştı.

Suriye basını Suriye'de bulunan çok sayıda Hizbullah üyesinin taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Şam’ın kentsel ve kırsal kesimlerinde Hizbullah üyelerinin bazılarının taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldığını aktardı.

Suriye’nin başkenti Şam'daki Kefer Susa Mahallesi yakınlarında seyir halindeki bir araçta bir çağrı cihazı patladı. İsrail’in Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah üyeleri tarafından yaygın olarak kullanılan çağrı cihazlarını hedef alan eş zamanlı siber saldırısı sonucunda Lübnan'da birkaç cihaz daha patladı.

Güvenlik ihlali saat 15.30 sularında Beyrut'un güney banliyölerinde bir kişinin elindeki cep telefonunun patlamasıyla başladı. Ardından Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde eş zamanlı olarak meydana gelen ‘patlamalar’ birbirini takip etti.

Lübnan’ın güney banliyölerinde, Nebatiye’de ve Bekaa'da yollarda kanlar içinde yatan onlarca insanın görüldüğü görüntüler düşmeye başladı. Ardından Hizbullah, çağrı cihazı taşıyan herkesten bu cihazları atmalarını isteyen bir açıklama yapıldı. İç Güvenlik Güçleri de vatandaşlardan yaralılara yardım edilmesini ve hastanelere kaldırılmalarını kolaylaştırmak için yolları açmalarını istedi. Genelkurmay Başkanlığı, vatandaşlardan, sağlık ekiplerinin olay yerlerine ulaşmalarını kolaylaştırmak amacıyla patlamaların yaşandığı bölgelerde toplanmamalarını istedi.

xy6muu7
Beyrut'un güney banliyösünde yaralıların tedavisine yardımcı olmak için kurulan çadırda kan vermek için bekleyen bağışçılar (AFP)

Reuters, Hizbullah yetkililerinin birinin çağrı cihazlarının patlatılması olayının şimdiye kadarki en büyük güvenlik ihlali olduğunu söylediğini aktardı. Reuters’ın emniyet kaynaklarından aktardığına göre Hizbullah, patlayan çağrı cihazları üyelerine daha yeni dağıtmıştı. Fransız Haber Ajansı (AFP) da Hizbullah'a yakın kaynakların ‘yeni çağrı cihazlarının lityum pillere sahip olduklarını ve aşırı ısınma sonucu patlamış gibi göründüklerini’ söylediklerini aktardı.

ABD merkezli gazete New York Times’ın (NYT) konuyla ilgili bilgi sahibi yetkililere dayandırdığı haberine göre cihazlar patlamadan önce birkaç saniye boyunca bip sesi çıkardı. Saldırıda Hizbullah üyelerine ait yüzlerce çağrı cihazı hedef alındı. Sosyal medyada dolaşan videolarda cihazların yollarda, dükkanlarda ve evlerde insanların ellerinde patladığı ve maddi hasara yol açtığı anlar görülüyor.

Hizbullah: Geniş kapsamlı inceleme başlatıldı

‘Güvenlik ihlalinden’ yaklaşık üç saat sonra Hizbullah tarafından yapılan ilk açıklamada dün öğleden sonra saat 15.30 sularında Hizbullah'ın çeşitli birimlerinde ve kurumlarında çalışanların iletişim için kullandığı çağrı cihazlarının patladığı duyuruldu. Açıklamada “Sebebi açıklanamayan patlamalar şimdiye kadar bir çocuğun ve iki kardeşin ölümüne ve birkaç kişinin de yaralanmasına neden oldu” denildi.

Açıklamada Hizbullah'ın uzman kurumlarının şu an eş zamanlı patlamaların nedenlerini belirlemek için geniş kapsamlı bir güvenlik soruşturması başlattığı belirtildi. Hizbullah tarafından yapılan ikinci açıklamada ise “Mevcut tüm gerçekleri ve verileri inceledikten sonra, bu canice saldırıdan tamamen düşmanımız İsrail'i sorumlu tutuyoruz” ifadeleri kullanıldı.

xc
Başbakan Mikati'nin Milletvekili Ali Ammar'ın oğlu için taziye ziyareti sırasında çekilen bir fotoğrafı (Başbakanlık Basın Ofisi)

Öte yandan Bakanlar Kurulu, Lübnan'ın egemenliğinin ağır bir ihlali olan ve suç teşkil eden İsrail'in bu saldırganlığını kınadı. Hükümetin ilgili ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde gerekli tüm temasları derhal başlatarak bu suçla ilgili sorumluluklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Bakanlar Kurulu, gelişmelerin takip edilebilmesi için toplantılarını kamuoyuna açık olarak yapma kararı aldı.

Bu arada Başbakan Necip Mikati, Milletvekili Ali Ammar'ı ziyaret ederek oğlu için başsağlığı diledi.