Libya UMH Dışişleri Bakanı Moskova’da

Lavrov ve Siyala’nın dün Moskova’da düzenlediği ortak basın toplantısı (AP)
Lavrov ve Siyala’nın dün Moskova’da düzenlediği ortak basın toplantısı (AP)
TT

Libya UMH Dışişleri Bakanı Moskova’da

Lavrov ve Siyala’nın dün Moskova’da düzenlediği ortak basın toplantısı (AP)
Lavrov ve Siyala’nın dün Moskova’da düzenlediği ortak basın toplantısı (AP)

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Dışişleri Bakanı Muhammed Siyala ile görüşmesinde Libya’daki gelişmeleri ve siyasi çözümün geleceğini ele aldı.
Lavrov, ikili görüşmenin ardından düzenlediği ortak basın toplantısında, Libyalı taraflara “çatışmayı bitirmek için tarihi bir seçim yapmaları” çağrısında bulunarak, ülkesinin “Libya’ya azami ölçüde yardım sunmayı önemsediğini” belirtti.
Lavrov, “Moskova, Libya’nın tüm sorunlarının çözülmesini umuyor. Aynı şekilde uluslararası toplumun Libyalılara destek için harcadığı çabaları tartışmayı ve atılması gereken adımlarla ilgili değerlendirmelerinizi dinlemeyi umuyoruz. Çünkü bu adımları kendi açımızdan önemli görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Şu an yaşanan gelişmeler, halkı, NATO’nun saldırganlığının ve akabinde iç savaşın sonuçlarından mustarip olan Libya’nın kaderini belirliyor” diyen Lavrov, Libyalılara, ‘kardeşler arasındaki iç savaşı bitirmek adına tarihi bir seçim ve ulusal uzlaşı yapma, istikrarlı ve müreffeh bir devlet için ortak inşa’ çağrısında bulundu.
Lavrov, Libyalı mevkidaşı Siyala ile ikili görüşmelere geçmeden önce yaptığı açıklamada, Libya’da hızlı bir çözüme ulaşmak amacıyla verilen çabaların ikiye katlanmasının önemini vurgulayarak, Birleşmiş Milletlerin yeni bir Libya Özel Temsilci atamasını geciktirmesinin ‘kendilerinde ek bir endişe yarattığını’ sözlerine ekledi.
Siyala ise görüşmelerde üst düzey Mısırlı heyetin geçen haftanın sonlarında Trablus’a gerçekleştirdiği ziyarete değindiklerini aktardı. Bu ziyaretin ‘geç gelmesine rağmen son derece önemli’ olduğunu söyleyen Siyala, Libya’daki çatışmayla ilgilenen ülkeleri “bu ülkedeki duruma yönelik politikalarını gözden geçirmeye” çağırdı.
Siyala ayrıca Libya Ulusal Ordusu Komutanı (LUO) Halife Hafter’in “paralı askerlerin Libya’dan çıkarılması gerektiğine” ilişkin açıklamasına değinerek, Rusya ve uluslararası toplumun, Askeri Komite’nin ateşkesin sürdürülmesini desteklenmesi ve yabancı savaşçıların çıkarılmasıyla ilgili kararlarını desteklemesinin önemine işaret etti. UMH’nin tek başına Trablus ve tüm kentlerin korunmasından sorumlu olduğunu ifade eden Siyala, “Hiçbir tarafın Libya’da savaş fitnesini yeniden ateşlemeyi düşünmemesini umuyoruz. Bu vazgeçmeyeceğimiz bir sorumluluk” dedi.
Öte yandan, UMH Başkan Yardımcısı Ahmed Muaytik, Rus haber ajansı Sputnik’e verdiği röportajda, “Libyalı tarafların mevcut krizden çıkmanın çözümünün diyalog olduğu konusunda anlaşması olumlu bir durum ve seçim tarihi üzerinde anlaşmaya varılması önemli bir başarıdır. Bugün, kısa bir süre önce askeri çatışmalara giren taraflar arasında siyasi uzlaşılardan bahsediyoruz. Bu aynı zamanda siyasi diyaloğun başarısıdır. Ben, BM’nin Libyalıları bir araya getirmede ve masa etrafında toplamada başarılı olduğunu düşünüyorum” dedi.
Bir başka önemli meselenin “24 Aralık 2021’nin seçim tarihi olarak belirlenmesi konusuna anlaşmaya varılması” olduğunu belirten Muaytik, “Bu önemli bir başarı sayılır. Ancak yürütme otoritesiyle ilgili varılan anlaşma hususunda sanırım Libyalı taraflar arasında çözüme ulaşana kadar biraz zamana ihtiyacımız var” dedi. Mısırlı heyetin Trablus ziyaretine de değinen Muaytik, “Mısırlı heyetin bu düzeydeki ziyareti 6 veya 7 yıldan bu yana bir ilkti. Libya-Mısır ilişkilerinin veya daha doğrusu Trablus ve Kahire arasındaki ilişkilerin yeniden canlandırılması ve önümüzdeki dönemde Mısır Büyükelçiliği’nin Libya’ya dönmesi hakkında konuştuk. Aynı zamanda üzerinde anlaşma sağlanan çok sayıda ekonomik ve güvenlik dosyaları da vardı. Genel olarak, bizim taraftan verilen mesaj çok olumluydu ve Mısır tarafından verilen mesaj da olumluydu” ifadelerini kullandı.

Mısır heyeti Trablus’a gitmişti
Libya İçişleri Bakanlığı, Mısırlı üst düzey güvenlik yetkililerinin yıllar sonra ilk kez 27 Aralık’ta Libya'nın başkenti Trablus'u ziyaret ettiğini ve uluslararası kabul görmüş UMH yetkilileriyle görüşmelerde bulunduğunu açıklamıştı.
Bu ziyaret, Trablus'ta UMH ile Halife Hafter liderliğindeki doğu merkezli Libya Ulusal Ordusu (LUO) arasında iç savaşın başladığı 2014 yılından bu yana, üst düzey Mısırlı yetkililerin Trablus'a yaptığı ilk ziyaret. Türkiye Trablus hükümetini, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır ise LUO'yu destekliyor.



21'inci yüzyılda sınırlı savaş ve kapsamlı savaş

İHA’lar savaşta coğrafi derinliği geçersiz hale getirdi (Reuters)
İHA’lar savaşta coğrafi derinliği geçersiz hale getirdi (Reuters)
TT

21'inci yüzyılda sınırlı savaş ve kapsamlı savaş

İHA’lar savaşta coğrafi derinliği geçersiz hale getirdi (Reuters)
İHA’lar savaşta coğrafi derinliği geçersiz hale getirdi (Reuters)

Bazı uzmanlar ister sınırlı ister kapsamlı (topyekun) olsun, savaşların biçim ve türlerinin uluslararası sistemin şekli, yapısı (çok taraflı, iki taraflı veya hatta tek taraflı) ve güç dengesiyle doğrudan ilişkili olduğuna inanırken bunun yanında savaşta, askeri stratejilerin oluşturulmasında teknolojinin rolü göz ardı edilemez.

Telgraf ve demiryolu ağları 20’nci yüzyılda savaşların yapılış şeklini değiştirmedi mi? Evet, elbette değiştirdi. Demiryolları, Birinci Dünya Savaşı'nda milyonlarca askerin cepheye taşınmasına yardımcı olsa da aynı zamanda savaşın 10 milyon asker ve 7 milyon sivilin hayatına mal olan dört buçuk yıllık bir insanlık eziyetine dönüşmesine de doğrudan katkıda bulundu.

21’nci yüzyıl, bir güç çarpanı haline gelen teknolojinin yatay ve dikey olarak yayılmasıyla öne çıkıyor. Birinci Dünya Savaşı sırasında makineli tüfekler, kurbanların yüzde 20 ila 40'ının ölümüne katkıda bulundu. Peki yapay zekanın savaşlardaki rolü, özellikle de etkisi nükleer düzeye ulaşırsa ne olacak hiç düşündünüz mü? İçinde bulunduğumuz yüzyılda belki de en tehlikeli olan durum, savaşmanın maliyetinin herhangi bir devlet dışı aktörün (non state actor) savaşabileceği bir seviyeye düşmüş olmasıdır.

Soğuk Savaş sırasında, nükleer silahlar büyük güçler arasında dünya sahnesinde önemli bir caydırıcı unsur oluşturuyordu. Her zaman karşılıklı yıkım korkusu (MAD) vardı. Bundan dolayı söz konusu güçler vekalet savaşlarına (by proxy) başvurdular. Bu nedenle Soğuk Savaş döneminde sadece sınırlı (limited) savaşlar yaşandı. Sınırlı savaştan bahsederken, bu savaşın hedefleri, kullanılan araçlar ve dolaylı olarak bu savaşın süresi kastediliyor. 1950 yılındaki Kore Savaşı, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra, küresel düzeyde gerçek anlamda kapsamlı bir savaş olan ilk sınırlı savaştı.

fghyu
Geçtiğimiz haziran ayında 12 gün süren İran-İsrail savaşı sırasında ABD tarafından bombalanan Fordo Nükleer Tesisi’nin çevresinin uydu görüntüsü (Reuters)

Yazar Andrew Davidson, Soğuk Savaş sırasında süper güçlerin olası savaşlar için çeşitli senaryolar hazırladığını söylüyor. Ancak insanlığın şansına, bu savaşlar gerçekleşmedi. Zira bu senaryoların güç ölçütü, hassasiyet değil, büyüklüğe dayanıyordu. Başka bir deyişle, ölçünün temelinde büyük güçlerin sahip olduğu uçak, tank, denizaltı ve diğer askeri araçların sayısı yer alıyordu. Nükleer silahlar, geleneksel silahların en büyük koruyucusu konumundaydı.

Sınırlı savaş ile kapsamlı savaş

İsrail'in İran'a karşı başlattığı Yükselen Aslan Operasyonu, süresi (sadece 12 gün sürdü), kullanılan araçlar ve hatta hedefler açısından sınırlı bir savaş olarak nitelendirilebilir. İsrail, bu savaşta elindeki en iyi silahları kullandı, ancak sahip olduğu tüm silahları (örneğin nükleer silahlar) kullanmadı. İran ise sahip olduğu en iyi füzeler ve insansız hava araçlarıyla (İHA) karşılık verdi. Öte yandan İsrail, Gazze Şeridi'nde Arap-İsrail çatışmasının tarihindeki en uzun savaşı sürdürüyor. Savaş 21 aydır devam ediyor. İsrail bu savaşta ise sahip olduğu en iyi silahları her boyutta kullandı. Peki bu savaş kapsamlı mı yoksa sınırlı mı olarak sınıflandırılabilir? Eğer savaşlar havadan sonuçlanmıyorsa, İsrail ordusunun bu savaşı sonuçlandıramamasını nasıl açıklayabiliriz? Oysa İsrail ordusu şimdiye kadar kara, hava ve deniz kuvvetlerini kullandı. Ayrıca siber savaş yönetimini ve dolayısıyla yapay zekayı da kullandı.

Birçok uzmana göre bu sorunun cevabı şu şekilde olabilir:

21’inci yüzyılda savaşın özellikleri değişti ve bu durum, birçok ülkenin, özellikle de büyük ve güçlü ülkelerin askeri doktrinlerinde bir dönüşüme (doctrinal shift) yol açacak.

Öte yandan asimetrik savaş, 21’inci yüzyılda büyük güçler için en büyük ve en tehlikeli zorluk olarak öne çıkıyor.

Teknoloji, özellikle İHA’lar, coğrafi derinliği değersizleştirirken siber savaş ve elektronik savaş lehine büyüklük ve kitle değerini de ortadan kaldırdı.

tyu7ı8
Tayvan’ın başkenti Taipei'deki bir Patriot bataryası... Tayvan, ABD ile Çin arasında bir çatışmaya neden olabilir (EPA)

ABD’li komutan Douglas MacArthur, “Asya'da asla kara savaşı yapılmamalı” diye meşhur bir sözü vardır. Peki, özellikle Washington'ın Pekin'in önümüzdeki yıllarda Tayvan'ı kontrol altına almaya çalışacağından endişe duyduğu bir ortamda, ABD-Çin çatışması nasıl olacak? Bu çatışma nasıl gerçekleşecek, askeri mi olacak? Nerede yapılacak? Kapsamlı mı, sınırlı mı, yoksa vekiller aracılığıyla mı olacak?

Bugün bu sorular, uzmanların Çin ve ABD arasında bir savaşın kaçınılmaz olduğunu teyit etmesiyle birlikte güçlü bir şekilde gündemde yer tutuyorlar. ABD’li düşünür Graham Allison, görüşünü ‘Tukidides tuzağı’ olarak bilinen teoriye dayandırarak, dünya düzenine hakim olan güç (ABD) ile bu hegemonyayı tehdit eden yükselen güç (Çin) arasında çatışmanın kaçınılmaz olduğunu savunuyor.

Bu analizŞarku'l Avsat için bir askeri analist tarafından yapıldı