El-Ula Zirvesi öncesinde Körfez ülkelerinden olumlu mesajlar gelmeye devam ediyor

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkan Yardımcısı ile Kuveyt Dışişleri Bakanı’nın Dubai’deki görüşmesinden bir kare (BAE) resmi haber ajansı WAM)
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkan Yardımcısı ile Kuveyt Dışişleri Bakanı’nın Dubai’deki görüşmesinden bir kare (BAE) resmi haber ajansı WAM)
TT

El-Ula Zirvesi öncesinde Körfez ülkelerinden olumlu mesajlar gelmeye devam ediyor

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkan Yardımcısı ile Kuveyt Dışişleri Bakanı’nın Dubai’deki görüşmesinden bir kare (BAE) resmi haber ajansı WAM)
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkan Yardımcısı ile Kuveyt Dışişleri Bakanı’nın Dubai’deki görüşmesinden bir kare (BAE) resmi haber ajansı WAM)

2020’nin Aralık ayında çoğu Körfez ülkelerinden ve son olarak dün Mısır’ın başkenti Kahire’den, bölge ülkelerinin ve halklarının istikrar ve güvenliğinin güçlendirilmesi amacıyla özelde Körfez genelde Arap hedeflerinin birleştirilmesi yönünde olumlu mesajlar verildi.
Körfez krizinin çözümüne ilişkin umut sesleri Kuveyt’ten yükseldi. Diplomasi kapısını açık tutan ve krizin tarafı olan ülkeler arasında arabuluculuk için çabalayan Kuveyt, 2020’nin Aralık ayında çabalarının meyve verdiğini duyurdu.
Kuveyt Dışişleri Bakanı Ahmed bin Nasır es-Sabah, Körfez krizine son vermek amacıyla çıktığı diplomasi turunu dün sabah Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Dubai’de tamamladı. Sabah, Dubai’de BAE Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakanı Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum ile görüştü. Maktum, merhum Kuveyt Emiri Sabah el-Ahmed’in Körfez ülkelerini bir arada tutma yolunda üstlendiği öncü rolü takdir ettiğini belirterek, çeşitli düzeylerdeki BAE-Kuveyt ilişkilerinin derinliğine övgüde bulundu.
BAE resmi haber ajansı WAM’ın aktardığına göre, Dubai Emiri Maktum, özellikle bölgenin büyük ve çok sayıda zorlukla karşılaştığı bu dönemde Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üye ülkeleri arasındaki dayanışmanın ve çabaları birleştirmenin önemini vurguladı. Maktum, “BAE Devleti, yönetimi ve halkıyla, KİK ülkeleri ve halklarının yüksek ulusal hedeflerinin gerçekleştirilmesi için yapılan her şeyi destekliyor” ifadesini kullandı.
WAM’ın haberine göre, Sabah ve Maktum, bölgedeki gelişmeler ve mevcut durumun yanı sıra Körfez ülkelerinin ortak hedeflerinin gerçekleştirilmesi ve bu ülkelerin halklarının istikrar ve güvenliğini güçlendirilmesi amacıyla yapılan istişarelerin tamamlanmasının önemi hakkında konuştular.
Sabah ve Maktum’un görüşmesiyle eşzamanlı olarak, Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sefir Ahmed Hafız, dün Kahire’de düzenlediği basın toplantısında, “Uzlaşı, yapıcı işbirliği ve tüm tarafların çıkarlarının korunmasını sağlıyor” dedi.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri de geçen ay, Kuveyt’in kapsamlı Körfez uzlaşması yolunda gösterdiği gayreti takdir ettiklerini ve Kuveyt’in ortak Arap çıkarlarına hizmet eden bir çaba sarf ettiğini dile getirmişti.
Arap ve Körfez ülkeleri, Arap ve Körfez bölgesinin her türlü yabancı müdahaleye karşı korunması yolunda verilen çabaların birleştirilmesini desteklediği bir dönemde, Suudi Arabistan da KİK üye ülkeleri arasında birlik ve beraberliği güçlendirmeyi hedeflediği KİK Yüksek Konseyi 41. oturumuna ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Oturum Salı günü Suudi Arabistan’ın El-Ula kentinde düzenlenecek.
Bir gün sürecek zirvede, ortak Körfez çalışmaları, bölgenin güvenliği ve istikrarın güçlendirilmesi gibi meselelerin görüşülmesi bekleniyor.
Zirvede ayrıca Körfez ülkelerinin ekonomilerine zarar veren Kovid-19 salgının yansımaları ve etkilerinin üstesinden gelinmesi için atılması gereken adımlar masada olacak.



Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor

Eric Trump
Eric Trump
TT

Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor

Eric Trump
Eric Trump

Trump Organization’ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Eric Trump, Körfez ülkelerini ‘büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyete’ sahip olarak tanımladı. Trump, bölgenin hızlı hükümet desteği, güvenilir ortakları ve büyük fikirleri barındıran dinamik ekonomisi sayesinde geleneksel normların ötesine geçen istisnai projeler oluşturmak için ideal bir ortam olduğunu vurguladı.

Trump'ın yorumları, Suudi Arabistanlı Dar Al Arkan'ın bir iştiraki olan DarGlobal ile ortaklaşa geliştirilen, Şeyh Zayed Yolu üzerinde 80 katlı, 350 metre yüksekliğinde ve dünyanın en yüksek yüzme havuzuna sahip bir konut kulesi olan Dubai'deki Trump International Hotel & Tower projesinin duyurulmasının ardından Şarku’l Avsat'a verdiği özel röportaj sırasında geldi.

Eric Trump, projenin Riyad, Cidde ve Umman'da duyurulan projelerin ardından Trump Organization’ın bölgedeki bir dizi yatırımının sonuncusu olduğunu vurgulayarak, Dubai seçiminin sadece ticari bir karar olmadığını, buranın öncü kültürüne ve farklı fikirleri kucaklamasına olan inançtan kaynaklandığını belirtti.

Kulenin felsefesi

Bu yeni kulenin şehirdeki diğer projelerden farklı olduğunu vurgulayan Trump, “Biz diğer markalar gibi niceliksel genişleme peşinde değiliz. Bizim felsefemiz, her şehirde o yerin karakterini ifade eden ve siluete katkıda bulunan ikonik bir proje inşa etmektir. Birbirinin kopyası değil, farklı deneyimler istiyoruz. Dubai'deki yeni bina şehrin her köşesinden görülebilecek, lüksü, yeniliği ve olağanüstü konumu bir araya getiren bir simge olacak” ifadelerini kullandı.

Kxkxk
Dubai'de yapılması planlanan Trump International Hotel & Tower (Şarku’l Avsat)

Trump sözlerini şöyle sürdürdü: “Çoğu marka, şehirleri otellerinin o kadar çok versiyonuyla dolduruyor ki aradaki fark artık tanınmaz hale geliyor. Biz bu modeli reddediyoruz. İnsanların kulemizi uzaktan görmelerini ve Trump'ın imzası olduğunu hemen anlamalarını istiyoruz.”

Uygulama hızı

Trump, Körfez'deki hükümet prosedürlerinin hızını överek, Dubai'deki kule için ruhsatların sadece altı haftada alındığını ve bunun ‘dünyada eşi benzeri görülmemiş’ bir hız olduğunu söyledi. Trump, “Benzer bir projeyi Avrupa'da yapmayı deneyin, altı ay sonra bile bir yanıt alamazsınız. Orada her şeye hayır diyen bir kültür var. Burada ise yenilikçi büyük projeler görmek için gerçek bir istek var” dedi.

Körfez'deki niteliksel değişim

Bölgedeki büyük değişimleri yorumlayan Trump şunları söyledi: “Körfez bugün emlak, turizm ve eğlence gelişiminde bir paradigma değişimine öncülük ediyor. Suudi Arabistan'ın Diriye'de yaptıkları ya da Dubai'nin yirmi yılda başardıkları dünyada rakipsiz. Dubai'yi 2005 yılından bu yana ziyaret ediyorum ve yaşanan dönüşümü kendi gözlerimle gördüm. Şehir artık sadece bir iş merkezi değil, yaşam, eğlence, turizm, eğitim ve inovasyon için küresel bir destinasyon haline geldi.”

Trump, “Körfez'de geleceğe yönelik bir tutku var. İnsanlar geriye değil ileriye bakıyor. En iyisini istiyorlar ve bunu başarabileceklerine inanıyorlar. Trump Organization gibi istisnai fırsatlar arayan markaların ihtiyacı olan şey de tam olarak bu” şeklinde konuştu.

Trump, bölgedeki iş ortamıyla ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı: “Körfez, özellikle de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) muhteşem. Avrupa'da bürokrasi nedeniyle proje yapmak zorken, Körfez'de büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyet var. Bu proje için izinleri altı haftadan kısa bir sürede aldık ki bu dünyada nadir görülen bir durum.”

Suudi Arabistan ilham verici bir model

Eric Trump Suudi Arabistan'daki gelişmeleri överek, ülkenin küresel bir destinasyon olma yolunda ilerlediğini söyledi. Trump sözlerine şöyle devam etti: “Suudi Arabistan inanılmaz işler yapıyor. Diriye, Qiddiya ve NEOM gibi projeler vizyoner liderliğin ekonomiyi ve küresel konumu nasıl yeniden tanımlayabileceğini gösteriyor. Batı'da artık Körfez'deki güvenlik ya da yaşam kalitesi konusunda herhangi bir şüphe yok. Buradaki insanlar güvenli şehirlerde yaşıyor ve rakipsiz bir misafirperverlik ve lüks düzeyinin tadını çıkarıyor. Küresel bilinç değişti. Körfez kendini güçlü bir şekilde kanıtladı ve dünya bunu hayranlıkla izliyor.”

Çift haneli büyüme

Trump sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Dubai lüks markalara layık bir şehir. Ekonomisi çift haneli oranlarda büyüyor, sakinleri ve ziyaretçileri lüks ve ayrıcalığa değer veriyor. Dolayısıyla, bunu Trump Organization felsefesiyle birleştirdiğimizde mükemmel bir kombinasyon yaratıyoruz. Biz sadece bina satmıyoruz, ikonlar inşa ediyoruz.”

Eric Trump, ABD Başkanı Donald Trump'ın üçüncü oğludur ve Trump'ın dünya çapındaki gayrimenkul ve otel projelerini yöneten aile şirketi Trump Organization'ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.

Babasının iki dönem başkanlık yapmasının ardından aile şirketini kardeşi Donald Jr. ile birlikte yönetmektedir.