Filistinliler devrimin yıl dönümünü kutluyor

Abbas: Uluslararası desteği harekete geçirmek, kapsamlı ve adil bir çözüm bulmak için Arap ve İslam ülkelerine sesleniyoruz.

Filistinli protestocular ile İsrail güçleri arasında dün Batı Şeria'nın Deyr Cerir köyünde çatışma çıktı. (AP)
Filistinli protestocular ile İsrail güçleri arasında dün Batı Şeria'nın Deyr Cerir köyünde çatışma çıktı. (AP)
TT

Filistinliler devrimin yıl dönümünü kutluyor

Filistinli protestocular ile İsrail güçleri arasında dün Batı Şeria'nın Deyr Cerir köyünde çatışma çıktı. (AP)
Filistinli protestocular ile İsrail güçleri arasında dün Batı Şeria'nın Deyr Cerir köyünde çatışma çıktı. (AP)

Filistinliler dün, Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi liderliğindeki devrimin 56'ıncı yıl dönümünü kutladı. Diğer yandan Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da işgal altındaki topraklarda İsrail güçleri ile yaşanan kanlı çatışmalarda onlarca kişi yaralandı.
İşgali kınayan Devlet Başkanı Mahmud Abbas,Filistin’deki mülteci kampları ve dünyanın dört bir yanındaki tüm Filistinlileri saygıyla selamladığı konuşmasında şunları söyledi:
“Şanlı devrim, 1948 felaketinin karanlık tarihi seyrini, Filistin halkının Allah’ın gücü ve kuvveti ile hürriyet, ulusal bağımsızlık ve haysiyet hedeflerine ulaşma kabiliyetine dair umut taşıyan bir yola soktu. Hürriyet vaktinin er ya da geç geleceğini söylüyorum. Umarım gelecek yıl işgalden, koronavirüs salgından ve bölünmüşlükten kurtulmuş; anavatanımızda ve ebedi başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devleti kubbesi altında özgürce yaşıyor oluruz.”
İsrail ile Filistin arasındaki çekişmeyi çözme yolunda önümüzdeki yılın ilk yarısında uluslararası barış konferansı düzenleme çağrısını yineleyen Abbas, yeni ABD yönetimiyle ilişkileri güçlendirme ve herkes için barış ve güvenliği sağlama yönünde karşılıklı güven temelleri üzerinde çalışma arzusunu dile getirdi. “Uluslararası meşruiyet kararlarına ve Arap Barış Girişimi'ne dayanan adil, kapsamlı ve kalıcı bir barışa olan bağlılığı” vurguladı.
Abbas sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uluslararası desteği harekete geçirme ve Filistin sorununa tüm bölge ülkelerinin güvenlik, barış ve istikrar içinde yaşaması için 1967 sınırlarında iki devletli çözüme dayalı kapsamlı ve adil bir çözüm getirme yolunda dünyanın dört bir yanından Arap, Müslüman ve dost ülkelerden kardeşlerimizle birlikte çalışmak ve koordinasyon sağlamak istiyoruz. Filistin halkı, iç cepheyi güçlendirerek, uzlaşmayı sağlayarak ve seçimlere giderek İsrail'in saldırgan uygulamalarına karşı mücadelesine devam edecek.”
Devrimin yıl dönümü kapsamında Filistin'in çeşitli yerlerin ve diasporada koronavirüs tedbirleri kapsamında mütevazı yürüyüşler ve festivaller de dahil olmak üzere çeşitli etkinlikler düzenlendi. Ancak İsrail ordusu ve yerleşimciler, söz konusu etkinliklere saldırılar düzenledi. Terörist Tepe Gençliği (Hilltop Youth) oluşumuna üyesi olmasından şüphelenilen gençler, Nablus ve Batı Şeria'nın bazı yerlerinde saldırıların düzenlendiği gecenin ardından, dün sabah, Kudüslü 3 kişinin bulunduğu bir araca saldırdı. Diğer yandan İsrail polisi ‘asayişi bozmak, hasara yol açmak ve yolları kapatmak’ iddialarıyla 20 göstericiyi tutukladığını bildirdi. Hilltop Youth ise İsrail polis devriyeleri ve yolcu otobüslerine saldırılar gerçekleştirdi.
Kuzey Batı Şeria’daki yerleşim birimleri dosyasından sorumlu Gassan Daglas, bir grup yerleşimcinin Mutaz el-Kasravi’nin Huvara kasabası eteklerindeki evine düzenlediği taşlı saldırının maddi hasara yol açtığını bildirdi. Yerleşimciler aynı zamanda perşembe akşamı aynı bölgede Filistinlilerin içerisinde bulunduğu birkaç farklı araca ve Ramallah-Nablus yolunda Lubban köyü yakınlarındaki ve Cenin-Nablus yolundaki ve eski Homesh yerleşim birimi girişindeki araçlara saldırdılar.
Yatta ve Güney el-Halil’deki Yerleşimciliğe ve Duvara Direniş Halk Komiteleri Koordinatörü Ratib Cabur, bir grup yerleşimcinin Masafer Yatta'da obanlara ve koyunlarına taş ve sopalar ile saldırdığını, otlaklara girişlerini engellediğini bildirdi. Aynı zamanda bölgenin son zamanlarda her gün işgal güçleri ve yerleşimcilerin organize saldırılarına maruz kaldığına, çeşitli ihlallerin kaydedildiğine, evlerin yıkılıp inşaatların durdurulduğuna ve yerleşimcilik için bazı alanlara el konduğuna dikkat çekti.
Hilltop Youth’un aşırılık yanlısı yerleşimci unsurların gerçekleştirdiği terör saldırılarını şiddetle kınayan Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı, aşırılık yanlısı yerleşimciler tarafından işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar sayılan bu saldırıların işgal güçleri, birimleri ve çeşitli kollarının koruması ve desteği altında gün ortasında ana caddelerde yürütüldüğüne değindi. İsrail’i, hükümeti ve çeşitli şubelerini tüm bu suçlardan ve doğurduğu sonuçlarından sorumlu tutan Bakanlık, devam eden işgal suçlarına karşı uluslararası kayıtsızlık ve boyun eğmeye dair derin öfkeyi dile getirdi.
Filistinli kaynaklar, Masafer Yatta'nın doğusundaki Letvane bölgesinde İsrail kurşunlarının isabet ettiği 24 yaşındaki Harun Resmi Ebu Aram’ın durumunun kritik olduğunu bildirdiler. Filistin devriminin 56'ıncı yıl dönümü etkinliklerinde 1 vatandaş plastik merminin isabet etmesi sonucu yaralanırken birçoğu da işgal ordusunun Ramallah'ın doğusundaki Deyr Cerir köyündeki eş-Şurfa dağ bölgesinde yeni bir yerleşim biriminin kurulmasını kınayan yürüyüşü bastırması sırasında kullanılan biber gazı dolayısıyla boğulma tehlikesi geçirdi.
İsrail güçlerinin haftalık olarak düzenlenen ve en az 17 yıldır kapalı olan köy yolunun açılmasını talep eden Kefer Kaddum yürüyüşlerine katılanlara müdahalesi sırasında 18 sivil plastik mermi ile yaralanırken onlarcası da biber gazı sebebiyle boğulma tehlikesi geçirdi. Filistin Halk Direniş Komiteleri Kefr Kaddum Beldesi Koordinatörü Murad Iştivi, WAFA’ya yaptığı açıklamada köyü basarak evlerin çatılarına çıkan düzinelerce İsrail askerinin plastik mermi ve biber gaz kullandığını bildirdi.
Cuma günü de Nablus'un doğusundaki Beyt Dacan köyü topraklarında yerleşim birimi kurulmasını protesto etmek ve devrimin yıl dönümünü kutlamak için düzenlenen yürüyüşleri bastırma girişiminde bulunan İsrail işgal güçlerinin kullandığı biber gazı sebebiyle onlarca kişi boğulma tehlikesi geçirdi.
Kudüs’te ise İsrail askerlerinin Filistinlilerin Mescid-i Aksa’da Cuma Namazı kılmasını engellediği, bu nedenle namazlarını yakınlarındaki sokaklarda kıldıkları kaydedildi. Görgü tanıkları, İsrail polisinin sabah saatleri itibariyle Eski Şehir sakinleri dışındaki Filistinlilerin bölgeye  girişini engellediğini bildirdi. Polis unsurları ise bu girişimlerini halkın evlerinden bir kilometre uzaklaşmamasını içeren koronavirüs tedbirlerine bağladı.
Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri, cuma hutbesi sırasında engelleme girişimlerini kınadı. Radikal Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya akınları devam ederken Müslümanlardan ibadet edenlerin camiye girişlerinin ise koronavirüs bahanesiyle engellendiğini belirten İmam Sabri, “Namaz kılan Müslümanlar maske taktığı, yanında kendi halısını getirdiği ve mesafeye özen gösterdiği  sürece Mescid-i Aksa’da namaz kılınmasını engelleyen bu uygulamaların bahanesi yoktur” dedi.



Doğu Kudüs'teki Filistin mahallesi yıkım tehdidi altında: Bizi buradan sürmek istiyorlar

Doğu Kudüs'ün el-Bostan Mahallesi’nde İsrail güçleri tarafından yıkılan evlerinin kalıntılarını inceleyen Filistinli Ebu Diyab ailesinin üyeleri (AFP)
Doğu Kudüs'ün el-Bostan Mahallesi’nde İsrail güçleri tarafından yıkılan evlerinin kalıntılarını inceleyen Filistinli Ebu Diyab ailesinin üyeleri (AFP)
TT

Doğu Kudüs'teki Filistin mahallesi yıkım tehdidi altında: Bizi buradan sürmek istiyorlar

Doğu Kudüs'ün el-Bostan Mahallesi’nde İsrail güçleri tarafından yıkılan evlerinin kalıntılarını inceleyen Filistinli Ebu Diyab ailesinin üyeleri (AFP)
Doğu Kudüs'ün el-Bostan Mahallesi’nde İsrail güçleri tarafından yıkılan evlerinin kalıntılarını inceleyen Filistinli Ebu Diyab ailesinin üyeleri (AFP)

Fahri Ebu Diyab yere diz çöküp İsrailli Kudüs Belediyesi tarafından işgal altındaki Doğu Kudüs'ün el-Bostan Mahallesi’nde izinsiz inşa edildiği gerekçesiyle yıkılan evinin enkazından bir taş alarak “Bizi buradan sürmek istiyorlar” dedi.

ABD’liler 5 Kasım'da başkanlarını seçerken Kudüs Belediyesi'ne ait buldozerler mahallenin doğu kesiminde aralarında aktivist Ebu Diyab'ın ikinci kez yıkılan evinin de bulunduğu yedi evi yıktı.

afdvbg
Kudüs'ün el-Bostan Mahallesi’nde Ebu Diyab ailesine ait bir evi yıkan İsrail güçleri (AFP)

Fransız Haber Ajansı AFP'ye konuşan Ebu Diyab, “İsrailliler buradaki varlığımıza son vermek ve bizi bölgeden sürmek istiyorlar. Bunun adı etnik temizliktir. Ama biz topraklarımızda, meyve bahçelerinde, çadırda ya da bir ağacın altında kalacağız” ifadelerini kullandı.

“Yeşil alanlar”

Yıkılan evler, Kudüs Belediyesi'nin hazırladığı ‘yasadışı yapılaşma sorununa çözüm getiren, mahalle sakinleri için uygun altyapı ve yeni kamu binaları inşa edilmesine olanak tanıyan ve bölgenin büyük bir kısmını mahalle halkının refahı için yeşil alan olarak asıl amacına geri döndüren’ plan çerçevesinde yıkım listesine alınan ve yaklaşık bin 500 Filistinlinin yaşadığı 115 konut arasında yer alıyor

Silvan semtinin merkezinde, Eski Şehir bölgesinin güneyinde bulunan el-Bostan Mahallesi’nin ağaçlar ve çitlerle kaplı sokaklarında duvar yazıları yer alıyor. Bu duvar yazılarından bazıları ‘Silvan'ın kurtarılması’ çağrısında bulunuyor.

İsrailli yerleşim karşıtı insanlar hakları örgütü Ir Amim, inşaat izni verilmeyen yeşil alanların ilan edilmesinin Doğu Kudüs'te ‘olağan’ bir durum olduğunu ve ‘Filistinlilerin konut inşa etmelerini engellerken topraklarının İsrail çıkarları için kullanılmasını sağlamayı’ amaçladığını belirtti. Bölge sakinlerinden Filistinliler, belediyenin mahalleyi, üzerinde yer alan Davut Şehri'ne ve mahallenin karşı tarafındaki Batn el-Hava Mahallesi’ndeki yerleşimci ileri karakollarına bağlamaya çalıştığını düşünüyor.

Silvan'daki yerleşim birimi inşaları 1980'li yıllarda başladı. Uluslararası toplum, İsrail'in 1967 yılından bu yana işgal altında tuttuğu ve 1980'de ilhak ettiği Kudüs'ün de dâhil olduğu bölgelerde yerleşim birimi inşalarını yasadışı kabul ediyor.

Yerleşimciler, Kral Davut'un 3 bin yıl önce şehrini burada inşa ettiği iddiasıyla bölgeyle İncil'de geçen bağları olduğunu söylüyorlar.

Silvan'da yaklaşık 50 bin Filistinlinin arasında yüzlerce yerleşimci yaşıyor. Evleri, çatılarındaki ve pencerelerindeki İsrail bayraklarından ve üzerlerine yerleştirilmiş güvenlik kameralarından tanınabiliyor.

Doğu Kudüs'teki Filistinliler konut sıkıntısı çekiyor. İsrailli belediye, inşaat izinlerini nüfus artışıyla orantısız olacak şekilde çok küçük oranlarda veriyor.

“Misilleme yapılması korkusu”

Ebu Diyab'ın evi ilk olarak geçtiğimiz şubat ayında yıkıldı, ancak Ebu Diyab evini yeniden inşa etti.

Ebu Diyab, üzüntü içinde “Bu sefer beni yordular” dedi. Eski evin 1950'lilerde inşa edildiğini belirten Ebu Diyab, “Ben burada doğdum, büyüdüm, evlendim ve çocuklarım oldu” ifadelerini kullandı.

fvgrbthy
İsrail güçlerine ait bir buldozer el-Bostan Mahallesi’nde Filistinli Ebu Diyab ailesine ait evi yıkıyor (AFP)

Şu an evinin yıkıntılarının yanındaki bir karavanda yaşayan Ebu Diyab, “Karavanım bile yıkım tehdidi altında ve çocuklarım Silvan dışında bir ev kiraladı” diye konuştu.

Ebu Diyab, belediyenin Filistinlilere (kuzeydeki) Beyt Hanine Mahallesi’nde arazi teklif ettiğini, ancak onların bunu reddettiğini söyledi.

Ebu Diyab’ın evinin yakınlarında, Ömer er-Ruveydi oğluyla birlikte, belediyenin buldozerleri tarafından yıkılan evinin ve dört kardeşinin evlerinin enkazının yanında yaktıkları bir ateşin etrafında oturuyordu.

Yorgunluğu yüzünden okunan Ruveydi, “12'si çocuk olmak üzere yaklaşık 30 kişi evsiz kaldı” dedi.

Ruveeydi, söyle devam etti:

“2004 yılından beri mahkemelere gidiyoruz. On binlerce dolar ödedik, ama nafile.”

AFP, Kudüs Belediyesi’nden yıkım emri alan ailelerle iletişime geçmeye çalıştı. Ancak kendilerine misilleme yapılmasından korktuklarını belirterek bunu reddettiler.

Ir Amim, 7 Ekim 2023 tarihinde Gazze Şeridi'nde savaşın patlak vermesinden bu yana Doğu Kudüs'teki yıkılan ev sayısının daha önce görülmemiş seviyelere ulaştığını ve ocak ile kasım ayları arasında 154 evin yıkıldığını belirtiyor.

“Suç”

Buldozerler 13 Kasım günü, çoğu genç olmak üzere çeşitli yaşlardan bin 500 Filistinliye ev sahipliği yapan el-Bostan Derneği'ni, çatısındaki mahalle dayanışma çadırı ve bir apartman dairesiyle birlikte yıktı.

Dernek Başkanı Kuteybe Avde’ye göre dernek, üyelerine becerilerini ve yeteneklerini geliştirebilecekleri spor ve kültürel eğitim gibi birçok hizmet sunuyordu. Aynı zamanda diğer hizmetlerin yanı sıra 21'den fazla Fransız şehri ve belediyesi ile ortaklık kuran bir fırsatlar platformuydu.

Avde, derneğin ‘mahallede herhangi bir toplum hizmeti merkezi olmadığından güvenli bir sığınak ve kültürel bir çıkış noktası’ olduğunu söyledi.

Avde, bölge sakinleri tarafından 2009 yılında yerleşimlerin durdurulması talebiyle kurulan, 20 yıl boyunca diplomatik heyetleri ve kendileriyle dayanışmalarını ifade eden kuruluşların heyetlerini ağırlayan ve el-Bostan Mahallesi sakinlerinin, evlerinin yıkılmasına “hayır” dediği bir yer olan derneğin yıkılmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

El-Bostan Derneği Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Onlar sadece bir binayı yıkmadılar, anılarımızı, hayallerimizi, uğruna yorulduklarımızı yıktılar. Bugün bile okuldan eve yürüyen çocuklar, faaliyetleri arasında ahşap bir tiyatro ve eğitici oyunlar bulunan derneğin kalıntılarının önünden geçiyor.”

Avde, burada yapılanın ‘bir savaş suçu’ ve ‘zorla yerinden edilme’ olduğunu vurguladı.

Derneğin yıkılmasının ardından, kuruluşun faaliyetlerini finanse eden Fransa, İsrail makamlarından bir açıklama talep etti.

Derneğin üyelerinden biri olan Kinda Berakat (15), derneğin yıkılmasıyla birlikte 'güvenli evini’ kaybettiğini söyledi.

Berakat, “Derneğin yıkılmasından sonra evimi de yıkabileceklerini hissettim. Çok ağladım” diye anlattı.

Arkadaşlarıyla birlikte el-Bostan Mahallesi’nin ara sokaklarında yürümeye devam eden Berakat, ‘yerleşimciler için Filistinlilerin sayısını azaltmak ve Silvan'ı Yahudi nüfusun yoğun olduğu bir yer’ yapmak istedikleri için derneğin yıkıldığına ikna olduğunu belirtti.

Evi yıkılan Ruveydi, “Evden çıkmayacağız. Silvan'dan çıkmayacağız. Silvan'ın dışında boğuluruz” şeklinde konuştu.