WHO Suudi Arabistan desteği ile Yemen hastanelerine jeneratör sağlıyor

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi tarafından Yemen’in çeşitli bölgelerinde dağıtılan yardımlardan bir kare (SPA)
Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi tarafından Yemen’in çeşitli bölgelerinde dağıtılan yardımlardan bir kare (SPA)
TT

WHO Suudi Arabistan desteği ile Yemen hastanelerine jeneratör sağlıyor

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi tarafından Yemen’in çeşitli bölgelerinde dağıtılan yardımlardan bir kare (SPA)
Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi tarafından Yemen’in çeşitli bölgelerinde dağıtılan yardımlardan bir kare (SPA)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi’nden aldığı cömert destekle, Yemen’in İbb ilindeki Cebele, Nasır, Berim hastaneleri için yüksek performanslı 3 jeneratör temin etti. Bu yardım ile yıl boyunca bir milyon 800’den fazla kişiye sürdürülebilir sağlık hizmetlerinin sunulması güvence altına aldı.
WHO, Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi ile çeşitli Yemen illeri ve bölgelerindeki sağlık durumunu iyileştirmeyi, sağlık hizmetlerinde en iyi hizmetin sunulmasını hedefliyor.
Söz konusu yardım Suudi Arabistan'ın Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi aracılığı ile Yemen’de ve çeşitli ülkelerde sağlık sektörünün desteklenmesi için WHO’ya sunduğu destek çerçevesinde geliyor.
Suudi Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Salman'ın direktifleri ile kurulan Merkez, kurulduğu günden geçen aya kadar tüm Yemen illerinde 240 sağlık projesi gerçekleştirdi. Suudi Arabistan yönetiminin sağlık sektörünün öneminin ve Yemen halkının acılarını azaltmadaki etkisinin farkında olduğu belirtildi.
Diğer yandan, Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi cuma günü Aden iline bağlı el-Berika ilçesindeki eş-Şa’ab, es-Salih, el-Vali ve eş-Şuruk bölgelerindeki sığınmacılar için 100 ton 450 kilogram gıda paketi dağıttı. Yardımlardan 5 bin 610 kişi faydalandı. Merkez ayrıca Ma’rib bölgesindeki sığınmacılar ve zarar görmüş aileler için 2 bin 500 kutu hurma dağıttı, 2 bin 500 aile bu yardımlardan faydalandı. 
Hadramut iline bağlı Hacer ve Brum Meyfa ilçelerinde yardıma muhtaç ailelere 53 ton 500 kg gıda sepeti dağıtıldı. Yardımlardan 3 bin kişi faydalandı. 

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi 19 bin kişiye yardım sağladı
Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi Hacca ilindeki sığınmacılara ve zarar görmüş ailelere 754 ton ve 992 kg gıda paketi dağıtarak 19 bin kişiye yardım sağladı.
Gıda yardımları, Midi’de el-Cade, el-Tenabeke, el-Tıyne bölgelerinde ve Fişt ve Baklan adalarında, Hayran ilçesinde Kuzey Sade, ez-Zuhr, eş-Şebakiye, el-Mulasiye, el-Hacefiye, ed-dayr, Beni Hüseyin, Beni Fazıl ve Beni ez-Zey bölgesinde, Harad ilçesindeki Gurza, el-Atene ve Şelile’deki sığınmacılara ve Abs ilçesindeki Beni Hüseyin’de dağıtıldı.
Merkez’in bu yardımları, Krallık tarafından Merkez aracılığı ile ayrım gözetmeksizin Yemen’in tüm bölgelerinde çeşitli sektörlerde sağlanan çeşitli insani yardım projeleri çerçevesinde geliyor.



Körfez ülkeleri, olası İsrail-İran savaşında nasıl bir politika izleyecek?

İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
TT

Körfez ülkeleri, olası İsrail-İran savaşında nasıl bir politika izleyecek?

İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)
İran'ın İsrail'e misillemesi Tahran'da sevinçle karşılanmıştı (AFP)

İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışmaların İran'a da sıçramasıyla Ortadoğu'da topyekun savaş riski her geçen gün artıyor. 

Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian'ın analizinde, Sünni bir koalisyon oluşturan Körfez ülkelerinin İran'a ya da onun desteklediği milislere doğal olarak sıcak yaklaşmadığı belirtiliyor.

Guardian'ın diplomasi editörü Patrick Wintour'un kaleme aldığı analizde, Körfez ülkelerinin İsrail'in İran'a karşı saldırıları artırmasını istemediği ve gerilimi düşürmek için ABD'nin devreye girmesini talep ettiği aktarılıyor. 

Irak, Kuveyt, Umman, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının bölgede istikrar ve refaha giden tek yol olduğunu vurguladığı belirtiliyor. 

Ayrıca analizde, Körfez ülkelerinin Filistinlilere insani yardım ve siyasi destek dışında bir şey sağlamamaya yönelik ortak stratejilerini değiştirmeyeceği savunuluyor. 

Son çatışmaların ardından İsrail'in misilleme olarak İran'daki petrol altyapısını ve nükleer tesisleri hedef alabileceği de öne sürülüyor. Wintour, Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi'nin (GCC) bu olasılıktan epey tedirgin olduğunu aktarıyor. 

GCC'nin Lübnan'daki saldırılarını durdurması için İsrail'e çağrı yaptığı fakat İran'in İsrail'e misillemesini destekleyen bir açıklamada bulunmadığına işaret ediliyor. 

Analizde, İsrail'in saldırılarını genişletmesiyle Körfez ülkelerinin bir ikilemle karşı karşıya kalacağı belirtiliyor. Bir yandan İran'ın bölgedeki etkisinin uzun vadede zayıflaması, burada sadece İsrail'in egemen olduğu istikrarsızlaştırıcı bir güç boşluğu yaratabilir. Diğer yandan bu boşluk, Körfez ülkeleri için İran'ın zayıflığından faydalanma ve Tahran'ın desteklediği milisleri geri püskürtme fırsatı yaratabilir. 

Analize göre İran'ın zayıflaması, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'ye Tahran destekli grupları dizginlemesi için daha fazla alan sağlayabilir. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da Lübnan'daki nüfuzunu yeniden kazanabilir.

Wintour, en önemli denge unsurunun Suudi Arabistan-İran ilişkileri olduğunu belirtiyor. İki ülke, Çin'in ev sahipliğiyle 10 Mart 2023'te bir araya gelerek ilişkileri normalleştirme kararı almıştı. 7 yıl aradan sonra diplomatik ilişkiler tekrar başlatılmıştı.

Berlin merkezli Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin pazartesi yayımladığı raporda da Riyad ve Tahran arasındaki ilişkilerin bölgede barışı sağlamaya yönelik kilit önem taşıdığına dikkat çekilmişti.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal Bin Ferhan'la Katar'da dün yaptığı görüşmede, İsrail'in bölgedeki saldırganlığına karşı İslam ülkelerine birlik çağrısı yapmıştı.

İsrail'in bir sonraki adımı ne olacak?

İsrail'in önce Hamas lideri İsmail Haniye'yi Tahran'da, sonra da Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı Beyrut'ta öldürmesinin ardından İran da aylardır beklenen misillemeyi salı gecesi yapmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylerken, ABD de Tel Aviv yönetimine destek veriyor. 

Amerikan medya kuruluşu CNN, "bölgesel savaşın fiilen başladığını" yazıyor. Kimliğinin açıklanmamasını isteyen İsrailli bir eski üst düzey askeri yetkili, Tel Aviv yönetiminin seçeneklerini değerlendirdiğini belirtiyor. 

Eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett, İran'a kapsamlı saldırı düzenlenmesini savunuyor fakat CNN'e konuşan yetkili, Tel Aviv'in fevri davranmayacağını ve daha ölçülü bir saldırı planı yapabileceğini öne sürüyor. 

Öte yandan Amerikan gazetesi New York Times (NYT), İsrail ordusunun İran'a güçlü bir misilleme düzenleyebileceğini yazıyor. İsrail'in Ulusal Güvenlik Konseyi'nde İran stratejisinden sorumlu eski yetkili Yoel Guzansky, şunları söylüyor: 

İsrail'de ordu, savunma uzmanları, analistler ve siyasetçiler arasında İran'ın saldırısına güçlü şekilde karşılık verilmesine dair fikir birliği var.

NYT'ye konuşan yetkililer, Tel Aviv'in misillemeye yönelik kararını büyük ihtimalle cuma akşamı Roş Haşanah'ın sona ermesiyle vereceğini belirtiyor. Roş Haşanah'ta Yahudiler, İbrani takvimine göre yeni yılın gelişini kutluyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times, CNN