Hizbullah, Lübnan’da Süleymani ve Mühendis’in posterlerini panolara astı

Fotoğraf (alahednews)
Fotoğraf (alahednews)
TT

Hizbullah, Lübnan’da Süleymani ve Mühendis’in posterlerini panolara astı

Fotoğraf (alahednews)
Fotoğraf (alahednews)

Lübnan’ın doğu ve güneyindeki kamusal alanlara İran Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Kasım Süleymani’nin adını veren Hizbullah, komutanlarının katıldığı anma törenleri düzenledi. Lübnan resmi makamları bu uygulamalar karşısında sessizliğini koruyor.
Hizbullah, Süleymani ve Iraklı Komutan Ebu Mehdi el-Mühendis suikastının birinci yıldönümünü, düzenlediği bir dizi etkinliklerle andı. Bu etkinliklerden en dikkat çekeni, ülkenin doğu ve güney bölgelerine Süleymani ve Mühendis’in isimlerini taşıyan anma panolarının dikilmesiydi. Bu etkinlikler, Güney Lübnan’daki Tahran Parkı’nda düzenlenen mezuniyet töreniyle taçlandırıldı. Lübnan resmi haber ajansı NNA’nın aktardığına göre, Hizbullah bünyesindeki ‘Genel Seferberlik’ birimine yükselen savaşçılardan oluşan ve “Kasım Süleymani Grubu” olarak isimlendirilen grubun mezun oldukları duyuruldu. Törendeki savaşçılar, Mühendis ve Süleymani’ye ‘Ahde Vefa’ yemini ettiler.
UMAM Dökümantasyon ve Araştırma Merkezi Müdürü araştırmacı Lokman Selim, Hizbullah’ın, bölgedeki çatışmalarda Lübnan’a kaldırabileceği yükten daha fazlasını yüklemeye çalıştığını söyledi. Anma törenlerine değinen Selim, “Lübnan, (Direniş) Ekseni açısından başarılı bir tecrübe sahasıdır. Suriye’de Kasım Süleymani anılmazken, Lübnan’da tören yapılabiliyor. Hizbullah, Kasım Süleymani’nin yüklerini ve savaşlarının yansımalarını Lübnan’a yüklüyor” dedi.
Hizbullah komutanları veya İranlı yetkililerin isimlerinin Lübnan’da kamusal alanlara verilmesi yeni bir durum değil. Beyrut'un güney banliyösündeki El-Gubeyri Belediyesi’ne bağlı bir bulvara geçen yıl Süleymani’nin adı verildi. Bunun dışında Humeyni veya Hizbullah’ın ölen diğer komutanlarının adlarının verildiği caddeler de mevcut. Marun er-Ras’ta bulunan güney sınırında 2006’dan sonra inşa edilen ve İran’ın yapım masraflarını üstlendiği parka da ‘İran Parkı’ adı verildi.
Hizbullah’ın Cuma gününden bu yana düzenlediği etkinlik ve törenlere ilişkin Lübnan resmi makamlarından herhangi bir yorum yapılmadı. Belediye başkanları da kendi bölgelerinde düzenlenen etkinlik ve törenlere katıldı. Lübnan yasaları, yerel otoriteyi temsil eden belediyelere, cadde ve sokaklara isim verme özgürlüğü tanıyor. Belediyenin belirlediği isim, şehirlerdeki belediyelere bağlı idari kanallar aracılığıyla İçişleri Bakanlığı’na gönderiliyor. İçişleri Bakanlığı başvuruya bir yıl içinde herhangi bir itirazda bulunmaması durumunda talep yürürlüğe giriyor.
Lokman Selim, kutlamaların iki düzeyde gerçekleştiğini gözlemlediğini belirterek, birincisinin ‘yapılan anma törenleri’, ikincisinin ise anma panolarına yazılan ifadelerin işaret ettiği siyasi düzeyde olduğunu kaydetti. Selim, panolara yazılan ifadelerin, Süleymani ismini Suriye ve Irak’taki savaşla irtibatlandırma ve Kudüs ile Filistin fikrini yerleştirme çabasının bir ürünü olduğunu söyledi. Lübnan’ın güneyindeki iki kenti ve Nabatiye kentini Filistin’e bağlayan yola Mühendis isminin verilmesinin bu çıkarımı teyit ettiğini söyleyen Selim, “Bu, Direniş Ekseni’ni ve davasını ön plana çıkarmaya çalışan propagandaların bir parçası. Bu aynı zamanda Gazze ve başka yerlerde Kasım Süleymani’yi anma girişimleriyle bağlantılıdır” dedi.
Hizbullah, güneyde sınıra yakın Et-Tayyibe kasabasında bulunan El-Avide Tepesi’nde Süleymani ismini taşıyan ve 100 bin ağacın bulunduğu bir doğa koruma alanının açılışını gerçekleştirdi. Açılış törenine Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ı temsilen Hizbullah’ın Meclis Grup Üyesi ve Milletveki Ali Feyyad ile diğer parti yöneticileri katıldı. Lübnan’ın güneyindeki iki kenti ve Nabatiye kentini Filistin’e bağlayan Ulman kasabasındaki yola Mühendis’in isminin verildiği törene Nasrallah’ı temsilen katılan Feyyad Nasrullah, burada Mühendis’in isminin ve fotoğrafının yer aldığı panonun üzerindeki örtüyü açtı.
Milletvekili Hüseyin Hac Hasan, Lübnan’ın doğusundaki Bekaa ilinde, El-Beyyade Gölü’nün karşısındaki Rasulayn yoluna dikilen ve Süleymani ve Mühendis’in isimlerini taşıyan panonun açılışına katıldı. Hasan, Baalbek’te ikisinin adına ağaç dikti. Baalbek’in güneyindeki Brital kasabasında Belediyeler Birliği binası yakınlarına dikilen Süleymani ve Mühendis panosunun açılış töreni de gerçekleştirildi.
Üç gündür devam eden etkinlikler bugün Hizbullah’ın Süleymani ve Mühendis’in birinci ölüm yıldönümü münasebetiyle düzenleyeceği merkezi törende Nasrallah’ın yapacağı konuşmayla son bulacak.



Cezayir ile Paris arasındaki ilişkilerde gerilim yeniden arttı

Cezayirli influencer Amir Boukhras (sosyal medya hesabı)
Cezayirli influencer Amir Boukhras (sosyal medya hesabı)
TT

Cezayir ile Paris arasındaki ilişkilerde gerilim yeniden arttı

Cezayirli influencer Amir Boukhras (sosyal medya hesabı)
Cezayirli influencer Amir Boukhras (sosyal medya hesabı)

Cezayir, gerçek adı Amir Boukhras olan ve ‘Amir DZ’ olarak bilinen Cezayirli bir muhalifin kaçırılıp gözaltına alınmasıyla ilgili sansasyonel bir davada, Fransa'da görev yapan diplomatlarından birinin suçlanmasını ve hapse atılmasını şiddetle protesto etti.

Cezayir Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Genel Sekreter Lounas Mokermane'nin Fransa'nın Cezayir Büyükelçisi Stephane Romatet'i bakanlık merkezinde kabul ettiğini bildirdi. Söz konusu görüşmede, diplomatik dokunulmazlığa sahip bir konsolosluk görevlisini hedef alan Fransız yargı makamlarının kararına Cezayir’in karşı çıktığı vurgulandı ve Romatet’e ‘güçlü bir protesto notası’ verildiği bildirildi.

Cezayir, diplomatik misyonu aracılığıyla, ‘Fransız terörle mücadele savcılığının konsolosluk görevlisini tutuklu yargılama kararını haklı göstermek için sunduğu gerekçeleri şekil ve içerik bakımından kategorik olarak reddettiğini’ vurguladı.

Aynı açıklamaya göre konsolosluk görevlisi, önceden diplomatik kanallar aracılığıyla herhangi bir bildirim yapılmaksızın kamuya açık bir alanda gözaltına alındı. Soruşturmalar sırasında Fransa İçişleri Bakanlığı güvenlik birimleri tarafından sunulan argümanların kırılganlığının ve zayıflığının vurgulandığı açıklamada, “Bu kabul edilemez yargı kampanyası, sanık konsolosluk memurunun telefonunun Amir Boukhras'ın ev adresinin yakınında tespit edilmiş olabileceği gerçeğine dayanmaktadır” denildi.

Cezayir, ‘tutuklu konsolosluk memurunun derhal serbest bırakılmasını ve uluslararası ve ikili sözleşmeler çerçevesinde öngörülen, kendisini yeterli şekilde ve temel elverişli koşullarda savunmasına olanak tanıyan, işiyle bağlantılı haklarına tam olarak saygı gösterilmesini’ talep etti.

Açıklamada Cezayirli diplomatla ilgili gelişmeler, ‘Cezayir-Fransa ilişkileri tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir adli dönemeç’ olarak nitelendirilirken, bu gelişmenin iki devlet başkanının son telefon görüşmesinde mutabık kaldıkları ikili ilişkilerin yeniden başlatılması sürecini sekteye uğratmak amacıyla ve belirli bir bağlamda gerçekleşmesinin tesadüfi olmadığı vurgulandı.

Açıklamanın devamında, “Olayların bu talihsiz ve uygunsuz dönüşü, bazı Fransız tarafların ikili ilişkileri yeniden canlandırma konusunda aynı iradeyi paylaşmadıklarını ve ikili ilişkilerin normal ve sorunsuz bir şekilde yeniden başlaması için doğru koşulları yaratacak iyi niyet ve samimiyete sahip olmadıklarını göstermektedir” denildi.

Cezayir Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklama şu ifadelerle noktalandı: “Cezayir, ikili ilişkilerin yeniden canlandırılmasını engelleyenlerin, bu kasıtlı eylem için bir araç olarak kullanılan suçluyla ilgili olarak yaptıkları alaycı seçim karşısında şaşkındır. Bu suçluyu Cezayir karşıtı söylemin yeni bir cephesi olarak kullanma konusundaki bariz acelecilik, Fransız makamlarının Cezayir makamlarının terör örgütleriyle bağlantılı bu sabotajcının iadesine ilişkin taleplerini ele alma konusundaki ertelemeleriyle eşleşmektedir. Bu yeni, kabul edilemez ve haksız gelişme, Cezayir-Fransa ilişkilerine ciddi zarar verecek ve barışın sağlanmasına katkıda bulunmayacaktır.”

Davayla ilgili bilgi sahibi kaynakların AFP'ye verdiği bilgiye göre, biri Fransa'daki Cezayir konsolosluğunda çalışan üç kişi hakkında, siyasi mülteci Amir Boukhras'ın Nisan 2024 sonunda Fransa topraklarında kaçırılması olayına karıştıkları şüphesiyle cuma günü Paris'te suç duyurusunda bulunuldu. Söz konusu kişiler Cezayirli Amir Boukhras'ın kaçırılmasıyla bağlantılı olarak aranıyor. Terörle mücadele davalarından sorumlu ulusal savcılık, üç kişinin aynı zamanda ‘terörist bir komployla bağlantılı olarak tutuklama, adam kaçırma ve keyfi gözaltı’ suçlarından da arandığını doğruladı.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot'un geçtiğimiz pazar günü Cezayir'i ziyaret etmesinin ardından iki ülke arasındaki ilişkilerde bir ilerleme kaydedildi ve bazıları göçle ilgili olmak üzere birçok sorunun üstesinden gelinmesi konusunda anlaşmaya varıldı. Cezayir ve Fransa cumhurbaşkanları 31 Mart'ta yaptıkları telefon görüşmesinde, Cezayir'in Sahra anlaşmazlığında Paris'in Fas'ın yanında yer almasını protesto etmesinin ardından geçen yaz patlak veren gerginliğin çözümünü ele aldılar.