İngiltere’de Assange’ın ABD’ye iade davasında karar verildi
Julian Assange'ın destekçileri, Londra'da mahkeme kararının ardından kutlama yapıyor (AP)
Manchester/İHA
TT
TT
İngiltere’de Assange’ın ABD’ye iade davasında karar verildi
Julian Assange'ın destekçileri, Londra'da mahkeme kararının ardından kutlama yapıyor (AP)
Londra'da WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'ın ABD'ye iadesine ilişkin görülen davada mahkeme Assange'ın ABD'ye iadesini "sağlığı ve refahına yönelik potansiyel riskler" nedeniyle reddetti.
2009 yılında ABD’nin istihbarat kaynaklarına ait olduğu belirtilen gizli belgeleri yayınlayarak ABD tarihindeki en büyük gizli bilgi sızdırmalarından biri olarak casuslukla suçlanan WikiLeaks'in kurucusu Gazeteci Julian Assange'ın ABD'ye iadesine ilişkin dava bugün Londra'da görüldü. Mahkeme kararıyla, Julian Assange'ın "sağlığı ve refahına yönelik potansiyel riskler" nedeniyle ABD'ye iade edilmesi reddedildi. Londra'daki mahkeme, 49 yaşındaki Assange'ın "geleceğinden korkan ve depresif bir yapıda olduğunu" söyleyerek kendine zarar verebilme riski olduğuna hükmetti. Ayrıca iddia edilen suçların İngiltere ve Galler'de suç olamayacağı kaydedildi.
Basın özgürlüğü davası olarak bilinen WikiLeaks davasında Assange'ı desteklemek için bir grup Londra'daki mahkeme binası önünde toplandı. Assange'ın destekçileri arasında İngiltere eski işçi partisi lideri Jeremy Corby'nin kardeşi Piers Corbyn de yer aldı.
Yayınladığı belgelerle ABD’nin Irak ve Afganistan işgalleri sırasında işlediği insanlık suçlarını açığa çıkaran Julian Assange'ın ABD'ye iade edilmesi durumunda 175 yıla kadar hapis cezası alabileceği belirtilmişti. Hakkında İsveç ve ABD’de mahkemelerinde açılan davalar nedeniyle Ekvador'a iltica eden ve Ekvador’un İngiltere’deki büyükelçiliğine sığınan Assange, 7 yıl boyunca elçilik binasındaki bir odada yaşadı. 11 Nisan 2019’da elçilikten çıkarılarak İngiltere'ye teslim edilen Assange, ABD’nin suçlamaları ve iade talebi nedeniyle Londra’daki bir cezaevinde tutuldu.
Yaptırımların kaldırılmasının ardından Trump'ın Şera'dan 5 talebi ne?
ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ın daveti üzerine Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile 33 dakikalık bir görüşme gerçekleştirirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da görüşmeye telefonla katıldı.
ABD ve Suriye liderleri arasında 25 yıl sonra gerçekleşen ilk görüşme, Trump'ın sürpriz bir şekilde ABD'nin Suriye'ye yönelik tüm yaptırımları kaldıracağını açıklamasının ardından gerçekleşti.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt yaptığı açıklamada, Başkan Trump'ın Suriye'de barış ve refahı teşvik etmek için Suudi Arabistan'la birlikte çalışma sözü verdiğini belirtirken, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman da Trump'ın yaptırımları kaldırma kararını cesur bir karar olarak niteleyerek övdü.
Leavitt, Başkan Trump'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a dostlukları için teşekkür ettiğini, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'ya ülkesinde tarihi bir şey yapmak için büyük bir fırsata sahip olduğunu söylediğini ve onu Suriye halkı için büyük bir iş yapmaya teşvik ettiğini kaydetti.
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Roj Kampı’nda yürütülen güvenlik operasyonu, uyuyan hücrelerin yakalanmasını ve DEAŞ'ın sırlarının ortaya çıkmasını sağladı. (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Leavitt, Trump'ın Suriye Cumhurbaşkanı'ndan beş talepte bulunduğunu açıkladı. Bunlardan ilki, İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için İbrahim Anlaşması’nı imzalamak. İkincisi, tüm yabancı savaşçıların Suriye'yi terk etmesini istemek. Üçüncüsü, Filistinli silahlı hareketlerin unsurlarının sınır dışı edilmesi. Dördüncüsü, DEAŞ'ın geri dönüşünü engellemek için ABD'ye yardım etmek. Beşinci ve son talep ise DEAŞ'ın Suriye'nin kuzeydoğusundaki gözaltı merkezlerinin sorumluluğunu üstlenmek.
Trump, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’dan Doha'ya giderken Air Force One uçağında gazetecilere şunları söyledi: “Ona (eş-Şera'ya), ‘Umarım işler istikrara kavuştuğunda İbrahim Anlaşması'na katılırsınız’ dedim. O da ‘Evet’ dedi. Ancak önlerinde yapacakları çok iş var.”
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ise Trump, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a toplantının düzenlenmesinde gösterdikleri çabalar için teşekkür etti ve İranlıların Suriye'den çıkmasının sunduğu önemli fırsatın yanı sıra, terörle mücadele ve kimyasal silahların ortadan kaldırılması konularında ABD ve Suriye'nin ortak çıkarları olduğunu belirtti.
Eş-Şera, Suriye ile İsrail arasında 1974'te imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması’nın geçerliliğine dikkat çekti. Suriye'nin Doğu ile Batı arasındaki ticareti kolaylaştırmada önemli bir bağlantı görevi göreceği umudunu dile getiren eş-Şera, ABD şirketlerini Suriye petrol ve gazına yatırım yapmaya çağırdı.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın ev sahipliğinde ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. (Reuters)
Eş-Şera, ABD Başkanı ile görüşmeden önce Suriye ile ABD arasındaki ilişkileri güçlendirmek için başkent Şam'da Başkan Trump'ın adını taşıyan bir kule inşa etmek, İsrail ile açılım yapmaya açık olmak ve ABD'nin Suriye'nin petrol ve gaz rezervlerine erişimi gibi çeşitli fikirler sundu.
Basında çıkan haberlerde, Trump yanlısı bir aktivist olan Jonathan Bass'ın 30 Nisan'da Suriyeli aktivistler ve Körfez Arap ülkelerinden temsilcilerle birlikte Şam'da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile dört saat süren bir görüşme yaptığına atıfta bulunuldu. Bu görüşme, eş-Şera ile Trump arasında dün sabah Riyad'da bir toplantı yapılmasına aracılık etmeye yönelik daha geniş çaplı çabanın parçasıydı.
Trump gazetecilere yaptığı açıklamada, Suriye'yi küresel finans sisteminden izole eden ve 14 yıllık savaşın ardından ekonomik iyileşmeyi engelleyen yaptırımları kaldırarak, Suriye'ye ‘yeni bir başlangıç fırsatı’ vermek istediğini söyledi.
İsrail'in Suriye'ye düzenlediği saldırılardan (Arşiv – Suriye İnsan Hakları Gözlemevi)
Trump'ın yoğun programı ve Suriye ile nasıl başa çıkılacağı konusunda ekibi içinde fikir birliği olmaması göz önüne alındığında, Trump ile eş-Şera arasındaki görüşme sürpriz oldu.
Analistler, Trump'ın Suriye'ye yönelik ABD yaptırımlarını kaldırma ve ardından Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile görüşme girişiminin, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bu yana Dürzileri ve Suriyeli azınlıkları koruma bahanesiyle Suriye'deki hava saldırılarını artıran İsrail ile gerilimi azaltmayı amaçladığını söylüyor. Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre eş-Şera, gerilimi düşürmek için Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) arabuluculuğunda İsrail ile dolaylı görüşmeler gerçekleştirdi.