Körfez ekonomik entegrasyonunun artması, sürdürülebilir büyümeyi teşvik etmek için bir fırsattır

Ekonomik dosya Körfez’deki 50 yılın başlığı (Fotoğraf: Halid el-Hamis)
Ekonomik dosya Körfez’deki 50 yılın başlığı (Fotoğraf: Halid el-Hamis)
TT

Körfez ekonomik entegrasyonunun artması, sürdürülebilir büyümeyi teşvik etmek için bir fırsattır

Ekonomik dosya Körfez’deki 50 yılın başlığı (Fotoğraf: Halid el-Hamis)
Ekonomik dosya Körfez’deki 50 yılın başlığı (Fotoğraf: Halid el-Hamis)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), son istatistiklere göre, altı ülkenin GSYİH'sinin 2019'da yaklaşık 1,64 trilyon dolara ulaşmasıyla, enerji ve ticaret sektörleri başta olmak üzere çeşitli sektörlerde sahip olduğu devasa potansiyel nedeniyle dünyanın en önemli ekonomik gruplarından biri olarak kabul ediliyor.
Körfez ülkeleri, siyasi ve ekonomik faydaları olan ortak Körfez pazarıyla güçlendirmeye devam ediyor. Beklenen en önemli kazanımlardan biri, KİK ülkeleri arasında mal akışının sağlanmasıdır. Doğal kaynaklar, coğrafi konum ve insan kaynaklarını kapsayan çok yönlü  yaralanma sağlayan ülkelerin ekonomilerini güçlendirmeye yönelik bir fırsat oluşturan, pazarların yararına rekabetin artmasına yol açıyor.
Körfez ülkeleri arasında mal hareketinde daha fazla ivme ve akışkanlık sağlamak, bölge içi ticaret alışverişlerindeki artışı engelleyebilecek tüm engelleri ortadan kaldırmaya yönelik en iyi girişimleri ve mekanizmaları benimsemek, geliştirmek için koordineli bir şekilde çalışmak üzere yoğun Körfez çabaları sürüyor.
Dünyanın, tüm taraflar için ekonomik fayda sağlayan ticari liberalizasyon ve malların engelsiz serbest dolaşımı ilkelerine uygun olarak iki taraflı ve bölgesel olarak ekonomik bloklar ve ticaret ittifakları kurma yönünde artan bir eğilime tanık olduğu bir zamanda, KİK ülkeleri, ortak Körfez pazarı aracılığıyla ticari ortaklıklarını en iyisine göre güçlendirmek için altın bir fırsata sahip. KİK ülkelerinin küresel ticaret arenasındaki ticari ağırlığını artıracak ve KİK ekonomileri için sürdürülebilir büyüme oranları sağlayacak uygulamalar bulunuyor.
Körfez ülkeleri bloğu, dünyanın en büyük ekonomileri arasında 13’üncü sırada yer aldı. Öte yandan Körfez İşbirliği Konseyi'nin küresel petrol üretiminin büyük bir bölümünü kontrol ediyor. KİK ülkelerinin 2019'daki toplam harcaması yaklaşık 559,9 milyar dolar iken, gelirler yaklaşık 527,8 milyar dolardı. KİK İstatistik Merkezi verilerine göre, ihracat sektöründe emtia içi ticaret yaklaşık 91,3 milyar dolar, ticaret dengesi için 151,3 milyar dolar, petrol ihracatı ise aynı yıl 401,9 milyar dolara ulaştı.
2019 yılı için petrol dışı ihracat yaklaşık 102 milyar dolar, yeniden ihracat sektörü yaklaşık 105.6 milyar dolar, mal ve hizmet ihracatı hacmi yaklaşık 961.1 milyar dolar, kişi başına ortalama 28.9 bin dolar oldu.
Verilen bilgilere göre, Körfez ülkelerinin pazarlanan doğalgaz üretimi 2018'de yaklaşık 399,9 milyar metreküpe ulaştı. Doğu ile Batı'yı birbirine bağlamak için dünyanın en hareketli bölgeleri arasında yer alan bölge ülkelerinin hava limanlarından geçen yolcu trafiği, aynı yıl yaklaşık 303,6 milyon yolcuya ulaştı.
Körfez ülkeleri, ekonomilerini korumak için bir dizi finansal, parasal ve sağlık girişimleriyle ortaya çıkan koronavirüs (Kovid-19) krizinin yankılarını giderirken, ekonomik tabanı çeşitlendirme planlarıyla koronavirüs etkilerinden hızla yararlanmaya gitti. Gelir kaynaklarını çeşitlendirme ve lojistik, sanayi ve turizm sektörleri gibi stratejik sektörlerden yararlanma planları, GSYH'ye katkılarının artmasına ve petrole bağımlılıktan uzaklaşılmasına katkıda bulundu.
Körfez'in bütünleştirici çalışması, üretim faktörlerinin hareketini serbestleştirme, tüm ticari engelleri kaldırma, ekonomik politikaları koordine etmeye dayanıyor. Bunlar 1983 yılında serbest ticaret bölgesinin kuruluşu, 2003 yılında Körfez gümrük birliği ve 2008'de Körfez ortak pazarıyla somutlaştırılan aşamalarla birleştirilmek istendi. KİK ülkeleri, hedefleri belirlemeye ve uygulanabilecek programları geliştirmeye yardımcı olmak için pratik politikalar ve ‘adım adım’ ilkesine dayanan ekonomik entegrasyon projelerinin pragmatik ve gerçekçi bir uygulamasını benimser.
Konsey ülkeleri, dünya ile çok önemli bir varlık inşa edecek ve işbirliği ülkelerine küresel ekonomik karar haritasında ayrıcalıklı bir yer verecek bir ekonomik birlik yoluyla ilgilenme eğiliminde.



Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı: Suriye'ye destek konusunda varılan mutabakat yaptırımların kaldırılmasının ötesine geçiyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı: Suriye'ye destek konusunda varılan mutabakat yaptırımların kaldırılmasının ötesine geçiyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (telefonla katıldı) arasında gerçekleşen görüşmeyi ‘iyi bir toplantı’ olarak nitelendirdi. Görüşmenin, tüm tarafların tam egemenliğini yeniden kazanan ve bölgenin gelişimine katkıda bulunan istikrarlı ve güvenli bir Suriye'ye yönelik arzularını yansıttığını kaydetti.

Riyad'da düzenlenen Suudi Arabistan-ABD ve Körfez-ABD zirvelerinin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Suriye'de sadece yaptırımların kaldırılması değil, geçiş sürecinin desteklenmesi konusunda da görüş birliğine varıldığını açıkladı ve ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırma kararını ‘cesur ve önemli bir adım’ olarak nitelendirdi. Prens Faysal bin Ferhan, liderlerin bu kararın daha geniş bir süreç için bir sıçrama tahtası olduğunu ve güçlü ve istikrarlı bir ekonomi inşa etmek için bu fırsattan yararlanma sorumluluğunun şimdi Suriye hükümetinde olduğunu vurguladıklarını açıkladı.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın Suriye'deki ekonomik rönesansı destekleme çabalarına öncülük etmeye hazır olduğunu ve katılımcı liderlerin Suriye halkının isteklerini karşılamaya devam etmesini sağlamak için bu geçiş aşamasını destekleme konusundaki ortak taahhüdünü vurgulayarak, ABD yaptırımlarının kaldırılmasının ardından Suriye içinde birçok yatırım fırsatı olduğunu belirtti.

Bu eğilimin Avrupa Birliği'ni (AB) de yaptırımların kaldırılması konusunda benzer adımlar atmaya motive edebileceğini kaydeden Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, “Suriye büyük bir ekonomik rönesansa tanıklık etmek için pek çok fırsata sahip. Suriye yalnız olmayacak, Suudi Arabistan ve müttefikleri kalkınmayı desteklemede ön saflarda yer alacak” ifadelerini kullandı.

Bölgesel sorunlar

Diğer bölgesel konularla ilgili olarak Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan ile ABD arasında İran'ın nükleer meselesi konusunda büyük bir mutabakat olduğunu belirterek, Suudi Arabistan'ın Washington ile Tahran arasında devam eden görüşmelere tam destek verdiğini ve bu görüşmelerin bölgenin istikrarını sağlayacak ve nükleer programın barışçıl olmayan veya askeri amaçlarla kullanılmasını önleyecek olumlu sonuçlara ulaşmasını umduğunu vurguladı. Faysal bin Ferhan, ABD tarafının Suudi Arabistan'ı müzakerelerin gidişatına ilişkin ayrıntılar konusunda bilgilendirdiğini açıkladı.

Faysal bin Ferhan, Hindistan ile Pakistan arasındaki ateşkesle ilgili olarak, Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin Washington ve diğer ülkelerle koordinasyon halinde yürüttüğü diplomatik çabaların ateşkes anlaşmasıyla sonuçlandığını belirterek, ateşkesi memnuniyetle karşıladı ve gelecekte herhangi bir gerilimin önlenmesi için iki taraf arasında doğrudan diyalog başlatılması çağrısında bulundu.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, bu müzakerelerin başarılı olmasının bölgeyi tehdit eden tehlikeleri büyük ölçüde azaltacağını ve çeşitli zorluklara rağmen daha fazla bölgesel iş birliği ve entegrasyona kapı açacağını söyledi.

Filistin konusunda ise Prens Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi'nde ateşkesin acil bir öncelik olduğunu vurgulayarak ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının kapsamlı bir ateşkesin temelini oluşturması gerektiğini belirtti. Askeri operasyonların devam etmesinin Filistin halkının acılarını arttırdığını ve insani yardımların ulaştırılmasını engellediğini ifade eden Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi'ne yardım akışındaki herhangi bir aksaklıktan İsrail'i sorumlu tuttu.

Görüşmeler sırasında yardımların ulaştırılması konusunun da gündeme geldiğini belirten Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan'ın uluslararası ortaklarıyla iş birliği içinde ateşkes sağlanması ve Gazze Şeridi'ndeki insani acıların hafifletilmesi konusundaki rolünü sürdürdüğünü vurguladı.

Körfez-ABD Zirvesi’ne de değinen Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, zirvenin ‘Körfez-ABD ortaklığını derinleştirme taahhüdünü yinelediğini ve her alanda iş birliğini geliştirme yönündeki ortak kararlılığı yansıttığını’ söyledi.

Washington-Riyad ortaklığı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Riyad ile Washington arasındaki savunma ve güvenlik ortaklığının ‘uzun soluklu’ bir ortaklık olduğunu vurguladı. Bu iş birliğinin her iki tarafa da fayda sağladığını ve Suudi Arabistan'ın teknoloji transferi ve sanayinin yerelleştirilmesi yoluyla savunma kabiliyetlerini desteklemek ve teknoloji, uzay ve geleceğin endüstrileri sektörlerindeki yatırımlarını arttırmak için güçlendirilmeye devam edeceğini belirten Bakan, Suudi Arabistan'ın ABD'deki yatırımlarını bir trilyon dolara çıkarmayı hedeflediğini kaydetti.

Prens Faysal bin Ferhan, “Suudi yatırımları, öncelikle Suudi Arabistan'ın çıkarlarını dikkate alan stratejik kararlara dayanıyor ve ABD pazarı dünyanın en büyük ekonomisi olduğu ve büyük ülkeler ve şirketler buraya yatırım yapmak istediği için ABD ekonomisinin sahip olduğu cazip yatırım ortamını göz önünde bulunduruyor” dedi.

ABD Başkanı'nın Riyad'da yaptığı konuşmayla ilgili olarak Prens Faysal bin Ferhan, konuşmanın bölgenin istikrarını destekleme konusunda ‘çok önemli’ mesajlar taşıdığını ve bölgesel ortaklığın değerinin ve herkese hizmet edecek şekilde nasıl geliştirileceğinin derinlemesine anlaşıldığını vurgulayarak, Körfez deneyiminin diğerlerine ilham verebileceğini belirtti.

Bakan, iki ülkenin uzay keşif fırsatlarını keşfetme, ortak görevleri ve uzun uçuşlar için astronot eğitim programını arttırma ve insanlığa hizmet etmek için uzay ve uydular alanındaki fırsatları değerlendirme konusunda yakın iş birliği içinde olduğuna dikkat çekti.