İkinci el araç piyasasında fiyatlar yüzde 15 azaldı

İkinci el araç piyasasında fiyatlar yüzde 15 azaldı
TT

İkinci el araç piyasasında fiyatlar yüzde 15 azaldı

İkinci el araç piyasasında fiyatlar yüzde 15 azaldı

İkinci el araç piyasasında hareketlilik azalınca fiyatlarda yüzde 15 oranında düşüş yaşandı.
Otomobil markalarının yeni araç üretimlerini artırmasının ardından stoklarda bulunan araba sayılarında artış yaşandı. Sıfır otomobillere olan taleple beraber geçtiğimiz aylarda artış yaşanan ikinci el araç fiyatlarında ciddi seviyede düşüş meydana geldi. Yaklaşık yüzde 15 oranında fiyatları azalan ikinci el araçlara olan talep ise satıcıların beklentisini karşılamadı.

“Duruma bakılırsa ikinci el otomobil almanın tam zamanı”
Sıfır kilometre otomobil ithalatının ardından ikinci el araç fiyatlarında düşüş yaşandığını belirten Eskişehir Oto Galericiler Yardımlaşma Derneği Başkan Yardımcısı Akın Taymaz, fiyatların yüzde 15 seviyesinde gerilediğini vurguladı. Fiyatların düşmesine rağmen talebin artmadığını söyleyen Taymaz, “Fiyatlar şu anda geri gidiyor, bunun sebebi de arzın artması. Sıfır otomobillerde yeterli sayıda stoklar oluştu. 2020 yılında üretilen araçlar şu anda Türkiye’de ithal edilmiş durumda ve bu arabaların piyasaya arzı söz konusu. 2021 modeller ocak ayı itibarıyla gelmek üzere. Biz de bir talebin olmasını bekliyoruz fakat şu anda yeterli bir talep yok. Burada banka faizlerinin biraz yükselmesi etkiliyor. Sıfır otomobil satışları oldukça iyi. İkinci el otomobillerde buna bağlı olarak düşüş rakamlara yansıyor. Bunun sebebi de talebin azalması. Yüzde 10-15 civarında fiyatlar aşağı inmiş durumda. Duruma bakarsak ocak ve şubat ayları tam olarak otomobilin alınacağı zaman. Baharın gelmesiyle fiyatların tekrar artacağı öngörülüyor” şeklinde konuştu.

“İkinci el otomobil almanın tam zamanı”
İkinci el otomobil fiyatlarındaki azalmanın gelecek aylarda artacağını söyleyen Akın Taymaz, konuyla ilgili olarak şunları aktardı:
“Genel olarak satışlarda yüzde 50-60 civarında bir düşüş var. Biz çevremizdekilere şiddetle öneriyoruz, otomobil almanın tam zamanı. Aşı bulundu ve Türkiye’ye gelmesi söz konusu. Bunun sonucu olarak piyasalar da normalleşmeye başlar ve fiyatlar yine yukarı çekilir. Bu süre zarfında şu anda olan yüzde 10-15’lik düşüş, fiyatların tekrar artmasıyla sonuçlanır.”



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”